12
hakimiyetine geçmesinden sonra Türk hakimiyetine geçişi 1461'de Fatih'in Trabzon'u fethi ile gerçekleşir.
1571'de Kafkas kavimlerinden dolayı abhaza korsanlarınca Atina'nın (Pazar) basılıp yağmalanması da
Tarihi bir vakadır. Osmanlı döneminde 1877'ye kadar Batum sancağına bağlı bir yerleşim yeri olarak
görürken 1877-1878 Osmanlı Rus savaşından sonra Batum Ruslara bırakılınca 1878'de kurulan Lazistan
sancağının (Merkez Rize) önde gelen kazası da Atina olur. I.Dünya savaşında 5 Mart 1915'de Atina (Pa-
zar) Rus işgaline uğrar. Pazar'ın Rus işgalinden kurtuluş tarihi ise 10 Mart 1918'dir. 1928'de Atina ilçesi
Pazar adını almıştır. 2 Ocak 1936'ya kadar Çoruh iline bağlı olan Pazar, Çoruh ilinin kaldırılma-
sından sonra Rize İline bağlanmıştır.
Türkiye'nin "En yağışlı bölgesi"içinde olduğundan yılda ortalama 2332 mm yağış almaktadır. Her
ne kadar yağışlar bütün yıla dağılmış ise de iki devre dikkat çekicidir. Birincisi Temmuz'dan-Nisan'a ka-
dar sürer ve yılın dokuz ayını içine alan "çok yağışla devre (yıllık yağışın %86'sı bu dönemde düşer)"
İkincisi: Nisan-Mayıs-haziran aylarındaki"Az yağışlı devre dir.Hakim yağmur tipi"siklonik" olup devamlı
ve ince tanelidir.Yazın ise konveksiyonel sağanak yağmurlar görülür. Bu tip yağmurlar halk arsında
"Çakal Yağmuru "olarak bilinir. Karlı günlerin sayısı fazla değildir. Sonbaharda güney ve doğu rüzgar-
ları "karayel-Poyraz"sık-sık eser.
İklimin yağışlı olması yüzünden yöre bitki örtüsü bakımından çok zengindir. İlçe bütün yıl yeşil-
likler içindedir.eskiden daha fazla alan kaplayan doğal bikri örtüsü çay bahçeleri açmak ve yeni yerleşim
yerleri kurmak uğruna tahrib edilmiştir. Gerek koru, gerekse bozuk koru ormanlarında iğne yapraklılar-
dan:
Kayın, Gürgen, Kızıl ağaç, Kestane, Ihlamur
ve az da olsa
Karaağaç vardır. Devlet denetiminde-
ki ormanlık alanların alt tabakalarıyla bazı yerlerde bölümler halinde orman gülleri
"Komar"
bulun-
maktadır.
Yöresel adı komar olan orman gülü
Ayrıca, yabani karayemiş, böğürtlen, eğrelti otları ve ayı üzümü orman altı formasyonu olarak
dikkat çeker. İlçede yaylacılık doğal şartların sonucu olarak asırlardır sürdürülen ekonomik bir faaliyet-
tir.Özellikle orta kesim ile kıyı kesiminde yer alan bazı köylerin sakinleri yaz aylarında hayvan otlatmak
ve ürünlerini saklamak amacıyla Fırtına Deresinin yukarı çığırında yer alan yaylalara gitmektedirler. Bu
yaylaların en önemlileri: Kito, Ambarlı, Kızılhaç, Çermeç, Verçenek, Kale-i Bala, Başyayla, Çiçekli,
Elevit, Palovit ve Samistal'dır.
Pazar ilçesinin ekonomisinde en büyük payı çay alır. Bunun yanında balıkçılık ticaret, sanayi,
bankacılık ve tarımda ekonomik kaynak yaratıcı işler olarak yapılmaktadır. Çayın halkın geçiminde bu
kadar önemli olması yöredeki az kireçli toprağın bu bitki için ideal olmasından kaynaklanmaktadır.
1944 yılında Örnek, Merdivenli, Kuzeyce, Sivrikale ve Subaşı köylerindeki 50,5 dekarlık alanın
"Çay Bahçesi"olarak ayrılmasıyla başlayan çay tarımı ilçede tarımda yeni bir sayfa açılmasını sağ-
lamıştır. 1945 yılında Güney ve Tektaş köylerinde de başlayan çaycılık günümüzde tarımın tek ürüne
"Uzmanlaşma" gelmesini yaratmıştır. İlçede 3 adet Çay fabrikası (Kirazlık, Pazar ve Melyat Çay fabrika-
ları) bulunmaktadır. İlçe ekonomisinde en büyük payı çayın alması yüzünden tarla ziraatı ve bağ-
bahçecilik çok küçük alanlarda,aile ihtiyacının karşılanma ihtiyacına yönelik yapılmaktadır.Cumhuriyetin
DİKKAT!!!
BU DERS NOTLARININ TÜM HAKKI PROF.DR. ALİ ÖZÇAĞLAR’A AİT OLUP, BAŞKA AMAÇLARLA
KULLANILAMAZ VE YAYINLANAMAZ.
13
ilk dönemlerinde ilçede büyük alan kaplayan mandalina ve portakal bahçeleri ile elmalık günümüzde
çok azalmıştır.1939 yılında ürünlerinin değerlendirilmesi için kurulan elma kurutma ve konserve fabrikası
da ha sonra çayın devreye girmesiyle ekonomik olarak devreden çıkmıştır.10-15 yıl gibi uzun sürede
meyve vermeye başlayan ve şeker oranının düşük olma özelliğine sahip bulunan
Laz elması
(Demir el-
ma) gibi
"İzebella"
adı ile anılan kokulu siyah üzümler iklim şartları yüzünden zamanında olgunlaşa-
mamaktadır. Günümüzde bağcılık çaylık alanların yanında, armut ve elma ağaçları ile birlikte aile ihtiyacı
için sürdürülmektedir. Trabzon hurması olarak adlandırılan meyve ise konserve ve pekmez yapılmak
üzere Erzurum'a yollanmaktadır. Arazinin engebeli, çayır ve mer'anın az olduğu, çay bahçeleri nedeniyle
yem bitkilerinin ekilmemesi yüzünden hayvancılık "ahır hayvancılığı" şeklinde yapılmaktadır.Kıyı ke-
simlerdeki bu durumun aksine yüksek yerleşimlerde hayvancılık asıl uğraş olarak dikkat çekmektedir.
Kıyı kesimde az sayıda aile kendi süt ihtiyacını karşılamak amacıyla Jersey inek türü beslemektedir. Hay-
vansal ürünü satmak amacıyla yetiştiren aile sayısı oldukça azdır.Hayvancılık yapanlar yem ihtiyacını
Doğu Anadolu Bölgesinden ot getirerek, yada suni yem alarak karşılamaktadır. Koyun ve keçi, çaylık
alanlarda hiç yer almamakta, yüksek alanlardaki yayla ve mer'alarda ise küçük sürüler halinde görülmek-
tedir. İlçenin et ihtiyacının %85'i Doğu Anadolu Bölgesinden karşılanmaktadır. İlçe tarım müdürlüğünün
kuluçka makinelerinde üretilen ve vatandaşa maliyetine verilen civcivler ise aile ihtiyacının karşılanması
için yetiştirilmektedir. Bazı aileler tarafından küçük işletmeler tarafından sürdürülen tavukçuluk da yöre
ihtiyacını karşılamaktan uzaktır. Gerek mahalle, gerekse köy yolarının yapılması yüzünden eskiden taşı-
macılıkta kullanılan at ve katır yetiştiriciliği de ortadan kalkmıştır. Sahil kesiminde rutubetin çok olması
yüzünden iç kısımlardaki dağlık ve yaylalık alanlarda yapılan arıcılık 3600 civarında fenni ve iptidai ko-
vanla sürdürülmektedir.
PURO TÜTÜNÜ
Pazar ilçesinin özgü bir Endüstri bitkisidir. Pazar adıyla anılan puroların ya-
pımında kullanılır. Toprak yapısı gereği yalnızca 26 köyde ekimine izin verilmiştir. Puro tütününü diğer
tütünlerden ayıran en büyük özellik yapraklarının 1 metre civarında oluşudur. Diğer tütünler gibi kıyılma-
yan bu tütün "iç sargılık","Dış sargılık" ve "Dolguluk" olarak üç aşamada kullanılır. İlçede kurulan fide-
liklerde kaliteli tütün fideleri yetiştirilerek çiftçi ihtiyacı karşılanmaktadır. Son zamanlarda kurutma yerle-
rinin ilkel olması yüzünden düşen üretim teknik ve sağlık işletmelerin kurulması halinde yeniden canlan-
dırılabilecektir.
Balıkçılık: İlçenin gelir getiren kaynaklarından biride balıkçılıktır. Fakat deniz kirliliği yüzünden
balıkçılık eski önemi ve yerini kaybetmektedir. Eskiden yöre halkı hem balığı tutar yerdi, hem de satarak
geçimini sürdürürdü. Bugün dededen kalma mesleği sürdüren 150-200 civarındaki balıkçı ailesi geçim
sıkıntısı içinde yaşama savaşı vermektedir. Bundan 10-15 yıl öncesi hamsi, kefal, barbun, kalkan, kara-
göz, yelken, mezgit, palamut, istavrit gibi deniz ürünleri bakımından zengin olan Karadeniz'de denetim-
siz,bilinçsiz avlanma ve çevre kirliliği yüzünden ortaya çıkan bu durum gerçekten içler acısıdır. Balıktan
umduğunu bulamayan Pazar'lı deniz özlemini küçük balıkçı tekneleri ile lüks yat yapımını sürdü-
rerek gidermektedir. Bahçedeki daracık alanlarda yöre insanının becerisi ve bir keser-testere yardımıyla
sürdürülen tekne yapımı önemli bir ekonomik değer yaratmaktadır. Deniz balıkçılığı yanında tatlı su ba-
lıkçılığı da ilçede önemli bir yer tutmaktadır. Alabalık yanında son zamanlarda somon balığı yetiştiri-
ciliği önemli bir faaliyet alanıdır.
Geçmişte ilçede dokumacılık önemli bir yer tutardı. Öyle ki sepet, sandalye örücülüğü gelişmişti.
En gelişmiş dokuma türü bezdi. Kenevir ipliğinden dokunan bezler iç çamaşırı yapımında kullanılırdı.
Sepet ve sandalye örücülüğü günümüzde de sürdürülmektedir. Sepetlerin el sepeti, Gamal-kaşıklık gibi
türleri vardır. Meyve sepeti incedir, uzundur, koni biçimindedir. "Gamal" ise daha çok Trabzon’da yay-
gın olmasına karşın ilçe insanı tarafından genellikle kola takılarak taşınır. Yavuz ve Tütüncüler köylerin-
de örgü koltuk, sandalye ve iskemle yapımı yaygındır. Bu sandalyelerin örgülerinde mısır koçanı yaprağı
ya da sarmaşık, ayaklarında fındık dalları kullanılır. Dokumacılıkta, kenevir önemli bir yer tutardı. Yete-
rince güneş görmediğinden sertleşmeyen bir özelliği var kenevirin. Böyle olunca da çok ince iplikler ya-
pılabiliyordu.