İlkel, Köleci ve Feodal Toplum



Yüklə 0,53 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə38/63
tarix11.09.2018
ölçüsü0,53 Mb.
#67939
1   ...   34   35   36   37   38   39   40   41   ...   63

124
Ýlkel, Köleci
ve Feodal Toplum
Bergam’lý  hekim  Galienus,  büyük  bir  üne  ulaþtý.  Hekimlik
üzerindeki etkisi büyük oldu.
Hýristiyanlýk
Hýristiyanlýk, 1. yüzyýlda, Roma Ýmparatorluðunun Doðu eya-
letlerinde ortaya çýktý. 2. yüzyýlýn baþlarýnda Yunanistan’a girdi ve az
sonra Ýtalya yarýmadasýnda yayýldý.
Halk yýðýnlarýnýn her gün daha güç olan durumu, keyfî yöne-
tim, yeryüzündeki varlýðýn geçici niteliði yolundaki 
[sayfa 144]
 gizemli
fikirlerin  yayýlmasýnýn  nedeni  oldu  ve  öteki  dünyada  daha  iyi  bir
gelecek umudu uyandýrdý.
Bu fikirlerin yayýlmasý, hýristiyan dininin geliþini hazýrladý. Hý-
ristiyanlýk,  Asya  ve  Afrika’nýn  birçok  dinsel  tapýnmalarý;  insanlarý
kötücül güçlerden korumak ve ölümsüzlüðe ve aydýnlýða götürmek
uðruna  insanlar  için  kanýný  akýtan,  öldüren  ve  dirilten  bir  tanrýya
tapýnmalarý içeriyordu. Hýristiyanlýk, kurban vermelerden ve her çeþit
ayinlerden  vazgeçti.  Hýristiyanlýðýn  vaizleri,  baþka  dinlerin
yandaþlarýndan farklý olarak hiçbir etnik ve toplumsal ayrýlýk taný-
mýyorlardý. Bu, onlara, bahtsýzlarýn ve horlananlarýn sevgisini kazan-
dýrýyordu.
Baþlangýçta,  özellikle  yoksullarý  içine  alan  hýristiyan  toplu-
luklarda, eþitlik hüküm sürüyordu. Ama rahatý yerinde olmakla bir-
likte,  mevcut  düzenden  hoþnut  olmayan  çevrelerin  temsilcileri
hýristiyanlara katýlýnca, iliþkilerin yalýnlýðý ve topluluðun demokratik
niteliði yavaþ yavaþ kayboldu.
Din gereksinmeleri, daha karmaþýk hale geldi; ve zengin ba-
ðýþlar, ortak mallarý yönetenlerin ve ayinlere baþkanlýk eden diya-
koslarýn, papazlarýn, eveklerin etkilerini güçlendirdi. Topluluðun yö-
netici çevreleri olan din adamlarý kastý, hýristiyanlar sürüsünden ay-
rýldýlar, hýristiyan kilisesi ortaya çýktý. Böylece, evrim geçirerek, hýris-
tiyanlýk,  egemen  sýnýfý  yanýna  çekmekte  kendisine  yardým  eden
özellikleri ve yeni çizgileri aldý.
Eski dinsel tapýnmalar, yýðýnlarý boyuneðme durumunda tut-
ma yeteneðinde deðillerdi. Emekçileri, sömürücülere karþý toplum-
sal savaþýmdan caydýran hýristiyan öðretisi, kölelerin çýkarlarýna, daha
iyisi düþünülemeyecek þekilde pek güzel karþýlýk veriyordu. Bu sýný-
fýn ideologlarý, kýsa zamda anladýlar ki, hýristiyanlarýn itirazlarý, sömür-


