Ercan, Gökdeniz,
Girişimciliğin Gelişim Süreci ve Girişimcilik Açısından Kazakistan
65
Aynı dönemde, Anadolu’da Türkiye Selçuklu medeniyetini kuran Türkler,
Anadolu’yu bir ticaret merkezi yapma çalışmasını sürdürmüş, her tarafı
kervansaraylarla donatmışlardır. Bu dönemin önemli girişimleri loncalardır.
Bu lonca sisteminde temel iki unsurun olduğu bilinmektir. Bunlardan birin-
cisi ticari ahlak, diğeri ise ürünün ve müşteri ilişkilerinin kalitesidir. Anado-
lu Selçuklu Devleti bir taraftan girişimci diğer taraftan da tüccarı korumak
amaçlı sigorta müessesesini kurmuşlardır. Bu medeniyet de Moğolların
istilasına uğrayarak büyük bir darbe yemiştir. Türk beylikleri bunu ayağa
kaldırmak için iki yüzyıl uğraşmıştır.
Osmanlı devletinde de Anadolu Selçuklu devletinden bazı ilkeler devralın-
mıştır. Özellikle lonca teşkilatı, ahi teşkilatı olarak görev sürdürmüştür. Bu
girişimcilik tarzına, padişahlar da önderlik etmiş ve benimsemişlerdir.
Önemli iş yerleri kurulmuş ve ticaret merkezleri oluşturulmuştur. Osmanlı
devleti İstanbul’u aldıktan sonra Karadeniz’i
bir iç deniz haline getirmiş, bu
Akdeniz korsanlarını ve onlardan beslenen Avrupalı kralları rahatsız etmiş-
tir. Özellikle Akdeniz’in bütün adalarının fethedilip (Malta ve Sicilya hariç)
bir Türk gölü haline gelmesiyle Avrupa Akdeniz ticaretini Türklere kaptırıp
yeni arayışlar içerisine girmiş ve coğrafi keşifler başlamıştır.
Coğrafi keşifler sonucumda Akdeniz ticareti dünya ticaretindeki önemini
kaybetmiş, Atlas Okyanusundaki limanlar önem kazanmaya başlamıştır.
Coğrafi keşifler sadece ticaret yollarını değiştirmekle kalmamış, ticaretin
mallarını da değiştirerek tarım ve hayvan ürünlerinin yerini altın ve gümüş
gibi kıymetli madenlere devretmesini sağlamıştır. Coğrafi keşiflerle zengin-
leşen Avrupa, 18. yüzyılın ortalarında insan
kol gücünün yerini makine
gücüne devredecek olan sanayi inkılâbını gerçekleştirmiştir. Sanayi inkılâ-
bıyla birlikte seri üretime geçilmiş ve insan eliyle üretilen ticaret mallarının
yerini standart ürünler kapmıştır. Bu da Avrupa dışındaki ülkelerde sanayi
inkılâbını gerçekleştiremeyen yerlerde özellikle Türkiye’de ticaretin ve üre-
ticinin iflasına neden olmuştur. Ayrıca Osmanlının son döneminde azınlık-
lar Türklerin ticaretle uğraşmasına pek istemeyerek ve baltalayacak faali-
yetlerde bulunduğu bilinmektedir.
Yukarıdaki son durumun Cumhuriyetin kurulmasından sonra da uzun süre
devam ettiği görülmektedir. İlk
zamanlarda, Mustafa Kemal’in önderliğinde
birinci İzmir İktisat Kongresi ile girişimcilerin önü açılmış ve bütün destekler
sağlanmaya çalışılmıştır. Ama uzun süre girişimcilik yapmayan Anadolu
insanı, bu yaklaşımı pek anlayamamıştır. Özellikle 1933’ten sonra, devlet
koruyuculuğunda bir girişimci sınıfı meydana getirilmesi yönündeki çabala-
rın hız kazandığı bilinmektedir. 1960’lı yıllarda girişimciliğin
iyileştirilmesi
amacıyla bazı kanunlar çıkarılmış ve iktisadi devlet teşekkülleri kurulmuş-
tur. Türkiye’de özel girişimcilik, 1960-1970’li yıllar arasında gelişme göste-
bilig, Bahar / 2009, sayı 49
66
rebilmiştir. Öte yandan 1980’lerde serbest piyasa ekonomisine geçiş ve
dünya ekonomisiyle birleşmenin sağlanması amacıyla
birçok yeni düzen-
lemeler yapılmıştır (Müftüoğlu 2004: 65).
İlkçağlardan bugünün bilgi toplumuna kadar olan tarihi süreç içerisinde,
girişimcilik anlayışındaki değişimler ve bazı bilim adamlarının görüşleri
Tablo 1’de görülebilir (Hisrich et al. 1998: 6).
Tablo 1:
Orta Çağdan Bilgi Toplumuna Kadar Girişimciliğin Gelişim Aşamaları
Tarihi
Dönem
Bilim Adamı Girişimcilik Hakkındaki Görüşler
İlk Çağ -
Hayatını idame ettirmek için arayış içerisinde olan hür kimse-
lerdir.
Orta Çağ -
Büyük ölçekli üretim projelerinin yöneticisidir. Risk unsuru
yoktur.
17. yüz yıl
- Girişimci, hükümetle yapılan sabit fiyatlı sözleşmelerin, kâr ya
da zarar riskini üstlenen kişidir.
1725 Richard
Cantillon
Girişimci, sermaye sahibinden ayrı risk üstlenen kişidir.
1803
Jean Baptiste Say Girişimcinin kazancı, sermayenin getirisinden ayrılmıştır.
1876
Francis Walker
Fon sağlayıcı ile proje sahibi girişimcinin kazançları ayrılmıştır.
1934
Joseph
Schumpeter
Girişimci, yenilik yapan ve yeni teknoloji geliştiren kimsedir.
1961 David
McClelland
Girişimci, faal ve ılımlı riskleri alan kimsedir.
1964 Peter
Drucker Girişimci, fırsatları en üst düzeye çıkaran kişidir.
1975 Albert
Shapero
Girişimci örgütün sosyal ve ekonomik işleyişinde inisiyatif
kullanan ve muhtemel başarısızlık riskini üstlenen kişidir.
1980 Karl
Vesper Girişimci
ekonomist, psikolog, iş adamı ve siyasetçiler tarafın-
dan farklı algılanmaya başlamıştır.
1983 Gifford
Pinchot
İç girişimci, faaliyette olan bir örgüt içerisindeki çalışan girişim-
cidir.
1985 Robert
Hisrich
Girişimci zaman ve gayret sarf ederek farklı değerler üreten,
çeşitli riskleri üstlenen ve sonunda maddi ya da manevi karşı-
lık alan kişidir.
1995 Peter
Drucker
Girişimci elindeki kaynakları düşük verimlilik alanlarından,
yüksek verimlilik alanlarına aktaran ve orada tutmayı başara-
bilen kişidir.
1999
Jeffrey
Timmons
Girişimci çağdaş önderlikle dengelenmiş davranış ve düşünüş
biçimine sahip, dürüstlük ve samimiyetle doğruların inşasını
yapan kişidir.
2001
Philip A. Wickham
Girişimci belirli bir projeyi kendi girişimcilik anlayışı ile gelişti-
ren kişidir.
2002 G.
Brenkert
Girişimci piyasa ekonomisinin vazgeçilmez unsurudur.
2003
L. W. Busenitze
Ekonomik refahın oluşmasında başrol oynayan kişidir.
Kaynak: (Hisrich 1998: 6), (Çelik 2006: 468), (Özkara vd. 2006: 222), (Timmons 1999: 33).