490
KİŞİYE ÖZEL MODA TASARIMINDA ETNİK YÖNELİMLER VE
DİJİTAL BASKİ TEKNİĞİ
SAFİYE SARİ
S. D. Ü GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ TEKSTİL VE MODA
TASARİMİ BÖLÜMÜ, İSPARTA \ TÜRKİYE
ÖZET
Moda, insanların değişiklik arama ve yeni biçimler ortaya koyma tutkusudur. Daha
geniş anlamda tanımlayacak olursak toplumdaki süslenme ve değişiklik ihtiyacından doğan
geçici bir yeniliktir. Moda Olgusu adlı kitabında Cem Hakko, Le Petit Robert sözlüğüne göre
modayı şöyle tanımlamaktadır: “Belirli bir toplumda uygun görülen ortak zevkler geçici
yaşama ve hissetme biçimleridir”.
Günümüz moda anlayışında tasarım olgusunun önemi artarken, giysi tasarımlarında
yaratıcılık, yenilik ve orijinallik gibi kavramlar da ön plana çıkmaktadır. Özellikle moda ta-
sarımcıları, değişik tüketici taleplerine cevap verecek moda uygulamaları için, disiplinler ara-
sı bir yaklaşım sergileyen ve tüketiciye yeni alternatif eğilimler sunacak, yeni bir vizyonda
değişik trendlerde giysi tasarımlarına ihtiyaç duymaktadırlar. Bu anlayış beraberinde, öz-
günlük, yenilik ve yaratıcılık değerleri yüksek olan koleksiyonlar oluşturma çabalarını artır-
mış ve giysi tasarımcılarını giysi formları için kalıp hazırlamanın yanında kumaş tasarımların
da farklı yüzey ve doku tasarımları ile tasarım değeri yüksek yeni giysi uygulamalarına
yönlendirmiştir.
“Kişiye Özel Moda Tasarımında Etnik Yönelimler ve Dijital Baskı Tekniği” olarak
belirlenen çalışmanın genel amacı; sanat ve sanat uygulamaları alanında düşünsel ve dene-
yimsel yaratıcı tasarım süreçlerinin, teknolojik gelişmelerin sunduğu yeni İmkânlarla özgün
giysi tasarımlarına dönüştürülmesidir. Araştırma konusunu oluşturan Kişiye Özel Moda
Tasarımında Dijital Baskı Tekniği, oluşturulacak özgün giysi tasarımlarına yüzey tasarımı
olarak aktarılacak, yüzey - kumaş tasarımlarında kullanılacak olan geleneksel motifler Türk
işleme Tekniklerinde kullanılan etnik öğelerden oluşacaktır.
Anahtar Kelimeler: Kişiye Özel Moda Tasarımı, Dijital Baskı Tekniği, Etnik
Formlar ile Yüzey Tasarımı, Özgün Giysi Tasarımı.
ETHNIC TRENDS AND DIGITAL PRINTING TECHNIQUE IN TAILOR
MADE
ABSTRACT
Fashion is the passion of human to seek for changes and reveal new forms. If we
define it in a wider manner, it is a temporary innovation arising from the need of decoration
and change in the community.
Today while the importance of the design phenomenon increases in the fashion
understanding, the concepts such as creativity, innovation and originality also become
prominent in the dress designs. Especially the fashion designers need dress designs in the
various trends in a new vision that exhibit interdisciplinary approach and will present
alternative trends to the consumer for the fashion applications that will respond to the demand
of the various consumers. Also, the contemporary fashion art has remained far away from
the digital technology in a way in which it will keep pace with the today’s world as a branch
of the thousand years textile craft/art in the 21
st
century.
The general objective of the research project determined as “Ethnic Trends and Digital
Printing Technique in Tailor Made” is the transformation of the intellectual and experiential
491
design processes in the art and art applications field to the original dress designs with the new
opportunities that the technological developments provide. This technique design clothing
design will be transferred to the surface with Digital Printing Press and in this research,
surface - fabric that will be used in the design of traditional motifs used in Turkish ethnic
elements will consist of processing technical.
Keywords:Tailor Made Fashion Design, Digital Print Design, Surface Design with
EthnicForms, Original Clothing Design.
492
GEÇMİŞTEN BUGÜNE KİMLİK GÖSTERGESİ OLARAK SANAT
Suzan Tepe Yılmaz
Çokkültürlü eğilimlerin başlaması kimlik kavramının irdelenmesini de bera-
berinde getirmiştir. Esasında yeni bir kavram olmayan çokkültürlülük, modern
dönemlerde yani ulus devlet modelinde belirlenmiş bir kültür egemenliğinden dolayı
farklı küçük grupların yok sayıldığı ya da baskılandığı toplulukları bir arada bulun-
duran birçok ulusta varlık göstermiştir. Her ne kadar çeşitliliğin, farklılıkların kabul
edildiği, tanındığı ya da bu çeşitlilikleri tanımlayan eylemler, hareketler, sanatsal
çalışmalar Postmodern dönemde gerçekleşmiş gibi görünse de farklılaştırmalara
karşı tavırlar daha önceki zamanlarda da gösterilmiştir. 19. yüzyılın ikinci yarısında
köle ayaklanmaları, 20. yüzyılın ilk yarısındaki siyah – beyaz ayrımcılığına karşı
tepkiler, ırkçı hareketler 1960’lı yıllar öncesinde karşımıza çıkmaktadır. Ancak et-
nik, ırksal tanınma çabaları 1960 sonrasında da devam etmiş çokkültürcü yaklaşım
tam olarak yerleşmemiştir. Modern dönemde daha çok sınıf farklılıkları, siyaset üze-
rinden gerçekleşen hareketler liberal bakış açısının yaygınlaşması ve hegemonya
sağlamasıyla bireysellik öne çıkmış ve bunun göstergesi olarak da dil, din, etnik
kültür, cinsiyet gibi öğelere ağırlık verilmiştir. Will Kymlicka (aktaran Anık, 2012,
s. 85) çokkültürcülük konusunda yürütülen reform hareketlerini diğerlerinden ayıran
faktörün, işçilerin ve çiftçilerin, sınıf temelinde gelişen ve ekonomik çıkarları dik-
kate alan daha önceki siyasi hareketlerin aksine, “kimlik”le ve “kimlik politika-
ları”yla ilgilenmeleri olduğunu belirtmektedir. Elbette bir nokta tarih veremediğimiz
bu olgu ve olaylar, bütünü oluşturan her parçanın birbiriyle ilişkisi kurularak okuna-
bilmektedir. Bu noktada ister istemez her disiplin ekonomik – politik bağlantılar
kurmaktan kendisini alamamaktadır.
Bugün, çokkültürlülük-çokkültürcülük söylemleriyle birlikte kimlik kapsa-
mında gerçekleştirilen sanatsal çalışmaların dışından bakıldığında kimlik kavramı
genel olarak, etnik kültür, ırk, cinsiyet ve bireye verilen ulusal etiketlerden başka
sorular sordurmaktadır. Gombrich’in (2004) “Sanat diye bir şey yoktur aslında,
yalnız sanatçılar vardır” ifadesi sanat eserinin/nesnesinin sanatçıyı gösterdiği düşün-
cesine ulaştırmaktadır. Sanatın bir ifade aracı olduğu göz önünde bulundurulduğun-
da, sanatçının sanatı, nesneleri, doğayı, yaşamı, kendisini algılama biçimi ve bakış
açısını yansıttığını söylemek yanlış olmaz. Sanatın nesnesini sanatçı belirler yani
sanatçının sorunu sanat eserinde çözümlenir ya da vücut bulur. Sanat tarihine baktı-
ğımızda sanatçı/zanaatçı, sanat/zanaat ayrımının ortaya çıkmasını etkileyen sanatçı/
zanaatçı tavırları ve eylemleri, sanatçıların biçim ve üslup olarak sanatsal ifade ara-
yışları, sosyo-politik-ekonomik etkiler karşısında söylemde bulunmaları, sınıfsal
farklılıklar ve sanatın sınıflandırılması, etiketlendirilmesine, kurum ve kurumsallaş-
maya karşı tepkiler sanatsal söylemlerle birlikte sanatçı söylemlerini de göstermek-
tedir. Bu doğrultuda her sanat eseri sanatçı kimliğini ve dolayısıyla toplumsal ya da
bugünün söylemiyle küresel yapıyı yansıtmaktadır. Bu sebeple aydınlanmaya kay-
naklık eden Rönesans’taki önemli değişim ve sanatsal ifadelerden başlamak önemli
görünmektedir.
Bugünden de farklı olmadığı gibi sanat/zanaat hamiler tarafından belirlenen