235
Bülent BAYRAM
Kirişmet’i kuşatıp onun canını çıkarırlar. Çuvaş bahtı tekrar Çuvaşların eline
geçer (Hivetiri 1996: 476-487).
36. Otuz Altıncı Türkü (Patti’nin Çuvaş Ülkesine Saldırması): Çuvaş ül-
kesinde halk mutlu ve mesuttur. Ancak bu herkesin hoşuna gitmez, onlar
Ulıp’tan kurtulmak isterler. Ulıp’ı bitirmek için Kiyü tavsiyesini, Patti Han’a
kabul ettirir. Patti Han, Paştan bahadırla Çuvaş ülkesine gelir. Ulıp, Paştan
bahadırla savaşır ve onu yener (Hivetiri 1996: 488-499).
37. Otuz Yedinci Türkü (Ulĭp’ın Kıtra Soyunu Kurtarması): Çuvaşların bü-
yük kurbanı gelir. Kurban başı Ulıp olur. Bulgar ülkesinde bayramda gençle-
rin yarışması devam etmektedir. Ulıp’ın oğlu Urtem yarışı kazanır ve ödülünü
alır. Ulıp Kıtra halkını kuşatan yedi yabancıları dağıtır. Kıtra için kale çevirir
(Hivetiri 1996: 500-511).
38. Otuz Sekizinci Türkü (Ulĭp’ın Esremetle Vuruşması): Şilşunat batıdan
dönerken yol üstünde tökezler. Ulıp’a düşmanın Çuvaş’a saldırdığını haber
verir. Ulıp Esremet’le çarpışır. Esremet Ulıp’a yenileceğini anlayınca Çuvaş
ülkesinden kaçar (512-517).
39. Otuz Dokuzuncu Türkü (Ulĭp’ın Ölümü): Düşmanlar büyücülerin yar-
dımıyla Ulıp’ı öldürürler. Çuvaşların talih kitabını ineğe yedirirler. Supetey-
büyülü eldivenle demetlerden asker yapar. Bulgar şehrini kuşatır. Sikpırşa
ile Şirpü bahadır savaşta ölürler. Şehir düşmana boyun eğer (Hivetiri 1996:
518-542).
40. Kırkıncı Türkü (Sarine’nin Ay Üstüne Çıkması): Sarine, babasının is-
tediği gibi, kölelikten kurtulmak için güvercin olmayı istemez, Ulıp’a yüzük
vermeye gider. Onun meşhur yüzüğü çok eskiden argımaklardan olan fareleri
tekrar argımaklara çevirir ve kadınlar ordusunun komutanı olarak Bulgar’da-
ki düşmanı vurup dağıtır. Köle olan kadınları kurtarır. Sarine ile Merçen bulu-
şurlar ve birlikte hayat suyuyla ölüm suyunu almaya giderler. Ulıp’ı yeniden
canlandırırlar. Ulıp, Sarine’nin gökkuşağından ay üstüne çıktığını görünce
horlanıp büyük annesinin yanına gitmek için yer altına gider (Hivetiri 1996:
543-565).
Ulıp’ın Özellikleri
Destanın tamamında olaylar “Ulıp” adı verilen kahraman etrafında geç-
mektedir. Dünyaya geldikten sonra Ulıp’ın destanın çeşitli yerlerinde karşı-
mıza çıktığı üzere bütün mücadelesi Çuvaşlar ve Çuvaş ülkesi içindir. Ona
yapılan teklifleri Ulıp sadece bu değerler dolayısıyla reddedecektir. Bu onun
henüz kahramanlıklarının ya da sınamalarının olduğu bölümlerde dahi görü-
236 Çuvaş “Ulıp Destanı’nın Kahraman Modelı̇ Üzerı̇ne Bı̇r İnceleme
lecektir. Destanın ilk bölümlerinde Ulıp yılanla mücadele ederken gökyüzün-
den yere doğru bakar ve Çuvaşların içinde bulunduğu trajik durumu fark eder.
Onun, bu trajik durum karşısında duygularını annesine aktarırken yaşadığı en
büyük kaygı yine Çuvaşların geleceğiyle ilgilidir. Onun, Çuvaşların biteceği
ile ilgili korkusunun içinde yaşadığı dönemin şartlarını da yansıttığı söyle-
nebilir. Çuvaş nüfusunun düzenli bir şekilde her geçen gün azalması, Çuvaş
kültürüne, diline olan ilginin azalması gibi durumlar şair tarafından destana
bu şekilde yansıtılmış olabilir.
Ulıp’ın Çuvaşların millî kahramanı olduğu ve onun hangi şartlar altında
olursa olsun hiçbir zaman düşmana satılmayacağı annesi Çikeş tarafından
destanda dile getirilmektedir. Bu durum Çuvaş tarihi için trajik durumlar-
dan birisidir. Çuvaş tarihinin tam anlamıyla açıklığa kavuşturulmuş tarihî dö-
nemlerinde Çuvaşlar için mücadele eden bir kahramanın model olarak ortaya
koyulamayışı şairi bu türden duyguları ve istekleri daha baskılı bir şekilde
söylemeye sevk etmektedir. Tam anlamıyla tarihî olaylar ve tarihî kahraman-
lar üzerine kurulamayan destanda bu tür vurgular sıkça okuyucunun karşısına
çıkmaktadır:
Çuvaşlar arasında tarih şuuru oluşturmak için günümüzde onlar arasında
bilim âlemi ve ilgililer dışında çok fazla kimsenin ilgi duymadığı Bulgar me-
selesine destanda daha fazla göndermelerde bulunulurken, daha yakın tarihi
olaylara ya hiç göndermeler yapılmamış ya da bunlar bilinçli ya da bilinçsiz
bir şekilde tarihi gerçeklerle bağdaşmayacak şekilde destana işlenmiştir. Bu-
rada özellikle Ruslarla ilişkilere dair bölümde zikredilenler dikkat çekicidir.
Çuvaş kimliğine hemen hemen destanın her bölümünde vurgu yapılmasına
rağmen onun özellikle Ruslarla olan münasebetlerinde değişen bir durum
yoktur. Özellikle Rusların Kazan’ı işgalinin ardından Çuvaşların kültürel,
siyasî anlamda en büyük sıkıntıları Ruslar karşısında, Rus kültürü karşısında
sürekli devam eden gerileyişe ve asimilasyona engel olamayışlarıdır. Bu an-
lamda millî bir destan yaratma sürecinde konuların ve kahramanların tespiti
büyük önem arz etmektedir. Ancak yüzyıllardır sürekli olarak içinde eridik-
leri kültüre karşı seslerini yükseltemeyen ya da yükseltmeyen Çuvaş yazar
ve şairlerinin eserlerinin büyük yankılar uyandırmasını beklemek büyük bir
hayalcilik olur. Hivetiri de bu durumdan geri kalmamıştır. Destanında Çu-
vaş-Rus dostluğunu sıkı bir şekilde vurgulayan bir bölüm kaleme almıştır.
Ulıp Destanı’nda da Ulıp, diğer Türk destan kahramanları gibi olağanüstü
bir şekilde dünyaya gelmiştir. Babası Uslati ve annesi artık oldukça yaşlıdır.
Annesi Ulıp’ın doğum haberini annesi düşte almaktadır. Ulıp’ın olağanüstü
doğumu, büyümesi, fizikî özellikleri, toplum için yaptıkları, kendisini mille-