HAÇLILAR ÇAĞINDA AVRUPA’DA ANTİSEMİTİZM
23
yolculukları esnasında ihtiyaç duyabilecekleri gereksinimler bakımından nispeten hazırlık-
lıydılar ve sorunsuz bir şekilde bir an önce Kudüs’e ulaşmaya niyetlenmişlerdi. Bu arada
Pierre’in yanında Fransız Yahudileri tarafından Avrupa’nın diğer yerlerindeki din kardeşle-
rine hitaben yazılmış bir mektup vardı. Bu mektup Avrupa’daki Yahudilere, Musevilerin
lehine çalışan Pierre’e yardımda bulunulmasını tavsiye ediyordu. Anlaşılan o ki, Pierre
l’Ermite söz konusu Yahudiler ile “iyi ilişkiler” kurabilmiş ve yanındaki mektubun sayesinde
neredeyse bir sandık dolusu hazine toplamayı başarmıştı
5
.
Pierre l’Ermite, Almanya üzerinden yoluna devam ederken, onun arkasından sayıları
hızla çoğalan daha küçük haçlı birlikleri, bu ünlü “kutsal adam”a yetişmek üzere toplanmış-
lardı. Fakat onlar hemen yola çıkmadılar ve Müslümanlarla çarpışmak üzere Filistin’e git-
meden önce, öteden beri Avrupa’daki varlıklarını hoş karşılamadıkları, Yahudileri yok et-
meye yönelik birtakım saldırılarda bulundular. Volkmar ve onu müteakip Gottschalk’ın
öncülüğündeki Alman haçlılar, 1096 Mayıs’ında Ren ve Bavyera bölgelerinde karşılaştıkları
Musevileri öldürerek Macaristan sınırına kadar ilerlediler. Daha sonra bu iki grup Macar
topraklarında işledikleri suçlar ve yaptıkları taşkınlıklar yüzünden Macarlar tarafından imha
edildiler
6
. Bununla birlikte Yahudilere yönelik asıl saldırılar Leisingen Kontu Emich’in ko-
mutasındaki haçlı birlikleri tarafından gerçekleştirildi. Ren Nehri boyunca neredeyse bul-
dukları her yerde Yahudilere saldırarak ilerleyen Emich ve beraberindeki haçlıların ilk he-
defi Speyer şehri oldu. Canlarını kurtarmak isteyen Yahudiler kentteki sinagoga sığındılar.
Ancak onların bir ibadethaneye sığınmasını herhangi bir şekilde manidar bulmayan haçlılar,
en az bir Yahudi öldüren herkesin bütün günahlarının affolunacağına dair resmî bir bildiri-
nin yayınlanmasından sonra, buraya saldırmaktan çekinmediler
7
. Fakat bu esnada her ne
kadar birkaç Musevi öldürüldüyse de şehrin piskoposu Johannes’in araya girip Emich ve
adamlarını ikna etmesiyle Speyer’da geniş çaplı bir katliam önlendi
8
. Benzer şekilde, Trier ve
5
Solomon bar Simson, “The Chronicle of Solomon bar Simson”, The Jews and the Crusaders:
The Hebrew Chronicles of the First and Second Crusades, İngilizce çev. Shlomo Eidelberg,
Madison, 1977, s. 62; Duncalf, “The First Crusade”, s.260; Watt, “Persecution of the Jews”, s.
149. Bu arada bahis konusu mektup, muhtemelen Pierre’in üstü kapalı tehditleriyle ikna olan
Fransız Yahudilerinin, haçlı seferinin hayrından ziyade, olası akıbetlerinden kaygı duydukları
Almanya’daki dindaşlarını koruma düşüncesiyle yazmış oldukları bir mektuptu. Bkz. Steven
Runciman, Haçlı Seferleri Tarihi, I, (Çeviren: Fikret Işıltan), Ankara, 1998, s.105.
6
Haçlıların Macar topraklarındaki serüveni için bkz. Solomon bar Simson, “The Chronicle”, s.
68-71; Runciman,
Haçlı Seferleri Tarihi, I, s. 108-109; Demirkent,
Haçlı Seferleri, s.19-20;
Duncalf, “The First Crusade”, s.262-63.
7
Anonim, “The Narrative of the Old Persecutions, or Mainz Anonymous”, The Jews and the
Crusaders: The Hebrew Chronicles of the First and Second Crusades, İngilizce çev. Shlomo
Eidelberg, Madison, 1977, s.100–101.
8
Piskopos Johannes, haçlıları ve saldırgan kasaba halkını ikna etmek için gerektiğinde zor kul-
landı. Bütün uyarılarına rağmen Musevilere zarar vermeye devam eden kasaba halkından ba-
zılarını yakalayarak onların ellerini kestirdi. Bkz. Solomon bar Simson, “The Chronicle”, s.
