Bir millətik, iki dövlət Eyni arzu, eyni niyyət



Yüklə 6,1 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə20/235
tarix06.05.2018
ölçüsü6,1 Mb.
#42317
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   235

Azərbaycan – Türkiyə münasibətləri II beynəlxalq elmi konfransının materialları 

27 


 

Orta Asya ve daha genel ifadesiyle Avrasya jeopolitiği konusunda, AK Parti, önceki hükümetlerin benzeri 

bir  yaklaşım  sergilemektedir.  AK  Parti,  Avrasya’yı,  önümüzdeki  dönemde  uluslararası  sistemi  doğrudan 

etkileyecek  bir  jeopolitik  alan  olarak  görmekte  ve  Hazar  Havzasını  da,  Avrasya’nın  mihenk  taşı  olarak 

nitelendirmektedir.  Türkiye  ve  Azerbaycan  ise,  Avrasya  jeopolitiğinin  omurgasını  oluşturmaktadır.  Bölge 

ülkeleri arasında karşılıklı ve çok boyutlu ilişkilerin geliştirilmesini ve stratejik işbirliğinin kurulmasını savunan 

AK  Parti’ye  göre,  enerji  kaynakları  ve  enerji  arzı  güvenliği  açısından  bölge  stratejik  öneme  sahiptir.  Coğrafi 

avantajını kullanarak, Doğu-Batı, Kuzey-Güney ve Güney-Kuzey enerji koridorlarının kesişme noktasında yer 

alan Türkiye, önemli enerji transit eden ülke, bölgenin enerji terminali ve Avrupa’nın dördüncü büyük enerji 

sağlayan kaynağı olmak istemektedir. Bu bağlamda, AK Parti’nin Orta Asya ve Azerbaycan’a ilişkin dış politika 

ilkeleri aşağıdaki gibi özetlenebilir: 

Enerji, ekonomi, ticaret, kültür, sosyal, siyasi ve vb. alanlarda, ikili ve çok taraflı ilişkiler geliştirmek.  

Sorunların barışçıl yöntemlerle çözümüne doğrudan katkı sağlamak. 

Enerji sevkiyatında enerji terminali olmak.  

Bölge ülkelerinin devletleşme ve uluslaşma süreçlerine katkıda bulunmak.  

Diğer devletler ile ilişkiler kurmalarına yardımcı olmak[19]. 

Azerbaycan,  Türkiye’nin  Kafkasya’ya  bakışında  tartışmasız  bir  öncelik  ve  belirleyiciliğe  sahiptir. 

Azerbaycan,  Türkiye  için,  etnik  ve  kültürel  bağların  yanı  sıra  tarihsel  geçmişin  mirasını  değerlendirme, 

bölgesel  dengelerin  belirlenmesi,  Kafkasya  ve  Hazar  civarındaki  doğal  kaynaklardan  pay  alabilme  ve  diğer 

bölge  aktörleri  üzerinde  etkinlik  kurabilme  adına  büyük  önem  arz  etmiştir.  Bu  bağlamda  Azerbaycan, 

Türkiye’nin  Kafkaslardaki  stratejik  ortağıdır.  Azerbaycan’la  ilintili  her  türlü  iç  ve  dış  politika  konusu, 

Türkiye’nin  kendi  meselesi  olarak  görülmüştür.  Azerbaycan’ın  önceliklerinin,  ikili  ilişkilerin  seyrine  olduğu 

kadar  Türkiye’nin  bölgesel  ve  hatta  küresel  ilişkilerine  de  yansımaları  söz  konusudur.  “Bir  millet  iki  devlet” 

söylemi  her  iki  ülke  kamuoylarınca  da  benimsenmiştir.  Bu  bağlamda,  2000’li  yılların  sonlarına  kadar  adeta 

Türkiye-Azerbaycan dış ilişkilerinden bahsedilemez. Bu durum, Ebulfez Elçibey döneminde yaşanan bir takım 

siyasi  gerginliklerle  1995’te  meydana  gelen  Haydar  Aliyev’e  yönelik  suikast  ve  darbe  girişimi  gibi  olumsuz 

örneklerde  görüldüğü  üzere,  Türkiye-Azerbaycan  arasında  zaman  zaman  sorunlara  neden  olsa  da  her  iki 

tarafça da desteklenmiştir. Azerbaycan’la ikili ilişkiler, bu ortaklığın devamlılığının sağlanması adına, istikrar ve 

kurulu  düzenin  devamı  prensibi  çerçevesinde  şekillendirilmiştir.  İkili  ilişkilerin  Haydar  Aliyev’in  iktidarını 

sağlamlaştırması sonrasında, 1990’lı yılların ikinci yarısından itibaren istikrara kavuştuğu görülmektedir[20]. 

Öte  yandan,  AK  Parti’nin  Azerbaycan  politikasıyla  ilgili  AK  Parti  Sözcüsü  Ömer  Çelik’in  7  Nisan  2016 

tarihinde  yaptığı  açıklamalar  son  derece  çarpıcıdır.  Çelik;  “Azerbaycan'ın  sorunu  bizim  sorunumuz, 

Azerbaycan'ın davası bizim davamızdır” ifadelerini kullanmıştır. 

Ömer Çelik’in açıklamalarından öne çıkan satırbaşları şöyledir: 

“Türkiye Azerbaycan'ın haklı davasının her zaman yanındadır. Biz Azerbaycan’ı ne zaman anarsak “Can 

Azerbaycan”  olarak  anıyoruz. Sayın  Aliyev’le  Sayın  Cumhurbaşkanımız’ın  kardeşane  fotoğrafı  her  iki 

milletimizin  hafızasında  ve  coğrafyamızın  başka  yerlerinde  de  her  zaman  saygı  ve  sevgiyle  hatırlanacaktır. 

Türkiye Ermenistan  ile ilişkilerinin normalleşmesi döneminde de Azerbaycan’ın  haklarını korunmasını da ön 

şart  saymıştır.  Azerbaycan  politikası  bizim  milli  politikamızdır,  Azerbaycan’ın  sorunu  bizim  sorunumuzdur, 

Azerbaycan’ın  davası  bizim  davamızdır.  Sizin  şehitleriniz  bizim  şehitlerimizdir.  Bugünlerde  “İşgale  dur  de” 

şeklindeki kampanyaya destek veriyoruz. Türkiye Cumhuriyeti her zaman Azerbaycan'ın yanındadır.” [21] 

3. Ak Parti Döneminde İkili İlişkiler 

Ahmet Davutoğlu’nun Dışişleri Bakanı olması ile Türkiye’de “komşularla sıfır sorun” politikası izlenmeye 

başlanmıştır. Ve o dönemde de sanki Ortadoğu’ya daha çok yönelme olmuştur. 

Komşularla  sıfır  sorun”  politikası  devreye  girdiği  dönemde  Azerbaycan  ile Türkiye  arasında  bir  bayrak 

krizi[22] yaşanmıştı. Milli maçta Azerbaycan bayrağının çöpe atılması ve Azerbaycan tarafında da şehitlikteki 

Türk  bayrağının  indirilmesi  iki  ülke  arasında  kısa süreli  bir  krize  yol  açmıştı. Birbirine  bağlı  olan  iki  devlet 

arasında bu sorunun kısa bir sürede çözülmesi sağlanmıştı.  




Azərbaycan – Türkiyə münasibətləri II beynəlxalq elmi konfransının materialları 

28 


 

Azerbaycan  belli  dönemlerde  Türkiye’ye  karşı  belli  kırgınlıklar  yaşasa  dahi  bağımsızlığını  tanıyan  ilk 

devletin  Türkiye  olduğunu  hiçbir  zaman  unutmadı.  Bunun  dışında  Ermenistan  ile arasında  yaşanan  Dağlık 

Karabağ krizi ile ilgili Türkiye’nin Azerbaycan’ın haklarını savunduğunu, Dağlık Karabağ sorununun yurtdışında 

Azerbaycan’ın büyük bir sorunu  olarak tanıtılmasını Türkiye her  zaman desteklediğini hiçbir  zaman  göz ardı 

edemeyiz. “Komşularla sıfır sorun” politikası kapsamında Türkiye, Ermenistan ile sınırlarını açma konusunda 

bir  girişimde bulunmuştur. Özellikle sivil toplum kuruluşlarının, basının ve çeşitli  bilim  adamlarının önerileri 

Türk dış politikasındaki karar alıcıları Ermenistan ile diyalog kurmaya itmiştir. 

   Bu durumda Azerbaycan, “Dağlık Karabağ” sorunu çözülmeden Türkiye Ermenistan sınırının açılması 

durumunun, Azerbaycan Türkiye ilişkilerde büyük bir soruna sebep olacağını söylemiş, Türkiye ile Azerbaycan 

ilişkilerinin  tarihi  köklere  dayandığını  belirten  Azerbaycan  halkı  Türkiye’nin  Azerbaycan’ın  ulusal  çıkarlarına 

ters düşecek bir davranışının, iki ülke arasındaki kardeşlik ilişkilerinin “ruhuna gölge düşüreceğini” bildirmiştir. 

Tepkilerin  yoğunlaştığı  bu dönemde  Türk hükümeti  de  Azerbaycan’a  sonuna kadar  destek  vermiş  ve Dağlık 

Karabağ sorunu çözülmeden Türkiye Ermenistan sınırının açılmayacağının kesinlikle garantisini vermiştir[23]. 

Türkiye,  tarihi  ve  kültürel  bağlarının  bulunduğu  Güney  Kafkasya’da  bölge  ülkelerinin  bağımsızlık  ve 

egemenliklerinin  pekiştirilmesine,  bölgenin  siyasi  ve ekonomik  istikrarının  korunmasına, bölgesel  işbirliğinin 

desteklenmesine  ve  bölge  ülkelerinin  Avrupa-Atlantik  kurumlarına  entegrasyonlarına  destek  olunmasına 

önem  vermektedir.  Bu  çerçevede,  Bakü-Tiflis-Ceyhan  Petrol  Boru  Hattı  (BTC),  Bakü-Tiflis-Erzurum  Doğalgaz 

Boru  Hattı  (BTE),  Trans-Anadolu  Doğalgaz  Boru  Hattı  (TANAP)  Projesi  ve  Bakü-Tiflis-Kars  Demiryolu  Hattı 

(BTK) gibi önemli projeler hayata geçirilmiştir[24].  

Türkiye’nin  Kafkaslara  bakışında  Azerbaycan,  Davutoğlu’nun  değerlendirmelerinde  de  merkezi  bir 

konumdadır.  Kafkaslarda  Azerbaycan,  Balkanlarda  ise  Arnavutluk  istikrarlı  ve  güçlü  bir  bölgesel  konum 

kazanmadıkça,  Türkiye’nin  her  iki  bölgedeki  ağırlığını  artırabilmesi  de,  yakın  deniz  havzası  içinde  olmakla 

birlikte  sınır-ötesi  etkinlik  alanları  içinde  kalan  Adriyatik  ve  Hazar’a  yönelik  politikalar  geliştirebilmesi  de 

mümkün olamaz[25]. 

Güney  Kafkasya’da  Azerbaycan  ve  Gürcistan’ın  katılımıyla  çeşitli  alanlarda  kurulan  bölgesel  işbirliği 

mekanizmalarına  Dışişleri  Bakanları  Üçlü  Toplantıları  yoluyla  siyasi  bir  çerçeve  de  kazandırılmıştır.  Türkiye-

Azerbaycan-Gürcistan  ve  Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan  Dışişleri  Bakanları  üçlü  mekanizmaları 

Cumhurbaşkanları  seviyesine  de  yükseltilmiştir.  Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan  Üçlü  Dışişleri  Bakanları 

Toplantısının  beşincisi  19  Şubat  2016  tarihinde  Tiflis'te;  Türkiye-Azerbaycan-İran  Dışişleri  Bakanları  Üçlü 

Toplantısının dördüncüsü ise 5 Nisan 2016 tarihinde İran'da gerçekleştirilmiş ve toplantı sonunda 2016-2018 

dönemi  Sektörel  İşbirliği  Eylem  Planı  kabul  edilmiştir.  Önümüzdeki  dönemde  bölgesel  işbirliğinin  temelini 

oluşturan sözkonusu mekanizmalar çerçevesindeki temaslar ve projeler sürdürülecektir. 

Türkiye  ile  İstisnai  bağları  bulunan  Azerbaycan,  Türkiye’nin  bölgedeki  en  önemli  stratejik  ortağıdır  ve 

Türk  dış  politikasında  öncelikli  bir  yere  sahiptir.  Bölgesel  ve  uluslararası  platformlarda  Azerbaycan’la 

Türkiye’nin  karşılıklı  çıkarlarının  korunmasına  özen  gösterilmektedir.  İki  ülke  devlet  yetkililerinin  göreve 

gelmelerinin  ardından  diğer  ülkeyi  öncelikli  olarak  ziyaret  etmeleri  geleneği  çerçevesinde,  Başbakan  Binali 

Yıldırım  KKTC  akabindeki  ilk  yurtdışı  ziyaretini  3-4  Haziran  2016  tarihlerinde  Azerbaycan’a 

gerçekleştirmiştir[26].  

Cumhurbaşkanı  R.  Tayyip  Erdoğan  da,  Medeniyetler  İttifakı  7.  Küresel  Forumu’na  katılmak  üzere  26 

Nisan 2016 tarihinde Bakü'yü ziyaret etmiştir[27]. Cumhurbaşkanı Aliyev ise, YDSK 5. Toplantısı, İİT 13. İslam 

Zirvesi,  Dünya  İnsani  Zirvesi  ve  Dünya  Enerji  Kongresi’ne  katılmak  üzere  Mart-Ekim  2016  döneminde 

Türkiye’yi dört kez ziyaret etmiştir. Azerbaycan Meclis Başkanı Oktay Asadov da Mart ayında Türkiye’ye resmi 

bir ziyaret gerçekleştirmiş, ayrıca Yavuz Sultan Selim köprüsünün 26 Ağustos 2016 tarihindeki açılış törenine 

katılmıştır.  Asadov  son  olarak,  “Cumhurbaşkanlığı  Abdullah  Gül  Müze  ve  Kütüphanesi”  açılış  törenine 

katılmak  üzere  4  Aralık  2016  tarihinde  Kayseri’yi  ziyaret  etmiştir.  Dışişleri  Bakanı  Mevlüt  Çavuşoğlu  da  18 

Şubat  ve  14-15  Temmuz  2016  tarihlerinde  Azerbaycan’ı  ziyaret  ederek,  kapsamlı  temaslarda 

bulunmuştur[28].  Çavuşoğlu  ayrıca,  3  Aralık  2016  tarihinde  Azerbaycan’ı  ziyaret  etmiş  ve  mevkidaşı 

Memmedyarov ve Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüşmeler gerçekleştirmiştir[29].  



Yüklə 6,1 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   235




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə