Yeraltından Notlar



Yüklə 0,71 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə13/18
tarix15.03.2022
ölçüsü0,71 Mb.
#84522
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   18
Yeraltından Notlar Fyodor Mihailoviç Dostoyevski PDFDrive

yakınlık ilgiye  değer,"  diye  düşündüm;  neredeyse  hazzımdan
ellerimi  ovuşturacaktım,  "Böyle  taze  bir  ruhu  etkilemek  pek
güç olmayacak!.."
Bu oyuna kendimi iyice kaptırmıştım.
Kız başını bana yaklaştırdı; karanlıkta dirseğine dayandığını
seçebildim. Belki de beni inceliyordu. Gözlerini görmediğime
üzülüyordum. Derin derin soluk aldığını duyuyordum.
Biraz yüksekten bakan bir ses tonuyla:


— Niçin memleketinden buralara geldin? diye başladım.
— İşte...
—  Halbuki  babanın  evinde  kim  bilir  ne  kadar  iyiydin!  Ne
de olsa doğup büyüdüğün yuva; rahattın, başına buyruktun.
— Ya daha kötüyse?
"Bam  teline  basmak  lazım,"  diye  düşündüm,  "Duygusallık
pek işe yaramayacak galiba".
Ama  bu  düşünce  bir  anlığına  aklımdan  geçmişti.  Yoksa
yemin  ederim,  kız  beni  gerçekten  ilgilendirmişti.  Bu  yüzden
olacak sinirlerim biraz gevşemiş, sakinleşmiştim. Hile ile his
kolay bağdaşırmış derler.
Acele, acele:
—  Tabii,  her  şey  mümkün,  dedim.  Eminim,  seni  birisi
incitti, öyleyse senin onlara değil, daha çok onların sana karşı
suçu var. Hayatın hakkında henüz hiç bilgim yok, ama senin
gibi bir kız, buraya kendi isteğiyle düşmez...
— Nasıl bir kızım ben?
Bunu gayet yavaş söylediği halde duymuştum.
"Tüh, şimdi de sıra tatlı söze geldi. Durum kötü. Ama belki
de iyi..." Susuyordu.
—  Bak  Liza,  sana  kendimden  bahsedeyim.  Küçükken
benim  de  ailem  olsa,  şimdiki  gibi  olmazdım.  Bunu  sık  sık
düşünüyorum. Bir ailenin hayatı ne kadar kötü gitse, gene de
ana baba insana düşman, yabancı olmaz. Yılda bir olsun sevgi


gösterirler.  Hiç  olmazsa  o  zamanlar  bir  yuvan  olduğunu
anlarsın.  Ben  ailesiz  büyüdüm;  belki  de  ondan  böyle...
duygusuz oldum.
Biraz bekledim.
"Anlamıyor  galiba."  diye  düşündüm,  "Benimki  de  gülünç;
akıl hocalığına kalktım."
— Bir kızım olsaydı, onu oğullarımdan daha çok severdim
zannederim.
İlgisini  çekmek  için,  kazara  olmuş  gibi  hafifçe  ona
dokundum. Kızardığımı itiraf ederim.
— Neden peki?
Hah, dinliyordu!
— Bilmem, öyle işte Liza. Bir baba tanırdım, yüze gülmez,
sert  bir  adamdı,  ama  kızının  önünde  diz  çöker,  ellerini
ayaklarını  öper,  seyre  doyamazdı.  Kızı  baloda  dans  ederken
adamcağız  beş  saat  aynı  yerde  gözlerini  ona  dikip  hayran
hayran  seyrederdi.  Kızının  sevgisiyle  aklını  bozmuştu.  Kızı
eğlenceden  sonra  yorgun  düşer  uyur;  babası  uyanarak  gider,
mışıl  mışıl  uyuyan  yavrusunu  öpüp  koklar,  onu  kutsardı.
Kendisi  yağlı  elbiseyle  gezer,  kimseye  zırnık  koklatmazdı,
fakat  son  parasını  bile  kızına  harcar,  pahalı  hediyeler  alırdı;
beğendirince  de  sevincinden  deli  olurdu.  Babalar,  kızlarına
daima  annelerden  daha  düşkün  olur.  Bazıları  kızlarını
evlerinde  prensesler  gibi  yaşatırlar!  Zannederim,  kızım  olsa
kocaya vermezdim.
Liza, hafif bir gülümsemeyle:


— Nasıl olur, dedi.
— Yemin ederim kıskanırdım. Elin adamını nasıl öper, onu
nasıl  öz  babasından  fazla  sever?  Bunu  düşünmek  bile  acı
geliyor bana. Tabii bunlar saçma, sonunda herkes alışır. Fakat
bana öyle geliyor ki, onu evlendirinceye kadar kendim harap
olur,  isteyenleri  bir  bir  ıskartaya  çıkarırdım.  Sonunda  kendi
sevdiği adama verirdim. Ama kızın gönlünü kaptırdığı adam,
babanın gözüne daima isteklilerin en kötüsü görünür. Bu hep
böyledir. Ailelerin çoğunda bu yüzden anlaşmazlıklar çıkar.
Liza birdenbire:
— Kızlarını şerefiyle vermek şöyle dursun, satmak için can
atan aileler var, dedi.
Hah! Demek mesele buydu!
—  Bu,  Tanrı,  sevgi  nedir  bilmeyen  uğursuz  ailelerde  olur
Liza. Sevginin bulunmadığı yerde aklı da arama. Böyle aileler
vardır,  ama  onların  sözünü  etmiyorum.  Böyle  konuştuğuna
göre  besbelli  tatlı  bir  aile  hayatı  geçirmedin.  Kim  bilir  ne
kadar bedbahttın? Bu çoğu zaman yokluktan ileri geliyor.
— Beylerin halleri daha mı iyi? Namuslu insanlar fakirken
de iyi yaşıyorlar.
— Hımm... orası öyle. Belki haklısın. Yalnız bir de şu var
Liza:  İnsana  yalnız  keder,  acı  batar  da  saadetimizi  fark
edemeyiz.  Halbuki  hakkıyla  bakınca  dünya  nimetlerinden
hepimizin  nasibi  olduğunu  görürüz.  Bir  ailede  her  şey
yolundaysa,  kocan  iyiyse,  seni  seviyor,  üstüne  toz
kondurmuyor, bir an bile gözünü senden alamıyorsa Tanrı’nın
kutsadığı,  mesut  bir  ailesiniz  demektir.  Hatta  acılı  zamanlar


bile iyidir, zaten acısız insan mı var? Belki evlenir, kendin de

Yüklə 0,71 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   18




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə