Dr. Emeran Mayer Beyin-Bağırsak

ısrar etti. Bu hassas konudaki görüşlerini değiştirmeye çalışmadım an­
cak sindirim le ilgili kronik yakınmalarının v e psikolojik belirtilerinin
altında yattığından şüphelendiğim etkenleri yumuşak ve nazikbirşekilde
araştırmaya devam ettim.
“Sizce mutlu bir çocukluk geçirdiniz mi?” diye sordum. Bu soru, nere­
deyse mucizevi bir şekilde, tatsız öykülerden oluşan bir hikâye kitabının

---

SAĞLIKSIZ ANILAR 115
kapağını açmış oldu, Jennifer annesinin rahmindeyken anneannesine 
meme kanseri teşhisi konmuştu ve bu yıkıcı haber hamile annesini çok 
üzmüştü. Jennifer küçük bir kızken yıllarca annesi ve babasının tartışıp 
kavga etmesine de tanık olmuştu ve o sekiz yaşındayken ebeveynleri çok 
tatsız bir şekilde boşanmışlardı. Ailede depresyon belirtileri ve bağırsak 
sorunları ile mücadele eden tek kişi (ennifer değildi. Hem annesi, hem 
de büyükannesi hayatları boyunca depresyon ve kaygı yaşamıştı ve her 
ikisinin de sürekli “mide sorunlarından” şikâyet ettiklerini hatırlıyordu. 
Jennifer'ın öyküsü beyninin ve mide-bağırsak belirtilerinin olası köken­
leri hakkında bana bir fikir vermişti ve ona yardım edebileceğime dair 
kendime güven duymaya başlamıştım.
Birçok hasta gibi Jennifer da fiziksel ve duygusal belirtilerin birbir- 
leriylebağlantılı olabileceğini, bunların küçükyaşlardayaşadıkları ile 
ilintili olabileceğini ya da bu deneyimlerin beyninin, bağırsaklarının ve 
bağırsaklarındaki mikropların etkileşimlerini sağlıksız bir şekilde be­
lirlediğini hiç düşünmemişti. Fakat giderek artan bilgiler, bu fikri m o­
dern tıp uygulamasına dâhil etme zamanının artık geldiğini gösteriyor.
Strese Programlı
2002 yılının ilkbaharında, Arizona’nın Sedona kentinde düzenlenen küçük 
bir bilimsel konferansta bildiğinden şaşmayan iki doktor, stresle ilişkili 
bozukluklar hakkında sarsıcı görüşler ortaya koymuşlardı. Bu konferansı 
küçük yaşta yaşanan travmaların bir dizi kronik fiziksel ve psikiyatrik 
hastalık üzerindeki rolünü araştırmak üzere, Emory Üniversitesi’nden 
önde gelen psikiyatrist Charles Nemeroff ile birlikte organize etmiştik. 
Sedona’nın çarpıcı kırmızı kayalarından oluşan el değmemiş doğası ve 
ıssız atmosferi, Kuzey Amerika’nın önde gelen araştırmacılarını ve kli- 
nisyenlerini buraya çekmeye yetmişti.

---