(3194 sayılı İmar Kanunu’nda belirtilen bütün yapıların yapı kullanma iznine tabi olduğu
yönündeki kuralın istisnası 3194 sayılı Kanunun 27. maddesinde belirtilen yapılardır. Bu
maddeye göre;
belediye ve mücavir alanlar dışında köylerin köy yerleşik alanlarında,
civarında ve mezralarda yapılacak konut, entegre tesis niteliğinde olmayan ve imar planı
gerektirmeyen tarım ve hayvancılık amaçlı yapılar ile köyde oturanların ihtiyaçlarını
karşılayacak bakkal, manav, berber, köy fırını, köy kahvesi, köy lokantası, tanıtım ve teşhir
büfeleri ve köy halkı tarafından kurulan ve işletilen kooperatiflerin işletme binası gibi yapılar
için
inşaat ve iskân ruhsatı aranmamaktadır.)
Bu tespitlere göre;
A) 3194 sayılı Kanun’un yürürlük tarihi olan 09.11.1985’ten sonra yapılmış binalar;
- Bu binaların tümü, belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve ya dışında olsun fark etmez
yapı kullanma iznine tabidir dolayısıyla cins değişikliği işlemlerinde yapı kullanma izin
belgesi aranmalıdır. Bu durumun tek istisnası yukarıda belirtilen 3194 sayılı Kanun’un 27.
maddesi kapsamındaki yapılardır.
B) 3194 sayılı Kanun’un yürürlük tarihi olan 09.11.1985’ten önce yapılmış binalar;
- 16.01.1957 tarihinden önce yapılmış ise yapı kullanma izin belgesi aranmaz.
- 16.01.1957 tarihinden sonra yapılmış ise, bina yapıldığında belediye sınırları içindeyse, bu
binalar için yapı kullanma izin belgesi aranır.
- 16.01.1957 tarihinden sonra yapılmış ve bina yapıldığında belediye sınırları dışında ise,
6785 sayılı İmar Kanunun Ek 7 ve Ek 8. maddeleri gereğince, bu binalar için yapı kullanma
izin belgesi aranıp aranmayacağı hususunda o ilin imar düzenine tabi tutulma tarihine bakılır.
Yapı, o ilin imar düzenine tabi tutulma tarihinden önce yapılmışsa yapı kullanma izin belgesi
aranmaz sonra yapılmışsa yapı kullanma izin belgesi aranır. Ancak 6785 sayılı Kanun’un Ek
7 ve Ek 8. maddelerine dayanılarak çıkarılan Yönetmelik’in 8.01 ve 8.02 maddelerinde, kıyı
içermeyen köy ve mezraların yerleşik alanlarında yapılan binalar inşaat ve iskân iznine tabi
tutulmadığından ilin imar düzenine tabi tutulma tarihinden sonra yapılan ancak kıyı
içermeyen köy ve mezraların yerleşik alanlarında yapıldığı bildirilen binalar için de yapı
kullanma izin belgesi aranmayacaktır.
Ülkemizde bulunan iller 1975 ila 1983 yılları arasında çeşitli tarihlerde imar düzenine
tutulmuşlar ve illerin imar düzenine tabi tutulmaları hususu resmi gazete yayınlanarak ilan
edilmiştir. Bu konu bir sonraki bölümde ele alınmıştır.
C) Yapı kullanma izin belgesi aranmayacak diğer yapılar;
- 2981 Sayılı Kanunun Geçici 2. maddesi kapsamına giren binalarda yapı kullanma izin
belgesi aranmaz, işlemlerde Valilikler veya Belediyelerce verilen ve iskân belgesi yerine
geçen belgelerin ibrazı istenir. Ancak, bu madde 2981 sayılı Kanunun 3. maddesinde sayılan
alanlarda uygulanmaz.
- Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün 16.03.2010 tarih 2010/4 sayılı Genelgesi uyarınca,
hazineye ait taşınmaz üzerinde bulunan kamuya ait binanın eski yıllarda yapılmış olması
nedeniyle mimari projesinin olmaması ve yapı kullanma izin belgesi ibraz edilememesi
durumunda, yapı kullanma izin belgesi aranmaz ve belediye veya valiliğin uygunluk yazısı ile
işlemler karşılanır.
3/10
6785 sayılı İmar Kanunu ile sadece belediye sınırları içindeki binalar yapı ruhsatına tabi
tutulmuşken, bu Kanuna 11.07.1972 tarih ve 1605 sayılı Kanunla eklenen Ek madde 7 ve 8
gereğince, imar düzenine tabi tutulan illerde belediye ve mücavir alan sınırları dışındaki
yapıların da kullanılması için yapı kullanma izninin alınması gerektiği belirtilmiştir.
İllerin imar düzenine tabi tutulmaları Bakanlar Kurulu Kararları ile kararlaştırılmış ve bu
kararlar resmi gazetelerde çeşitli tarihlerde yayınlanmıştır. İllerin imar
düzenine tabi tutulma
tarihleri 3402 sayılı Kanunun 47/K maddesine dayanılarak çıkarılan Kadastro
Çalışmalarında Taksim Sebebiyle Ayırma ve Birleştirmeler Hakkında Yönetmelik’in 3.
maddesinde belirtilmiştir. Bu madde, 2005 yılında 5304 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kadastro
Kanununun 15/4. maddesindeki değişiklik sonrası yeniden düzenlenmiş ve yeni madde
metninde illerin imar düzenine tabi tutulma tarihleri yer almamıştır.
Ülkemizde illerin imar düzenine tutulma tarihleri şöyledir :
- Adana, Afyon, Ankara, Antalya, Artvin, Aydın, Balıkesir, Bilecik, Bitlis, Bolu, Burdur,
Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Elazığ, Erzurum, Eskişehir Gaziantep,
Giresun, Hatay, Isparta, İstanbul, İçel, İzmir, Kastamonu, Kayseri, Kırklareli, Kocaeli, Konya,
Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Muğla, Nevşehir, Niğde, Ordu, Rize, Sakarya, Samsun,
Sinop, Sivas, Tekirdağ, Trabzon, Van, Zonguldak illeri 10.01.1975
- Erzincan İli 22.04.1980
- Amasya, Kırşehir İlleri 23.11.1982
- Uşak İli 29.03.1983
- Adıyaman, Ağrı, Bingöl, Çankırı, Çorum, Gümüşhane, Hakkâri, Kars, Kütahya, Mardin
Muş, Siirt, Tokat, Tunceli, Şanlıurfa, Yozgat İlleri 01.06.1983
Öte yandan önemle belirtmek gerekir ki, binaların yapım tarihleri belirlenirken yapıların
inşaatının tamamlanarak oturmaya ve kullanılmaya elverişli hale getirildiği tarih esas
alınmalıdır. Bir binanın yapım tarihinden, inşaatının başlama tarihi değil tamamlanma (bitim)
tarihi anlaşılmalıdır. Bir binanın inşaatının tamamlanarak kullanıma uygun hale getirildiği
tarih o binanın yapılma tarihidir.
“Yapılı kullanma izin belgesi aranmayacak yapılar” başlığı altında (A), (B) ve (C)
maddelerinde belirtilen ve iskân ruhsatına tabi olmayan yapılarda belediye ya da valiliğin
vereceği yapı kullanma izin belgesine geçecek belge ya da uygunluk yazısı ile cins değişikliği
işlemleri yapılabilir. Ancak ilgili idarelerin vereceği uygunluk yazılarında; yapının
tamamlanma tarihi, yapının kullanış amacı, yapı malzemesi türü, blok ve kat adetleri ile
gerektiği durumlarda belediye teşkilatının kuruluş tarihlerinin de belirtilmiş olması
gerekmektedir.
3- Yapı Kullanma İzin Belgesine Göre Binaların Tanımlanması ve Ana
Taşınmazın Cinsinde Gösterilmesi
01.06.2010 tarih 2010/11 sayılı Kadastral Harita Üretimi ve Kontrolü Genelgesi’nin 49 ve 96.
maddelerinde; kuruluş (tesis) kadastrosunda yapıların kullanış amaçları, yapı malzemesi
türleri ve kat adetleri ile tanımlanacağı kuralı konulmuştur. Değişiklik işlemleri kadastronun
yaşatılması ve güncel tutulması etkinlikleri olduğundan bu işlemlerde de yapılar aynı şekilde
tanımlanmalıdır. Nitekim 2010/4 sayılı Genelge’nin 24/4. maddesinde de, cins değişikliği
işleminde yapının cinsi ve kaç kattan ibaret olduğunun tescil bildiriminde gösterilmesi
öngörülmüştür.
4/10