112
dilerini Marksist-Leninist olarak tanımlayan
kadrolar, kurdukları
örgütün verili andaki mi-
litan bileşimini değil, gelişim sürecindeki bileşi-
mini esas almışlardır. Öngörülen, gelişimi içinde
THKO’ nun sosyalist olmayanların da katıldığı/
içinde yer aldığı bir örgüt haline gelmesidir.
Söz konusu kadrolar, halk savaşının başarısı
için iki örgütün stratejik öneme sahip olduğunu
düşünmüşlerdir: işçi sınıfı partisi ve halk ordu-
su. Bu iki örgütü de işlev-görev ve kitle ilişkileri
düzeyinde ele alan Hüseyin İnan, “Parti” nin
görevini “işçi sınıfı ideolojisinin hâkimiyetini
devam ettirmek ve başka ideolojilerin mevcu-
diyetini minimuma indirgemek” olarak ta-
nımla-makta, kuruluş koşulunu da işçi sınıfı
ile örgütsel bağların gelişmesinde görmektedir.
“Ordu” nun görevi ise “halkın silahlı gücü” ol-
maktır. “Ordu” da halk kitleleriyle örgütsel bağ-
lar geliş-tikçe gerçek bir halk ordusu olacaktır.
Dolayısıyla THKO, örgütsel düzey açısından ne
bir
parti ne de bir ordudur; parti ve ordu fonksi-
yonlarını üstlenen bir örgüttür.
Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu ana davasın-
daki sanıkların çoğunluğu yüksek öğrenimli
genç-lerden oluşmaktadır. Dava, 16 Temmuz
1971 günü başladı ve 9 Ekim 1971 günü bitti.
Bu davada Deniz Gezmiş ve arkadaşları ver-
dikleri savunmada İkinci Kurtuluş Savaşçıları
olduk-larını ve Mustafa Kemal’in bağımsızlık
mücadelesini savunduklarını belirttiler. Deniz
Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan’ın da arala-
rında bulunduğu 18 kişi idama mahkûm edildi.
3 sanığa 5 yıl hapis verildi, diğer sanıklar beraat
etti. Cezalar temyizden döndü. Deniz Gezmiş,
Yusuf Aslan, Hüseyin İnan’ın idamları onandı.
Mahkeme kararı 24 Nisan 1972’de TBMM’de
onay-landı. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hü-
seyin İnan 6 Mayıs 1972
Cumartesi günü idam
edil-diler.
THKO, bilinçli eylemler örgütleyen ve bu
eylemlere önderlik eden devrimcilerin ideolo-
jik-politik ayrışması sonucu ortaya çıkmış bir
devrimciler örgütüydü. Yazılı program ve tü-
züğe sahip değildi ama diğer grup ve çevreler-
den kendisini ayıran açık bir siyasal program ve
örgüt anlayışına sahipti. Bu siyasal program bi-
linçli eylem içinde geliştirilmiş ve örgütü oluş-
turan-larca yazılı bir belgeye dayanmaksızın be-
nimsenmişti. Bir milli demokrat devrimci örgüt
olarak THKO’ ya yön veren sosyalist düşünce ise
Hüseyin İnan tarafından cezaevi koşullarında
Mart 1972’de yazılan Türkiye Devriminin Yolu
(TDY) adlı çalışmada kayıt altına alınmıştır.
Kürtlerin
ve Alevilerin Temsili
Kürtler, 1960 Darbesi sonrasında ülkeye
getirilmek istenen göreceli demokratik havayı
solu-yamadılar. Çünkü halen 49’lar Davası’nın
şokunu yaşıyorlardı. Bu davayı, kısaca hatırlat-
makta yarar var:
Canip Yıldırım ve Yusuf Azizoğlu ile bir-
likte İleri Yurt gazetesini çıkaran Musa Anter,
ya-yımladığı Kürtçe şiiri “Qimil - Kımıl” sebe-
biyle hakkında dava açıldı. Ardından bu konu-
da Musa Anter’e destek veren 50 kişi gözaltına
alındı. Gözaltına alınanlardan Mehmet Emin
Batu mide kanamasından ölünce geriye 49 kişi
kaldı ve dava bu sayıyla anılır oldu. 14 ay tu-
tuklu kaldıktan sonra sanıklar mahkemeye çı-
karılmayı beklerlerken 27 Mayıs 1960 Darbesi
gerçek-leşti. Mahkemenin ilk duruşması 3 Ocak
1961 günü başladı.
Savcılık 50 sanıktan 15’i için yeterli delil
bulunmadığı için, 10 sanık hakkında mahkû-
miyete yeterli delil olmadığı için beraat kararı
verilmesini istemiş ama aralarında Musa Anter,
Canip Yıldırım, Sait Elçi, Sait Kırmızıtoprak,
Yavuz Çamlıbel, Medet Serhat, Naci Kutlay’ın
da bu-lunduğu 24 sanığın ise TCK’nın 125.
maddesine göre yargılanmasını -yani idam ce-
zası veril-mesini- istemişti.
Davanın sonunda idamla yargılanan 25 sa-
nıktan 10’u
beraat etti, 15’i bir kez beraat edip
bir kez suçlama değiştirilerek davanın yenilen-
mesi ardından 1965 yılında TCK’nın 141 ve 142.
maddelerinden 16 ay hapis, 5 ay 10 gün sürgün
cezası aldılar. Dönemin bir avuç Kürt aydınına
karşı devletin takındığı tavır, ülkedeki göreli
demokratik havadan Kürt halkının yararla-
na-mayacağını gösteriyordu. İşte bu nedenle,
Kürtler II. Meşrutiyet dönemindeki kadar bile
yayın çıkarmaya cesaret edemediler. Belki de,
THKP-C’yi oluşturan kadrola-
rın
büyük bir çoğunluğu
Dev-Genç’in önder kadro
ve yöneticileri olsa da,
partileşme süreci ayrıdır
113
çıkarmaya çalıştıkları her derginin ömrü birkaç
sayıyı geçemedi, demek daha doğru olur.
Edip Karahan’ın İstanbul’da 1962 yılında
çıkarmaya başladığı Dicle-Fırat dergisi 8 sayı
ya-yınlanabildi. İstanbul’da yayınlanan Barış
Dünyası 7 sayı çıkabildi. İstanbul’da 1963 yı-
lında yayınlanmaya başlayan Deng dergisi 5
sayı yayınlanabildi. Roja Newe ile Rêya Rast’ın
ömürleri ise tek sayı oldu. İstanbul dışında An-
kara ve Kürt illerinde çıkarılan dergiler de uzun
ömürlü olamadı. Kürtlerin ayrı örgütlenme ara-
yışının ilk adımı olan DDKO’ nun yayın organı
DDKO Haber Bülteni ise 25 Mart 1970’ten itiba-
ren 9 sayı yayınlandı.
Devrimci Doğu Kültür Ocakları
Türkiye İşçi Partisi’ nce kurulan Fikir Ku-
lüpleri Federasyonu’nun Dev-Genç’e dönüşmesi
üze-rine, gelişmelerden memnun olmayan bir
kesim Sosyalist Gençlik Örgütü’nü kurarken,
Kürt gençler ise kendi örgütlenmelerine yönel-
di. O zamana kadar TİP’ te örgütlenen ve 1967-
69 yıllarında 12
yerde düzenledikleri Doğu Mi-
tingler ile potansiyel güçlerinin farkına varan
Kürt gençler, 21 Mayıs 1969 günü Ankara Dev-
rimci Doğu Kültür Ocakları’nı (DDKO) kurdu-
lar. Bu örgütün ilk başkanı, Yumni Budak oldu.
Ankara’dan sonra 27 Mayıs 1969’da aynı
tüzük ve programla İstanbul DDKO kuruldu.
Bu örgütün başkanlığını sırasıyla Necmettin
Büyükkaya, Hikmet Bozcalı ve Mehmet Tüy-
süz yaptı. Ankara’daki örgütlenmenin başını
Mümtaz Kotan çekerken, İstanbul’daki örgüt-
lenmenin başını Kemal Parlak çekti. Ancak her
iki isim de örgütte öne çıkmamayı tercih etti.
Daha sonraki dönemde, 6 Ekim 1970’de Diyar-
bakır’da, 13 Ekim 1970’de Ergani’de, 9 Kasım
1970’de Silvan’da, 18 Kasım 1970’de Batman’da,
28 Ocak 1970’de Kozluk’ta DDKO kuruldu.
DDKO’ nun kuruluşunda Tarık Ziya Ekin-
ci, Musa Anter, Mehmet Ali Aslan’ın katkısı
büyük oldu. Mümtaz Kotan ve Kemal Parlak,
harekete geçmeden önce onlara danışmıştı. Bir
dönem TİP’ te genel başkanlık da yapan Avukat
Mehmet Ali Aslan, örgütün programının yazıl-
masın-da yardımcı oldu. Daha sonra gelişecek
olan Kürt hareketine
kadrolar yetiştirecek olan
Dev-rimci Doğu Kültür Ocakları’nın Diyarba-
kır kurucuları şu kişilerden oluşuyordu: Yusuf
Ekinci, Süleyman Çelik, Fikri Gürbüz Yıldız-
han, Ömer Çetin, Mehdi Zana, Nazım Sönmez,
İlhan Aslan, Abdurrahman Uçman, Vedat Hay-
rullahoğlu, Giyaseddin Ayaz, Halit Ayçiçek, Ha-
san Yılmaz, Hüseyin Altan, Tarık Ziya Ekinci,
Naci Kutlay, Sadun Kılıç ve Mehmet Canpolat...
Türkiye
Birlik Partisi
Daha önceki yıllarda genelde CHP’ye oy
veren Aleviler de ilk kez kendi partilerini kur-
dular. Hasan Tahsin Berkman’ın genel baş-
kanlığında 17 Ekim 1966’da kurulan Türkiye
Birlik Parti-si’nde daha sonra Hüseyin Balan,
Mustafa Timisi ve Cemal Özbey de genel baş-
kanlık göre-vinde bulundu. Alevileri parla-
mentoda temsil etmeyi amaçlayan merkez sol
eğilimdeki bu parti 17 Ekim 1966’da Birlik
Partisi adıyla kuruldu; adını 1971’de Türkiye
Birlik Partisi olarak değiştirdi. Türkiye Bir-
lik Partisi, 1969 seçimlerinde yüzde 2.8, 1973
seçimlerinde yüzde 1.1 ve 1977
seçimlerin-
de yüzde 0.4 oranında oy aldı. Parti mecliste,
1969 seçimleri sonucunda 8, 1973 seçimleri
sonucunda ise 1 milletvekili ile temsil edildi.