125
bunlar, Hıristiyanların Yahudileri Müslümanlarla aynı kategoride
görmesi için yeterli sebepler olarak öne çıkıyordu.
25
Yahudiler Müslümanlarla o derece aynîleştiriliyorlardı ki,
Yahudi tarihçi Baron’un naklettiğine göre, Fâtımî hanedanının
kökeninin bile Yahudi olduğu iddiası Hıristiyanlar arasında neredeyse
yaygın bir inanıştı.
26
Buna ek olarak, Ortaçağ Batı Avrupası’ndaki
Yahudilerin pek çoğu, yalnız Müslüman İspanya’dan değil doğrudan
Filistin, Irak gibi Müslüman beldelerden İtalya üzerinden geçerek göç
etmişlerdi.
27
Böyle bir tarihî arka plana dayalı olarak İspanya’dan Franko-
Cermen dünyasına kadar Batı Hıristiyan dünyasında Yahudiler
Müslümanların ‘beşinci kolu’ (fifth column) olarak görülüyorlardı.
28
Hıristiyanların bu inanışı tamamen temelsiz sayılmazdı. Çünkü, daha
9. y.y.’da İspanya Yahudileri, İspanya’ya saldıran Hıristiyanlara karşı
Müslümanları desteklemişlerdi. İspanya Yahudileri, 852’de,
Barselona’nın Müslümanlar tarafından alınmasına yardımcı olmakla
suçlanmışlardı.
29
863’te Kurtuba’daki bir Hıristiyan Konsilinde
Yahudiler, yanlış kararlar çıkmaması için orada bulunan Müslüman
gözlemcilerle beraber hareket etmişlerdi.
30
Yine Yahudi ve Hıristiyan
kaynaklara göre, 930’da, bu defa Bizans İmparatorluğu’nda imparator
Romanus Lecapenus’un emriyle Yahudilere çok ağır baskılar
uygulanmış,
31
bunun Fransa, İtalya ve Almanya’da etkileri,
yansımaları olmuştu. Devam eden bu süreçte, 1010’larda Fransa,
Almanya ve İtalya’da Yahudiler baskıya maruz bırakılmışlardı.
32
Bu
25
Julius H. Greenstone (1943) The Messiah Idea in Jewish History,
Philedelphia: Jewish Publication Society of America, s. 114-155; Andrew
Sharf (1971) Byzantine Jewry from Justinian to the Fourth Crusade, New
York: Shocken, s. 61-81.
26
S. W. Baron (1952-1983) A Social and Religious History of the Jews. 2nd
ed, I-XVIII, Philadelphia: Jewish Publication Society of America, 1957,
c.III, s. 305.
27
Cecil Roth “Economic Life and Population Movements”, Roth (1966)
a.g.e., s. 23-29.
28
Baron (1952-1983) a.g.e., c.V., s.135-6.
29
James Parkes (1938) The Jew in the Medieval Community: A Study of
His Political and Economic Situation, London: Soncino Press, s. 34;
Trachtenberg (1961) a.g.e., s. 184, 150.
30
E. Ashtor (1979) Jews of Muslim Spain, I-II, Philadelphia: Jewish
Publication
Society of America, c.I: s.68-69, 92-93, 98-99.
31
Joshua Starr (1970) Jews in the Byzantine Empire 641-1204, New York:
Burt
Franklin, s. 7-8, 148-166; Sharf (1971) a.g.e., s. 14, 95-100, 102.
32
Parkes (1938) a.g.e., s. 37-39.
126
baskı ve tecrit, Yahudi-Hıristiyan ilişkileri tarihinde Orta Çağda ilk
kitlesel ve sistematik bir Anti-Semitizm olayı olarak kayıtlara
geçmiştir. Bunun sebebi, bu olayların İslam’ın 630’lardan sonra
yayılmaya başlamasından itibaren ilk defa Bizans bölgesi ve İspanya
dışında, yani Orta ve Batı Hıristiyan Avrupası’nda ortaya çıkan
antisemitik baskı örnekleri olmasıdır. Hıristiyan kaynaklarına göre, bu
antisemitik baskıların arkasında özellikle o yıllarda Fatımî Halîfesi el-
Hakîm’in Kudüs’ü almasına bağlı olarak Yahudiler’in Müslümanlara
yardım ettiği inancının Katolik Avrupa’da yayılmasıydı.
33
Kezâ Birinci Haçlı Seferleri sırasında, Almanya ve Kuzey
Fransa’daki Yahudi nüfusun üçte-biri öldürülmüştü.
34
Benzer pek çok örnek arasında, 1215 tarihli Lateran Konsili
özellikle önem taşımaktaydı. Çünkü bu Konsil’de Papa III.
Innocent’ın emriyle hem Müslümanlar (Serazen) hem de Yahudiler,
Hıristiyan olmadıkları için bir ‘utanç sembolü’ takmaya
zorlanmışlardır.
35
Bu utanç sembolünün rengi ve şekli ülkeden ülkeye
değişmekle beraber, genellikle kalp üzerine takılan, rengi çoğunlukla
‘sarı’ ve şekli de yüzük, tekerlek veya üstüsüte tabletler ya da sadece
Yahudiler için olduğunda Davud yıldızı olan bir küçük sarı bez parçası
olarak nakledilir. Meselâ 1279’da Macaristan ve Polonya’daki
Yahudilerin utanç sembolünün renginin kırmızı olduğu rivayet
edilir.
36
Ayrıca, yine ilginç bir olay olarak, 14. y.y. başlarında
(1320’lerde) Fransa’daki Yahudilerin Paris’in içme sularını
zehirlediklerine ve bunu İspanya Müslümanlarıyla işbirliği içinde
yaptıklarına inanıldığı, dolayısıyla ortaya çıkan kara veba olayından
Yahudilerin ve Müslümanların sorumlu tutularak Yahudilere yönelik
katliamlar ve sürgünler yaşandığı, tarihî kayıtlarda nakledilmektedir.
37
Bu konuda daha başka örnekler vardır.
Yahudilerin ve Müslümanların, Batı Hıristiyanları tarafından bir
anlamda aynîleştirilen ‘düşman ötekiler’ olmaları, sosyal-politik
33
Cutler (1986) a.g.e., s. 92.
34
Flannery, Edward H. (1985) a.g.e., N.J: Paulist Press, s. 93
35
Israel Abrahams (1961) Jewish Life in the Middle Ages, Philadelphia:
Jewish Publication Society of America, s. 302; J. Jacobs ‘Badge’ Jewish
Encyclopedia, v. 2, 1902; Parkes (1938) a.g.e., s. 125-6,174.
36
Flannery, Edward H. (1985) a.g.e., s.103-104.
37
Leonard B. Glick (1999) Abraham’s Heirs: Jews and Christians in
Medieval Europe, New York: Syracuse University Press, s. 252; Geoffrey
Marks (1971) The Medieval Plague: The Black Death of the Middle Ages,
New York: Doubleday, s. 47, 67, 108-109; Barbara Tuchman (1978) A
Distant Mirror: The Calamitous Fourteenth Century, New York: Knopf, s.
109.