Orta Asır Azerbaycan Şehirleri
105
“mahsul saklanılan depo” manasına geldiğini söylemektedirler. Bir grup
araştırmacı ise onun kabile ismi olduğunu savunmaktadır.
15
Kaynaklar onun ne zaman kurulduğu hakkında farklı malumat
vermektedir. Orta asır araştırmacısı V. Bezmenov bu şehrin Makedonyalı
İskender tarafından inşa edildiğini savunarak, onun m.ö. II. asırda
kurulduğunu bildirir.
16
Bununla birlikte Gence şehri ile ilgili kaynaklar ve
son devir araştırmacıların her biri kendine mahsus bir fikir söyler ve onu
ispat etmeye çalışır.
Diğer bir malumata göre ise şehir 245/859 yılında Muhammed b. Halid
b. Yezid b. Mezyed tarafından kurulmuştur. Rivayete göre şehrin kurulması
şöyle olmuştur: Muhammed Cubant yakınlarında üç tepenin olduğu bir yerde
konakladığı zaman bir rüya görür. Rüyasında tepelerin
birinde hazine
olduğunu gören Muhammed, onu bulmuş ve orada Gence (Hazine) isimli
şehri kurdurmuştu.
17
Tüm söylenenlere rağmen, şurası da bir hakikattir ki,
Gence şehir olarak 332/944 yılında Rusların Berde şehrini dağıtmalarından
sonra önem kazanmış ve inkişaf etmeye başlamıştır.
Derbend- Kaynaklarda hakkında en fazla bilgi bulunan şehir
Derbend’dir. Çünkü Derbend Kafkasya’da Albanya sınırları dahilinde olan
en eski yaşayış bölgesi ve şehridir. Onunla alakadar Latin, Yunan, Arap,
Fars, Türk, Rus, Gürcü vb. dillerde malumata rastlamaktayız. Derbend’le
alakadar en eski kaynak ve malumatı
“Derbendname” eseri vermektedir.
Şehrin ne zaman kurulduğuyla
alakadar malumat olmasa da, şehirdeki kale
duvarlarında Pehlevî yazı kalıntılarının olması onun VI. asırda mevcut
olduğunu göstermektedir.
Derbend’in yerleştiği mekan çok stratejik önem arz etmektedir. Şöyle ki,
Skif, Sarmat, Hun, Alan ve Hazar kabileleri Kafkasya’ya hücumları
esnasında her seferinde onun arazisinden istifade etmişlerdir. Bu nedenledir
15
Bu şehir 1804 yılına kadar Gence, 1804–1918 yılları arasında Yelizavetpol, 1918–1935
yılları arasında yeniden Gence, 1935–1989 yılları arasında
Kirovabad, Azerbaycan
bağımsızlığını kazandıktan sonra ise yeniden ilk ismi ile Gence adlanmaktadır. Bu nedenle
bu şehirle alakadar malumat ansiklopedinin Kirovabad maddesinde toplanmıştır.
“Kirovabad”
ASE, Bakü, 1981, V, 396–400
16
Bezmenov, Vasili,
Materialı dlya Drevney Qeoqrafii Zakavkazya po Persidskomu
Soçineniyu “Zinet-ul-madjilis”, Moskova, 1923, s. 135
17
Bünyadov, Ziya,
Azerbaycan VII-IX, s. 156; Ceferzade, İmran,
Qedim Gencenin Tarihi
Arheoloji Oçerki, Bakü, 1949, s. 30-31
Dr. Abbas QURBANOV
106
ki, hücumların önünü almak maksadıyla hem yerli yönetimler ve hem de
Sasanî ve Arap devletleri orada kaleler kurarak
onu bir istihkam gibi
kullanmışlardır.
18
Derbend kaynaklarda; Bab, Bab el-Hadid, Bab el-Ebvab, Demirkapı,
Bah, Kahulqa vd. isimlerle adlandırılmaktadır. İran kaynakları Derbend’in
V. asırda Albanya’nın ekonomik olarak en gelişmiş şehri olduğunu
söylemektedirler. Sasanîler devrinde Türk kabilelerinin sık sık hücumları
neticesinde buraya Fars dilli aileler yerleştirilmiş ve kale duvarları daha da
geliştirilmiştir.
19
Arap orduları Albanya’yı fethettikten sonra da,
Derbend ön planda olan
şehirlerden olmuştur. Şöyle ki, hilafetin hem kuzey sınırlarını oluşturması,
oradaki ülkelerle ticaret mübadelesinin yapılması ve stratejik önemi Der-
bend’in diğer şehirlerden farklı statü kazanmasına neden olmuştur. Hilafetin
en sıkı denetlenen ve en çok memurunun olduğu şehir burasıydı. Hatta el-
Bikaî zaman zaman burada elli binden de fazla muhafız askerin bulundurul-
duğunu kaydetmektedir.
20
Bunun sebebi, Derbend askerî garnizonunun bura-
da yerleşmesi ve şehrin istihkam mevkisinde olmasıydı.
Garnizonda olan askerler merkezden maaş almayıp, şehirden toplanan
vergiler ve onlara vakıf edilmiş topraklardan gelen gelirlerle geçiniyorlardı.
Bu sahada bırakılan her hangi bir yanlışlık ordunun öfkelenmesine ve dış
kuvvetlerin ülke sınırlarını aşmalarına neden olabilirdi. Aynı zamanda
buradaki idarecilerin de çok adaletli olmaları emir olunmuştu.
21
Hatta kaynaklar halife Harun er-Reşid’in burayı ziyaret
ettiğini, şehre su
kanallarının çekilmesini, değirmenlerin kurulmasını ve onların Derbend’e
vakıf olunmasını emrettiğini naklederler. Derbend’in sınır şehir olması onun
Hazarlardan ve diğer kafirlerin hücumlarından ülkeyi korunması nedeniyle
ticarette sıkı bir denetim tatbik olunurdu. Şöyle ki, hiçbir Hazar ve Rus
tüccar şehre nezaretsiz bir halde dahil olamazlardı. Tüccarlar şehre bir fersah
kala durur, Arap askerler onların mallarını yokladıktan sonra, yine askerlerin
18
Mes’udî,
Murûc, I, 198; el-Makdisî,
Ahsen, s.376; Kalkaşendî, Ebû’l-Abbâs Ahmed İbn
Ali,
Subhu’l-A’şâ fî Sınaâti’l- İnşâ, nşr. M. Hüseyin Şelsüddin, Kahire, 1913, III, 245;
Nefisî, Saîd,
Târîh-i Temeddü, I, 89, 144–145
19
“Derbend”,
ASE, Bakü, 1979, III, 417–418
20
el-Bikaî,
Ahbâr, s. 269
21
Barthold, Vassiliy Vladimiroviç
, Mesta Prikaspiyskix, s. 27; Alihanova, Paula.,
Darband-
name, Tiflis, 1898, s. 109
Orta Asır Azerbaycan Şehirleri
107
eşliğinde gözleri bağlı halde şehre getirilirlerdi. Bunun da nedeni onların
şehirdeki muhafaza sisteminin ve kale duvarlarının
özelliklerini görmemeleri
için yapılıyordu. Bu uygulama onların geri dönüşü zamanı da tatbik
olunurdu.
22
Fetihten sonra İslam ordularının kendilerine yeni merkezler edinmeleri,
ticaret için yeni imkanların ve yolların açılması merkezi şehirlerin yer değiş-
tirmelerine neden olmuştur. Şehirlerde tüm dinlere mahsus insanlar yaşa-
maktaydı. Oralarda mescitlerle beraber kilise ve ateşgedelerin ibadethane-
lerinin de mevcut olduğunu görürüz. Arapların gelişinden sonra siyasî
istikrarın kurulması ve ticaret için önemli olan emniyetin temin olunması
bölgede
üretimin, şehir hayatının ve şehir mimarisinin gelişmesine de
olumlu etkisini göstermiştir. Bu aynı zamanda Albanya ve Arran’ın komşu
ülkelerde tanınmasına da neden olmuştur.
Şehirlerde tatbik olunan uygulamalar, muhafaza sistemi ve tacirler için
oluşturulan imkanlar Arap hilafetinin yanısıra Azerbaycan’ın komşusu olan
devletlerde de olumlu bir etki yaratmıştır. Özellikle Araplar zamanında burada
kurulan kervansaraylar, mescitler, açılan ticaret yolları ve çekilen su kanalları
bu gün de Azerbaycan’ın mimari tarihinde önemli yerleri tutmaktadır.
22
Alihanova, Paula,
a.g.e., s. 128