Uluslararasi sempozyumu



Yüklə 26,8 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə145/307
tarix11.09.2018
ölçüsü26,8 Mb.
#67808
1   ...   141   142   143   144   145   146   147   148   ...   307

403

Gürol PEHLİVAN 

olağanüstü güçlü kahramanların Dede Korkut kitabındaki kalıntısı gibidir.

12

 

Son olarak konuşmada geçen mizahi duruma dikkat çekmek istiyoruz. Kazan, 



ağacın ne ağacı olduğunu sorması ve Karaçuk’un cevabı tarafların birbirine 

karşılıklı latifesi şeklinde kurgulanmıştır. Bunalmış ve üzgün Kazan’ı “sen 

kâfirleri basarsın” ifadesiyle bu durumdan çıkarıp akabinde güldüren Kara-

çuk, Kazan’a ruhi destek de vermektedir. 

Destan, bu sahneden sonra Uruz ve Burla Hatun’un durumuna döner:

14

Yok


Ol arada Burla Hatun kırk kızıyıla oglı 

Uruz bir evde habs idi (88a/2)

D’de  Uruz’un  nerede  olduğu  hakkında  bilgi  yokken; V,  bu  boşluğu  bir 

evde hapis oldukları bilgisiyle doldurur. Böylece okuyucunun biraz sonraki 

konuşmaların nerede geçtiğiyle ilgili kafasında oluşabilecek soruyu baştan 

cevaplar. 

Şökli Melik, Burla Hatun’a kadeh sundurmayı arzular; bunu duyan Burla 

Hatun,  kırk  kıza  hep  birlikte  hareket  etmelerini,  hepsinin  Burla  Hatun  ol-

duklarını iddia etmelerini ister. Bunun üzerine Şökli Melik, kâfirlere Uruz’un 

etinden  kavurma  yapıp  kızlara  yedirmelerini,  hangisi  yemezse  Burla  Ha-

tun’un o, olacağını söyler.

15

Mere varun, Kazanun oglı Uruzı tutun, 

çengele asun, kıyma kıyma ag etinden 

çekün, kara kavurma pişirüp kırk beg 



kızına iletün. Her kim yedi, ol degül. Her 

kim yemedi, oldur. Alun gelün sagrak 



sürsün” dedi (27b-28a/13-4)

“Kazanun oglı Uruzı tutun, çengele asun. 

Ag etinden kesün, kavurma edünKırk 

kızun önine kon. Her kim yedi, ol degildür. 

Her kim yemedi, oldur” dedi. (88a/7-9)

 Burada küçük; ama önemli bir ayrıntı D’nin “kırk kız”ın niteliği hakkında 

verdiği “beg kızı” bilgisidir. V’de bu yoktur. Böylece D, Burla Hatun’un ya-

nındaki kızların özgür ve asilzâde olduklarını söylemektedir. 

12   Özellikle Sibirya ve kuzey Türk illerinde görülen bu durum için bkz. Mehmet Aça, “Türk 

Destancılık Geleneğine Bütüncül Yaklaşabilme ve Alp Kavramı Üzerine Bazı Yeni Yaklaşım 

Denemeleri”, İslamiyet Öncesi Türk Destanları, haz. Saim Sakaoğlu, Ali Duymaz, İstanbul: 

Ötüken Yayınları, 2003, s. 161; Bülent Bayram, Çuvaş Türklerinin Kahramanlık Anlatmaları 

(Alplar), Ankara: Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları, 2010, s. 126-127.




404 Salur Kazan’ın Evinin Yağmalanması Destanı’nın Yaratımında Müstensihlerin Etkisi 

Bunu da duyan Burla Hatun oğlu Uruz’a durumu anlatır ve ne yapacağını 

sorar:

16

Kâfirler ters danışdılar: ‘Kazan oglı Uruzı 



habsdan çıkarun, bogazından urganıla 

asun, iki dalusından çengele sancun. 

Kıyma kıyma ag etinden çekün, kara 

kavurma edüp kırk beg kızına iletün. Her 



kim yedi, ol degül. Her kim yemedi

ol Kazan hatunıdur, çekün döşegümüze 

getürelüm, sagrak sürdürelüm’ demişler. 

Senün etünden, ogul yeyeyin mi, yohsa 

sası dinlü kâfirün döşegine gireyin mi? 

