ratanmasmdan meydana gelmişlerdir; halkalar araların
ca sıkı bir mantık bağıyla kenetlenmişlerdir.
Anlatı bu
halkaların (olaylar ve masal kişileri)
sayısı
ölçüsünde
uzar; genel olarak çok uzun olmaz, süratli bir tempo ile
yürütülür. Çok kez, anlatı bir yerden sonra ters yön iz
leyerek son olaydan baştakine, ya da maceraya son ka
rışan kişiden ilktekine doğru yürütülür.
Bu rmsal'arın
bir özelliği de üslûplarındadır: birtakım hazır, belirli an
latı ve konuşma kalıpları ana olayı çerçeveler; uluslarara
sı incelemelerde bu masallara
«kalıplı masallar»
(for-
mula ta!es) denmesinin nedeni de budur. Benim Az git
tik, uz gittik başlıklı kitabımda metni bulunan bir ma
salı örnek olarak göstereyim: Kuyruğu zilli Tilki bir çam
fidanına kuyruğundaki zili bağlayıp gidiyor. On dört yıl
sonra döndüğünde bakıyor ki çam büyümüş, zil yüksek
bir dalda asılı kalmış. Çamdan zilini istiyor, Çam vermi
yor. Tilki Baltaya gidiyor, Çamı kessin diye; Balta razı
olmuyor.
Ordan Ateşe, Ateşten Suya,
Sudan Öküze,
Öküzden Kurda, Kurttan Çoban Köpeklerine, Köpekler
den Çobana, Çobandan Sıçana (Çobanın çarıklarını ye
sin diye), Sıçandan Kediye, Kediden Koca-Karıya... Her
birinden, daha öncekine baskı yapmasını istiyor. Ancak
koca-karı kediyi dövünce, sırasıyla her bir «halkadaki ki
şi»,
gücü yettiğinin gözünü korkutmakla
Tilki Baltaya
Çamı devirtiyor, ziline kavuşuyor.
Bu masallar, kuruluşları gereği, başta ve sonda ola
yın çok kısa bir anlatısı ile ortadaki en uzun bölümle
rinde bir sıra konuşmadan meydana gelmişlerdir.
Soru 4 7 : Türk masal derlemelerinin ve incele
melerinin halk anlatı türlerinin karşı
laştırmalı araştırmalarında önemi ne
dir?
Masallar sözlü halkedebiyatı türleri içinde
üfkeden
103
ülkeye, çağdan çağa en çok yayılan yaratmalardır; bu
nun için de masalların pek çoğu konularında ve anlatım
larında, ayrıntılara kadar giden yönleriyle, dilleri ve kül
türleri farklı milletler arasında ortaktır. Masal inceleme
lerinin önemi de burdan gelir.
Milletlerarası katalogda 2411 tip numaralanmış ve
sıralanmıştır; ilerde bulunacak yeni tipleri yerleştirmek
>ere arada boş bırakılmış numaralar vardır; buna kar
şılık da bazı tıpıenn yaK./ı çeş.t.emeleri, en önemli tipi
gösteren numaraya eklenen harflerle (A, B, C...), ve tek
bir ülkede bulunan az sayıda anlatmalar da gene daha
önceki tip numarasına eklenen ir işaretiyle gösterilmiş
tir. Başka bir sıralama düzeni uygulamış olan türk kata
logunda ise 378 tip vardır. Ama o katalog basıma veril
dikten sonra derlenen ya da yayınlanan masallar arasın
dan yeni tipler elde edilmiştir. Türk masallar:n:n tip sa
yısı, hele o katalogda çok az temsil edilmiş hayvan ma
sallarından yeni derlemeler sayesinde
elde edilenlerle
kataloga hiç alınmamış olan fıkralar ve lâtifeler eklenirse
daha da artacak, milletlerarası katalogda bugün için tem
sil edilmemiş olan türk tipleri meydana çıkacaktır. Türk
masal derlemelerinin miletlerarası kataloga yeni tipler
sağlayacağı da kestirilebilir.
Türk masal derlemelerinin ve incelemelerinin dünya
masal araştırmaları için önemini bir tek örnekle belirte
yim: Az gittik, uz g itt:k adlı masal kitabımda bir anlat
masını yayınladığım Göğsü kınalı Serçe masalı milletler
arası katalogda yer almamıştır; bu demektir ki o masalın
sözlü gelenekte yaşayan anlatmalarına
bugüne kadar
rastlanmamıştır.
Biz 1987 derlemelerimiz
sırasında bu
masaiın Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde yaygın anlat
malarına rastladık. Öte yandan da bu masal tâ X ll’nci
yüzyıldan bir İngiliz masal yazarının
lâtince kitabında
yer almıştır. Anadolu derlemeleri onun sözlü gelenekte
104
de yaşadığını İspatlıyor; ve böylece milletlerarası kata
loga yeni bir tip kazandırmış oluyor.
Türkiye hem coğrafî durumu bakımından,
hem de
Osmanlı İmparatorluğu gibi, ayrı dilden,
ayrı kültürler
den birçok milletleri yüzyıllar boyunca bir arada tutmuş
bi-r devletin mirasçısı olduğu için, başka pek çok kültür
yaratmaları gibi masalların da Asya, Avrupa ve Afrika
ülkeleri arasında yayılışlarının incelenmesinde büyük bir
önem taşır.
Yeni yeni derlemelerle türk masal hâzinesi
zenginleştikçe
milletlerarası kültür
ilişkileri araştırma
larına yeni gereçler sağlanmış olacaktır.
105
BEŞİNCİ BÖLÜM
EFSANE
Soru 49 : Efsane nasıl tanımlanır? öteki anlatı
türlerinden hanği nitelikleriyle ayırd
edilir?
Efsane deyimiyle fransızcadaki leğende ile alman-
cadaki Sage ve Leğende kavramlarının her ikisini karşı
lıyoruz. Dinlik konulardaki efsanelere (almanca Leğende)
eskiden türkçede menkabe derlerdi.
Efsanenin başlıca niteliği inanış konusu olmasıdır;
onun anlattığı şeyler doğru, gerçekten olmuş diye kabul'
edilir. Bu niteliği ile efsane masaldan ayrılır, hikâye ve
destana yaklaşır. Başka bir niteliği de düz konuşma di
liyle, ve her türlü üslûp kaygısından yoksun, hazır ka
lıplara yer vermeyen kısa bir anlatı oluşudur. Bir destan
parçası karmaşık ve uzun soiuklu anlatı bütününden ko
pup kendine özgü üslûp niteliklerini, sanatlık süslemeleri
yitirince, sadece olağanüstü yönleriyle bir kişiyi, ya da
bir olayı bildirme göreviyle sınırlanınca efsane olur.
Masal ve destanla efsanenin ortak nitelikleri, ola
ğanüstü olaylara, ya da insan-üstü güçleri elinde tutan
kişilere anlatısı içinde yer verme olanağıdır.
Ama des
tanda ve masalda olduğu gibi efsane için de zorunlu bir
106
Dostları ilə paylaş: |