Boşanmış Bireylerin Evlilik Öncesi
Döneme Dair Değerlendirmeleri
67
Diğer yandan görüşmelerde kişiler kendi
beklentilerini daha net şekilde ifade ederken
eski eşlerinin beklentilerine dair detaylı bir şey
söyleyememiştir. Evliliğe tek taraflı, karşı tarafın
beklentilerinin pek farkında olunmadan bakışın
gerekçesi, evlilik öncesi karşı tarafı yeteri kadar
tanımamayla ilişkili olabilir. Farkındalığın düşük
olmasında evlilik süresince eşler arasında açık bir
iletişim eksikliğinin de etkileri görülmektedir.
“Bilmiyorum ki... Öyle (benzer) olduğunu
düşünüyor insan ama davranışlarını görünce…
Bilemiyorum ki...” (Erkek, Kuzeydoğu Anadolu, 45
yaşında)
“Ne bekliyordu bilmiyorum. O da mutlu olmayı,
beraber olmayı bekliyordu ama daha sonra fikri
değişti herhalde. Çok fazla duygularını anlatan biri
değildi.” (Kadın, Batı Marmara, 39 yaşında)
TBNA2014
70
Bu bölümde boşanmış bireylerin evlilikten
beklentilerinin karşılanıp karşılanmadığı
tartışılmıştır. Boşanmış
bireylerin evlilikte hangi
konular hakkında sorunlar yaşadıkları ve bu
sorunlar ile boşanma nedenleri arasındaki ilişki
analiz edilmiştir. Çalışmanın ana amacı olan
bireylerin boşanma nedenlerine ayrıntılı olarak bu
bölümde yer verilmiştir. Son bölümdeyse boşanma
sürecinin evreleri, boşanmaya karar veren kişi ve eşin
yaklaşımı, boşanma kararını almayı kolaylaştıran
veya zorlaştıran
faktörler, boşanma kararı sonrasında
eşle yaşanan ilişki, boşanma sürecindeki duygularla
baş etme yöntemleri ve destek mekanizmaları ele
alınmıştır.
6.1. Evlilik Sürecinin Değerlendirilmesi
6.1.1. Evlilikten Beklentilerin Karşılanması
Bireylerin evlilikleri süresince beklentileri beşinci
bölümde ele alınmıştı; bu bölümdeyse beklentilerinin
gerçekleşip gerçekleşmediği
sorusu yöneltilmiş,
hangi açılardan tatminkâr bir noktada oldukları,
hangi açılardansa beklentilerinin gerçekleşmediği
derinlemesine incelenmiştir. Yapılan görüşmeler,
boşanmış bireylerin çoğunluğunun evlilikten
beklentilerinin gerçekleşmediğine işaret etmektedir.
Bireylerin beklentilerinin gerçekleşmemesi farklı
sebeplerden ileri gelmektedir; sıkça bahsedilen
sebepler şunlardır: Karşılıklı sevgi ve saygı olmaması,
eşlerden birinin ilgisizliği, iletişimsizlik, maddi
olanaksızlıklar.
“Hiç karşılamadı, ben huzurlu bir evlilik istedim.
Mutlu olurum herhalde diye düşündüm çünkü kafa
yapısının bana çok uygun olduğunu düşünmüştüm en
başta ama hiç olmadı. Öyle fazla bir beklentim olmadı
yani şu olsun bu olsun veya evlenirken bana şunu
alsın, hiçbir şey...” (Kadın, Orta Anadolu, 33 yaşında)
“Aile olamadık. Ben aile olmak istiyordum. Yani
benim bir ailem var; annem, babam, ağabeyim. Artık
evlenmiştim ama biz birlikte aile olamadık.” (Kadın,
Akdeniz, 31 yaşında)
Beklentilerinin karşılanmadığını belirten bireylerin
bir kısmı evliliklerinin başından itibaren istedikleri
gibi düzen kuramadıklarını
belirtirken diğer
kısmı evliliklerinin ilk yıllarında beklentilerinin
gerçekleştiğine işaret etmiş ancak durumun yıllar
içinde değiştiğini dile getirmiştir.
“Bana o kadar güzel vaatlerde bulunup öyle güzel şeyler
anlatıyordu ki. Derler ya ilk başta cicim ayı olur, sonra
farklı olur diye; gerçekten öyleymiş, çok kötü şeylerle
karşılaştım ben. İlk zamanlarda güzelliklerde vardı
ama evliliğim boyunca bir sürü kötü şey yaşadım,
geri adım atamazdım.” (Kadın, Batı Karadeniz, 39
yaşında)
“Bir nevi, üç aşağı beş yukarı, ilk 2 - 3 yıl iyiydi.
Karşılanıyordu beklentiler. İyi devam ediyordu her şey;
güzel gidiyordu. Hatta bütçe bile yapıyorduk. Araba bile
aldık...” (Kadın, Güneydoğu Anadolu, 26 yaşında)
“İlk beklentim mutlu olmak, yuva kurmaktı. Bir
nevi, nasıl diyeyim yani onun sayesinde biraz daha
sosyalleştim. Öyle oldu başlarda ama ondan sonra
cehenneme döndü. Hani yanlış düşünmüşüz başta.
Yanlış tercihti...” (Kadın, Akdeniz, 20 yaşında)
“İlk zamanlar evet. Son zamanlar hayır, hem de her
açıdan. Mutlu değilsin. Mutlu olmadığın evliliği
yürütmeye çalışıyorsun; başka ne olabilir ki...” (Erkek,
Doğu Marmara, 39 yaşında)
Hem kadın hem de erkeklerin evlilikten beklentilerinin
karşılanıp karşılanmadığına dair yanıtları
özellikle
duygusal konularda benzerlik göstermektedir: Hane
içinde birlikte huzurlu, saygı ve sevgi dolu yaşam
sürdürme, aile olarak ortak yaşam kurma vs. Erkeklerin
eleştirilerinde diğer konulara kıyasla duygusal ilişkiden
daha çok bahsetmesi ilgi çekicidir. Özellikle eski eşin
güler yüzlü olmaması, kendisine saygı göstermemesi ve
huzurlu aile olamadıkları vurgusu baskın. Kadınlarsa
verdiği örneklerde eski eşiyle ideal çift olamamayı daha
çok sosyal yaşam üzerinden anlatmaktadır.
“Karşılıklı güler yüz olduktan sonra evlilikten ne
beklenir. Yani bir karı - koca soğan ekmek de yese mutlu
olur diye düşünüyorum...” (Erkek, Batı Karadeniz, 42
yaşında)
“Biz eskiden babalarımızdan korkardık. Baba eve