58
III. Uluslararası Türk Dünyası Araştırmaları Sempozyumu
INOGATE. (2016a). Official Website. Erişim: http://www.inogate.org/pages/1?lang=en# 01.03.2016.
INOGATE. (2016b). Official Website, Overview of INOGATE Projects, Ongoing Projects. Erişim:
http://www.inogate.org/projects?collection=ongoing&lang=en 01.03.2016.
Jiao, W. (2013). “President Xi Gives Speech to Indonesia's Parliament”, 02.10.2013, China Daily. Erişim:
http://www.chinadaily.com.cn/china/2013xiapec/2013-10/02/content_17007915_2.htm 5.03.2016
Jinping, X. (2013). “Promote Friendship Between Our People and Work Together to Build a Bright Future –
7.9.2013”,
Ministry
of
Foreign
Affairs
of
the
People’s
Republic
of
China.
Erişim:http://www.fmprc.gov.cn/mfa_eng/wjdt_665385/zyjh_665391/t1078088.shtml 03.03.2016.
Kaczmarski, M. (2015). The New Silk Road: A Versatile Instrument in China’s Policy, Commentary, N 161, OSW
Center for Eastern Studies.
Kuşçu, S. (2011). “Avrupa Birliği Ulaştırma Politikası ve Türkiye’ye Yansımaları”, Akademik Bakış, C 5, S 9, s.
77-91.
Magri, P. (2015). “Introduction”, Alessia Amighini and Axel Berkofsky (Eds.), Xi’s Policy Gambles: The Bumpy
Road Ahead, ISPI, Milano, pp. 7-11.
Men, J. (2015). “China’s New Silk Road and EU-China Relations”, EU- China Observer, N 1.15, COLOPHON, pp.
12-15.
Ovalı, S. (2008). “TRACECA Projesi ve Türkiye”, International Journal of Economic and Administrative Studies, V
1, N 1, pp. 151-170.
Özdaşlı, E. (2015). “Çin’in Yeni İpek Yolu Projesi ve Küresel Etkileri”, Turkish Studies, V 10/14 Fall, pp. 579-596.
Putten, F. and Meijinders, M. (2015). “China, Europe and the Maritime Silk Road”, Clingendael Report,
Netherlands Institute of International Relations Clingendael.
Pyatt, G. (2012). “Delivering on the New Silk Road”, U.S. Department of State. Erişim:
http://www.state.gov/p/sca/rls/rmks/2012/194735.htm 01.03.2016TRACECA (2016a). Official Website, New
Sil Road of 21st Century. TRACECA Member Countries. Erişim: http://www.traceca-org.org/en/home/
10.03.2016.
Szczudlik-Tatar, J. (2013). China’s New Silk Road Diplomacy, Policy Paper, N 34 (82), PISM.
T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı (2013). Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın Lojistik Sektörüne Uygulamaları,
Yayın No 8, Ankara.
Tezcan, M. (2014). “İpek Yolu’nun İran Güzergahı ve İpek Yolu Ticaretine İran Engellemesi”, Uluslararası Türkçe
Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi, Sayı 3/1, s. 96-123.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı (2016). “TRACECA kapsamında oluşturulan İpek Rüzgarı Projesi
Birinci
Çalışma
Grubu
Toplantısı
Bakü’de
yapıldı”.
Erişim:
http://www.ubak.gov.tr/BLSM_WIYS/TRACECA/tr/Belgelik/Guncel_Haber/20140310_164331_10426_1_6
4.html 02.03.2016.
Wacker, G. (2015). “Shared Destiny: New Silk Road Between China and Europe”, Shada Islam and Sophia Kabir
(Eds.), EU-China: Shaping A Shared Future, Friends of Europe, Brussells, pp. 88-90.
Yanyi, Y. (2015). “Forging a China-EU Comprehensive Strategic Partnership with Global Influence”, Shada Islam
and Sophia Kabir (Eds.), EU-China: Shaping A Shared Future, Friends of Europe, Brussells, pp. 61-65.
Yiwei, W. (2015). “One Belt One Road: Opportunities for Europe-China Cooperation”, Shada Islam and Sophia
Kabir (Eds.), EU-China: Shaping A Shared Future, Friends of Europe, Brussells, pp. 100-103.
Zenn, J. (2013). China and the SCO: Dead Wood But a Good Platform, China Brief, V 13, I 20, pp. 8-10.
NATO’NUN GENİŞLEME STRATEJİSİNİN RUSYA DIŞ POLİTİKASINA ETKİLERİ
Dr. E. MEMMEDLİ
Özet: 1990’lı yıllar boyunca istikrarsız bir gidişat izleyen NATO ile Rusya arasındaki ilişkiler, 11 Eylül
sonrasında ABD ile Rusya arasında doğan terörizme karşı iş birliğinin etkisiyle ivme kazanmış ve bu süreç
NATO içerisinde Rusya’nın etkinliğini arttıran NATO-Rusya Konseyi’nin oluşturulması ile sonuçlanmıştır.
2002 yılı itibarıyla taraflar arasında artan iş birliğine rağmen, NATO’nun Rusya’nın ‘etki alanı’ olarak
gördüğü eski Sovyet coğrafyasına kadar genişlemesi, bu coğrafyada giderek daha fazla etkinliğini arttırarak
üsler açması ve askeri teçhizat konuşlandırması, Putin iktidarının tepkisini çekerek ilişkilerde yaşanan
canlanmayı sekteye uğratmıştır. Fakat 2000’li yıllarda ilişkilerde yaşanan zikzaklar, aslında bir
istikrarsızlıktan ote,
Putin iktidarının izlediği pragmatist ve dengeli bir dış politikanın göstergesidir. Yani ironik bir şekilde
istikrarsızlık, istikrarın bir göstergesi haline dönüşmüştür.
Anahtar Kelimeler: Rusya, NATO, NATO-Rusya Konseyi, yakın cevre.
The Effects of NATO’s Enlargement Strategy on the Russian Foreign Policy
Abstract: NATO-Russia relations of 1990s were unstable in nature. After September 11, relations between
two sides became closer by the effect of the cooperation against terrorism. This process resulted in the
establishment of NATO-Russia Council – the body which increased the effectiveness of Russia in NATO.
Despite the deepening partnership since the year 2002, expansion of NATO in the post-Soviet territories and
its increasing military activities in this region displeased Putin administration and paused the revival of
relations. However, the predominant zigzags in the relations in 2000s are not the evidences of unstability, but
pragmatic and balanced foreign policy of Putin administration. Namely, unstability became ironically the
indicator of stability.
Keywords: Russia, NATO, NATO-Russia Council, near abroad.
Rusya Federasyonu ile Avrupa arasındaki ilişkilerde NATO ayrıcalıklı bir yer işgal etmektedir.
Soğuk Savaş döneminde Avrupa’nın bölünmesinin sebeplerinin çoğu Doğu ve Batı arasındaki fikir
farklılıklarından kaynaklanmıştı. İkinci Dünya Savaşından sonra Batılı devletler tarafından kurulan Kuzey
Atlantik Anlaşması Örgütü (NATO), Soğuk Savaş’ın sona ermesinden sonra köklü değişikliklere
uğramış, eski “düşman” devletlerle Avrupa’nın güvenliği ve istikrarı için işbirliği yapmaya başlamıştır.
1991’de kurulan RF’nin de üyesi olduğu Avrupa Atlantik Ortaklık Konseyi, NATO ile Avrupa Atlantik
bölgesinde örgüte üye olmayan devletlerarasında temel danışma ve işbirliği görevini üstlenmiştir.
1990’lı yıllarda RF ile NATO arasındaki ilişkiler iki taraf için de siyaset ve ideoloji geliştirme
olarak tanımlanabilir. Bu bağlamda hem RF hem de NATO, yeni uluslararası konjonktürü dikkate alarak,
stratejilerinde ciddi değişiklikler yapmışlardır. Bunlarda taraflar arasındaki ilişkilerin niteliğini
şekillendirmiştir. NATO’nun Doğu Avrupa’da ve eski SSCB mekanında artan rolüne karşı Rusya,
AGİK’i alternatif olarak ileri sürmüş, eski Sovyet alanında Rusya’yı barış koruyucu veya barış yapıcı
olarak meşrulaştırmaya çalışmıştır. Örneğin 30 Kasım 1993’de Rus Dışişleri Bakanı Andrei Kozirev
AGİK’te eski Sovyet alanında barışı koruyucu görevler için Rusya’nın desteklenmesini (özellikle
finansal açıdan) talep etti ve AGİK’in Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT), Kuzey Atlantik İşbirliği
Konseyi (KAİK) ve BAB tarafından düzenlenecek barışı koruma görevlerinin politik
koordinasyonunu
üstlenmesini
önerdi.
[Http://evolutio.info/index.php?option=com_content&task=view&id=156&Itemid=38].
Rusya’nın
önerisine Baltık ülkeleri ve Ukrayna karşı çıkınca genişleyen rollerinden Rusya’yı tedirgin etmek
istemeyen NATO ülkeleri zor duruma kaldı.
Baltık ülkeleri özellikle Rusya’nın BDT içindeki güçlü rolünün uluslararası kamuoyu
tarafından tanınmasından kaygılanmaktaydılar. Fakat aynı zamanda gerçekçiydiler. Örneğin Estonya,
Rusya’nın bazı durumlarda eski Sovyet alanında AGİK adına barışı koruma organizasyonlarına
katılabileceğini kabul etmişti. [Naumov:2004, s. 72]
Estonya Dışişleri Bakanı Trivomi Veliste Rusların
bunu yapmak için çok sıkı kurallarla sınırlandırılmasını ve duruma göre bu hakkın verilmesi
gerektiğini belirtti.[ Kay, 1994]
Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi, elshan76@yahoo.com