58
59
|
Temmuz 2016
|
Sayı 19
BURSA
’
DA ZAMAN
|
Temmuz 2016
|
Sayı 19
BURSA
’
DA ZAMAN
veya düzlüğün ortasında bulunan bayrağın
etrafında önceden belirlenen sayıda tur
atmaktır.
Oğlağı taşıyan atlıyla beraber diğer oyun-
cular da oğlağı kapmak için yarışır. Atlıların
birbirine kamçılarıyla vurmaları serbesttir.
Böylece taşıyıcı atlının direnci kırılır. Oğlağın
yere düşmesi durumunda ise süvariler at
üstünden eğilerek yerdeki oğlağı almaya
çalışırlar. Yere inmek de serbesttir, fakat
diğer atlılardan gelecek darbeler ölümcül
olacağından ve zaman kaybedileceğinden
dolayı at üstünde kalmak tercih edilir.
Buzkaşiye izleme güzelliğini veren de zaten
süvarinin atı üstünde yaptığı bu çevik
hareketlerdir. Atına en çok hakim olan ve
en çevik çopendoz (atlı) sahada da en etkili
olandır.
Bu oyundaki esas amaç; at üzerindeki ma-
haretlerin geliştirilmesi, binicilerin ve atların
uyumu ve savaşa hazırlanmasıdır.
KÖLBÖRİ/YEŞİL KURT OYUNU:
Nikah merasimleri sona eren gelin ile
damat arasında, gerdek gecesi öncesin-
deki günün gündüzünde, kucağında oğlak
bulunan gelin adayı atıyla kaçmaya başlar,
damat adayı da arkadaşlarının yardımıyla
gelini yakalamaya ve düğün alanına getir-
meye çalışır.
CİRİT/ÇAVGAN OYUNU:
“Çavgan” da denilen “Cirit”, Türklerin
yüzyıllardan beri at üzerinde oynadıkları
bir ata sporudur. Türkistan coğrafyasın-
dan Selçuklular ve Osmanlılar döneminde
Anadolu’ya taşınan “Cirit”, bir tür atlı savaş
oyunudur. Cirit oyunu; hem savaşcıları hem
de atları savaşa hazırlayan ve takım halinde
oynanan bir tür beden eğitimidir.
RAHVAN BİNİCİLİĞİ:
Atın tek ayak koşma stiline verilen ad olan
“Rahvan biniciliği”, atın aynı taraftaki ayak-
larının birlikte hareket ettiği ve binicisini
sarsmayan bir koşu şeklidir. Atı rahvan
yürütmekten amaç; binici ve teçhizat yü-
künü en uzun mesafeye, en kısa zamanda
biniciyi yormadan ve en az enerji harcaya-
rak yürütülmesini sağlamaktır.
“…Rahvan at yetiştirme ve yarıştırma
geleneği tüm zorluklara rağmen günümüze
kadar ulaşmıştır. Bunda, rahvan at yarışları-
nın Anadolu’da yaygın olarak gerçekleştiri-
len mahalli panayır eğlenceleri kapsamında
sıklıkla yer almasının payı büyük olmuştur.
Bütün Türkiye’de yaygın olmasına rağmen,
tanıtımı fazla yapılamadığından fazla tanın-
mayan Rahvan At Yarışlarına sadece yerli
ırk atlar katılabiliyor. Ege Bölgesine has bir
yarış olarak tanınır.”
MIZRAK / KARGI OYUNU:
Uzunluğu 1,5-2 metre arasında değişen ve
ucunda madenden yapılmış bir sivri kısmı
bulunan bir mızrak ile oynanan bu oyunun
amacı savaşa hazırlıktır. Mızrak ile tıpkı kılıç
oyunu gibi rakiplerin birbirlerini alt etme-
si, belirlenen sabit ve hareketli hedeflere
isabet kaydedilmesi ve mızrağın en uzak
mesafeye fırlatılması bu savaş oyununun
esasları arasındadır.