125
Ýlkel, Köleci
ve Feodal Toplum
ücüler için yararlý olan bir doðrultuya kolaylýkla çevrilebilir. Hýristi-
yanlýða  özgü  tam  bir  baðýmlýlýk,  boyuneðme  ve  yumuþakbaþlýlýk
vaizi,  yerleþmiþ  dogmalarýn  tanýnmasý,  köle  sahiplerinin 
[sayfa  145]
hoþuna gidiyordu. Ensonu, egemen sýnýfýn temsilcileri, hýristiyanlýða
karþý tutumlarýný deðiþtirdiler. 4. yüzyýlda. Ýmparator Konstantin za-
manýnda, hýristiyanlýk resmî din ilân edildi. Hýristiyan kilisesi, önem-
li  ayrýcalýklar  elde  etti.  Ezilmiþlerin  dini,  kölecilerin  halk  yýðýnlarý
üzerindeki manevî baskýsýnýn aleti haline geldi.
Ýmparatorluðun  Evrimi
Ýmparatorluðun, ilkin iktisadî ve toplumsal alanlarda patlak
veren  bunalýmý,  ideolojiye  de  uzandý.  Egemen  sýnýfýn  temsilcileri
arasýnda yayýlmýþ olan felsefî ve dinsel sistemler, artan bir kötümser-
liðin damgasýný taþýr. Örneðin stoacýlarýn görüþleri evrim geçirir. Ým-
paratorluðun açýlýp geliþmesi çaðýnda, baþkasýnýn iyiliði için kendim
feda etmek gerekliliðini öneren stoacý öðreti, kölecilerin iktidarýný
güçlendirmeye  yardým  etmiþtir.  Ama  bu  öðreti,  imparatorluðun
çöküþünde kötümserlik ve umutsuzluk fikirlerini vurguluyordu.
3. yüzyýlda, Plotin’in gizemli felsefesi, yeni-platonculuk geniþ
bir alana yayýldý. Plotin’e göre, kötü ile madde birbirine karýþýyorlardý.
Ýnsanýn amacý, zekâ için anlaþýlmaz olan en yüksek iyi ile manevî
bir kaynaþmadýr.
Edebiyat da, ayný þekilde, felsefî-dinsel bir nitelik gösteriyor-
du; o çaðda en yaygýn tarz olan roman da böyleydi (Apule’nin Me-
tamorfozlar ya da Altýn Eþek’i, Heliodores’in Edmonika’sý).
4. ve 5. yüzyýllarda, imparatorluðun kesin çöküþü sýrasýnda,
hýristiyanlýðýn kabul etmediði payen (puta tapýcý) felsefe öðretileri,
cincilik, büyücülük, müneccimlik (yýldýz falcýlýðý), hýristiyanlýk için-
de eridiler. Hýristiyan kilisesini zaferi ile birlikte payen kültürünün
sayýsýz anýtlarýnýn tahrip edildiði görülüyor, ama ayný zamanda halký
incitmemek için hýristiyanlýk paganizmden (puta tapýcýlýktan) çok
þeyler alýyor. Böylece Milât (Ýsa’nýn doðuþu) bayramý, Noel, 
[sayfa 146]
zamanla Mithra, Güneþ Tanrýsý bayramý ile karýþýr. Doðu eyaletlerin-
de çok yaygýn olan bereket tanrýçalarýna –Isis, Astarte, Kybele– ta-
pýnma,  Meryem  Anaya  tapýnma  halinde  geliþti.  Edebiyat,  dar  bir
saraylýlar çemberinin beðenilerine uymaya çaba gösteriyordu. Bun-
lar, özellikle imparatorun onuruna düzülen övgüler oldu. Kültürün


126
Ýlkel, Köleci
ve Feodal Toplum
genel düzeyi hissedilir ölçüde düþtü.
5. ROMA ÝMPARATORLUÐUNUN DÜÞÜÞÜ
Köle emeði, gittikçe, teknik ilerleme ve toplum evrimi için
bir  engel  haline  geliyordu.  Üretici  güçlerin  düzeyi,  baþka  üretim
iliþkilerini gerekli kýlýyordu. Daha ileri bir ekonomik ve toplumsal
biçimlenmeye, feodal düzene devrimci bir geçiþ, kendini zorla ka-
bul ettiriyordu. Bununla birlikte Batý Ýmparatorluðunun, Roma köle-
ci devletinin bu en yüksek biçiminin düþüþünde, yalnýz iç etkenler
deðil, dýþ etkenler de rol oynadý.
Pek çok komþu kabileler, imparatorluðun topraklarýný dur-
madan  istilâ  ediyorlardý.  Bu  akýnlar,  MS  2.  yüzyýlda,  çok  önemli
yakýp yýkmalarla sonuçlanýyordu.
Orta Avrupa’daki tam ilkel topluluk düzeninin daðýlma dö-
nemini geçirmekte olan Cermen kabile birlikleri, tehlikeli komþular
oldular. Karpatlar’da Karadenizin kuzeyinde de, Got, Dak, Sarmat
ve Slav kabilelerinin güçlü federasyonu kuruluyordu.
“Barbar”  kabileler  (Cermenler  ve  ötekiler)  arasýnda  paralý
askerler toplanmasý, Roma devletinin gerilemesinin belirtilerinden
biri oldu. Bir yandan aþiretler arasýnda, öte yandan da köleler ile
kolonlar arasýnda bir yakýnlaþma beliriyordu. Ýç çeliþkiler, kölelerin,
yoksullaþmýþ köylülerin ve zanaatçýlarýn baþkaldýrmalarý Cermenle-
rin, Gotlarýn, Sarmatlarýn ve köleci Roma devletini sarsan öteki hal-
klarýn indirdikleri darbelerin üstüne ekleniyordu.
Batý Ýmparatorluðunun topraklarý durmadan daralýyordu. 
[say-
fa  147]
  5.  yüzyýlýn  ortalarýnda,  Roma  imparatorlarý  yalnýz  Ýtalya  ve
Galya’nýn  bir  parçasý  üzerinde  hüküm  sürmekteydiler.  Roma’nýn
410’da  Batý  Gotlarý  tarafýndan  alýnýþýndan  sonra  imparatorluðun
baþkenti bile Ýtalya’nýn kuzeyine, Ravenne’e nakledildi.
Köleler ve kolonlar, imparatorluða saldýran kabileleri deste-
kliyorlardý. Batý imparatorluðunun tacý, paralý Cermen askerlerinin
þeflerinin  elinde  bir  oyuncak  haline  geldi.  476  yýlý,  þeflerden  biri
olan Odoakr’ýn, son Roma Ýmparatorluðunu devirdiði zaman, Batý
Roma Ýmparatorluðunun kesin yýkýlýþ tarihi olarak kabul edildi. Ýlk
“barbar” devleti, o zaman, Ýtalya’da kuruldu.
Roma Ýmparatorluðunun düþüþü, öte yandan, köleci düze-
nin de son bulmasý anlamýna geliyordu.


Yüklə 0,53 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   34   35   36   37   38   39   40   41   ...   63




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə