Dr. Emeran Mayer Beyin-Bağırsak

116 BEYİN-BAĞIRSAK BAĞLANTISI
Konferansın ikinci gününde, tanınm ış Kanadalı psikanalizci ve ba­
tın cerrahı Ghislain Devroede kürsüye çıktı. Devroede, çocukken cinsel
tacize uğramış hastaların tedavisinde uzmanlaşmıştı. Bu hastaların bas­
tırılmış acı ve utançlarını yüzeye çıkartmak için psikanalizi kullanıyor­
du. Böyle bir tedavi yapılmadığı takdirde, bastırılmış duygunun vücutta
gömülü kaldığını ve fiziksel belirtilere neden olduğunu düşünüyordu.
Daha sonra, Devroede, tedavi ettiği pelvik ağrı ve kronik kabızlık gibi
bağırsak rahatsızlıkları olan ve psikanaliz yapıldıktan ve zorlu geçmişleri
ile yüzleştikten sonra düzelen hastalara dair pek çok şey anlattı.
Ancak ününü majör psikiyatrik bozuklukların biyolojik temelleri
üzerinde yaptığı çalışmalarla kazanan Nem eroff, bunların hiçbirine
katılmıyor, Devroede ye kesinlikle karşı çıkıyordu. “Psikanalizin küçük
yaşlarda yaşanan travmaların zihinsel ve fiziksel sonuçlarını tedavi etmek
için çok etkili olm adığını öğrendik," diye çıkıştığında salon gerginleş­
mişti. Nemeroff, psikanalizin küçük yaşta istismara uğrayan hastaların
beyinlerindeki izi hiçbir şekilde tersine çevirem eyeceğini iddia etmek­
teydi. Davet ettiğim iz katılımcıların çoğu bu noktada hemfikirdi. Erken
cinsellik veya nevrozlar hakkındaki bulanık Freudcu fikirlerin hastala­
rımızın iyileşmesine yardımcı olup olm adığını artık merak etmiyorduk.
Bilim düşünce tarzımızı değiştirm işti. G ünüm üzde, hayatın erken
dönemlerinde yaşanan sıkıntılı deneyimlerin ve bakımdan asıl sorumlu
olan kişi ile çocuk arasındaki bozulm uş bir etkileşim in beyinde kalıcı
izler bırakabileceğine dair güçlü kanıtlara sahibiz. Ayrıca insan popü-
lasyonları üzerine yapılan kapsamlı araştırmalardan, bu değişikliklerin