ATLETİZM:
Günümüzdeki atletizm figürlerinin Eski
Türkler’de dini geleneklere ve inançlara
göre yapıldığı tarihte kayıtlıdır. Mesela;
Kırgızlar’ın çocukların doğumunda kadınla-
rın da katıldığı 265 kilometrelik geleneksel
bir koşu (seyirtme) yaptıkları, Tunguzlar’ın
düğün törenlerinde 107 kilometrelik yaya
koşuları düzenlediği, ayrıca hız alarak çift
ve tek ayakla uzun atladıklarını bilinmek-
tedir.
AVCILIK:
Savaşçı millet olan Türkler için avcılık, hem
gıda ihtiyacının giderilmesi hem de savaşa
hazırlık için yapılırdı. Kalabalık şekilde yapı-
lan avcılık sonrasında ise görkemli şölenler
düzenlenirdi.
Ok, mızrak, kement, bıçak ve ağ ile yapılan
av esnasında evcilleştiren atmaca, tazı,
zağar, şahin, sungur ve doğan gibi av
hayvanlarından da faydalanılırdı. Kadınların
da katıldıkları av partilerine zaman zaman
çocukların da katılmaları sağlanırdı.
Bugün olduğu gibi geçmişte de Türklerde
Avcılığın belirlenen kuralları vardı. Mesela;
Cengiz Han döneminde; hangi mevsimde,
hangi hayvanların avlanabileceği belirlen-
miş ve yasaklara uymayanlar ise ağır şekil-
de cezalandırılmışlardı. Ayrıca “ongun” adı
verilen avlanmaları kesin olarak yasaklanan
ve kutsal sayıldığı için etleri yenilmeyen
hayvanlar da belirlenmişti.
JUDO:
Türk spor kültürünü inceleyecek olursak,
judo sporunun kökünü eski Türklerde
buluruz. Judo elbiseli güreşten başka bir
şey değildir. Orta Asya’da Türk devletleri
tarafından yaygın olarak yapılan ve tüm
dünyaya tanıtılarak, artık Dünya şampiyo-
naları düzenlenen “Kuraş” judonun atasıdır.
Bu spor da judo elbisesine benzer bir elbise
ile yapılır.
KILIÇ- ESKRİM:
Tunç devriyle başlayan kılıcın kullanımına ilk
kez M.Ö. 6. yüzyılda Göktürkler’de rastlanıl-
maktadır. Kılıç; Osmanlı’nın son dönemle-
rine kadar süvari, avcı ve savaşçı bir millet
olan Türklerin yanlarında doğal olarak
taşıdığı bir silah olmuştur.
Türkler, kılıç kullanmakta da ustaydılar. Bir
saldırı ve savunma aracı olarak kullanılan
kılıç, at – avrat – silah sloganından da anla-
şılacağı üzere kutsal sayılmış ve yeminlerini
dahi kutsal kitap ve bayraklarının yanı sıra
kılıç üzerine yapmışlardır. Halen de kılıç
üzerine askeri yemin törenleri yapılmakta-
dır. Tıpkı “Güreş Oyunları” gibi “Kılıç oyun-
ları” da askerin zinde kalmasını sağlayan
bir nevi savaş hazırlığı olduğundan sürekli
olarak oyun ve şenliklerde kılıç gösterileri
düzenlenir, kılıç talimleri yapılırdı. Günü-
müzde oynanan ve “şimşirbazlık” denilen
bir sporun, yani bugünkü eskrim sporunun
doğmasına sebep olmuştur.
TOKMAK:
Türklerin en dikkat çeken sporu, muhakkak
ki tokmaktır. Bu oyun, bugünkü futbolun
babası olup, Orta Asya’da çok makbul bir
spordu. Meşhur Ali Kuşçu’nun kısaltarak
Türkçeye çevirdiği Tarih-i Hata ve Hoten
adlı, aslı o taraflara giden İranlı bir tüccar
tarafından yazılmış eserde;
Türklerin öküz ödünü şişirip, ayak topu
oynadıkları, yahut ata binerek değnekle bu
topa vurmak suretiyle müsabakalar düzen-
ledikleri nakledilmektedir. Tokmak, aslında,
tabanı kösele olmayıp, üstü gibi deriden
yapılmış kısa konçlu bir çeşit çizmenin adı-
dır. Öküz ödünden yapılmış top oynanırken,
ayağa bu giyildiği için adına tokmak oyunu
denilmiştir.
