Demokratik Modernite



Yüklə 26,73 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə68/89
tarix21.06.2018
ölçüsü26,73 Kb.
#50576
növüYazı
1   ...   64   65   66   67   68   69   70   71   ...   89

138
türün, yeni bir toplumsal sözleşmenin zemini 
gün gün örülmüştür. Rojava Kürdistan’ında 
yaşanan devrimin tabi ki sadece son gelişme-
lerle bağı olmayıp on yıllara dayanan güçlü bir 
geçmişi vardır. Devrimin kökeninde Öcalan’ın 
belirleyici emek ve çabaları söz konusudur. Tüm 
bunlara rağmen Suriye’de yaşanan iç çatışma 
sürecinde herkes Kürtleri kendine yedekleme 
arayışı içine girmiş, iradeli bir Kürt kabul edil-
memiştir. Kürtlere ya faşist BAAS rejiminden ya 
da İslam maskeli faşist radikal dincilerden yana 
taraf olun, yoksa yaşama şansınız olmaz çağrı-
larının içinde Rojava Halkı’nın öncülerinin –ki 
burada YPG ve YPJ’ nin hayati değerdeki emeği-
ni görmek gerekir. Öcalan’ın felsefesini referans 
almaları, üçüncü güç olarak ortaya çıkmaları 
tarihi değerde gelişmelerin habercisi olmuştur. 
Kürt Halk Önderi Öcalan tarafından başla-
tılan süreç genel olarak sadece Kuzey Kürdis-
tan, Türkiye’ye yönelik olarak bilinir, tartışılır 
fakat atılan adımın özüne baktığımızda görü-
rüz ki, Öcalan daha komple düşünmekte, attığı 
adımla Kürdistan’ın dört parçası, Ortadoğu ve 
hatta dünyaya yeni bir felsefik-ideolojik pers-
pektif sunmaktadır. Öcalan’ın Rojava Kürdis-
tan’ına yönelik yaklaşımı bu anlamıyla yerel 
değil evrenseldir ve içerisinde yeni toplumsal 
inşanın model çalışması gizlidir. Bundandır ki 
basına-kamuoyuna yansıyan her görüşme de 
Öcalan Rojava’da yaşanan gelişmelerle özel ola-
rak ilgilenmekte, orada oluşacak sistemin tüm 
Kürdistan’a ve Ortadoğu’ya yansıyacağını dile 
getirmektedir.
Öcalan Komplo Çemberini 
Parçaladı. Temel Muhatap 
Olduğunu Gösterdi
Türk devletinin faşist karakteri gerçekleri 
ters yüz etmede, olup bitenleri halka yanlış-ya-
nılgılı yansıtmada özel bir hünere sahiptir. Ne-
redeyse bu konuda ellerine su dökecek kimse 
bulunmamaktadır. Bu yalan ve çarpıtma siyaseti 
kendisini en fazla Öcalan ve PKK gerçekliğinde 
göstermektedir. Akla hayale gelmeyecek türlü 
yol ve yöntemle PKK ve onun önderi Abdullah 
Öcalan karalanmış, halkın gözünden düşürül-
meye çalışılmış-çalışılmaktadır. Düşünün ki 
sıralamaya çalıştığımız tüm bu gelişmelerin ya-
ratıcısı Öcalan ve örgütü PKK,  kamuoyuna hep 
kötü, bölücü, sorun çıkaran bir şekilde yansıtıl-
mış yansıtılmakta, ellerinden gelse bu günde bu 
politika sürdürülmek istenmektedir. Çağ değiş-
miş, devran dönmüştür, kimin ne yaptığı, neye 
hizmet ettiği artık gün gibi ortadadır. Fakat 
bunu görmemekte ısrar edenler vardır. Hâlbuki 
Öcalan’ın başlattığı bu diyalog süreci gerek PKK 
gerek de Öcalan konusunda toplumda oluştu-
rulan yanlış algıları büyük oranda yıkmış, hem 
Öcalan’ın hem de PKK’nin öz kimliği ile toplu-
ma hitap etmesinin, kendisini var olan potan-
siyelinin ötesine taşımasının önünü açmıştır. 
Nereden bakılırsa bakılsın Öcalan da PKK de 
daha fazla büyümüş, daha fazla etkili olmuştur.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için te-
rör ve terörist sıfatlarını kullananlar, onu oku-
madan, izlemeden ahkâm kesenler gelinen nok-
tada Öcalan’ın barışçı karakterini, toplumsal 
sorunlar karşısındaki çözüm gücünü, halkları 
birbirinden uzaklaştıran değil de yakınlaştı-
ran duruşunu görmüş ve merakla yönünü ona 
çevirmiştir. Yılların önyargıları ile bırakalım 
Öcalan’a kulak vermeyi, ona saldırmak, etkisiz-
leştirmek için bin bir türlü yol izleyenler bugün 
“Öcalan’ın durduğu yer en makul yerdir, herkes 
Öcalan’ı dinlese, söylediklerini yapsa sorun-
lar çözülür” demektedir. Herhâlde bu da Öca-
lan’ın siyaset tarzı olmaktadır. O siyaset tarzı 
ki PKK’yi küçük bir gruptan bugün dünyanın 
dikkate alınan temel güçlerinden biri yaptı, 
Kürt Halkı’nı dünyanın en direngen, en saygın 
halklarından biri haline getirdi. Dikkat edilirse 
Kürtler için lider arayanlar-muhatap tartışma-
sı yürütenler artık böyle bir tartışmaya girme-
mekte, girdiklerinde de komik bulunmaktadır. 
Öcalan attığı her adımla on adım sonrasını dü-
şünmüş, Kürt sorununda temel muhatap oldu-
ğunu herkese göstermiş, bununla da kalmamış 
bölgede ve dünyada yaşanan sorunlara dair de 
Demokratik-Ekolojik- Kadın Özgürlükçü para-
digma ile cevap olmuştur. 
PKK Halkların Çözüm 
Gücü Olarak Dünyanın 
Gündemine Girdi
Öcalan’ın yarattığı PKK – ki bu parti ken-
disini hep bir önderliksel hareket olarak tanım-
lar- bugün sadece kuzey Kürdistan’da değil tüm 
Kürdistan parçalarında ve bölge ülkelerinde te-
mel siyasi güç haline gelmiştir. Rojava da olduğu 
gibi Şengal’de, Kerkük’te de zora düşen, saldırı-
ya uğrayan her güç PKK’ye çağrıda bulunmuş, 
PKK de halkların çözüm gücü olarak orada 


139
olmuştur.  PKK gerillaları Şengal’e gitmeseydi, 
Maxmur’da gerillanın direnişi olmasaydı bu-
gün acaba Güney Kürdistan’dan söz edilebilir 
miydi? Irak ve Suriye coğrafyasında yaşananlar 
olacakları anlamak açısından yeterince çarpı-
cıdır. Kürt Özgürlük Hareketi’nin özellikle son 
bir yılda gerek Rojava Kürdistan’ında gerek de 
Güney Kürdistan’da yaptığı hamleler sadece ye-
rel ölçekli zaferlerle sınırlı olmamış, dünya öl-
çeğinde sonuçlar yaratmış, kapitalizm ve onun 
ulus devlet modeli karşısında halkların seçe-
neksiz olmadığını herkese göstermiştir.  Öyle ki 
direniş dünyada geniş çevrelerin dikkatini çek-
miş, Afganistan’dan- ABD ‘ye, Rusya’dan Bre-
zilya’ya kadar hemen her yerde 1 Kasım Dün-
ya Kobanê günü nedeniyle halklar meydanlara 
çıkmış,  bu direnişi yaratanları selamlamıştır. 
Ve giderek dünya devrimci-sol muhalefeti, ezi-
lenler, başka bir yaşam iddiasından bulunan-
lar için öncü güç PKK olmuş, bir dönemlerin 
Vietnam’ının, Rusya’sının yerini Kürdistan ve 
PKK almıştır. Bu da kuşkusuz Öcalan’ın felse-
fesi ve ideolojik-politik yaklaşımıyla olmuştur. 
Denilebilir ki PKK’nin İmralı da başlatılan bu 
süreçten önce de bir gücü vardı ve etkiliydi. Bu 
doğrudur. Fakat PKK bu düzeyde ne Kürdistan 
ve Ortadoğu’da ne de dünyada meşruiyet sahi-
biydi. PKK’nin gücü hep görmezden geliniyor, 
PKK‘nin geriletilmesi ve tasfiyesi için hesaplar 
yapılıyor, engeller konuluyordu. Bugün ise PKK 
Irak Başbakanı’nın da belirttiği gibi sorun çö-
zen aktör olarak değerlendirilmekte öyle yak-
laşılmaktadır. Bunun yaratılmasında Öcalan‘ın 
İmralı’da başlattığı süreç ve bununla bağlantılı 
PKK’nin iradeli-gelişmeler karşısında müdaha-
leci tarzı belirleyicidir.
Demokratik Siyaset 
Zemini Güçlendi
Geliştirilen sürecin demokratik siyaset are-
nasında yarattığı etkiyi değerlendirmeden geç-
memek gerekir. Malum Türk ulus-devlet yapısı 
tekçiliği esas almış, farklılıkları hep bir tehdit 
unsuru olarak görerek engel olmaya, yok etme-
ye çalışmıştır. Bu anlayışın son on –on iki yıl-
lık temsilciliğini AKP üstlenmiştir. AKP her ne 
kadar demokratik bir karakter taşıdığını iddia 
etse de özünde tekçi, faşist bir yapısı bulunmak-
ta, neredeyse her şey benimle başladı- benimle 
devam edecek demektedir. Bu siyaset tarzını 
gören, bu tarz bir siyasetin toplumsal gelişme-
nin önünde nasıl bir engele dönüştüğünü de-
ğerlendiren Öcalan, 23 Şubat 2013 tarihli basına 
yansıyan açıklamalarında; “AKP’nin hegemon-
yasına izin vermeyeceğiz. Biz eskisine doyduk, 
yeni kambur istemeyiz” diyerek daha başından 
gelişecek siyasi ortamın karakterini dile getir-
miş ve sonraki dönemlerde de bu yaklaşımının 
katı savunuculuğunu yapmıştır. İşte tam da bu 
gerekçelerle geliştirilen süreç kendisini demok-
ratik siyaset alanında da ifadeye kavuşturmuş, 
toplumun farklı kesimleri, kadınlar- gençler ge-
leceklerini belirleme adına demokratik siyasette 
yerlerini almışlardır. 
BDP-HDP hem girilen yerel seçimlerde hem 
de cumhurbaşkanlığı seçiminde büyük başa-
rılar elde etmiş, toplumdan ciddi bir destek 
almıştır. Toplum gelişen sürece desteğini se-
çimlerde demokrasi ve özgürlük blokunu des-
tekleyerek ortaya koymuş, bu sayede hem Öca-
lan ve PKK’nin yanında olduğunu göstermiş 
hem de sürecin ilerlemesi için rol almaya hazır 
olduğunu deklare etmiştir. 
O halde sonuç itibariyle diyebiliriz ki, Öca-
lan tarafından başlatılan “demokratik kurtuluş 
ve özgür yaşamı inşa süreci” daha şimdiden 
önemli sonuçlar doğurmuş, halkların özlediği 
güneşli günlerin yakın olduğunu göstermiştir. 
Rojava deneyimi; çalıştıkça, emek harcadık-
ça, inşaya yöneldikçe sonuç almanın mümkün 
olduğunu, toplumsal örgütlenmede boşluk 
bırakmanın da ciddi tehlike barındırdığını 
göstermiş, bu anlamda yeterli bir örnek oluş-
turmuştur. Yine kuzey Kürdistan’da 6-9 Ekim 
serhıldan’ıyla ortaya çıkan durum devrimci po-
tansiyelin düzeyini açığa vurmuştur. 40 yıllık 
Kürt Özgürlük Hareketi deneyimi devrimci bir 
toplumsal inşanın önünde engel olmadığını her 
haliyle söylemektedir. Yeter ki Öcalan’ın deyi-
miyle “Ahlaki-Politik-Entelektüel görevlerimize 
sahip çıkalım”, bunun pratikçisi olalım.
Suriye’de yaşanan iç çatışma 
sürecinde herkes Kürtleri 
kendine yedekleme arayışı 
içine girmiş, iradeli bir Kürt 
kabul edilmemiştir


Yüklə 26,73 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   64   65   66   67   68   69   70   71   ...   89




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə