DİKKAT!!!
BU DERS NOTLARININ TÜM HAKKI PROF.DR. ALİ ÖZÇAĞLAR’A AİT OLUP, BAŞKA AMAÇLARLA
KULLANILAMAZ VE YAYINLANAMAZ.
71
MAÇKA
Maçka, Trabzon - Gümüşhane karayolu üzerinde ve Trabzon'a 29 km uzaklıktadır. Denizden yük-
sekliği 365 metre olan ilçenin yüzölçümü 1000 km2'dir. 1990 nüfus sayımına göre ilçe nüfusu ise 7.000
kişidir. Çam ormanlarının süslediği vadilerin ortasındaki bir dere yatağına kurulmuş olan ilçe merkezi,
doğal güzellikler bakımından Trabzon'un en şirin yerlerindedir. İlçenin 17 km kadar güneyindeki Merye-
mana Manastırı (Sumela) Trabzon ili ve Maçka ilçesinin turizm gelirleri bakımından önem arzetmektedir.
Tamamıyla yüksek dağlardan oluşan Maçka arazisi 2000 metreye kadar ormanlarla, daha yükseklerde ise
otlaklar ve dağ bitkileri ile kaplıdır. Yayla denilen bu yüksek yerler manzarası, temiz havası ve kaynak
suları ile doğal güzellikler yönünden eşsizdir.
Meşhur Zigana geçiti de buradadır.
Ünlü ve Trabzon ilinin turizm potansiyeli en yüksek yörelerinden biri olan Şolma Yaylası, Tu-
rizm Merkezi olarak ilan edilmiştir. Turizim bakımından Doğu Karadeniz'in ve Trabzon'un en önemli
ilçelerinden olan Maçka'da birçok tarihi eser bulunuyor. Dünyaca ümlü Sümela Manastırı'nın da bulundu-
ğu ilçede, Vazelon ve Kuştul manastırları da büyük ilgi görüyor. Turizim bakımından Doğu Karadeniz'in
ve Trabzon'un en önemli ilçelerinden olan Maçka, sınırları içerisinde yer alan tarihi eserlerle adeta tarihe
ev sahipliği yapıyor. Trabzon-Gümüşhane karayolu üzerinde bulunan Maçka, denizden 365 metre yük-
seklikte bulunuyor. Çam ormanlarının süslediği vadilerin bir dere yatağına kurulmuş olan ilçe, doğal gü-
zelliklerbakımından Trabzon'un en güzel ilçeleri arasında yer alıyor.Tamamıyla yüksek ormanlardan olu-
şan Maçka'nın sınırları, 2000 metreye kadar ormanlarla, daha yükseklerde ise yaylalar ve değlara kadar
oluşuyor.
Tu-
rizm bakı-
mından
Doğu Ka-
radeniz'in ve Trabzon'un en önemli ilçelerinden olan Maçka'da birçok tarihi eser bulunuyor.İlçede bulu-
nan tarihi eserler ise şunlar:
-Sümela Manastırı: İlk olarak 4. Yüzyıl'da Atinalı iki keşiş tarafından mevcut bir mağarayı ge-
nişleterek yapılan kilise, 6. ve 13.yüxyıllarda da genişletilmiştir.Meryem Ana'ya ithaf edilen manastır
ismini Latincedeki "Panaghia Tou Menas" dan (Karadağın Bakiresi)almaktadır.1461 yılında bölgenin
Osmanlı egemenliğine girmesinden sonra da faaliyetlerine devan etmiştir. Su kemerleri, kilise ayazma,
mutfak, öğrenci odaları, kütüphane, erzak depoları ve mahzenler bulunan manastırdaki frensklerin bir
bölümü tahrip edilmiştir. Trabzona 47 kilometre , Maçka'ya 17 kilometre uzaklıkta Altındere Milli Parkı
içinde bulunan manastıra, yaz aylarında turuzim acentaların tarafından günü birlik turlar düzenlenmekte-
dir. -Vazelon Manastırı: Maçka'ya 8 kilometre uzaklıkta Gümüşhane karayolu üzerinde çam ormanları
arasında yer almaktadır. Manastırın ilk kurucusu ve yapım tarihi bilinmemektedir. bununla birlikte bazı
araştırmacılar MS 270 ve MS 317 tarihleri arasında kurulduğunu belirtiyorlar. Günümüze oldukça büyük
değişiklerle gelebilen manastırı, imparotor Justinianus onartmıştır.Bugünkü görünümünde manastırın
sağır duvarlı birinci katına batısına merdivenle çıkılmakta ve buradan da küçük bir hole ulaşılmaktadır.
Bu girişin iki yanındaki koridorlar ve çevresinde üçerden altı oda yer almaktadır. Son derece harap ve
perişan durumdaki manastırda yalnızca yapı kalıntıları vardır. Manastır 1923 yılında terkedilmiştir. Vadi
72
boyunca akan ırmakta kültür balıkçılıği manastıra yakın bir alanda yetiştirilmektedir. Manastıra günü
birlik turlar acentalar tarafından düzenlenmektedir. -Kuştul Manastırı: Maçka'nın Esiroğlu Beldesi Kuş-
tul Köyü'nde bulunan manastır, vadiye hakim bir tepe üzerinde kurulmuştur.Diğer manastırlar kadar
önemli olmamakla birlikte gelen yabancı turistlerin büyük ilgisini çekiyor. İlçenin Şolma Yaylası; merke-
ze 22 km. uzaklıkta çam ormanları ile çevrilmiş, soğuk suyu düz çimenleri ve çeşitli kokulu çiçekleri ile
görülmeye değer bir yayla konumundadır.
Maçka ilçesinde turistik değerlere sahip görülmeye değer birçok yayla vardır. Bunlardan bazıla-
rı; Kiraz Yaylası, Lapazan Yaylası, Gulindağı Yaylası, Maura Yaylası ve Lişer Yaylalarıdır. Lişer Yaylası
her yıl 7 Temmuz günü çevre yaylalar ve köylerden gelen insarılarla "Soğuksu Şenlikleri"ni kutlamakta-
dır. Maçka İlçesi'nde turistik değerlere sahip görülmeye değer bir çok yayla da bulunurken, yaylalar ara-
sında en önemlileri ise Kiraz, Lapazan, Gulindağı, Maura ve Lişer yaylaları yer alıyor.
20 Şubat 2002 Çarşamba
Talim Terbiye ‘buluşturmadı’
Coğrafyanın piri Prof. Erinç’in kitabındaki "Maçka’da buluşalım" türküsü örneği, ‘fuhuşa
teşvik’ olarak değerlendirildi....
Prof.Dr.Sırrı ERİNÇ
24.01.1918- 06.02. 2002
(Büyük coğrafyacı, Rumelili göçmen bir
ailenin çocuğu olarak
24 Ocak 1918’de
İzmit’te
doğmuştu. Birinci Dünya Savaşı’nın acılarının
sarılmaya başlamasıyla beraber aile İstanbul’a
geldi ve Sırrı Bey İstanbul Erkek Lisesi’ni par-
lak bir öğrenci olarak bitirdi. Daha lise çağla-
rında doğa bilimlerine, fakat özellikle Jeoloji ve
fiziki coğrafyaya merak sarmıştı. Lisedeki coğ-
rafya öğretmeni kendisini İstanbul Üniversite-
si’ne götürerek daha sonra Türkiye
Coğrafyası
alanında şöhret yapacak olan Prof. Dr. Besim Darkot’a ve Türkiye’de jeolojinin kurulmasında bü-
yük emeği geçen Ord. Prof. Hamit Nafiz Pamir’e takdim etti. Erinç parlak geleceğine ilk adımı
atmıştı. Sırrı Erinç, birkaç yıl önce yapılan bir ameliyat hatasının ardından giderek kötüleşen sağ-
lığının
6 Şubat 2002
Cuma akşamı tamamen iflası sonucu
84 yaşında
ebediyete intikal etmiştir.)
ÖNAY
YILMAZ İstanbul
O yıllarca yazdığı kitaplarla bizlere coğrafyayı öğretti. İlkokuldan başlayıp lise sonuna kadar coğ-
rafyayı onunla tanıdık, sevdik ve öğrendik. Ama şimdi o hayatta yok...
Bilime ilgisizliğe ve vurdumduymazlığa isyan ederek 8 Şubat’ta sessizce bu dünyadan ayrılan
Prof. Dr. Sırrı Erinç, ölümünden bir süre önce duygu ve düşüncelerini Milliyet’le paylaştı. "Türkiye’ye
coğrafyayı öğreten adam" olarak bilinen ve 1940’dan beri okullarda okutulan coğrafya kitabının yazarı
Erinç, önce son depreme isyan etti, yazdığı kitaplarda sürekli depremin yolunun eğitim olduğunu vurgu-
ladığını hatırlattı.
Ama Prof. Erinç’in ölmeden önce son bir isyanı vardı ki, tam ‘yurdum yetkililerinin ilginç! bakış
açısını’ olduğu gibi yansıtıyordu.
Prof. Erinç, iklimi anlatmak için son yazdığı coğrafya kitabına, örnek olsun diye "Sen yağmur ol
ben bulut Maçka’da buluşalım" adlı ünlü Trabzon türküsünü koydu.