Uluslararasi sempozyumu



Yüklə 26,8 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə104/307
tarix11.09.2018
ölçüsü26,8 Mb.
#67808
1   ...   100   101   102   103   104   105   106   107   ...   307

294 1980 Sonrası Polonya Tatarlarının Kültürel Eğitim Süreci

dığı gibi davranıyordu. Vitold’un ölümünden sonra Tatarların durumu epeyce 

değişmiştir. Ekonomik ve hukukî nedenlerle topraklarını ya kaybediyor ya da 

satmak zorunda kalıyorlardı. Aynı zamanda gösterdikleri cengâverlik muka-

bilinde de almaları gereken maaşın ödenmesi de durduruldu. Bu sebeplerden 

dolayı Tatarlar ayaklandı ve 8 bin Tatar Osmanlı topraklarına göçtü. Bir süre 

Hotin ve Kamaniçe’de kaldıktan sonra Osmanlı Devleti onları Dobruca’ya 

yerleştirdi. Tatarların askerî gücü Lehistan için önemli bir güç kaynağıydı. 

Onların Lehistan’ı terk etmesi Leh kralı için büyük bir kayıp oldu. Bu sebep-

ten dolayı Tatarlara af çıkararak onları bu olaylardan sorumlu tutmamaya ka-

rar verdi. Ödenmeyen maaşlarının yerine onlara toprak verecek, aynı zaman-

da onlar Leh asillerle aynı haklara sahip olacaklardı. Bu hakların karşılığında 

Tatarlar,  Lehistan’a  dönecekti.  Kralın Tatarlara,  Bohoniki,  Kruszyniany  ve 

çevresindeki köylerden müteşekkil toprakları verdi.

4

 Bugünkü haritaya ba-



kıldığında, Tatarların ilk yerleşim yerlerinin şimdiki Lituanya (Troki çevre-

sinde) ve Beyaz Rusya (Nowogrodek, Slonim, çevresinde) sınırları içerisinde 

kaldığı görülebilir. 17.yüzyılda Jan III. Sobieski şimdiki Polonya sınırlarında 

olan Bohoniki,ve Kruszyniany çevresindeki toprakları da onlara verdi.

17. yüzyıldan itibaren Tatarlar Polonya’nın önemli bir parçası olmuşlar-

dır. Tarih boyunca Polonlar ile beraber vatan olarak gördükleri toprak için 

savaşmışlardır. Tatarlar Hıristiyan denizinde oryantal bir damla olarak görü-

lüyorlardı ve her zaman ilgiyi üzerlerinde topluyorlardı. Onların halâ doğu-

ya ait görülmeleri İslâmla ilgilidir. Çünkü 600 sene geçmesine rağmen onlar 

halâ Müslüman inancını korumaktadırlar. Ne yazık ki çok kısa sürede Tatarlar 

dillerini unutarak Lehçe ya da Rusça’yı ana dil olarak benimsediler. Bunun 

sebebi, Leh ya da Rus asıllı kızlarla yaptıkları evlilikler olarak görülebilir. 

Kryczynski’nin de belirttiği gibi, bu tip evliliklere 16. yüzyılda çok sık rastla-

nıyordu. Leh, Rus ya da Beyaz Rus kızlarla evlenen Tatarlar, evinde ana dilini 

kullanma imkânını yitiriyordu. Onun için evdekilerin anlaşabilmek için Rus-

ça ya da Lehçe’yi öğrenmesi gerekiyordu. Günümüzde yalnızca dinî hayatı 

ifade etmek için Türkçe kelimeler kullanılmaktadır, mesela: kurban, bayram, 

gusiel, abdes, namaz  vb. gibi.

II. Dünya Savaşı’ndan sonra Tatarların yaşadıkları köylerin çoğu Polonya 

sınırlarının dışında kaldı. Yalnız Bohoniki ve Kruszyniany çevresindeki top-

raklar Polonya’daydı. Bu ülkeyi kendi vatanları olarak gören ve “ben Polon-

yalıyım” diyen Tatarlar eşyalarını toplayarak vatanlarına dönmeye karar ver-

diler. Topraklarını bırakmak istemeyenler yerlerinde kaldı. Gidenlerin sayısı 

4   Kryczynski S. A.g.e. s. 25-26; Grygajtis K. A.g.e. s.104.




295

Emilia TEMİZKAN  

1500-2.000 civarındaydı.

5

  Bu sefer Tatarlar Polonya’nın batısındaki Gdansk, 



Wroclaw, Gorzow Wlkp, Szczecin, Witnica gibi şehirlerde yerleştirildi. İlk 

başta aileler çok zorluk çektiler. Daha önce yaşadıklar yerlerde saygıdeğer ai-

leler olarak biliniyorlardı. Üstelik onların Müslüman olması kimseyi rahatsız 

etmiyordu. Çünkü onların haricinde farklı dinler ve milletlerden insanlar da 

vardı. Yeni yerleşim yerlerinin Katolik halkı Tatarları düşman olarak görüyor 

ve onlara güvenmiyorlardı.  Toleranssızlığı uzunca bir süre en fazla okuyan 

ve toplum içerisinde daha fazla görünen gençler hissetmiştir. Mamafih yıllar 

sonra toplum birbirine alışarak ve birbirini kabul etmiştir.

6

 

II. Dünya Savaşından sonra Polonya sınırlarında kalan Tatarlar daha da 



rahatlamıştır. Hepsi Polonya’nın doğusunda aynı bölgede bulunan Bialystok, 

Sokolka, Suchowola, Bohoniki, Kruszyniany gibi yerlerde yaşıyorlardı. 300 

seneden beri bu bölgede yaşadıkları için bölgenin yerlisi sayılıyorlardı. Ta-

tarlar için Bohoniki ve Kruszyniany köylerinin ayrı bir önemi vardı. Çünkü 

sadece bu köylerdeki camiler savaştan kurtulmuş, geri kalanı ya yakılmış ya 

da Sovyet Rusya’da sosyalist yönetim ayakta kalan camilere el koymuştur. 

Savaştan önce Tatarların Lehistan’ın sınırlarındaki şehirlerde 70 kadar cami-

leri vardı.

7

  

Polonya’nın  batısında  yaşayan  Tatarlar,  kendi  kültür  hayatlarından  ve 



akrabalarından  uzakta  kaldıkları  için  1960’lı  yıllarda  Polonya’nın  doğusu-

na göçmeye başladılar. Yalnız Gdansk şehrinde yaşayan Tatarlar orayı çok 

beğendikleri ve benimsedikleri için orada kaldılar. Bu nedenle bu şehirden 

doğudaki Tatar yerleşimlerine göç hareketi nadiren görülmekteydi. 

80’li yıllar Polonya tarihinde büyük önem taşımaktadırlar. Komünizm re-

jimin çöküşünün gerçekleştiği yıllardır. Bu olay Polonya için önemli bir dö-

nüm noktasıdır. Komünizm bittikten sonra sadece “yoldaş” olan tek halktan 

azınlıklar ortaya çıkmaya başlamıştır. Tek milletten çok millete geçiş yapıl-

mıştır. Dinsizlikten sonra dini gelenekler ve görenekler yerine ikame etmek 

serbest oldu. Tatarlar için bu durum çok büyük önem taşımaktadır. Tatar kim-

liği din üzerinde teşekkül ettiği için onu yeni nesillere açık şekilde aktarma 

imkânlarını elde etmiş oldular. Örnek olarak Sokolka şehrinde yaşayan Ta-

tarları  gösterebiliriz.  Kendi  etnik  kimliğini  korumak  adına  1983  senesinde 

uzun zamandan beri ilk kez din dersleri verilmeye başlandı. Nesilden nesile 

5 Miskiewicz Ali, Legenda Tatarow Polskich. Tatarzy Polscy 1945-1990 ”, Bialystok 1993, 

s. 11.


6  A.g.e, s. 13-14.

7  A. Drozd’un haritası. Meczety i parafie muzulmanskie na ziemiach dawnwj Rzeczypospolitej 

od XIVw do 1939r .   



Yüklə 26,8 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   100   101   102   103   104   105   106   107   ...   307




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə