61
Fabre sanat çalışmalarını iki ana başlık altında top-
lamaktadır. Birincisi, “Troubleyn” adını alan gösteri
sanatları alanında yaptığı çalışmaları kapsamaktadır.
Gösteri sanatları başlığı, dans, tiyatro, opera ve labratu-
ar adı verdiği doğaçlama çalışmalarını içermektedir.
1994’te L’Arche’de Jan Fabre’ın tiyatro eserleri yayınlan-
maya başlamış ve o zamandan beri 10 kitaplık bir seri
üreten sanatçı, Jan Fabre bunun kendisi için onur verici
olduğunu belirtmiştir. Sanatçı son zamanlarda ise, bir
opera eseri üzerinde çalışmaktadır.
İkinci ana başlıkta topladığı sanat çalışmalarına”
Angelos” adını vermiştir. Angelos, görsel sanatlar ala-
nında yaptığı çalışmaları kapsamaktadır. Bu çalışmalar
ise, çizim, heykel, enstalasyon, performans sanatı ve
film gibi alanlarda yaptığı çalışmalardır.
Sanatçı, bütün çalışmalarının birbirini desteklediğini,
etkilediğini ve beslediğini söylemektedir. Bu bağlam-
da sanatçının görsel sanatları içeren başlığı üzerinde
yoğunlaşılacaktır. Sanatçının, “Angelos” adlı görsel
sanatlar alanındaki eserlerinden örneklerle ele alına-
caktır. Sahne sanatları başlığı ise, görsel sanatlara olan
disiplinlerarası etkileşimi bağlamında değerlendiril-
mektedir.
Angelos, Jan fabre’ın plastik sanatlarda yaptığı tüm or-
ganizasyonları kapsamaktadır. Bu yazıda, sanatçının bu
başlık altında yaptığı plastik sanatlarda yaptığı eserler
den özellikle böcek heykeller serisi incelenecektir.
Böcek Heykeller
Jan Fabre’ın böceklerle ilgili çalışmalarının kökeninde
ünlü bir zoolog olan dedesi Jean Henri Fabre’ın etkileri
görülmektedir. Dedesiyle olan yakın ilişkilerinden dola-
yı, küçük yaşlardan itibaren böcek dünyasına büyük ilgi
duymuştur. Fabre’ın çalışmalarında da, dedesinin üze-
rinde durduğu konulardan eklembacaklılar ve özellikle
böceklerle ilgili çalışmalar görülmektedir. Eserlerinde
kullandığı böcekler, doğada bulundukları gibi ve her-
hangi bir değişime maruz kalmadan kullanılır.Böcek-
lerin kullanıldığı eserlerde, iki boyutlu bir alt-tabaka
üzerinde, kuvvetli bileşiklerle ya da radical parçaların
yeniden düzenlenmesi şekliyle ortaya çıkar.1989 yılında
sanatçının çalışmalarında, değiştirilmemiş böcek (
Phylliidae), iki boyutlu alana yüz üzeri eklenir ve dış yü-
zeyi mavi-yeşil mürekkep etkisinde yerleştirilmektedir.
Fantazi Böcek Heykelleri ( 1976-1979) çalışmalarında,
böceklerin dış kapsülleri kullanılmış bazı bölümleri
ayrılmıştır. Sanatçının en önemli çalışmalarında, yeşil,
kahverengi ve siyah böcekler seçilmiştir. Fabre’ın eser-
lerinde kullandığı böceklerden bazıları, cerambycid,
özellikle metalik yeşil renge sahip olan buprestid, ceto-
niinae gibi kabukları mavi-yeşil parlak boyalı böcekleri
çalışmalarında kullanmaktadır.
Belçika’nın Brüksel şehrinin merkezinde yer alan Krali-
yet sarayının iç salonlarından birisinin tavanı ve tavana
asılı avizesi tamamen sanatçı tarafından tasarlanarak
yüzlerce doğadan olduğu gibi toplanmış ve herhangi bir
değişime uğramadan kullanılmış böceklerin kullanıl-
masıyla düzenlenmiştir.
Jan Fabre’a göre, böceklere olan ilgisini onların sahip
oldukları bir çok özelliklere dayandırmaktadır. Böcek
türlerinin milyonlarca yıldır varlıklarını devam ettir-
mekte olmaları ve değişen çevrelerine olan adaptasyon
kabiliyetleri sanatçıyı etkilemektedir. Bu canlıların
milyonlarca yıllık serüvenleri nedeniyle büyük bir bellek
sahibi olduklarını dolayısıyla genetik olarak büyük bir
bilgiye sahip olduklarını düşünmektedir (Michael Amy).
Sanatçı kendisine ilham veren ressamlardan; Karel Van
Lat ve Alfred Ost, filozoflardan ise, Edward O.Wilson ve
Barry Bolton örnek vermektedir.
Görsel 2: Böcek Heykel Serisi, Jan Fabre
Görsel 1: Böcek Heykel Serisi, Jan Fabre
62
Görsel 3: Brüksel Kraliyet Salonu, Jan Fabre
Görsel 4: Kraliyet Sarayı, Tavan ve Avize
Görsel 6: Louven Üniversitesi Kütüphanesi , Fabre Böcek Estelasyonu
Jan Fabre, ” Böcek kabukları çok hassas görünür ama
çok dayanıklı ve solmayan doğal yaşamın parçalarıdır.”
Doğa resimlerinin bir parçası olarak böcek konulu
resim çalışmalarının Avrupa’da 17.yy ve 18 yüzyıllarda,
Rafealciler olarak adlandırılan grubun kelebek ve böcek
resimleri ( 18.yy ortaları), Sürrealizm (20.yy), Yeni Sanat
(20.yy) doğa resimleri ve bunun bir uzantısı olarak böcek
resimleri üzerine eserler verildiği bilinmektedir. (Dicle)
Belçikalı sanatçının ülkenin bir çok yerinde enstalas-
yonları bulunmaktadır. Bu çalışmalardan en önemlile-
rinden birisi de, yine böcek heykeller serisini anımsatan
ve Louven Üniversitesi Kütüphanesinin önünde bulunan
ve 40 m yükseklikteki bir iğne üzerinde yakalanmış
böcek çalışması, en ünlü eserlerindendir. (Görsel 6)
Sonuç
Bu yazıda, disiplinlerarası yaklaşımlarıyla kendinden
söz ettiren çağdaş bir sanatçı Jan Fabre ve eserleri ele
alınmıştır. Çok yönlü ve üretken sanatçı dönüşümler ko-
nulu çalışmalarında doğa ve insan öğelerinden hareket
etmektedir.
“ Çağdaş Sanat adi ve artık güzelliğe inanmıyorum”
Jan Fabre
Günümüzde, çağdaş, üretken ve sürekli olarak kendini
yenileyen yapısıyla, sanatçı Jan Fabre, disiplinlera-
rası çalışmalarıyla çeşitlilik ve ürettiği eserlerdeki
alışılmışın dışındaki zengin materyal yelpazesiyle
dikkat çekmektedir. Çağdaş proje ve sanat fuarların-
da kendisinden sık söz ettirerek üretken ve aktif bir
sanatçı örneğidir. Doğadan aldığı bazı böcek, kabuk gibi
malzemelerle yaptığı çalışmalar bazı grupların tepkisini
çekerkenfarklı, bazı gruplar için de, çağdaş bir anlatım
olarak yorumlanmaktadır. Belçiklı sanatçının Belçika
Kraliyet Sarayındaki bir odanın tavanının ve aynı tavana
takılı avizenin yine böceklerle kaplı bir eser haline geti-
rilmesi ise sanatçıya ülkesi tarafından verilen desteğin
güzel bir örneğidir.
Günümüzde, bir sanatçının hem 30 yıldır gençlerle
birlikte düzenlediği tiyatro ve gösteri sanatları alanında
yaptıkları hem de, aynı başarıyla plastik sanatlardaki
yaratıcı ve sıra dışı çalışmaları Jan Fabre’ın günümüz-
de sanat alanında tanınması ve incelenmesi açısından
önemli bir örnek olmaktadır.
Yaratıcılığın, üretkenliğin bir sınırının olmadığı gibi bilimin
sanatla kesişmesinden meydana gelebilecek bir çok alan-
da da araştırmaları bulunan Fabre, kendine sınır koyma-
dan çalışan özgür bir sanatçı. Belçika Louven Üniversitesi
Kütüphanesinin önündeki 40 metre’lik bir şiş üzerindeki
birkaç metre büyüklüğündeki böcek ile anlatmak iste-
diğini, Venedik Bienalindeki beyaz mermerle anlatmak
istediği Pietası veya Bulutların boyunu ölçen cetvelli
adamla, böcek heykelleriyle yada manzarayı seyreden dev
kaplumbağlarıyla Fabre, çağdaş sanatın bir sesi olarak
ve yüksek üretkenliği, enerjisiyle genç kuşaklar için sanatı
sınırsız deneyimleyen sıradışı bir örnektir.