Dr. Emeran Mayer Beyin-Bağırsak

104 BEYİN-BAĞIRSAK BAĞLANTISI
Genel inanışın aksine, bağışıklık sistem inin bu tür tepkilerini baş­
latmak için kötücül bir bakteri veya virüsün oluşturduğu bir bağırsak
enfeksiyonu şart değildir. Yüksek hayvansal yağ içeren bir beslenme tar­
zı olan insanların bağırsaklarında böylesi gram negatif bakteriler veya
Firmicutes ve Proteobakteriler diğer insanlara göre daha fazla bulunur,
bu nedenle bağırsaklarındaki bağışıklık mekanizması kronik olarak daha
fazla etkinlik gösterir. İnflamasyon, stres veya aşırı yağlı beslenme gibi
durumlar bağırsaklarımızın içinde yaşayan trilyonlarca mikroorganizma
ile aramızda bulunan iki doğal bariyeri zayıflattığında, daha çok sayıda
bağırsak mikrobu veya bunların ürettiği sinyal molekülü bağırsak m u­
kozasını geçerek tüm vücuda yayılabilen daha büyük bir iltihabi süreci
başlatır. Bu sürece metabolik toksemi adı verilmiştir.
Bağırsaklardaki bağışıklık sistemi mikropları nasıl algılarsa algılasın,
sonuçta tepkisini sitokinler denilen birtakım molekülleri üreterek gösterir.
Bazı durumlarda bu sitokinler, inflamatuar bağırsak hastalığında veya
akut gastroenteritte olduğu gibi, bağırsaklarda şiddetli bir inflamasyona
(yangıya) neden olabilir. Ancak sitokinler bağırsakta üretildikten sonra,
bu sinyaller beyne de gönderilebilir. Örneğin, bağırsak-beyin arası bilgi
aktarımında ana yol olan vagus sinirinin duysal uçlarındaki reseptörlere
bağlanabilir ve enerji düzeyinizi düşürebilen, halsizlik hissini ve ağrıya
duyarlılığı artırabilen, hatta o an sizi bunalıma bile sokabilen mesajları
beyindeki yaşamsal bölgelere iletebilir. Vagusun daha hafif derecedeki
inflam asyonu ile bu sinirin uçlarındaki tokluk sinyallerine karşı has­
sasiyeti azalır, bu da normal bir öğünün ardından daha fazla yemenize