TEPÜK:
Orta Asya (Türkistan) coğrafyasında futbola
benzeyen tepük adıyla oynanan bir oyun-
dan Kaşgarlı Mahmut, Divan-ı Lügat-ül Türk
adlı eserinde söz etmektedir.
Günümüzdeki futbol oyununun orjinali olan
“Tepük Oyunu”; iğ arşığı üzerine keçe sa-
rarak veya jeçilerin sidik torbaları şişirilerek
elde edilen topun, sınırlı bir alanda, ellerin
haricinde vücudun her yerinin kullanılarak,
belirlenen kalelerden geçirilmesi yani gol
atılması ile sonuçlanan bir oyundur.
MATRAK:
Sopalarla oynanan ve eski bir Türk savaş
oyunu olan “Matrak” oyununun sopaları
özel hazırlanır, ucu post ile kaplanır dışına
deri sarılırdı.
Matrak sporu Osmanlı döneminde yeni-
den moda olmuş ve Sultanlar, Yeniçeriler
tarafından sık sık müsabakaları yapılmıştır.
O dönemin en meşhurlarından olan Kanuni
döneminde yaşayan Matrakçı Nasuh bu
konuda Nasuh-Tuhfetü’l-Guzât adlı bir kitap
da yazmıştır. 1500’lü yıllarda savaş sanatı
olarak öğretilen “matrak oyunu”, 2008 yı-
lında Matrakçı Efkan Çalış tarafından tekrar
hayata geçirilmiş, “Dünya Matrak Derneği”
kurulmuştur.
KAYAK/ÇANA:
M.Ö. 100. yıldaki eski Çin kaynaklarına göre
Amur Bölgesi’nde oturan Türk kabilesinin
(Tölösler) yaşantısı hakkında bilgi verilirken,
halkın ayaklarına 15 cm. genişliğinde ve
160 cm. uzunluğunda tahtalar takarak kar
ve buzda ev hayvanlarını kolaylıkla avla-
dıklarından söz edilmektedir. Bu da kayak
sporunun tarihteki ilk örneklerinden biridir.
Bir başka tarihi kayıtlara gore; “Çana” adı
verilen kayağın; Orta Asya’dan Ural Dağları
ve Hazar Gölü’nün kuzeyinden Avrupa’ya
ilerleyen Türkler tarafından kullanıldığı, Ural
Dağları ve Baykal Gölü civarında yapılan
kazılardan anlaşılmıştır.
YUMRUK/PUULA:
“Puula” adı verilen, bugünkü boksa ben-
zeyen sporun geçmişte Sibirya(Yakut)
Türkleri’nde görüldüğü kayıtlarda yazılıdır.
Rakiplerin sadece ellerini yumruk yaparak
kavga biçiminde birbirlerini etkisiz hale ge-
tirerek savaşa hazırlandıkları bilinmektedir.
HEPSİ KOCAYAYLA’DA
Türk dünyasının çeşitli yörelerinde oyna-
nagelen ata sporlarının bir çoğunu Bursa
Büyükşehir Belediyemizin girişimleriyle canlı
gözlerle Bursa’da görme imkanımız olacak.
Ecdadımızın yüzlerce yıldır barış ve savaş
dönemlerinde oynadıkları akıl ve savaş
oyunlarını 22 – 24 Temmuz 2016 tarihle-
rinde Bursa Keles’te, Kocayayla’da düzen-
lenecek şenlikte görme imkanını bulacağız.
Gerçekten de Atlar üzerinde müthiş bir
görsel şov bizleri bekliyor…
Geleneksel Sporlar / Bursa’da Ata Sporu Heyecanı / İsmail CENGİZ
Atlı Güreş Oyunu
Atlı Savaş Oyunu
Moğolistan Bozkırı’nda güreşçiler
Tartış Oyunu