Dr. Emeran Mayer Beyin-Bağırsak


daha fazla oluşmaktaydı. Bu değişiklikler yüzünden, valium kadar güçlü



Yüklə 5,78 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə60/173
tarix11.12.2023
ölçüsü5,78 Mb.
#148344
1   ...   56   57   58   59   60   61   62   63   ...   173
Emeran Mayer - Beyin-Bağırsak Bağlantısı - Paloma Yay cs

daha fazla oluşmaktaydı. Bu değişiklikler yüzünden, valium kadar güçlü
bir kaygı giderici ilaç bile farelerin stresini azaltmada pek etkili değildi.
Büyük ölçüde, hayatın erken dönem lerinde olum suz deneyim ler
yaşadığını bildiren hastalarla (çalışmalar sağlıklı insanların yüzde 40
ve bu İBS’lu hastaların yüzde 60 kadarının böyle bir geçm işi olduğunu


120 BEYİN-BAĞIRSAK BAĞLANTISI
göstermektedir) yaptığım günlük etkileşimlerin bir sonucu olarak, son 20 
yıldaki araştırmalarımı değişikliğe uğramış beyin bağırsak etkileşimleri 
ile hayatın erken dönemlerinde yaşanan sıkıntılar arasındaki bağlantıyı 
daha iyi anlamak üzerine yoğunlaştırdım.
Hayatın Erken Dönemlerinde Yaşanan Stres 
ve Bağırsaklardaki Aşırı Duyarlılık
Anne bakımının yavru sıçanların beyinlerini nasıl programlayabildi­
ği ile ilgili ilk çalışmaların yayınlanmasından kısa süre sonra. Kuzey 
A m erika’dan psikiyatristleri bir araya getiren American College of 
Neuropsychopharmacology [Amerikan Nöropsikofarmakoloji Koleji] 
tarafından düzenen bir konferansa davet edildim. Böylesi önemli bir top­
lantıya davet edilmemden dolayı onur duymuştum. Konferans sırasında, 
stres mekanizmaları üzerine bir mini sempozyuma katıldım ve Hmory 
Üniversitesinde sinirbilimci olan Paul Plotsky ile orada tanıştım. Anne 
sıçanlardaki stres üzerine yaptığı çalışmaları ve bunun yavru sıçanların 
biyolojisini ve davranışlarını nasıl değiştirdiği konusundaki sunumunu 
dinlerken, tüm bu bulguların klinikte nasıl uygulanabileceğini ve daha 
da önemlisi kronik mide-bağırsak bozuklukları olan hastalarıma ne gibi 
yararlar sağlayabileceğini merak etmeye başlamıştım.
Konferansın hemen ardından, bu konularda işbirliği yapmanın olası 
yollarını araştırmak için [Emory Üniversitesinin bulunduğu| Atlanta’ya 
uçtum. Yağışlı ve sıcak bir Atlanta akşamıydı, Paul'le bir restoranda ak­
şam yemeği boyunca ve sonrasında evinde içkilerimizi içerken yaptığı 
araştırmaların sadece stresle ilgili bağırsak rahatsızlıkları için değil, genel 
olarak zihin-beden bilimi açısından da ne anlama geldiğini saatlerce ko­
nuştuk. Ona hastalarımın bağırsak rahatsızlıklarından, ağrılarından ve 
diğer psikolojik belirtilerinden bahsettim. “O benim. Hepsi var bende,”


SAĞLIKSIZ ANILAR 121
diyeesprili bir karşılık verdi. Hastalarımın belirtilerinin beyin-bağırsak 
ekseninin çocukluk programlamasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı 
konusundaki merakımı yüksek sesle dile getirdim. Ve bu teoriyi araştır­
mak üzere Faul’ün laboratuvarında biraz vakit geçirmeye karar verdim.
Bu deneyleri planladığımda aklımda Jennifer gibi İBS hastaları vardı. 
Çocuklukta yaşanan olumsuzdeneyimlerin yetişkinlerde kaygı, panik 
atak ve depresyona yatkınlığa yol açtığını zaten biliyorduk. Ancak, İ BS 
belirtilerini geçmişteki cinsel istismara bağlayan birkaç çalışma dışında 
hiç kimse, bu tür olayların mide-bağırsak ağrısına neden olup olmadı­
ğını ve tuvalet alışkanlıklarını değiştirip değiştirmediğini bilmiyordu. 
Bağırsaklarımızdaki mikroplarda oluşan değişikliklerin bu süreçlere 
etkisinin olup olmadığına dair de yine hiçbir fikrimiz yoktu.
Plotsky'nin önceki deneylerinde yaptığı gibi, anne sıçanları yaşam­
larının ilk haftalarında günde 3 saat boyunca yavrularından ayırarak 
strese soktuğumuzda, yavru sıçanların daha sonra İBS’a benzer birçok 
belirti gösterdiklerini gözlemledik. İBS hastalarında, normal bağırsak 
faaliyeti bile karın ağrılarına, kramplara ve midenin gözle görülür şekil­
de şişmesine neden olabilir; bunların tamamı aşırı duyarlı ve aşırı tepki 
veren bağırsaklardan kaynaklanır. Hastaların çoğunda endişe düzeyleri 
de artmış olup, önemli bir kısmında da kaygı bozukluğu veya depres­
yon görülür. Yaptığımız deneylerde, daha kötü bir bakım sunulan yav 
ru sıçanlar benzer özelliklerle karşımıza çıkmaktaydı. Hayvanlar daha 
tedirgin, bağırsakları daha duyarlıydı ve stresle karşılaştıklarında daha 
küçük topaklar hâlinde dışkılıyorlardı ki bu, sıçanlarda ishalin karşı­
lığıdır. Önemli bir sunum ya da iş görüşmesinden önce acilen t uvalete 
gitmek zorunda kalanlar bu duyguyu bilirler ancak İ BS hastaları —ve 
bizim sıçanlar— stresin yol açtığı bu tür belirtileri her zaman yaşarlar.
Yaşamın erken dönemlerinde stresin artırdığını bildiğimiz, beyin­
deki ana şalter olan CRF’nin kimyasal etkisini bloke eden kimyasal bir 
maddenin, bu sıçanlardaki tü m belirtileri, yani stresle ilişkili davra­



Yüklə 5,78 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   56   57   58   59   60   61   62   63   ...   173




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə