237
Bülent BAYRAM
tine ve ülkesine adamış haliyle tam bir destan kahramanı olduğu söylenebilir.
Aynı zamanda doğumundan sonra gerçek adı olan Ülemin yerine onu düş-
manlardan korumak amacıyla Ulıp adını kullanması da dikkat çekicidir.
Destanda Ulıp yanında bir diğer kahraman daha karşımıza çıkmaktadır ki
o da Ulıp’ın babası Uslati’dir. Destanda Şavra gölünün kıyısında yerleşmiş
olan Çuvaş köyünün en yaşlısı olarak yedi yüz yıl yaşamış şeklinde tanı-
tılmaktadır. Aslandan daha güçlü, yerinde durmayı sevmeyen, eş dostuyla
sorun yaşamamış ve hiç kimseden korkmayan bir kahramandır. Onun desta-
nın ilerleyen bölümlerinde oğlu Ulıp tarafından alınacak olan yetmiş batman
ağırlığında ateş kılıcı ve yelkanat atı vardır. Yaşlılığında dahi düşmanlardan
korkmayıp ülkesine saldıran Patti Han’ın karşısına çıkan ideal bir kahraman
olarak destanda yerini alan Uslati, oğlunun doğumundan önce hayatını kay-
betmiştir.
Uslati, destanın başında yer alırken onun yaşlı olmasına rağmen düşman
karşısına çıkıp ülkesini düşmanlara karşı korumaya çalışmasının ardından
ölümü, Çuvaşlar arasında yeni bir kahramana olan ihtiyacı ortaya çıkarmıştır.
Onun ölümünden sonra da Ulıp’ın olağanüstü dünyaya gelişi gerçekleşmiştir.
Ulıp’a babasından kalan sadece onun Çuvaşlar ve Çuvaş ülkesi için yerine
getirmesi gereken vazifeler değil, ateş kılıcı ve atı da olmuştur. Destanın bü-
yük bir bölümünde at ve kılıçtan mahrum bir şekilde düşmanla mücadele
eden Ulıp, daha sonra babasından kalan bu mirasları da elde ederek her an-
lamıyla gerçek bir kahramana dönüşmüştür ve bütün hayatını Çuvaşlar ve
Çuvaş ülkesinin mutluluğu için feda etmiştir.
Kahramanın Ailesi, Yurdu ve Halkı Hakkında Bilgiler
Ulıp Destanı’nın asıl ilk türküsü çok eski zamanlarda Çuvaşların yaşadığı
daha doğrusu Ulıp’ın ailesinin yaşadığı mekânın tanıtımıyla başlamaktadır.
Çok eski dönemlerde İdil ırmağı kıyısında Şavra gölü kenarındaki Çuvaş
köyü Ulıp’ın ailesinin yaşadığı yerdir. Ulıp’ın annesi ve babası oldukça yaş-
lıdır. Babası Çuvaş kahramanı Uslati, annesi de Çikeş’tir. Destanın bu bölü-
münde Uslati ve Çikeş bazı özellikleriyle ayrıntıya girilerek tanıtılmaktadır.
Destan kahramanlarının ailesinin sıradan aileler olmadığı bilinmektedir. Bu-
rada da Ulıp’ın babası sıradan bir karakter olarak değil, bir kahraman olarak
karşımıza çıkmaktadır. Ancak onun bir bey, hükümdar ailesinden olması da
beklenen bir durum olmasına rağmen, Çuvaşların devlet düşüncesini yüzyıl-
lar öncesinde kaybettiği hesaba katıldığında, destana bunun yansıtılmasının
zorluğu ortaya çıkmaktadır. Bu devlet düşüncesi Çuvaşlarda o kadar zayıfla-
mıştır ki şair destana bile bu durumu yansıtamamıştır (Bayram 2011: 211).
238 Çuvaş “Ulıp Destanı’nın Kahraman Modelı̇ Üzerı̇ne Bı̇r İnceleme
Kahramanların Olağanüstü Doğumu ve Ad Verme
Ulıp’ın dünyaya gelişi destanda olağanüstü bir şekilde gerçekleşmekte-
dir. Uslati ve Çikeş yaşlıdır ancak onların çocuksuzluktan muzdaripliği söz
konusu değildir ve buna bağlı olarak da çocuksuzluk derdine çare arama da
destanda yer almaz. Ancak Ulıp’ın ölümü rüya motifiyle birleşmiştir. Çikeş
rüyaya dalar ve Uslati’yi burada görür (Hivetiri 1996: 23-25).
Olağanüstü bir şekilde doğan kahramana ad verilmesi de destanda işlenen
önemli motiflerden birisidir. Ulıp’a adının konulması onun doğum ve çocuk-
luk döneminin en önemli aşamalarından birisidir. Türk geleneğinde ad koyma
birçok ritüel ve inancı da beraberinde getiren kompleks bir yapıdır. Koyula-
cak ad, adın kim tarafından konulacağı, adın ne zaman verileceği gibi pek çok
unsur bu ad koyma sürecini etkilemektedir.
Özellikle Dede Korkut Hikâyeleri’nde ve daha sonraki dönemlere ait halk
hikâyelerinde karşımıza çıkan ad koyma geleneğinde çocuğun adının toplum
içerisinde önem verilen ve saygı duyulan kişi tarafından verilmesi durumuyla
Ulıp Destanı’nda da karşılaşılmaktadır. Ulıp Destanı’nda çocuğa adını veren
yaşı ve tecrübesiyle, yaptığı dua ve çocuğa yönelik Turı’dan, kutsal varlık-
lardan talepleriyle toplum içerisinde saygın bir yere sahip olduğu anlaşılan
Pliska adlı bir ihtiyardır (Bayram 2012: 216-217).
Pliska’nın ad vermede ettiği dualar içerik bakımından bazı farklılıklar ol-
makla birlikte Dede Korkut’un dualarına benzemektedir. Dualarda çocuğun
mutlu bir hayat sürmesi, toplum yararına işler yapması gibi konuların ağırlık
kazandığı görülmektedir.
Kahramanın Çocukluğu ve Yetişmesi
Ulıp Destanı’nda karşımıza çıkan Ulıp’ın çocukluğundaki özellikleri
destan kahramanlarının özellikleri ile örtüşmektedir. Kahramanın çocukluk
yılları da doğumunda olduğu gibi olağandışıdır ve normal insanlardan çok
farklıdır. Destan kahramanlarının çocukluğunda başta fiziki özellikleri olmak
üzere zihnî gelişimleri de normal insanlardan farklı bir şekilde karşımıza çık-
maktadır. Destan kahramanları fizikî olarak da iridirler. Ulıp’ın destana yansı-
yan özellikleri ve onun çocukken büyümesi destan kahramanları ile paralellik
göstermektedir (Bayram 2012: 219).
Ulıp’ın çocukluğu destanda geleneksel destanlara has bir şekilde anlatıl-
maktadır. Ulıp, normal insanlardan çok daha çabuk bir şekilde büyür. Onun
geleneksel destan kahramanları gibi standart bir çocukluk yaşamadığı dikkat
239
Bülent BAYRAM
çekmektedir. Destanlarda kahramanın çocukluğu uzun uzadıya tasvir edil-
mez. Çünkü destan kahramanlarının hayatı boyunca yapması gereken işler
dikkate alındığında, daha doğrusu onların olağanüstü bir şekilde dünyaya ge-
lişlerinin sebebi olarak düşünebileceğimiz toplumsal vazifeleri göz önünde
bulundurulduğunda, onların çocuklukları önem arz etmemektedir. Mehmet
Kaplan’ın ifadesiyle destan kahramanı için bu dönem hızla geçilmesi gereken
bir dönemdir ve onun hayatı için bir teferruattan başka bir şey değildir (Kap-
lan 1996: 14) Ulıp Destanı’nda da Ulıp çocukluk döneminde diğer çocukların
hayatlarında mümkün olmayacak bir şekilde çabucak büyür.
Destanda Ulıp’ın tam bir yetişkin yiğit olabilmesi için başka olağanüstü
desteklere de ihtiyacı vardır. Dedesinden yeteri kadar nasihat alan ve insan-
ların gündelik birçok işini yapmayı öğrenen Ulıp’ın nenesinin yanına gitmesi
gerekir. Yer altında yaşayan nenesinin yanına giden Ulıp onun verdiği olağa-
nüstü özelliklere sahip ilacı içer. Onun bunlara ihtiyacı olduğunu ve eksiksiz
bir yiğit olmasını bunların sağlayacağını destanda nenesi ifade etmektedir
(Hivetiri 1996: 154).
Örneklerde görüldüğü üzere Ulıp’ın çocukluğu, çabucak büyümesi ve sa-
hip olduğu üstün nitelikler gibi birtakım unsurlar bakımından destanlarla pa-
ralellikler göstermektedir. Bu bölüme özellikle alp anlatmalarının kaynaklık
ettiğini belirtmekte de fayda vardır. Ulıp’ın çocukluğunda normal insanların
çocuklarıyla oyun oynamak istemesi neticesinde meydana gelen olaylar da
burada değerlendirilebilirdi. Ancak bu onun ilk defa gücünün ve aklının de-
nenmesi olarak kabul edilebilir (Bayram 2012:221-222).
Bahadırların İlk Kahramanlıkları ve Düşmandan Haberdar Olmaları
Ulıp da kendisini oyuna almak istemeyen çocukların ilk sınamalarından
başarıyla geçmişse de onun asıl ilk kahramanlığı insana saldıran vahşi bir
yılanı öldürmesidir. Annesinin isteği üzerine atı ve sabanıyla cebine koyduğu
insanları tekrar kendi yerlerine bırakan Ulıp burada orman içinde insana sal-
dıran vahşi yılanı öldürerek ilk kahramanlığını da yapmış olmaktadır:
Bahadırların Sınanması Epizotu
Ulıp’ın sınanması aslında onun çocukluğundan itibaren görülmektedir.
Ulıp normal insanların çocuklarıyla oyun oynamak ister ancak çocuklar onu
oyuna dâhil etmemek için çeşitli sebepler ileri sürerler. Bu bölüm Ulıp ile
normal insanların çocuklarını karşı karşıya getirmekte ve onları kıyaslamaya
imkân tanımaktadır. Normal insanların çocukları Ulıp’ı oyuna almamak için
Dostları ilə paylaş: |