D ü Ş Ü n c e d ü n ya s I n da



Yüklə 1,74 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə25/113
tarix22.07.2018
ölçüsü1,74 Mb.
#58351
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   ...   113

58
D
Ü Ş Ü N C E  
D
Ü N Y A S I N D A  
T
Ü R K İ Z
Macaristan’da  da  Turancılık’ın  hem  ilmi  hem  de  siyasi  anlamda  gelişmeye 
başladığıdır. 1910’lar Macar Turancılık’ının bilimsel altyapısının atıldığı dönemdir. Bu 
konuda enstitüler kurulur, dergiler yayınlanır ve Macarlar önderliğinde Japonya’ya 
dek  uzanan  bir  Turan  coğrafyasından  söz  edilir.  Türk  talebelerin  Macaristan’da 
okuyabilmesi  için  çalışmalar  yapılır.  İstanbul  ziyaret  edilir,  devlet  görevlileri  ile 
görüşmeler yapılır. Ama çalışmalar daha çok Macar dilinin hangi dil ailesine bağlı 
olduğu ve Türkçe ve Fince gibi diğer Ural-Altay dilleriyle olan akrabalığı üzerinden 
yürütülür. İnişli çıkışlı bir seyir izleyen bu faaliyetler 1944 yılına dek sürer…
Gerçi Macarların Turan içerisindeki yerleri Hüseyinzade Ali Turani ile Ziya 
Gökalp arasında da farklı şekilde yorumlara sebep olur. Hüseyinzade onları Turan 
soylu olarak kabul ederken Gökalp belki din farkı nedeniyle Macarlara pek sıcak 
bakmaz. Balkan ve Cihan Harplerinde büyük darbeler yiyen Osmanlı’ya özellikle 
Müslüman  olan  Turan  kavimlerinden  yardım  geldiğini,  Macarların  böyle  bir 
yaklaşımı olmadığını belirtir ve Turan coğrafyasını üç katman olarak tasvir eder. 
Birinci  Katmanı  Türkiye,  ikincisini  özellikle  Azerbaycan  Türklerinin  de  içinde 
oldukları  Oğuz  Boyları  ve  Türkmenler,  üçüncü  katmanı  ise  bütün  Türk  boyları 
oluşturmaktadır  (Gökalp  1975).  Bu  tartışmalar  son  yıllarda  Macar  Turancılık’ına 
yeniden artmaya başlayan ilgi ile beraber yeni ufuklara taşınacak gibi görünmektedir. 
Macarları  son  yıllarda  gündeme  taşıyan  bir  diğer  husus  ise  bu  ülkedeki  Turancı 
partinin % 17’lere varan bir oy oranına ulaşmasıdır…
Ancak Macar Turancılık’ını ilginç kılan ve çok fazla bilinmeyen bir kişilikten söz 
etmek gerekir: Abdüllatif Efendi. Kendisi Erzurumludur. Macar Turan Cemiyetinin 
çıkardığı  dergide  1913’te  yazısı  yayınlanır.  Budapeşte  Müslüman  Cemaati  Reisi 
olarak  adlandırılan  bir  imam  olsa  da  Türk-Macar  ilişkilerinin  geliştirilmesi  için 
çaba sarf eden faal bir kişiliktir. Osmanlı ve akabinde Cumhuriyet dönemlerinde 
bu  faaliyetlerini  sürdürür  ve  bir  Katolik  Üniversite’sinde  Türkçe  dersler  verir. 
Macaristan’da bulunan Türk ve Müslüman öğrenciler ile yakından ilgilenir. Macar 
Turancıları’nın  1916  yılında  Türkiye’ye  yaptıkları  ziyaret  bu  girişimlerin  meyvesi 
gibidir (Önen 2003).
Macar Turancıları örneği, daha önceleri ideolojik altyapısı oluşturulamamış 
Turancılık’ın  tam  da  100  yıl  öncesinden  güçlü  bir  fikri  ve  ilmi  temel  arayışına 
girdiğinin  önemli  bir  örneğidir.  Turan  ülküsü,  Macaristan’dan  Türkistan’a  kadar 
uzanan büyük bir coğrafyada karşılığı olan bir gerçekliğe bu dönemde sahip oldu…
Turan Yolunda ve Türk Aydınlanmasında İki Kadın: Halide Edip ve
Müfide Tek
20.  yüzyıl  Türk  aydınlanmasının  temel  meselelerinden  bir  tanesinin  de 
“cemiyet içinde kadının rolü” olduğu bilinir. Özellikle Gaspıralı ve Musa Carullah 
gibi aydınlar kız çocuklarının eğitimi, toplumsal ve dini alandaki yerleri konusunda 


59
S
İ Y A S E T   V E  
K
Ü L T Ü R  
D
E R G İ S İ
cesur  girişimlerde  bulunurlar.  Ziya  Gökalp 
“Türkçülüğün Esasları” adlı eserinde Türkçülüğün 
Tarihinden  söz  ederken  iki  kadından  bahseder: 
Halide Edip ve Müfide Ferit. Yine Ömer Seyfettin 
bu iki kadından övgü ile söz eder ve onların Turan 
düşüncesini erkeklerden daha önce kavradıklarını 
ve edebiyata aktardıklarını belirtir.
Gerçekten  de  Halide  Edip  “Yeni  Turan”, 
Müfide Ferit Tek ise “Aydemir” adlı romanlarıyla 
1910’lu  yıllarda  birçok  erkek  Turancıdan  daha 
atik  ve  cevval  davranarak  Turan  düşüncesinin 
kalıcı  hâle  gelmesine  katkıda  bulunmuşlardır.  
Ömer Seyfettin’in yazdığı “Yarınki Turan Devleti” 
bunlardan  daha  sonra  gelir.  Ünlü  yazar  Şevket 
Süreyya  Aydemir,  Müfide  Ferit’in  yazdığı 
Aydemir  romanından  genç  yaşındayken  çok 
etkilenir  ve  daha  sonra  soyadını  da  bu  romanın 
kahramanından  ilham  alarak  Aydemir  yapar. 
Osmanlıcılık, Turancılık, Sosyalizm, Kemalizm düşünce yolculuklarının tamamını 
yaşayan  bir  kişilik  olan  Şevket  Süreyya,  Edirne’den  Sarıkamış  cephesine  gönüllü 
asker olarak giderken de; ardından da Sovyet İhtilâli sonrasında bağımsızlığını ilan 
eden Azerbaycan’a öğretmenlik yapmak üzere yollanırken de yanında hep Aydemir 
romanı vardır. 
Bu  iki  kadının  bir  diğer  özelliği  de  ikisinin  de  Kurtuluş  Savaşı’nda  aktif 
rol  almaları,  konuşmalar,  konferanslar  vermeleridir.  Toplumda  oynadıkları  rol 
modelliği  de  bir  diğer  katkılarıdır.  Kadınların  bu  çalışmaları  Türkiye’nin  artık 
yeni  bir  aşamaya  girdiğini,  kadınların  da  bu  ülkenin  geleceğine  güçlü  katkılar 
verebileceklerini göstermişlerdir…
Turan’dan Türkiye’ye, Türkiye’den Turan’a Uzanan Kardeşlik Hikâyeleri 
Türkiye  ile  Turan  coğrafyasının  ne  denli  iç  içe  geçtiğini  anlayabilmek 
için  sadece  aydınların  yazdıklarını  okumak  ve  anlatmak  yetmez.  Türk  tarihinin 
en  karanlık  döneminde  dahi  askerlerin  ve  kardeş  toplulukların  birbirleri  için 
yaptıklarına da bakmak gerekir. 
En  bilindik  örneklerden  bir  tanesi  Balkan  ve  Kurtuluş  Savaşı  esnasında 
Türkistan,  Afganistan  ve  Hindistan  Müslümanlarından  gelen  yardımlardır. 
Cumhuriyet’in yokluklar içinde ilk ekonomik adımları atışında “devletlerin” değil 
o ülke milletlerinin yaptıkları yardımlar vardır. Turan böyle bir şeydir işte.
Nuri  Paşa  önderliğindeki  Kafkas  İslam  Orduları  ise  bir  diğer  güzel 
hikâyedir.  1917  Sovyet  Devrimi’nden  sonra  bağımsızlık  mücadelesine  girişen 
Halide Edip “Yeni 
Turan”, Müfide 
Ferit Tek ise “Ay- 
demir” adlı 
romanlarıyla 
1910’lu yıllarda 
birçok erkek 
Turancıdan daha 
atik ve cevval 
davranarak Turan 
düşüncesinin 
kalıcı hâle gelme-
sine katkıda 
bulunmuşlardır.  


Yüklə 1,74 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   ...   113




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə