56
cinsiyetlendirilmiş hiyerarşilerine direnme çabasında,
‘anlatıları totalize etmek’ten kaçınmaya çalıştılar ve
sabit anlamları ve değer ve algıların evrensel yapılarını
sorguladılar (Broude ve Garrard, 1992, s. 4).
Beden, eğer toplumsal bir nesneyse, “yeniden tanımla-
nabilir; biçimleri ve işlevlerine karşı koyularak kültür-
deki yeri yeniden değerlendirilebilir ve dönüştürülebilir”
bir başvuru olarak algılanmaya başlandı (Betterton,
1996, s. 13). Luce Irigaray Tek Olmayan Bu Cinsiyet
adlı kitabında (1985) imgelemin bir cinsiyeti olduğunu
yazmıştı; ona göre, kadının hayal eden aklı kadın cinsel
bedeninin akışkanlık, çoğulluk, doğrusal olmayış gibi iz-
lerini taşıyordu. Bu duyarlığı yansıtan kadın imgelerinde
artık tahrik eden bir yapı yok; onun yerine, ya flörtöz-
lüğün parodisini yapar, bir vampın makyajını komik bir
biçimde abartır ya da çekici olmayan öteki yaşamlarını
uyarlar (Chadwick, 1998, s. 67). Kadınlar bu gecikmiş
kadınlığı yapıbozum sürecinde nadiren olumlu ve yeni
kadınlık imgeleleri ürettiler, bunu yapmakla da varolan
temsil düzenine katkıda bulundular. Kimileri kadınları
hiç göstermemeyi tercih etti, çünkü kadının herhangi
bir imgesinin fallik önyargılardan bağımsız şekilde kul-
lanılamayacağına inananlar vardı. Ama, çoğu, kültürel
imgelem repertuvarını kullanmıştı; çünkü, konuları,
yani kadın cinselliği hep temsille ve temsil içinde oluş-
maktaydı. Ama temsilin kadınlar hakkında ne söyledi-
ğini değil, temsilin kadına ne yaptığını sorgulamaları,
farklarıydı (Owens, 1992, s. 496).
Sonuç olarak, kadın sanatçılar kendi özneliklerini
görülme durumundan farklılaştıramadan, femininitenin
kültürel yapılanmalardan kopma anlarına dikkati çeken
ve kadın ötekiliğini çerçeveleme yolları arayan yapıtlar
ortaya koymuşlardır. Bakılmak isterler; çünkü, göz
teması kurulduğunda, sonunda kadını olduğu gibi göre-
bildiğimizde, güven ve toplumsal iletişim sağlanacaktır.
Bakılmak, skopofiliyle değil, anlaşılmayla, empatiyle
gerçekleşmelidir. Kendilerini göstermeye çalışmaları
bundandır.
KAYNAKÇA
BERGER, J. (1995). Görme Biçimleri. İstanbul: Metis Yayınları.
BETTERTON, R. (1996). An Intimate Distance, London and New
York: Routledge.
BROUDE, N. ve Mary D. GARRARD (Ed.) (1992). The Expanding Dis-
course Feminism and Art History, New York: Icon Editions.
BUHLER LYNES, Barbara. (1992). Georgia O’Keeffe and Femi-
nism. Norma BROUDE ve Mary D. GARRARD (Ed.), The Expanding
Discourse Feminism and Art History içinde (s. 437-450). New York:
Icon Editions.
CHADWICK, W. (1998). Mirror Images. Cambridge: The MIT Press.
CHICAGO, J. (2006). Through The Flower: My Struggle as A Woman
Artist. Lincoln: Authors Choice Press.
CLARK, Toby. (2004). Sanat ve Propaganda, çev. Esin Hoşsucu,
İstanbul: Ayrıntı Yayınları.
DOWNIE, L. (Ed.). (2006). Don’t Kiss Me: The Art of Claude Cahun
and Marcel Moore. London: Tate Publishing.
GARB, T. (1992). Renoir and the Natural Woman. Norma BROUDE
ve Mary D. GARRARD (Ed.), The Expanding Discourse Feminism
and Art History içinde (s. 295-312). New York: Icon Editions.
GILL, M. (1989). Image of the Body. London: The Bodley Head.
HARRIS, J. (2013). Yeni Sanat Tarihi. İstanbul: Sel Yayıncılık.
JONES, A. (2006). Self/Image, London: Routledge.
IRIGARAY, L. (1977). Women’s Exile. Ideology and Consciousness,
vol. 1, 62-76.
IRIGARAY, L. (1985). This Sex Which is Not One. New York: Cornell
University Press.
KELLY, M. (2010). İmgeleri Arzulamak / Arzuları İmgelemek. Ahu
ANTMEN (Ed.), Sanat/Cinsiyet: Sanat Tarihi ve Feminist Eleştiri
içinde. İstanbul: İletişim Yayınları.
LEPPERT, R. (2002). Sanatta Anlamın Görüntüsü, çev. İsmail Türk-
men, İstanbul: Ayrıntı Yayınları.
NOCHLIN, L. (1992). Morisot’s Wet Nurse. Norma BROUDE ve Mary
D. GARRARD (Ed.), The Expanding Discourse Feminism and Art
History içinde (s. 231-243). New York: Icon Editions.
NOCHLIN, L. (2010). Neden Hiç Büyük Kadın Sanatçı Yok? Ahu ANT-
MEN (Ed.), Sanat/Cinsiyet: Sanat Tarihi ve Feminist Eleştiri içinde.
İstanbul: İletişim Yayınları.
OWENS, C. (1992). The Discourse of Others. Norma BROUDE ve
Mary D. GARRARD (Ed.), The Expanding Discourse Feminism and
Art History içinde (s. 437-450). 487-
RUGOFF, R. (Ed.). (2008). Annette Messager The Messengers.
London: Hayward Publishing.
SCHOR, M. (2007). Wet: On Painting, Feminism, Art and Culture,
Duke University Press.
WAGNER, Anne M. (1992). Lee Krasner As L.K. Norma BROUDE ve
Mary D. GARRARD (Ed.), The Expanding Discourse Feminism and
Art History içinde (s. 425-436). New York: Icon Editions.
WITHERS, J. (1992). Judy Chicago’s Dinner Party. Norma BROUDE
ve Mary D. GARRARD (Ed.), The Expanding Discourse Feminism
and Art History içinde (s. 451-465). New York: Icon Editions.
YILMAZ, Mehmet. (2013). Modernden Postmoderne Sanat, Ankara:
Ütopya Yayınevi.
59
DİSİPLİNLERARASI ÇALIŞMALARIYLA
GÜNÜMÜZDEN BİR SANATÇI: JAN FABRE
JAN FABRE: AN ARTIST FROM TODAY WITH HIS
INTERDISIPLINARY WORKS
Bu yazıda, sanatın farklı dallarında üretim yapan
sanatçılara ilişkin biyografik çalışmalar başlığı altında
günümüz çağdaş sanatçılarından Jan Fabre ve eser-
leri ele alınmaktadır. Üretken bir sanatçı olan Fabre,
önemli sanat oluşumlarının aktif katılımcısı ya da
projenin yaratıcısı olarak görülmektedir. Günümüzde
disiplinlerarası çalışmaları nedeniyle sanatın birçok
alanında yaptığı sıradışı işlerle tanınmaktadır. Belçi-
kalı sanatçı doğadan aldığı böcek,kabuk gibi oluşum-
ları sanatı ile birleştirerek ilk böcek heykelleri olarak
adlandırılan bir çalışma ortaya çıkartmıştır. Çalışma-
ları genel olarak sahne sanatlarıyla ilgili çalışmaları
ve plastik sanatlar alanındaki çalışmaları olarak iki
ayrı grup olarak ele alınmaktadır. Her iki alanın da
birbirini desteklediğini, beslediğini düşünen sanatçı
halen çalışmalarını bu iki alanda sürdürmektedir. Bu
yazıda sanatçının plastik sanatlar alanında yaptığı
çalışmalar incelenecektir.
Günümüzde disiplinlerarası sanat anlayışının daha iyi
tanıtılabilmesi için, bu alanda çağdaş ve farklı yakla-
şımlarıyla öne çıkan sanatçı Jan Fabre örnek olarak
seçilmiştir. Ayrıca, disiplinlerarası çalışmalarda sanat
dallarının çeşitliliği ve birbirleriyle olan etkileşimleri,
20.yy başlarından itibaren geldiği süreçle birlikte ele
alınmaktadır. Bu nedenle, disiplinlerarası anlayışın
yerleşme sürecine, çeşitli sanatçıların eser örnekleri
ile günümüze uzanan gelişimine de değinilmiştir. Gü-
nümüze gelindiğinde ise, Jan Fabre’ın eserleri örnek-
lendirme ve açıklama yöntemleriyle incelenmektedir.
Bu yazı oluşturulurken, sanatçının katıldığı Bienaller,
Anahtar Sözcükler: Jan Fabre, Disiplinlerarası Sanat, Böcek
Heykeller // Keywords: Jan Fabre, Interdisiplinary Art, Insect
Sculptures
ODTÜ, Müzik ve Güzel Sanatlar Bölümü //
Middle East Technical University, Department of Music and Fine Arts
ays.poroy@gmail.com
ÖZET ABSTRACT
Ayşegül Ö. POROY
08-11 Nisan April
2015