Agan Kazanun namusını sındurayın mı, 



necedeyin ogul hey?” dedi. Uruz eydür: 

(28a-b/11-6)

“Kâfirler şimdi ters danışdılar ‘Kazan oglı 

Uruzı çengele urun’ dedi. ‘Ag etinden 

kesün, kavurma edün, kırk bir kızun önine 

kon. Kankısı yemezse bilün Kazanun 

hatunı oldur’ dedi. ‘Çekün döşegüme 

getürün, sagrak sürdüreyim’ dedi. Ne dersin 

ogul? Senün etünden yeyeyin mi, yohsa 

sası dinlü kâfirün döşegine giriyin mi, agan 

Kazan Begün namusını sındurayın mi, 

ogul?” dedi. Uruz dahı soyladı: (88a-b/13-

5)

Bu sahneyi D, daha ayrıntılı vermektedir. Özellikle Uruz’un çengele asıl-



ması dinleyici/okuyucunun gözünde net bir biçimde canlandırılmaktadır. V 

ise tasviri kısa kesmektedir. Burada kurgu bakımından dikkat çekici husus, 

D’de Uruz’un kavurmasısını “kırk kız”a iletin denirken; V’de “kırk bir kız” 

ifadesinin  yer  almasıdır.  V  müstensihi  dikkatli  davranmış,  olayı  kâfirlerin 

cephesinden anlattığı için, kırk kıza Burla Hatun’u da katarak kırk bir kız 

demiştir.

Uruz’un  annesine  verdiği  cevapta,  destanın  önemli  bir  kırılma  noktası 

daha oluşmaktadır:




405

Gürol PEHLİVAN 

17

Agzun kurısun ana, dilün çürisün ana,



Ana hakkı Tangrı hakkı degülmisseydi,

Kalkubanı yerümden duraydum,

Yakanıla bogazundan dutaydum,

Kaba ökçem altına salaydum,

Ag yüzini kara yere depeydüm,

Agzunıla burnundan kan şorladaydum,

Can tatlusın sana göstereydüm.

Bu ne sözdür?

Sakın kadın ana, menüm üzerime gelmeyesin,

Menüm için aglamayasın.

Ko beni, kadın ana, çengale ursunlar,

Ko, etümden çeksünler, kara kavurma etsün-

ler,


Kırk beg kızınun önine iletsünler.

Anlar bir yedüginde sen iki yegil.

Seni kâfirler bilmesünler, duymasunlar,

Ta kim sası dinlü kâfirün döşegine 

varmayasın,

Sagragın sürmeyesin,

Atam Kazan namusını sımayasın sakın” 

(28b-29a/6-3)

“Berü gelgil ag südin emdügüm hatun 

anam,


Ag bürçeklü izzetlü canum anam

Ko beni, kadın anam, çengile ursunlar,

Sakın üzerüme gelmeyesin,

‘Ogul’ deyüp benüm içün aglamayasın,

Ko etümden çeksünler,

Kara kavurma etsünler,

Kırk beg kızı önine getürsünler.

Anlar bir pare yedügi vakt sen iki pare 

yegil.

Seni sası dinlü kâfirler bilmesünler,



Zira sası dinlü kâfirün döşegine 

varmayasın,

Sagragını sürmeyesin,

Agam  Kazan  namusını  sımayasın  sakın” 

(88b/5-10)

Görüldüğü gibi Uruz’un anası için söylediği olumsuz sözlerin hiçbiri V’de 

bulunmamaktadır. Sadece bu örnek bile, müstensihlerin ne derece ideolojik 

bir tavırla metinlere müdahale edebildiklerinin bir göstergesidir. Daha önce 

de gösterdiğimiz gibi, V müstensihi anne konusunda çok hassastır. Farklı des-

tanlarda firsat olduğunda tercihlerini hep annenin lehine kullanmaktadır. V 

müstensihinin dünyasında bir oğlun anasına karşı böyle tehditkâr konuşması-

nın kesinlikle yeri yoktur. Dolayısıyla bu kısım yukarıda da açıkça görüldüğü 

gibi hassas bir biçimde, müstensih tarafından, makaslanmıştır. 

Uruz’un cevabı üzerine Burla Hatun ağlamaya başlayınca, Uruz onun bu 

durumuna müdahale eder:

18

“Kadın ana, karşum alup ne bögürürsin?

Ne bozlarsın, ne aglarsın?

Bagrumıla yüregüm ne daglarsın?

Geçmiş menüm günümi ne andurursın? 

(29a/8-10)

“Kadın ana, ne aglarsın?

Karşum alup ne bozlarsın?

Bagrımıla yüregüm ne daglarsın?

Geçmiş günümi ne andurursın? (88b/12-13)

Dikkat edilirse D’de yer alan “bögürürsin” kelimesi, V’de atılmıştır. Keli-

menin olumsuz çağrışımını bir anaya yakıştıramama hâli belirgin olup yuka-

rıdaki tasarruf bağlamında düşünüldüğünde, anlaşılır bir müdahaledir.



Yüklə 26,8 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   141   142   143   144   145   146   147   148   ...   307




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə