Uluslararası Geçmişten Günümüze Sinop’ta Türk-İslam Kültürü Sempozyumu / 5-7 Ekim 2018
147
İBN-İ BATTUTA’YA GÖRE 14. YÜZYIL SİNOP’UNDA SİYASİ VE DİNİ HAYAT
Selim ÖZARSLAN
*
Öz
Anadolu’nun en kuzeyindeki kıyı şehri olan Sinop, uzun tarihi geçmişiyle birçok kültür ve mede-
niyete ev sahipliği yapmış şirin bir ilimizdir. Biz bu tebliğimizde 14. Yüzyılın ilk yarısında yaşa-
mış ünlü seyyah bugünkü tabirle araştırmacı gazeteci İbn-i Battuta’nın (1304-1369) Sinop’un ta-
rihi, kültürel ve dini hayatıyla ilgili verdiği bilgileri değerlendirmeye çalışarak, o günkü Sinop’un
sosyo-kültürel ve dini hayatına ışık tutmuş olacağız. İbn-i Battuta’nın gözlemlerine göre o günkü
Sinop, kalabalık bir nüfusu barındıran güzel bir şehir olup, savunma bakımından son derece elve-
rişli imkânlara sahiptir. Doğu tarafı dışında diğer bütün yönlerden denizle çevrilmiş olan Sinop’un
doğu tarafından olmak üzere tek bir giriş kapısı bulunduğundan belde Hâkiminin izni olmadan
hiçbir kimse şehre giremez. Anadolu’nun bütün şehir, kasaba ve köylerinde İslam inançlarına
bağlı olarak kurulan yardımlaşma ve dayanışma birliği olan Ahilik cemiyeti burada da teşkilat-
lanmıştır ve zaviyeleri mevcuttur. Denize doğru uzanan büyük bir dağın üzerinde on bir tane köy
bulunmakta, bu köylerde Müslümanların yönetiminde idare edilen kâfir olarak adlandırdığı Rum
nüfus yaşamaktadır. Dağın zirvesinde inşa edilen zaviye ise Hızır ve İlyas (a.s)’a nispet edildi-
ğinden ibadet eden ziyaretçilerle dolup taşmaktadır. Dağın eteğinde ashabı kiramdan Bilal-i Ha-
beşi’nin kabri bulunur. Yanındaki tekkede oradan gelip geçen yolculara yemek ikram edilir. Or-
tasında bir su havuzu bulunan Sinop Camisi için İbn-i Battuta, gördüğüm en güzel camilerden
birisidir demiştir. Yöre halkının önemli bir bölümünün haşhaş kullandığını belirten seyyahımız,
Sinop halkının Hanefi mezhebine bağlı olarak ibadet ettiklerinden farklı mezheplere göre namaz
kılan insanlara şüpheyle yaklaştıklarını, hatta onları Şii Rafizi olarak değerlendirdiklerini bizlere
aktararak oradaki dini yaşam hakkında bizlere veriler sunmaktadır.
Anahtar Kelimeler: İbn-i Battuta, Ahilik, Hanefî mezhebi, Sinop Camisi.
*
Prof. Dr., Fırat Üniversitesi, sozarslan1@firat.edu.tr
International Symposium on Turkish-Islamic Culture in Sinop From Past to Present / 5-7 October 2018
148
Political and Religious Life in the 14
th
Century Sinop by ibn-i Battuta
Abstract
Sinop, the northernmost coastal city of Anatolia, is a charming province that has been home to
many cultures and civilizations with its long history. In this paper, the famous traveler who lived
in the first half of the 14 th century tried to evaluate the information given by the investigative
journalist İbn Battuta (1304-1369) about the history, cultural and religious life of Sinop and the
socio- we will have shed light on the religious life. According to observations of Ibn al-Battuta,
that day's Sinop is a beautiful city with a crowded population and has very convenient facilities
for defense. When there is only one entrance gate to the east of Sinop, surrounded by sea from all
directions except the east side, no one can enter the city without the permission of the local judge.
In all cities, towns and villages of Anatolia, the Akhism community, which is a coalition of soli-
darity and solidarity founded on Islamic beliefs, is organized here and there are zawiyahs. There
is eleven villages on a large mountain stretching to the sea, where the Greek Cypriot population,
which they call the unbelievers ruled by the Muslims, lives. The zawiyah that was built at the
peak of the mountain is filled with a worshiping prayer because it is relative to Khidr and Elijah
(a.s). There is a tomb of Bilal-i Habeshi in the flat on the mountain. A small İslamic monastery
in the next meal is served to the passengers come there. For Sinop Mosque with a water pool in
the middle, Ibn-i Battuta is one of the most beautiful mosques I see. Having stated that a signifi-
cant portion of the people of the region use poppy, our traveler presents to us about the religious
life there by conveying to them that they are approaching suspicion to the people who pray ac-
cording to the different sects of the Sinop people and they regarded them as Shia Rafizi.
Keywords: Ibn-i Battuta, Akhism, Hanafi sect, Sinop Mosque.
Uluslararası Geçmişten Günümüze Sinop’ta Türk-İslam Kültürü Sempozyumu / 5-7 Ekim 2018
149
FETİH’TEN OSMANLI’YA SİNOP: ŞEHİR – İKTİSAT VE TOPLUM
İlhan ERDEM
*
Serhat ALTINKAYNAK
**
Şehir medeniyet kadar eskidir.
J.E.Goldhorpe
Öz
Malazgirt sonrası Anadolu’da Süleyman Şah İznik merkezli devletini kurmuş ve sonrasında bir
dizi fetih politikası izlemişti. Bu fetih sürecinin önemli bir noktasında Sinop da bulunmaktaydı.
Süleyman Şah ile Aleksios arasında yapılan Drakon Suyu (1081) antlaşması ile Bizans Ana-
dolu’daki birçok yeri Selçuklulara devretti. Bu sıralarda Süleyman Şah’a bağlı olan Emir Karate-
kin de Çankırı, Kastamonu ve Sinop üzerine genişleme siyaseti izliyordu. 1085 tarihinden itibaren
Emir Karatekin liderliğinde Kuzeybatı Karadeniz bölgesinde Türk ilerleyişi gerçekleşmiş ve fakat
kesin bir yerleşim meydana gelmemişti. IV. Haçlı Seferi (1204) sonrası Bizans hanedanından iki
prens -Alexis ve David- Karadeniz sahillerine ulaştı; birincisi Trabzon’da diğeri de Sinop ve
Ereğli’de yerleşti. İznik’te ise Theodore Laskaris kendi devletini kurdu. Buradan hareketle Ana-
dolu’nun milletlerarası ticaretinde önemli rol oynayan Sinop; Trabzon ve İznik Devleti arasında
mücadele sahası olmuş ve böylece buradaki ticarî hayat durma noktasına gelmişti. Sinop’un stra-
tejik öneminin farkında olan Türkiye Selçuklu sultanı I. İzzeddin Keykavus ilk kalıcı fethi 1214’te
gerçekleştirdi. Bu dönemde bölgede ticarî ve içtimaî hayat gelişme gösterdi. I. Alaeddin Keyku-
bad zamanında Suğdak (Kırım)’a da Sinop’tan hareket edilmişti ki burası aynı zamanda bir do-
nanma şehri durumuna da gelmişti. Türkiye Selçuklularının buradaki etkisi I. Keykubad’tan sonra
azalsa da bölgedeki Türk yerleşimi devam etti. Pervaneoğulları ve Candaroğulları zamanında da
bölge bir Türk-İslâm bölgesi; içtimaî ve iktisadî hayatta Anadolu’nun önemli bir güzergâhı olma
özelliğini kaybetmedi. Sinop, tarih boyunca ismini de muhafaza etti ve büyük bir değişiklik ya-
şamadan günümüze kadar aynı adla varlığını korudu. Bu çalışmada Selçuklu ve Beylikler çağında
Sinop’un bir Türk-İslâm şehrine dönüşmesi; mezkûr çağda şehir kimliği ile birlikte iktisadî ve
içtimaî durumu üzerinde durulacaktır.
Anahtar Kelimeler: Selçuklular, Pervaneoğulları, Candaroğulları, Şehir, İktisat.
*
Prof. Dr., Ankara Üniversitesi, ierdem@ankara.edu.tr
**
Arş. Gör., Sinop Üniversitesi, saltinkaynak@sinop.edu.tr
Dostları ilə paylaş: |