22, 72; Anonim, “Mainz Anonymous”, s.101; Eliezer bar Nathan, “The Chronicle of Rabbi
Eliezer bar Nathan”, The Jews and the Crusaders: The Hebrew Chronicles of the First and
Second Crusades, İngilizce çev. Shlomo Eidelberg, Madison, 1977, s.80; Runciman,
Haçlı Se-
EMRULLAH KALELİ
24
Metz şehirlerinde ikamet eden Yahudiler de haçlıların saldırılarına maruz kaldılar. Bununla
birlikte, daha büyük çaplı katliamların yaşanmış olması bakımından Worms, Mainz ve Köln
şehirleri öne çıkmaktadır
9
.
Worms kentinde ikamet eden ve Speyer’da olan biten hadiselerin haberini alan bazı
Yahudiler, kaçmak için vakit kalmadığından, haçlıların muhtemel saldırılarına karşı yerel
piskoposa başvurarak yardım talebinde bulundular. Bu kişiler piskoposun özel malikânesine
sığınarak kurtulmaya çalışırken, diğer bir kısım Yahudi de, sahip oldukları en değerli şeyle-
rini vererek, kendilerini evlerinde saklamaları için bazı “merhametli” Hıristiyan aileleri ikna
ettiler. Ancak haçlılar, Yahudi aleyhtarı halkın yardımıyla kentteki bütün evleri didik didik
aradılar. Her ne kadar bazıları Hıristiyanlığı kabul ederek canlarını kurtarmış olsa da saklan-
dıkları yerlerde bulunan yüzlerce Yahudi vahşice öldürüldü. Yine haçlılar ve onlara eşlik
eden öfkeli bir kalabalık, yaklaşık beş yüz kadar Musevinin sığınmış olduğu piskoposun ma-
likânesine doğru yöneldiler. Bu durumda piskopos misafirlerine eğer canlarını kurtarmak
istiyorlarsa görünen tek çare olarak onların Hıristiyanlığa geçmesi gerektiği tavsiyesinde
bulundu
10
. Fakat Yahudilerin büyük bir kısmı bunu kabul etmediler
11
ve onlardan bazıları
önce ailelerini öldürüp, sonra intihar ederek kendi sonlarını belirlerken; bazıları da herhangi
bir ciddi direnişte bulunmadan kudurmuş kalabalığın pasif kurbanları olarak akıbetlerine
razı oldular
12
.
Bu arada haçlıların sıradaki hedefinin kendi yaşadıkları kent olduğunu öğrenen
Mainz’daki Yahudiler, tıpkı Worms’da olduğu gibi, şehrin piskoposundan ve ayrıca kentin
valisinden korunma talebinde bulunmuşlardı. Bu maksatla toplanan önemli bir miktardaki
para karşılığında hem piskopos, hem de konttan kendilerine yardım edileceğine dair yeterli
teminatlar alınmıştı. Hatta Emich’e dahi bir miktar altın gönderilerek, gerçekleşmesi mu-
ferleri Tarihi, I, s.106; Robert Chazan,
In the Year 1096: The First Crusade and the Jews,
Philadelphia, 1996, s.30; Rabbi Chaim Schloss, 2000 Years of Jewish History: From the
Destruction of the Second Bais Hamikdash until the Twentieth Century, Jerusalem, 2002, s.
100; Andrew Holt, Jewish Persecution During the Crusades,
encyclopedia.com/jewishpersecution.html>, (12.07.2009).
9
Joseph Francois Michaud, The History of the Crusades, Cilt:1, New York, 1853, s.70-71;
Chazan, European Jewry, s.98; Chazan, In the Year 1096, s.47. Metz’de yirmi iki Yahudi öldü-
rüldü. Trier’de kaç Musevinin katledildiği bilinmemekle birlikte büyük çaplı bir imhanın söz
konusu olmadığı sanılmaktadır. Öte yandan Worms, Mainz ve Köln şehirlerinde yaşanan kat-
liamın boyutu binlerle ifade edilmekteydi. Bkz. Runciman, Haçlı Seferleri Tarihi, I, s.107–
108; Watt, “Persecution of the Jews”, s.149.
10
Bu tavsiye, samimi bir öğütten ziyade, kendisine Yahudileri Hıristiyanlığa döndürmeyi vazi-
fe edinmiş olan piskoposun fırsatçılığıydı. Bkz. Watt, “Persecution of the Jews”, s.152.
11
O an için Hıristiyanlığı kabul edip alelacele vaftiz olan bazı Yahudiler canlarını kurtardılar.
Ancak bu Musevilerin neredeyse tamamı Alman Hükümdarı IV. Heinrich’in izniyle tekrar
eski dinlerine geri döndüler. Bkz. Watt, “Persecution of the Jews”, s.152.
12
Solomon bar Simson, “The Chronicle”, s. 23; Eliezer bar Nathan, “The Chronicle of Rabbi”, s.
81; Anonim, “Mainz Anonymous”, s. 101-105; Runciman,
Haçlı Seferleri Tarihi, I, s.107;
Schloss, Jewish History, s.100–101; Holt, Jewish Persecution.