92
biridir. Genç değer verdiği kimselerden gördüğü davranışları benimseyerek
uygulamaya çalışır, yetişkinlerin nasihatlerinden ziyade özdeşleşme yoluyla bilgi ve
tecrübe kazanır.
120
Tutkuların ön planda olduğu ergenlik çağında gençler çoğunlukla meşhur
sporcu, sinema ve sahne sanatçısı, siyasi lider ya da dini liderleri örnek almakta, bu
modellerin güç ve üstünlük özelliklerinden etkilenmektedirler. Ergenlik çağındaki
genç özdeşleşme objesi olarak kabul ettiği modelde aynı zamanda ideal bir üstünlük
de aradığı için bazen bu özellikleri taşıdığına inandığı tarihi şahsiyetlerle de
özdeşleşmektedir. Gencin aradığı eğer olgunluk anlamında bir üstünlük olursa, dini
içerik taşırsa, başta Hz. Muhammed (s.a.v) olmak üzere önemli maneviyat
büyüklerini özdeşleşme modeli olarak benimseyecektir.
121
Çocuğun ve gencin ahlaki ve dinî sosyalleşmesinde, özdeşleşme yoluyla
öğrenme önemli bir yer tutar. Anne-baba ve yetişkinleri örnek alma, dinî ve ahlaki
yasaların şekil almasında direkt öğrenimden daha etkilidir. Çocuk ve genç dini
hayatın gerekleri hakkındaki bilgilerin büyük bir kısmını bu özdeşleşme
mekanizmasından alacaktır.
Hz. Muhammed’in (s.a.v) “Namazlarınızın bazılarını evlerinizde kılınız ve
oraları kabirlere çevirmeyiniz”
122
, “Farz namazlar dışındaki namazların en faziletlisi
evlerinizde kılınandır”
123
şeklindeki tavsiyeleri, namazı evde kılmak suretiyle ev
halkına örnek olmanın önemini vurgulamaktadır.
10 yaşında bir genç iken Hz. Muhammed’in (s.a.v) eğitim ve hizmetine arz
edilen Enes b. Mâlik onun bu konudaki tutumunu şu cümlelerle ifade eder: “Hz.
120
Hökelekli, ss. 209, 211.
121
Hökelekli, ss. 251, 252.
122
Buharî, Salât, 52; Ebû Davud, Salât, 205.
123
Tirmizî, Salât, 331.
93
Peygamber’e yedi yahut dokuz sene hizmet ettim. Rasulullah benim yaptığım bir şey
için ‘Bunu niçin yaptın?’ yapmadığım bir şey için de ‘Niçin yapmadın?’ demedi.”
124
Enes b. Mâlik’in bu sözlerinden anlıyoruz ki Hz. Muhammed (s.a.v), ergenlik
döneminde terbiyesine verilen bu genci nasihat ve sözlü eğitimden çok, örnek
davranışlarıyla etkileyerek, onun gerek dinî ve gerekse de diğer konularda kendi
kendine düşünme, karar verme ve anlama kabiliyetlerini geliştirmesine yardımcı olan
özdeşleşme yoluyla öğrenmesine imkân sağlamıştır.
Dini duygu ve düşünceleri benimseyen ve dinî uygulamaları yerine getiren bir
yetişkinle özdeşleşen çocuk ve gençte, o model gibi düşünme ve davranma için
güdülenme meydana gelmektedir. Bu güdülenmeden sonra yetişkinler, sözlü eğitim
ile bu duygu, düşünce ve davranışları şekillendirerek çocuk ve gencin, özdeşleşme
yoluyla kendisini eğitmesine formal eğitim yoluyla da destek vermelidirler. Hz.
Muhammed’in (s.a.v) de uygulaması böyledir.
125
Diğer taraftan, arkadaşlık ilişkilerinin de özdeşleşme sürecindeki gencin
inanç, tutum ve davranışları üzerindeki etkisi büyüktür. Arkadaşılığın bu husustaki
etkisi Kur’an-ı Kerim’deki “Müminler müminlerden ayrılıp kâfirleri dost edinmesin.
Bunu her kim yaparsa Allah’la ilişiğini kesmiş olur”
126
ayetiyle belirtilmiştir. Hz.
Muhammed de (s.a.v) “Kişi yakın dostunun dini üzeredir. Artık sizden biriniz
kiminle dostluk kuruyorsa ona dikkat etsin”
127
diyerek arkadaş ilişkisinin etkisini
belirtmiş ve “mümin” olan kimselerle arkadaşlık kurulmasını tavsiye etmiştir.
128
124
Müslim, Fedâil, 51-2; Ebû Davud, Edeb, 1.
125
Hökelekli, s. 213, 214.
126
Âl-i İmran, 28.
127
Tirmizî, Zühd, 44; Ebû Davud, Edeb, 18; Müstedrek, c. IV, s. 171.
128
Hökelekli, s. 241.
94
V-YAŞAM BOYU EĞİTİM
En belirgin özelliği sürekli değişiklik olan “bilgi toplumu”na geçişle birlikte
süregelen ekonomik, sosyal ve teknolojik gelişmelerden etkilenmeyen birey yoktur.
21. yüzyılda en temel değer bilgidir. Bilgi dünya ekonomileri için yaşamsal
önem taşıyan bir kaynak, teknolojik ve bilimsel değişim için önemli bir unsurdur.
Kuşkusuz eğitimin de önemli bir unsurudur. Bilgi;
Yaratıcılık ve yenilik için önemli bir unsur,
Öğrenme ve düşünme için temel bir kaynak,
Daha bilgili vatandaşlar oluşturmada bir anahtar,
Vatandaşların akademik yaşamlarında, iş yaşamlarında ve hatta günlük
yaşamlarında daha iyi sonuçlar elde etmelerini sağlayan bir faktör,
Sosyo-ekonomik gelişim için de önemli bir kaynaktır.
Günümüzde, değişimin sürekliliği ve hızı, eğitim kurumlarında kazandırılan
bilgi ve becerilerin zaman içinde yetersiz kalmasına neden olmakta, bir başka deyişle
yaşam boyu öğrenmeyi gerekli kılmaktadır.
Yaşam boyu öğrenme, insana ve bilgiye daha çok yatırım yapma, temel bilgi
ve becerilerin kazanılmasını teşvik etme, esnek ve yenilikçi öğrenme olanaklarını
genişletme anlamına gelmektedir.
129
Yaşam boyu eğitim kavramı ise; yaşam boyu öğrenmeyi içine almakla
birlikte, bireyin kendi kendisini eğitmesini de içeren –insan, eğer kendisini eğitirse,
gündelik yaşamın koşuşturmaları içinde de kendisini gerçekleştirebilir
130
- bir ahlak
eğitimi paralelinde meydana gelen kapasite oluşumu, yani, algı seviyesinin
129
Buket Akkoyunlu, “Bilgi Okuryazarlığı ve Yaşam Boyu Öğrenme”,
ietc2008.home.anadolu.edu.tr/ietc2008/1b.doc
130
Dökmen, s. 199.
Dostları ilə paylaş: |