Çobanoğulları Uc Beyliği Dönemine Ait Yeni Bulunmuş…
87
Nizâmeddin Ahmed Erzincanî’ye yeni bir fetihnâme yazdırılmış ve büyük
küçük bütün ülkelere gönderilmiştir. Tuğraîlik vazifesi de bu zata verilmiştir.
Yine Nizâmeddin Ahmed Erzincanî, I. Alâaddin Keykubâd’ın zaferlerini
konu alan Fetihnâme isimli bir kitap yazarak sultanın beğenisini
kazanmıştır.
25
Melikü’l-Ümerâ Kemâleddin Kamyar’ın Gürcü prensesi
Rosudan’ı mağlup ederek Selçuklu tâbiiyetine sokması üzerine, I. Alâaddin
Keykubâd etraf memleketlere fetihnâmeler göndermiştir.
26
II. Gıyâseddin Keyhüsrev devrinde Amid vilayeti fethedilince, sultan bu
müjde üzerine memleketlere fetihnâmeler yollamıştır. Yine aynı sultan,
Babaî isyanı bastırılınca “kötü niyetlilerin yenildiğine dair” memleketin
bütün nahiyelerine, dünya meliklerine ve komutanlarına gönderilmek üzere
fetihnâmeler yazdırmıştır. Sâhib-i Dîvân Şemseddin Muhammed b.
Muhammed Cüveynî’nin kaleme aldığı ve Lagzilerin (Lezgi) yenilgisini
anlatan Elburz Fetihnâmesi’ni İbn Bibi, eserine tam metin olarak
koymuştur.
27
Karamanoğlu Türkmenlerinin reisleri Zeyne’l-Hac ve Bunsuz,
Konya’da idam edilip isyan ateşi söndürülünce, bu olayla ilgili hazırlanmış
fetihnâme, haberciler vasıtasıyla çevre vilâyetlere gönderilmiştir. Bu
fetihnâmenin giriş (dibâce) kısmını Aksarayî, eserine almıştır. Aynı yıllarda
Cimri’nin öldürülmesi üzerine de etrafa fetihnâmeler yazılmıştır. Bu
dönemde Hatiroğlu Şerefeddin de, Selçuklulara karşı giriştiği mücadelede
asılsız bir zafer haberi üzerine beldelere ve vilayetlere fetihnâmeler
göndermişti.
Aksarayî, bu fetihnâmenin de bir kopyasını yine eserine derç
etmiştir.
28
Bu bağlamda ele aldığımız
Gideros Fetihnâmesi, XIII. yüzyılda
Anadolu’da kaleme alınmış olan son fetihnâmelerden biridir. Söz konusu
fetihnâme, Hasan el-Hôyî’nin Kavâ‘idü’r-Resâ’il ve Ferâ’idü’l-Fezâ’il
isimli risalesi içinde yer almaktadır. Bu risale, numûnelik orta hacimli bir
inşâ kitabıdır. Eserin, ikisi İstanbul’da, birisi ise Tahran’da olmak üzere üç
yazma nüshası günümüze ulaşmıştır. Araştırmamız kapsamında mevcut
nüshalar tarafımızca temin edilerek incelenmiştir. Süleymaniye Kütüphanesi
Fatih Kitaplığı’nda bulunan nüsha, adı geçen risalenin en eski ve aynı
zamanda en eksik nüshası olup 709 senesi Safer ayı başları / 1309 yılı
Temmuz ayının ortalarında istinsah edilmiştir.
29
Yine Süleymaniye
25
İbn Bibi, el-Evâmiru’l-Alâiyye, C. I, s.415-418; C. II, s.6; Krş.: İ. H. Uzunçarşılı, Osmanlı
Devleti Teşkilatına Medhal, TTK, Ankara 1988, s.71,90,97.
26
İbn Bibi, el-Evâmiru’l-Alâiyye, C. I, s.424.
27
İbn Bibi, el-Evâmiru’l-Alâiyye, C. II, s. 48,53,220-232.
28
Aksarayî, Müsâmeretü’l-Ahbâr, s.54,80-82,103.
29
İstanbul Süleymaniye Ktp., Fatih, Nr. 5406, v.59a-71b.
C. YAKUPOĞLU ve N.
MUSALI
88
Kütüphanesi’nde Esad Efendi Kitaplığı’nda muhafaza edilen ikinci nüsha
birinciye göre daha hacimli olup, istinsah tarihi 896 senesinin Safer ayının
sonuna / 1491 yılının Ocak ayına tekabül etmektedir.
30
Üçüncü nüsha ise
Tahran’daki Melik Milli Kütüphanesi’ne mahsus olup, içerik açısından daha
mükemmel bir nüshadır ve Hicrî IX. / Miladi XV. yüzyılda istinsah
edilmiştir.
31
Kavâ‘idü’r-Resâ’il, bu son nüsha esas alınarak, S. Abbaszâde
tarafından el-Hôyî külliyatı içinde yayınlanmıştır.
32
Kavâ‘idü’r-Resâ’il; mukaddime, dört kısım (bölüm) ve hatimeden
oluşmaktadır. Hatimesinden belli olduğu üzere eser, 684 yılının Receb
ayının başında (2 Eylül 1285) tamamlanmıştır.
33
Risalenin mukaddimesinde
yer alan bilgilere göre müellif, 684 yılının Muharrem ayı boyunca / 9 Mart -
7 Nisan 1285 tarihleri arasında telif ettiği Nüzhetü’l-Küttâb adlı Farsça inşâ
kitabının okuyucusuyla buluşması üzerinden birkaç ay geçtikten sonra
dostlarının ricasıyla kâtiplerin istifadesine sunmak üzere Kavâ‘idü’r-
Resâ’il’i hazırladığını dile getirmiştir. Bir önceki eserini “Büyük
Hudâvendigâr hazretleri, cihan melikü’l-ümerâlarının meliki” diye
tanımladığı, uzun ömürlü ve muzaffer olması için duada bulunduğu Yavlak
Arslan’a hizmet amacıyla yazdığına işaret eden yazar, bu risalesini de onun
oğluna (Emir Mahmud b. Sipehdâr-ı Diyâr-ı Uc Ebû’l-Hars Yavlak Arslan b.
es-Sa‘îd eş-Şehîd Alp Yürek b. Emir Çoban) ithaf etmiştir.
34
Yazıldığı tarihe
bakılırsa, bu risale kaleme alındığında Yavlak Arslan hayatta idi ve oğlu
Emir Mahmud, şehzade olarak faaliyet yürütmekte idi.
Risalenin ilk bölümü hitaplar, unvanlar ve yazışmalarda kullanılan klişe
ifadelere ayrılmıştır.
35
İkinci bölüm mektuplara alınması tavsiye olunan
çeşitli beyitleri ve hikmetli sözleri içermektedir.
36
Üçüncü bölümde farklı
konularda mektup örneklerine yer verilmiştir.
37
Dördüncü ve son bölümde
ise resmî belge numuneleri sunulmuştur.
38
Gideros Fetihnâmesi bu son
bölümün başlangıcında yer almaktadır.
30
İstanbul Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, Nr.3369, v.32b-96b.
31
Tahran Melik Milli Ktp., Nr.1196, s.105-221.
32
Hôyî, Mecmû‘a-yı Âsâr, s.225-294.
33
Tahran Melik Milli Ktp., Nr.1196, s.220; Hôyî: Mecmû‘a-yı Âsâr, s.293.
34
İstanbul Süleymaniye Ktp. Esad Efendi, Nr.3369, v.33a.
35
İstanbul Süleymaniye Ktp. Esad Efendi, Nr.3369, v.34a-44a; Tahran Melik Milli Ktp.,
Nr.1196, s.108-135; Hôyî, Mecmû‘a-yı Âsâr, s.227-248.
36
İstanbul Süleymaniye Ktp. Esad Efendi, Nr.3369, v.44a-51b; Tahran Melik Milli Ktp.,
Nr.1196, s.135-156; Hôyî,
Mecmû‘a-yı Âsâr, s.248-261.
37
İstanbul Süleymaniye Ktp. Esad Efendi, Nr.3369, v.52a-68b; Tahran Melik Milli Ktp.,
Nr.1196, s.156-199; Hôyî,
Mecmû‘a-yı Âsâr, s.262-282.
38
İstanbul Süleymaniye Ktp. Esad Efendi, Nr.3369, v.70a-96b; Tahran Melik Milli Ktp.,
Nr.1196, s.199-220; Hôyî,
Mecmû‘a-yı Âsâr, s.282-294.