•
Bläsing, Sokakta Aldım
Bir Tane, Evde Oldu Bin Tane
•
43
•
KIŞ 2012 / SAYI 60
bilig
40
Dīwān Luġāt at-Turk’ta tahtakurusu geçmez.
Bürge ve
bit’in yanı sıra
sunzi görülür:
S
u
NZ
i
Y šayun min
ǧinsi-’l-burġūṯi wa-’ḥsibuhu-’l-qummala, yani “pire cinsinden bir
şey, tahminimce bitler” (DLT 213, 1. satır; bk. Dankoff ve Kelly 1: 320).
Ingeborg Hauenschild’e göre (2003: 191) bu sözcük tahtakurusu manasına da gelebilir.
41
Aynen: “[Proto-Altaic] *
kajamV “crayfish, tick”; “PTung. *
kiamk- 1 crayfish 2 a k[ind].
of water insect 3 worm”; “PTurk. *
Kạm- 1 bed-bug 2 beetle”; “PKor.
kàjàmí ant”.
42
Buna benzer bir yorum
Leksika’da bulunur (1997: 183).
43
Tek kaydı Verbickij’de bulunan bu terim (sümüklü böcek) bence anlambilimsel açıdan
diğerlerine (eklembacaklı böcekler) uymaz.
44
Krş. Abaev’in (2: 279) Osetçe
qæbuza ve Bal.
qamažaq ile ilgili bilgileri.
45
Boris Čxeiӡe (1902-1979), romancı; daha ayrıntılı bilgiyi Fähnrich (1993: 275 vd.)
vermektedir.
46
Bu Gürcüce sözcük de başka dillere yayıldı, mesela: Bejtaca
bal
ʀ
unža, (Xošar-Xota)
bäl
ʀ
inžä (Xalilov 1995: 39a; Kibrik ve Kodzasov 1990: no. 189), Batsbice
baγlinǯŏ (Ka-
dagiӡe ve Kadagiӡe 1984: 83a) ve Erm.
ba
ɣ
lin
(Malxaseanc” 1: 320c).
47
“[Mukkades] Babaların hayatı” manasına gelen
mamata cxovreba adlı eser Tiflis’te sakla-
nan, henüz yayımlanmamış bir elyazmasıdır.
48
Bžškaran bir tıp eseridir. İçerisinde bulunan çoğu yayımlanmamış 73 elyazması metin
(Venedik) değişik asırlara aittir. En eskilerin yazılış tarihi 1281’dir. Yukarıdaki biçimin
hangi metne ait olduğunu tespit edemedim.
49
Diğer isimler: Erm.
mluk ve
k’svis “tahtakurusu(giller)” (Malxaseanc’ 3: 342a, 4: 591c).
50
Ačaṙyan üstelik
gandluy biçimini de zikretmektedir.
51
Dağıstan’da konuşulan, Andi grubuna ait bir dil.
52
Çuvaşça
x- > Çeremisçe
Ø; bk. Räsänen (1920: 21). Üstelik krş.
umdılašúdo “Meliotus”
(SMJa a.y.). Bu bitki adı modeli (“tahtakurusu otu”) İdil bölgesinde çok yaygındır. Ta-
tarca, Başkurtça ve Çuvaşça biçimdaşları için bk. not 14, 15 ve 18.
53
Böğüler (Solifugae takımı), Örümcekgiller (Arachnida) sınıfına mevcut eklembacaklı bir
hayvan grubudur.
54
Üstelik krş. Morgenstierne (1973: 523b): Wakhi (Namadgūt/Rusya)
ɣ
ən’dāl “akrep”;
“
randāl” (Hjuler’e göre) “örümcek” ve Şuğni
ɣ
an’dāl “örümcek”.
55
1427 senesinde Mehmet bin Süleyman tarafından hazırlanmış olan
Hayatü’l-hayvan
tercümesi’nin Süleymaniye kitaplığı Esat Efendi bölümünde (no. 2565)
muhafaza edilen
bir elyazması (bk. TarSöz 1: XXXVI).
56
Osmanlıcaya ait daha çok veri için bk. aşağıda.
•
Bläsing, Sokakta Aldım Bir Tane, Evde Oldu Bin Tane
•
44
•
bilig
KIŞ 2012 / SAYI 60
57
Türkçe
kehle “bit” (TürkSöz 2005: 1128a) < Farsça
kahla “Current silver; bits of gold or
silver” (ayrıntılı bilgi için bk. Eren 1999: 226).
58
Kondaraki (1868),
Samoučitel’ turko-tatarskago i novogrečeskago jazykov ili rukovodstvo
naučit’sja bez pomošči učitelja govorit” po grečeski i po tatarski, Nikolaev. Bu eseri elde
edemedim.
59
Krş. Tü. (
Niksar-Tokat;~Mastat–
Karaman-Konya) “ağaçtan yapılmış duvar”,
çandı
(Hocaköy–
İnegöl-Bursa;
Kandıra-Kocaeli;
Düzce-Bolu;
Akyazı-İstanbul;
Ereğli-
Zonguldak; Kastamonu;
Taşova-Tokat;
Koyulhisar-Sivas) “duvarları
birbirine geçme, ka-
lın tahtalardan yapılan ev, yapı”, vs. (DS 1068a, 1071b). Hasan Eren’e göre (1999: 75b)
“Anadolu ağızlarında
çatı yerine
çantı (ve
çandı) biçimi, “direk başlığı”, “duvarları bir-
birine geçme kalın tahtalardan yapılan ev”, “duvar”, “tavan”, “yayla ağılı” olarak geçer”.
Tietze (2002: 405a) sözcüğün kökenini soru işaretiyle verir.
60
Açıklamalar: Zazaca
kerm “kurt”,
kercık “kene” ve
ıspıjı ~
espıjı “bit”. Diğer bir ad: Zaza-
ca
hevcarık “tahtakurusu” (ay.).
61
Eren’in (1999: 230) tahtakurusu olarak gösterdiği
(Balkarca)
mal gubu ile (Karaçayca)
mal gıbı akar(lar)dır (QMOS 1989: 457b). Akar türleri (Acari) Arachnida sınıfındandır,
zoolojik sınıflandırmada örümceklere yakındır: krş. Balkarca
gubu Karaçayca
gıbı “örüm-
cek, akar” (QMOS 1989: 192b; QMTAS 1: 612b, 625a).
62
XakR (1953: 293a) sözlüğe göre
čalbax xurttar “Yassısolucanlar, Platyhelminthes” mana-
sına gelmektedir.
63
Üstelik
karot biçimi için bk. Özkan (1994: 123a) ve
korda için Yanıkoğlu (1943: 280),
TYS ve KAS (705a):
Beyindum beyuk eve /
Beyindum oldum deve /
Ben nasi celdum cir-
dum /
A bu kordalı eve (
Güneyce-Rize).
64
Yunanca κόρις -ιος (-ιδος), -εως “tahtakurusu, Cimex lectularius”. Köken tarihi için bk.
Frisk (1: 922) ve Chantraine (2: 566-567).
65
Bu hususta belki “ilk yardım’a gelebilecek olan Farsça
qāriṣ “tahtakurusu” (Steingass
947) Arapçadan kaynaklıdır: “- Arapça
qāriṣ “beißend, stechend, peinigend, schmer-
zend” (Wehr 1968: 675a)!
66
Doğu Karadeniz’in tahtakurusuyla ilgili bir “Yunanca” misafiri daha vardır:
Türkçe
(Şimşirli, Güneyce–
İkizdere-Rize)
konira “tahtakurusu, bit vb. asalakların yumurtaları”;
krş. Yunanca (Kapadokya ağzı) κόνιρα “- κόνιδα, κόνις “(asalak böceklerden) sirke”
(Tzitzilis 1987: no. 221).
67
Krş. κόρεκα, κόρικα “tahtakurusu”. Bu biçimler, Yunancanın Güney İtalya’daki Apulia
ağzına aittir (bk. Andriotis 1974: no. 3468).
68
“
κόριζα “Wanze”:
korda (Rize) id. “Es handelt sich um eine jüngere Doublette zu dem
der Standardsprache eigenen Lehnwort
kurus in
tahtakurusu” (Tietze 1962: no. 321).
69
Hauenschild’in (2003: 191) yorumuna (“die magere Diele”, yani “cılız, zayıf tahta”)
anlambilimsel nedenlerden katılamam. Yine
de bir Tatar atasözüne göre Qandala’nın
mayı yuq (İsänbät 1959: no. 3548), yani “
Qandala’nın yağı yok”, ama, tabii ki, bol kanı
vardır.