Dr. Emeran Mayer Beyin-Bağırsak



Yüklə 5,78 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə49/173
tarix11.12.2023
ölçüsü5,78 Mb.
#148344
1   ...   45   46   47   48   49   50   51   52   ...   173
Emeran Mayer - Beyin-Bağırsak Bağlantısı - Paloma Yay cs

(protozoa)
ve virüsler gibi birçok hastalığa neden olan 
mikroorganizmalar, konakladıkları canlının davranışlarını değiştirmek 
için şaşırtıcı ve zekice yollar geliştirmiştir.
Bir bilgisayar korsanı, bir şirketin bilgisayar sistemini toksoplazma 
parazitinin ve kuduz virüsünün beyni manipüle ettiği gibi manipüle et­
seydi bu kişinin sistem kodu ile ilgili derin bilgisi olan yetenekli bir bilgi­
sayar korsanı olduğundan ve içeriden destek aldığından kuşkulanırdık. 
Toksoplazma ve kuduz etkenleri, memelilerin beyin-bağırsak ekseninin 
tüm detaylarını anlayacak şekilde evrilmiş olup, memelilerin duygusal 
işletim sistemleri hakkında da ayrıntılı bilgiye sahiptirler, böylece hedef­
lerine ulaşmak için bu sistemleri manipüle edebilirler.
Bununla birlikte, parazitler ve virüsler beynimizi etkileyebilen olağa­
nüstü kabiliyete sahip tek mikroplar değildir. Araştırmacılar geçtiğimiz 
on yıl boyunca, bağırsaklarımızda barış içinde yaşayan bazı mikropların 
da aynı derecede etkileyici becerilere sahip olduklarını, ancak bu yetenek­


MİKROP SOHBETİ: BAĞIRSAK BEYİN DİYALOGUNUN TEMEL BİLEŞENİ 93
lerini bize karşı kullanmadıklarını keşfetmiştir. Yinede, bu mikropların 
beyin-bağırsak ekseni üzerinde güçlü etkileri vardır.
Mikroplar Bağırsak-Beyin iletişiminde 
Aracılık Yapar mı?
Sadece birkaç yıl önce, beyin-bağırsak etkileşimlerini inceleyen araştır­
macılar olarak birçoğumuz, iki yönlü beyin-bağırsak-beyin iletişimine 
katkıda bulunan temel bileşenlerin tümünü belirlediğimizi sanıyorduk.
Bağırsakların sindirim ve çevreyle olan ilişkilerini nasıl yürüttükle­
rine dair pek çok şeyi zaten biliyorduk: sıcağı, soğuğu, ağrıyı, gerilmeyi, 
asiditeyi, yiyeceklerin içerdiği besin maddelerini ve diğer önemli özel­
likleri nasıl algıladıklarını çözmeye başlamıştık. Aslında, bağırsakları­
mızın yüzey alanı öylesine geniştir ki bu onu tartışmasız vücudumuz­
daki en geniş ve en karmaşık duyu sistemi yapar. Bağırsak duyularının 
hormonlar, bağışıklıkla ilgili sinyal molekülleri veduyu sinirleri, özel­
likle de vagus siniri aracılığıyla küçük beynimize ve büyük beynimize 
iletildiği açıkça görülüyordu. Bu yeni bilgiler, sindirim sistemimizin ne­
den böylesine mükemmel bir şekilde ve çoğu kez biz farkında olmadan 
çalıştığını, bağırsakların bozuk bir yiyeceğe karşı neden o şekilde tepki 
verdiğini ve lezzetli bir yemekten sonra neden kendimizi iyi hissettiği­
mizi de açıklıyordu.
Sindirim işlemi sırasında, enterik sinir sisteminin (bağırsağımızdaki 
küçük beynin) acil durumlarda, federal otorite olan beynimizle sürekli 
yakın temas hâlindeki yerel düzenleyici kurum olarak görev yaptığını da 
biliyorduk. Duygularımızı yaşarken, beyindeki özelleşmiş duygusal işle­
tim programlarının, bağırsaklarda sahneye konan dramatik senaryolar 
yazdığını ve bu sahnelenen oyunların her bir duygu için bağırsakların 
kasılması, kan akışının değişikliğe uğraması ve çok önemli sindirim


94 
BEYIN-BAĞIRSAK BAĞLANTISI
sıvılarının salgılanması gibi kendine özgü bir modelin oluşumuna yol 
açtığını öğrenmiştik.
Aramızdaki klinisyenler, beyin ile bağırsaklar arasındaki iletişim 
bozukluğunun, irritabl bağırsak sendromu gibi işlevsel bağırsak rahatsız­
lıklarında belirgin bir rol oynadığını ileri süren bu yeni bilgilerden mem­
nun kalmışlardı. Daha o zamanlar, psikiyatristlerin ve gastroenterolog 
meslektaşlarımın çoğunun görüşünün aksine, bu iletişim sistemindeki 
değişikliklerin kaygı, depresyon ve otizm gibi sindirim dışı bozukluk­
larda bile rol oynayabileceğinden kuşkulanmaktaydım.
Yine de, bilimde sıklıkla olduğu gibi, başlangıçta duyduğumuz güve­
nin biraz zamansız olduğu ortaya çıktı. Bağırsak ile beyin arasındaki çift 
yönlü iletişimle ilgili pek çok şeyi açıklığa kavuşturmuş olsak da aslında 
vücudumuzun bağırsak tepkilerini ve duyularını temel bileşeni bağırsak 
mikrobiyotası olan karmaşık bir beyin-bağırsak devresi şeklinde orga­
nize ettiği yeni belli olmaya başlamıştı. Daha önceki sonuçlarımıza geri 
dönmüş ve bağırsak mikrobiyotasının bu önemli rolünü dikkate alma­
dan tahminlerde bulunmuştuk.
Daha sonraları, duygusal olarak tetiklenen bağırsak tepkilerimizin 
sadece bağırsaklarımızdaki burkulma ve kasılmalar ile sınırlı olmadığı 
ortaya çıktı. Bağırsak tepkileri ayrıca pek çok bağırsak duyusunu da te- 
tikliyor ve bu duyular daha sonra bağırsak duygularını dönüştürebile­
cekleri veya oluşturabilecekleri beyne geri dönerek belli bir deneyimin 
duygusal anıları olarak depolanıyorlardı. Dünyadaki bilim insanlarını 
şaşkınlığa uğratacak şekilde, bağırsak mikroplarının bu bağırsak tepki­
leri ile duyuları arasındaki etkileşimde bütünleyici bir rol oynadıklarını 
daha birkaç yıl önce fark ettik.
Şimdi anlıyoruz ki, çıplak gözle görünmeyen bu muazzam yaşam kit­
lesi, hormonlar, nörotransmitterler ve metabolit adı verilen sayısız küçük 
bileşiği içeren çeşitli sinyaller aracılığıyla beyninizle sürekli iletişim ku­
rabilmektedir. Bu metabolitler, mikropların kendilerine özgü beslenme


MİKROP SOHBETİ: BAĞIRSAK BEYİN DİYALOGUNUN TEMEL BİLEŞENİ 95
alışkanlıklarının bir sonucu olarak ortaya çıkarlar. Bizim tükettiğimiz 
yiyeceklerden geriye kalan sindirilmemiş artıklarla, karaciğer tarafın­
dan bağırsağa salgılanan safra asitleri ile veya bağırsaklarımızı kaplayan 
mukus tabakası ile beslenen mikroplar tarafından üretilirler. Aslında, 
bağırsak ile beyin arasındaki konuşmada, bağırsak mikrobiyotanız, be­
nim “mikrop sohbeti” olarak adlandırdığım karmaşık bir biyokimyasal 
dil kullanarak geniş kapsamlı bir diyaloğa dâhil olur.
Bağırsaklarımızdaki mikroplar ve beynimiz neden bu kadar karma­
şık ve zekice tasarlanmış bir iletişim sistemine gerek duymakta? Mik rop 
sohbeti evrimsel süreçte nasıl gelişti? Bu soruları cevaplamak için sizi 
epey geri götürmek zorundayım; çok geriye, dünyanın ilkel, mikroplar 
açısından zengin okyanuslarına.
Mikrop Sohbetinin Şafağı
Dünya’da ilk yaşam, yaklaşık dört milyar yıl önce, arke (

Yüklə 5,78 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   45   46   47   48   49   50   51   52   ...   173




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə