Dr. Recep Albayrak Türklerin İranı


Mazenderan Bölge Valiliği



Yüklə 9,25 Mb.
səhifə48/88
tarix15.03.2018
ölçüsü9,25 Mb.
#31630
1   ...   44   45   46   47   48   49   50   51   ...   88

39.Mazenderan Bölge Valiliği

استان مازندران

Merkezi: Sari سارى
Mazenderan, Hazar denizi sahilinde bölge valiliğidir. Doğusundan Gülistan ve Simnan, batısından Gilan, kuzeyinden Hazar denizi, güneyinden Simnan, Tahran, Elburz ve Kazvin bölge valilikleri ile çevrildir.

Mazenderan; dağlık ve sahil kesimi olmak üzere iki bölümden oluşur. Elburz’un ana kitlesi, bölge valililiğini geniş bir yay halinde çevirmektedir. Kuzey yükseklikleri, Hazar denizinin rutubetinin İran’ın merkezine inmesine engel olur. Elburz, burada çok yağış aldığından yeşil bitki örtüsü ve ormanlarla kaplıdır.

Mazenderan, kadim tarihte TapoRilerin yurdu olmuştur. Bu nedenle Taporistan yahut Tabaristan adıyla meşhurdur. Mazenderan İspehbud/ Sipehbudları, bölgenin soylu hanedanlarındandır. Arap işgalcileri buraya girip talan etme imkânı bulamadı. Yerli hanedanlardan olan Âl-i Ziyar (Âl-Ziyar) ve Âl-i Buye (Âl-Buye) burada hükümran oldu. Sari kenti, bölge valiliğinin yönetim merkezidir.

Tarihi bir şehir olan Sari, Tabaristan’ın payitahtıydı. Burası Bârûye hanedanı zamanında inşa edilmiştir. Diğer bir rivayet şöyledir: Mazenderan’da hüküm süren Govpâre hanedanının son temsilcisi İspehbud Hurşîd, yaptırdığı bu kente oğlu Sârûye’nin adını koymuştur. İspehbud Hurşîd, Tazi/ Arapların saldırısı sırasında onlara yenilmiştir. Yenilgiyi onuruna yediremediği için canına kıymıştır.

Moğol ilerleyişinde tahrip edilen Sari, Büyük Şah Abbas zamanında imar görmüştür. Türk Kacar hanedanını iktidara taşıyan Ağa Muhammed Han’ın ilk başkenti Sari’dir. Aşiretlerin mevsimlik göçleri dışında, Mazenderan’a Sistan, Horasan, Simnan, Merkezî, Gilan ve Azerbaycan’ın muhtelif mıntıkalarından gelen göçmenler de yerleşmiştir. (Sirus Nisari, Coğrafya-yı İran, s.202-203, 205; Coğrafya-yı Kâmil-i İran, 2.cilt, 1133; Mehr’üz-Zaman Novbân, Veche Tesmiye Şehrhâ ve RusTahâ-yı İran, s.72)
Hazar Denizi

Hazar denizi, sahip olduğu 438.000 km² yüzölçümü ile dünyanın en büyük gölüdür. Kazakistan, Türkmenistan, Azerbaycan, Rusya ve İran ile çevrilir. Doğudaki Hüseynkulu halicinden Astara’ya kadar uzanan güney sahili İran’a aittir. Tarihin değişik dönemlerinde; Hirkânî, Abaskû/ Abeskû, Tabaristan, Kazvin, Deylem, Mazenderan, Gürgân, Gilan ve Hazar adlarıyla anılmıştır. Caspian adı da kullanılmaktadır. Hazar adını, bu denizin sahillerinde yaşamış olan Türk Hazar kavminden almıştır. Derinliği kuzeyde 16 m civarındayken, güney ve güneybatıda 1000 m.’ye ulaşmaktadır. Gürgân halici, yarımada olma özelliliğini yitirmiştir. Küçük bir ada olan “AşurAda”, son dönemlerde yarımadaya dönüşmüştür. Enzeli gölü, GâZiyan yarımadasından ötürü denizden ayrılmıştır. Hazar denizi kenarında yer alan Gülistan, Mazenderan ve Gilan bölge valilikleri sahilleri, denizin yarattığı imkânlar nedeniyle benzersiz güzellik ve zenginliğe sahiptir.

Ruslar tarafından 1952 yılında Volga ile Don nehirleri arasında 58 km uzunluğunda bir kanal açılmıştır. Bu kanal vasıtasıyla Hazar denizi sahilindeki ülkelerin küçük tonajlı gemileri, Karadeniz ve Akdeniz gibi uluslararası sularda taşımacılık yapabilmektedir.

Hazar denizinin kuzey-güney uzunluğu 1.205 km, eni 554 km’dir. Kapladığı alan, yukarıda da ifade edildiği üzere 438.000 km²’dir. Sahip olduğu suyun hacmi 79.319 kilometre küp, sahil uzunluğu 6.379 km’dir. Bunun 991 km.’si İran’a aittir. Enzeli gölü 200 km², Gürgân halici 400 km²’dir.

Hazar denizine dökülen nehirlerin nispeti şöyledir:

-%87 kuzeydeki Volga ve Ural nehirleri,

-%7 batıdaki nehirler (Aras ve diğer),

-%5 Güneydeki İran nehirleri. (Coğrafya-yı Kâmil-i İran, 2.cilt, 1125)

Hazar denizinin çevresi, bazı İrani kavimler ile kuzeydeki şehirlerde oturan Rusların dışında Türk Devlet ve Toplulukları ile çevrilidir.
Abdülmelikî İli
Abdülmelikî ili, geçmiş dönemde Deregez’de (Horasan/ Ostan-ı Horasan-ı Rızavi) oturmaktayken Fars mıntıkasına göçetti. Şah Ağa Muhammed Han Kacar, onları önce Şehriyar’a (Tahran BV), bir sene sonra da Hazar denizi sahilindeki Nur ve güneybatısındaki Kecur’a göndermiştir. Ş. 1275/ 1896 yılında dönemin veziri Ağahan NuRi’nin desturuyla, Türkmenlerin SaRi kenti yakınındaki Zağmerz’e saldırılarına karşı koymaları için buraya yerleştirildiler.

Abdülmelikîlerin rivayetine göre, Mazenderan’a geldiklerinde yaklaşık 4 bin haneydiler. Bu mıntıkanın nemli ve rutubetli iklimine uyumsuzluk nedeniyle 600 aileye düştüler.

Mesud Keyhan, Abdülmelikîlerle ilgili şöyle yazmaktadır; “Abdülmelikî ili aslen Kaşkayı iline mensuptur. Kacar hanedanı döneminde Mazenderan’a göç ederek Zağmerz’e yerleştiler”. Hicri L.Rabino, “Mazenderan ve Esterabad” isimli kitabında; “Abdülmelikîler Mazenderanlıdır ve Kürtçe konuşurlar” demektedir.

Abdülmelikîler, her zaman kendilerine saraydan irade ulaştığında devlete 100 kişiden oluşan bir süvari birliği gönderirlerdi. Nüfusları Ş. 1229/ 1850 yılında 4 bin hane, Ş. 1309/ 1930 yılında 600 haneydi. İl, geçmiş dönemde; -Feravend, -Kelvend, -Şeyhvend ve -Zerrinvend aşiretlerinden ibaretti. Abdülmelikîler, dilleri olan Türkçe’yi muhafaza etmektedir.

Nur, Mazenderan’ın merkezi Sari’ye bağlı sahil ilçelerindendir. Kucur ise, Novşehr ilçesi nahiyelerindendir. (Coğrafya-yı Tarihî Gilan, Mazenderan ve Azerbaycan, s.66; SeferName-i Esterabad, Mazenderan ve Gilan, s.88; MerdumşiNaSi İran, s.200; Coğrafya-yı Tarihî Gilan, Mazenderan ve Azerbaycan, s.66-67; İrec Afşar, Çâdurnişînan…, 2 cild, s. 1078-1079)
Lekler
Nadir Şah döneminde Kürdistan’dan getirilip, Mazenderan’a yerleştirilen tayfalardan biri de Hacevend’lerdir. Lek’ler, Halen Elburz dağı eteklerinde oturan Hacevend’lerin bünyesindeki aşiretlerdendir. Türkçe-Kürtçe karışımı bir dil kullanırlar.

KeLardeşt’te oturan Hacevend ili tayfaları; -Sultan-KuluHani, -Kâkâvend, -Lek ve -Hacevend’tir. Ş. 1299/ 1920 yılı itibariyle nüfusları 3.900 hanedir.

KeLardeşt, Mazenderan Bölge Valiliği merkezi Sari iline bağlı sahildeki Çâlus ilçesi nahiyelerindendir. Çâlus’un güneybatısına düşer. Çâlus’un 1996 yılı nüfusu 108.861’dir. (İrec Afşar, Îlhâ, Çâdurnişînan…, 2.cilt, s.1079)
Nur Kenti
Hazar denizi sahil kentlerindendir. Doğusunda Amul ve Mahmutabad, batısında Novşehr, kuzeyinde Hazar denizi, güneyinde Tahran, ŞimiraNat (Tecriş) ve Kerec kentleri yer almaktadır. Nüfusu 2006 sayımına göre 94.768, kent merkezi 21.806’dır. Nur’un kuzey bölümü ovalık, güney bölümü dağlık ve ormanlıktır. Merkez, ÇumesTan, Rûyân ve Belede olmak üzere üç nahiyesi bulunmaktadır. Kent adını, burada bulunan temiz ve berrak olan nehirden almıştır. Daha önce “Sulde” olan kentin adı, bu nehirden ötürü “Nur” adını almıştır. Bölge halkı geçimini hayvancılık ve tarımla sağlamaktadır. Narenciye, pirinç, buğday, arpa ve patates bölgede yetişen önemli ürünlerdir. Maden bakımından zengindir. “Nur Doğal Orman Parkı” görmeye değerdir. Kuzeyindeki kışlaklar sıcak ve nemli, güneyindeki yaylalar ise, suyu bol otlaklara sahiptir. BV merkezi Sari’ye 114, başkent Tahran’a 243 km’dir.

Tahran’ın doğusundaki Türk şehirlerinden Rûdehen üzerinden, Amul güzergâhından ulaşılır. Nur, Mazenderan Bölge Valiliği’nin önemli Türk yerleşim birimlerinden biridir. Burada temiz ve fasih bir Türkçe konuşulmaktadır. (Coğrafya-yı Kamil-i İran, 2.cilt, s.1141; Sirus NisaRi, Külliyât-ı Coğrafya-yı İran, s.217; Mehr’üz-Zaman Novbân, Veche Tesmiye Şehrhâ ve RusTahâ-yı İran, s.130; Dr.Hamid Cilveger, Azerbaycan Folklor Derlemeleri) Bkz.→ Abdülmelikî İli

Amul Kenti
Amul kenti, İran’ın kuzeyinde Hazar denizi kıyısında bulunan Mazenderan Bölge Valiliği’nin kadim şehirlerindendir. Sahilden içeridedir. “Amul” adı, Firdevsi’nin “Şehname”sinde belirtildiği üzere Turani bir kelimedir. Türkçe olan Amul; sakin, huzurlu, rahat, sessiz, mutedil, barış yanlısı, manevi ve Derunî anlamlarına gelmektedir.

Karahan ve Uygur Türkçesi’nde; “amul”, Karahan Türkçesi’nde; “amıl”, Hakas ve Tuva Türkçesi’nde; “amır”, Halac Türkçesi’nde; “amrak, amırak, amran, amrıl, amrıtmak, amrılmak, amıramak, ımıl, umul, ımra, havul” şeklindedir.

Tarihçi Nasir PurPiran şöyle yazmaktadır; “Rey ve Amul kentleri Şehname’de, Turan şehirleri olarak kaydedilmiştir. Bu şehirlerde Türkler hüküm sürmüştür. İslam öncesi Turan kentlerindendir”. (http:mazandaran-turk.blogspot.com, 28 Kasım 2008)
Neka Kentinde Konuşulan Sekiz Türk Ağzı
Mazenderan Turizm ve Kültürel Miras Kurumu Genel İrtibat Sorumlusu Ferşîd Safai, Keyhan gazetesine yaptığı açıklamada; Sari’ye bağlı Neka ilçesinin 124 köyünde yürütülen sosyo-kültürel araştırmanın sonuçlarını açıkladı.

Yapılan araştırma sonucu, Neka’nın 124 köyünde konuşulan diller tespit edilmiştir. Tespit edilen dil, yarı dil ve ağızların konuşulduğu yerleşim birimleri:




Yerleşim Birimi

Dil, Yarı Dil ve Ağızlar

12

Zabulî

8

Türkçe

3

Nişaburi

2

Damğanî

-

Gurbetî Horasanî (Tatça, Horasan Çingenecesi)

-

Beluçî

1

KaşmiRi

-

GavDaRi

-

Kürdî Bocnurdî (Bocnurd Kürtçesi)

-

Afgânî

(http:mazandaran-turk.blogspot.com, 17 Eylül 2005)
Mazenderan’da Meskûn Geraylı, Usanlı, Goy-Hisarlu, Kacar ve İmranlu Türk Grupları
İslam’ın ilk dönemlerinde peygamber soyundan (Sadat) Hasani, Hüseyni ve Mer’aşîlerden önemli bir grup Mazenderan’a yerleşmiştir. Ayrıca, muhtelif dönemlerde şahlar ve sultanlar tarafından bu bölgeye Usanlı, Abdülmelikî, Lek, Geraylı, Beluç, Kürt ve Afgani gruplar da gönderilerek iskân edilmiştir. Bunlardan Abdülmelikî, Lek, Geraylı, Usanlı, Goy-Hisarlu, Kacar ve İmranlular Türk’tür:


Abdülmelikî

Önce Deregez’den Şiraz’a, daha sonra Kerec’in Şehriyar’ına ve Mazenderan’ın Nur kentine göç ettiler. Mirza Ağa-Han NuRi, Hicri 1272/ 1856 yılında bunları Behşehr/ Zağmerz’e göçürdü.

Hacevend

Aslen Loristanlıdırlar. Ağa Muhammed Han Kacar zamanında Tahran’daki karışıklıklar ve kuzeydeki ayaklanmalar nedeniyle Ardelân/ Ardalan ve Gorus’tan Mazenderan’ın batısına göçürüldüler.

Lek

Çoğunlukla KeLardeşt’te sakindirler. (Türk-Kürt karışımı)

Geraylu Türkleri

Ağa Muhammed Han Kacar tarafından Kelpûş’tan Endû-rûd, Miyandurûd (Miyan-du-rûd) ve Gara-Toğan’a getirildiler.

Talış

Talışlardan çok az bir grup, Kelet/ Gara-Toğan, Behşehr civarı ve Tunekabun’da yaşamaktadır.

Goy-Hisarlu Türkleri

Bunlardan küçük bir grup, Tunekabun’da oturmaktadır.

Kacar Türkleri

Mazenderan’da bunlardan küçük bir grup yaşamaktadır.

Afgani

Gılzai’lerden bir tayfa Behşehr/ Karatepe’de oturmaktadır.

Kürt

Mazenderan’da Cihanbeglu ve Madanlulardan bazı gruplar yaşamaktadır.

İmranlu

Gulugâh’tadırlar.

Arap

Ağa Muhammed Han Kacar zamanında az sayıda Arap bu bölgeye yerleştirilmiştir.

Mazenderan’da ayrıca; -Bungâşî, -BerbeRi, -Karaçî (Bir Roman/ Çingene tayfası) ve -Kolî (Bir Roman/ Çingene tayfası) yaşamaktadır. Şah Abbas zamanında bir miktar Gürcü ve Ermeni de bu bölgeye yerleştirilmiştir. Halen burada yaşamaktadırlar.



(http:mazandaran-turk.blogspot.com, 09 Eylül 2005)
Behşehr İlçesi/ Karasiye
Nadir Şah, Afganistan’ın Kandehar kentinden göçürdüğü insanları Karasiye’ye yerleştirdi. Ancak Nadir’in ölümünün ardından Kandehar’a geri döndüler. Ağa Muhammed Han da buraya Afganistan’dan insan göçürmüştür. Bugün Karasiye halkı, hem Türkçe, hem de Mazenderanice konuşmaktadır. Türkçe dışında Afganidillerden birini bilmemeleri, Karasiyelilerin Türk dilli bölümünün Afganistan Türkü olduklarını kesinleştirmektedir. (Şehribânu Vefâî, 31 Mayıs 2005)

Behşehr İlçesi/ Gelugâh


Mazenderan’ın doğusunda, Gülistan BV.’ne sınır Behşehr ilçesine bağlı Gelugâh kenti halkı iki önemli ile mensuptur. Bunlardan biri İmranlu/ Umranlu ili, diğeri Kelbadi ilidir. Kelbadi’ler Mazenderanice konuşmaktadır.

İmranlu ili, Ağa Muhammed Han Kacar tarafından Hicri 1296/ 1879 yılında Azerbaycan’ın Karabağ ve Karadağ bölgelerinden getirilip, sınır güvenliğini sağlamak amacıyla Gelugâh’a yerleştirilmiştir. Halen Azerbaycan Türkçesi konuşmaktadırlar. Gelugâh, Hazar sahilinde Halic-i Gürgân kıyısındadır.

Gelugâh, Hazar denizinin güneydoğusunda yer alan Behşehr kentine bağlı Halic-i Gürgân kıyısında yer alan, Türklerin yoğun olarak yaşadığı bir sahil kasabasıdır. Gülistan BV.’nin Bender-i Gez kenti ile sınırdır. 45 köyü ile birlikte 50 bin nüfusa sahiptir. Mazenderan ve Gülistan bölge valilikleri arasında, hangi bölge valiliğine bağlanacağı konusu ortada kalmıştır. İlçe yapılması beklenen Gelugâh’ın Mazenderan’a mı, yoksa İran Türkmenistanı da denen Gülistan Bölge Valiliği’ne mi bağlanacağı hususu mualLaktadır. Gelugâh Şura Başkanı Hüseyinali Hadimlu, İçişleri Bakanlığı’na müracaat ederek, nahiyenin ilçe yapılarak, hangi bölge valiliğine bağlanacağı hususuna açıklık getirilmesini istemiştir. (Feriba Ferhadiyân, 31 Mayıs 2005)

Babulser Kenti

İran’ın dil, yarı dil ve ağız haritasını çıkarmak amacıyla yürütülen çalışma grubunda yer alan Bayan Şehribanu Vefâî, Mazenderan Bölge Valiliği şehirlerinden sahil kenti Babulser’e bağlı 72 köyde yaptıkları 45 gün süren çalışmada, bu bölgede birinci dilin Mazenderanice, ikinci dilin Türkçe olduğunu açıkladı. Babulser’in doğusundaki komşusu Cûybâr kentinde, Cûybâr’a özgü Mazenderanice ağzı konuşulmaktadır. Ancak bölgede konuşulan; Mazenderanice Türkçe, Kürtçe, Tatça, Sistanice, SebzivaRice, Mazenderanice’nin Cûybâr ağzı, Bocnurdî, Horasan/ Gurbetî dil, yarı dil ve ağızlarının Farça’nın yoğun baskısı altında olduğu belirtildi. (Şehribânu Vefâî, 23 Şubat 2005; http://mazandaran-turk.blogspot.com)

*

“Amul’deki ŞomAli/ Şumali Üniversitesi’nde eğitim gören Türk öğrenciler, Türkler aleyhine yürütülen ırkçı kampanyaları kınamak amacıyla imzalı bildiri dağıtmışlardır. İkiyüz öğrenci ile güvenlik güçleri arasındaki çekişme beş saat sürmüş, üç öğrenci gözaltına alınmıştır”. (http:mazandaran-turk.blogspot.com, 28 Kasım 2008)



40.Merkezî Bölge Valiliği

استان مركزى

Merkezi: Erak اراك
Merkezî Bölge Valiliği, tarihi Azerbaycan ülkesinin bir parçasıdır. Hemedan, Kum, Tahran ve Elburz bölge valilikleri ile birlikte Cibal Azerbaycan topraklarına dâhildir. Cibal Azerbaycan’a, Azerbaycan Irakı (Irak-ı Azerbaycan) veya (Irak-ı Acem/ Acem Irakı) da denmektedir. Merkezî Bölge Valiliği’nin doğusunda Tahran, Kum ve Isfahan, batısında Hemedan ve Loristan, Kuzeyinde Kazvin, Elburz ve Tahran, güneyinde Isfahan ve Loristan bölge valilikleri bulunmaktadır.
Oruhlu Tayfası
Oruhlu Aşireti Tire ve Cemaatleri: -Kelvend, -Ağıl, -Musullu, -Sulduz, -Kasımlu, -Hüseyin-hanlu

Yaylak ve kışlakları, Save’nin doğusundaki Demiryolu 6.İstasyonu civarı, Kum/ Qum Gölü kenarı ve Save’in güneyindeki Karasu nehri sahilidir.


İnanlu Tayfası

İnanlu Aşireti Tire ve Cemaatleri:

Bu aşiret, Neygicik ve Gökler olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Tire ve cemaatleri: -Rahatlu, -Şuluklu, -Karacalu, -Kongurlu, -Aksaçlu, -Şahverenlu, -Çarhılu (Çarıhlu) چارخى لو

İnanlu aşiretinin yaylakları Sekizabad, Save, Zerend ve Hamse çevresidir. Kışlakları Şehriyar ve İştihâ-rûd’tur. Nüfusu Ş. 1311/ 1932 yılında 10 bin aile idi. (İrec Afşar, Îlhâ, Çâdurnişînan…, 2.cilt, s.1114-1115; Mecmua-i Suhanrânîhâ-yı Duvvumîn Konre-i Tahkîkât-ı İrani, 2.cilt, s.133-138; Coğrafya-yı Keyhan 2.cilt, s.112)

*


Merkezî Bölge Valiliği’nde Yaşayan Azınlıklar (Şemsi / Miladî)


Azınlıklar

1335/ 1958

1345/ 1966

1355/ 1976


Zerdüştler

4.992

10.029

13.652

Hıristiyanlar

68.810

100.693

121.982

Yahudiler

35.942

41.717

44.554

(Lina Malkomyan, BerreSi Cem’iyetşiNaSi Egalliyethâ-yı mezhebi der-İran)
Dr.Ali Kemalî
Ai Kemalî, Ş. 1323/ 1944 yılı Mart ayında Save kenti, Harekân/ Haregân nahiyesi Bend-Emir köyünde dünyaya geldi. İlk tahsilini köyde eski usulle idare edilen medresede gördü. Bu medresede, dini bilgilerin yanı sıra Gülistan, Kelile ve Dimne gibi Şark klâsiklerini de okudu. On yaşında okulu bitirdi. Eğitimine devam etmek için Tahran’a dayısının yanına gitti. Beşinci sınıfı yeni usulle dayısının yanında okudu. Save’ye dönerek altıncı sınıfa devam etti. Orta tahsilinin bir bölümünü Save’de okuduktan sonra tekrar Tahran’a gitti ve orada tamamladı.

Ş.1341-1345/ 1962-1966 yıllarında Tahran Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirmiş, Askerliği döneminde Harp Okulu hukuk derslerine girmiştir. Ş. 1349/ 1970 yılında lisansüstü eğitimini tamamalayarak avukatlığa başlamıştır.

Duygu yüklü bir ruhsal yapıya sahip olan Kemalî, soyal ve kültürel alanda unutulmaz eser ve hizmetlere imza atmıştır.

Ermenistan’ın, “Büyük Ermenistan” ideali doğrultusunda Karabağ’daki Azerbaycan Türkleri’ne uyguladığı katliam ve bunun sonucu meydana gelen kaça-kaç sırasında, Gızıl-Aypara/ Kızılay Cemiyeti aracılığı ile yardım kampanyasını organize etmiş ve Azerbaycan’a intikalini sağlamıştır.

Avukatlığın yanı sıra, yoğun edebi çalışmalarda bulunmuş, insanüstü gayretle Türk kültürüne unutulmaz hizmetler vermiş ve eserler ortaya koymuştur. Türkçe, Farsça, Arapça ve İngilizce bilen Kemalî, “Télim Han ﭠﺋﻠﻡ خان / Teylim Han”ın şiirlerini Türk Alemine tanıtmıştır. Hemedan, Kum, Halacistan, Erak, Melayir ve diğer bölgeleri köy köy, oba oba, oymak oymak dolaşarak Kaşkayı illerine kadar ulaşmıştır. Isfahan’da yaşayan Türk illerini bir bir dolaşmıştır. Kirman Bölge Valiliği’nde yaşayan Afşar tayfalarını bulmuştur. Isfahan çevresindeki Türk dilli toplulukları ziyaret ederek, Türkçe edebi ve kültürel şifahî/ sözlü materyalleri toplayıp yazıya geçirmiştir. Bu derlemeler, bir iki yıl değil, otuz yıldan fazla sürmüştür. Télim Han’ın yanı sıra, kaybolma aşamasındaki onlarca Türk şairini ve ve folklor eserlerini kayda geçirmiştir. Kemalî, Türk kültürüne unutulmaz, hazine değerinde eserler kazandırmıştır. Derlemelerinin büyük bölümü Orta İran Türklüğü ve Kaşkayı illeri ile ilgilidir. Gezdiği Türk şehir, kasaba, köy, oba ve oymakları hakkında derlediği bilgilerin kitaplaşması hâlinde büyük değer ifade edecek, bilinmeyen Türk yurtları üzerindeki sisli perde ortadan kalkacaktır. Kemalî, İran ikliminde Türk dilini tekrar ayağa kaldıran unutulmaz şahsiyetlerden biri olarak tarihe geçmiştir. Orta İran’daki Türk yurtları üzerindeki bilinmezliği ortadan kaldıran değerli bir kişiliktir. Türk Aleminin son dönemde yetiştirdiği ender saha araştırmacılarından biridir.

Ali Kemalî zahmetli, çileli, ancak Türk kültürü açısından çok verimli bir yaşam sürdü. 11 Mordâd 1375/ 01 Ağustos 1996’da Türk edebiyat tarihinde silinmez izler bırakarak 52 yaşında erkenden hayata gözlerini yumdu. Beheşt-i Zehra Mezarlığı’nda 32 numaralı parsele defnedildi.

KemAli, önce Télim Han’ın eserlerini toplamayı amaç edinmişse de; Türkmen Mahmut, Hasta Kasım, Aşık Rezeali رضهعلى ve diğer eserleri de ele geçirmiştir. Bununla birlikte, faaliyet sahasını daha da genişletmiştir. Büyük bölümü kaybolma riski altında olan eserleri toplamaya başladı. Bu eserlerin sayısı 110’a ulaştı. Onların bir bölümü eksik ve derlemeye devam edilmeye muhtaçtır. Eksikliklerin giderilmesinden sonra kitaplaştırılıp ilim Alemine sunulacaktır.

Save, Hemedan, Kazvin, Esedabad, Melayir, Takistan, Buin-Zehra, Şehriyar, Érak, Kum, Tefriş, Feriden ve Kaşkayı Türkleri’nin Tuharganlı Abbas rivayetlerini tespit etmiştir. Buralarda “Tufarganlı Abbas” da denmektedir. Duhargan, Tuharhan ve Dehharganlı Abbas versiyonları da kullanılmaktadır. Farsça’da, “Dehhargan” olarak yazılıp okunmaktadır.

Derlenip toparlanan eserlerin 40’ı sözlü halk edebiyatına aittir. Bunların içerisinde “Atalar Sözleri”, “Tapmacalar”, “Yırlar/ Bayatılar” ve “Sülçekler/ Nağıllar” mecmuaları vardır. Atasözleri, bayatılar, bulmacalar ve masalların bazısı Azerbaycan’da mevcut örneklere benzer ve ortak olsa da, birçoğu farklıdır.

Diğer yandan 30’dan fazla âşık destanının bir bölümü, özellikle Orta İran Türkleri’ne aittir. Bazıları ad ve unvan yönünden Azerbaycan, Türkmen ve Türk toplulukları aşık destanlarına benzerlik arzeder. Tema bakımından da ruh benzerliği bulunmaktadır. Ali Kemalî sayesinde Orta İran Türkleri şifahi edebiyat varyantları, sözlü halk edebiyatının farklı bir kolu olarak ortaya çıkmış, kültür tarihindeki yerini sağlamlaştırmıştır.

Aşık destanlarının iki küçük derlemesini merhum Ali Kemalî bizzat düzenlemiştir. 19’unu, son döneminde Dr. Hüseyin MuhammedHani/ Güneyli, kasetler ve muhtelif el yazmalarından istifadeyle düzenledikten sonra, Kemalî Bey’in sekreteri bayan Habibe Mehdipenah tape etmiştir. Kalan dokümanların bir bölümü düzenlemeye muhtaçtır. Diğerleri Na-tamam ve eksiktir.

Âşık destanlarını toplamada, “Melayirli Aşıq Abbas”, “Aşık Ekber” ve diğer âşıklar ile yakın geçmişte vefat eden “Afşar” adlı bir şair ve adı bilinmeyen diğer şahıslarla birlikte çalışmıştır.

KemAli’nin düşüncesi, her destanın önsözünde destanı anlatan, yazan, düzenleyen ve diğer çalışanlar hakkında bilgi verip, kadir ve kıymetlerini bilim Alemine sunmaktı.

Ali KêMali ve çalışmaları hakkında, Dr. Hüseyin MuhammedHani/ Güneyli tarafından Ş. 1375/ 1996 yılında Türkiye’de gerçekleştirilen “Türk Dünyası Kongresi”nde sunulan “Ali Kemalî’nin Hayat ve Yaratıcılı” başlığı ile sunulan metinden bilgi edilEbilir. (http://merkezi.az.blogspot.com, Lâtin alfabesinden Arap-Fars alfabesine aktaran: Hüseyin Karakanlı, 10 Mayıs 2009 ﭠﺋﻠﻡ خان حكيم ; Ali Kemalî, “Tuharganlı Abbas, Orta İran Türkleri’nin Rivayeti, Varlıq, Mordâd ve ŞehRiver 1363/1984, s.84-85)





Ali KêMali’nin Derlemelerinden Bazıları


Şah İsmail

Mahmud ile Nigar

Aşıq Garib-Şahsenem

Abbas-Gülgez

Kelbi-Gülizar

Ma’sum-Efruz

Han Asker-MahBub

Hemrah-Servinaz(Sanaz)

Tahàr Mirza-Zöhre

Muhammed-PeRi

Aslı-Kerem

Behram-Gülendam

Seydî-PeRi

Sayad-Sâdâd

Ferhad-GülŞad

Elvir

Gurbânî-PeRi

Necef-MahceMal

Varaga(Verege)-Gülşen

Vanlı Göyçek

Hasret

Esad Nizam

Velioğlu

Selim-Şemsi

Siyâmek-Susen

Şirin-Birçek

Behmen-Küçik

Leylî-Mecnun

Heyf Sene Memmed Hasan Han

Hüsrov-Sanem

Fağfur Beg

Esed Beg

Köroğlu

Garaçay

Tapmacalar

Atalar Sözleri

Yırlar(Bayatılar)

Sülçekler(Nağıllar)

Gergerli Memmed

Türkmen Mahmut

Ekber Han RezZagî

Mîrza Memmedeli

Meddah


DâveRi

Deregezinli Molla Ahmed

Ağdaşlı Mehdi Refii

Sengekli Aşıq Rezeali

Seyyid Ahmed TefRişî “Kevser”

Fânî

Bend-Emirli Şeyh

Memmed Hasan



Abbasali Yakînî

Ağdaşlı Müznib

Garagânlı/Karakânlı Geybali

Me’zun Kaşkayılı/ Kaşkai

Baydaroğlu

Kaşkayılı Yusuf Hüsrov

Almas

Ándelîb

Hâkî

Saveli Zakir

Riza ريضا

Kudsi Halac

Ali Reza

Ali Ekber Kudsi

Behîm

Saveli ŞehAb

PeNahî

Sânıî

Gulam Hüseyin Hüryânî هريانى

Ferhunde

Muhlis

ÂSi

Âsim

Nobranlı Zelîl

Semender

Muhsin Memmed Hüseyni

Muhammed-Muhsin

Muhammedî



Şeydâ

Guzveynli Fakîr قزوينلى

Hasan

Mehdi Han Kurdabadî

Necefî (Ağdaşlı)

Türkmen Fettah

Mîrza Memmed Hoşnüvis(t)

Mahmud BagıRi

Kâzım

Ağdaşlı NecCar

İsmeli Türk ايسمهلى ترك

Afşar

Hüseyin Türkî

İftihâRiyân

Gargabadlı Şevkî

Şeyh Mehdi Muntazır

MîrZa Nusretullah Edîb

SâLar Nasir

Hasta Kasım

SehAbüs-Saadet سهاب السعادت

Ta’ziye-hanlık تعزيه خوانليق

Bıçakçı Éli/ Bıçakçı İli

Türkhâ ve Seferhâ

Save ve TevAbı’

Gülçîn

Dağınak Türklerin Asar ve NiŞaneleri

Dr. Ali Kemalî’nin Mezar Taşı


Türk dilinin büyük hadimi Halac Türkü Av.Dr.Ali Kemalî, 11 Mordâd 1375/ 01 Ağustos 1996 tarihinde Tahran’da kalp rahatsızlığından vefat etmiş, Beheşt-i Zehra kabristanında 32. parsele defnedilmiştir. Mezar taşında şöyle yazmaktadır:

“Şair ve muhakkik, Birinci Dereceli Adliye Vekili Ali Kemalî, rehmetlik Ekber Kemalî’nin büyük oğlunun son evi


Ölmeyen Tanrı’dır
Men élin derdlerin bir be-bir duydum

Élinen ağladım, élinen güldüm

Çalışdım ki, yapam ana dilimi

Men, élin derdiynen saraldım soldum

Tapdım Télim Han’ın hazinesini

Bununla Şad oldu bu hazin gönlüm

YetirEbilmedim onu halqıma

Goymayın saralsın solsun bu gülüm

Çoh nisgiller galdı bu üregimde

Hamısından artıq Télimdir dilim

Yazın baş daşıma bu mısraı siz

KeMalin ebedî yaşadar Télim


Doğum: 11.01.1323

Ölüm : 11.05.1375”



(http://merkezi.az.blogspot.com, 31 Temmuz 2008; http://qaraguney.blogfa.com/post-26.aspx; Azerbaycan, sayı:311, s.44; Cenub Azerbaycan Millî Azadlıg Herekâtı, Sentyabr 1996, s.60) Bkz.→Türkiye’de Ş. 1375/ 1996 yılında gerçekleştirilen Türk Dünyası Kongresi’nde Dr.Hüseyin MuhammedHani (Güneyli) tarafından sunulan “Ali Kemalî’nin Hayat ve Yaradıcılığı” başlıklı bildiri.
Saruk/ Sarık Köyü
Saruk/ Sarık köyü, Erak’a 45 km mesafededir. Çevresinde Ciryâ, Gatırağaç, Gaveclu, Camabad, Teberte, Kerkân ve FarsiCan köyleri bulunmaktadır. Nüfusu 4.500’dür.

Dünyaca ünlü Sarık halıları (Saruk, Saruk-MeŞayih-i Saruk) bu köyde dokunmaktadır. Geçen dönemde Şahın yatak odası Sarık halılarıyla döşeliydi. Ş. 1261/ 1883 tarihinde İngitere Manchester’den bir şirket Érak kentinde büro açmış ve Sarık halıları İngiltere ve ABD’ye ihraç edilmiştir. Sarık köyü halkı Türkçe’yi unutmuştur. Kataloglarda ve halı piyasasında Sarık halılarının özel bir yeri vardır. (http://merkezi.az.blogspot.com, 2001)


Perdeğan Köyü
Perdeğan, Tefriş ilçesine bağlı Ferahân nahiyesi köylerindendir. Köyün adı çeşitli kaynaklarda Furdecan, Ferdeğan, Ferdekan, hatta Mezdecan şeklimde kayıtlıdır. Nüfusu yaklaşık 500 hanedir. Dilleri Türkçedir. ((http://merkezi.az.blogspot.com,18 Ocak 2009)
Ferahân-Fermehîn
Ferahân nahiyesi, Tefriş ilçesine bağlıdır. Ferahân nahiye, Fermehîn nahiye merkezidir. Hüsrevân-ı Süfla köyü, Ferahân’ın kadim köylerindendir. Köyde Kacar döneminden kalma bikaç burç vardır. Fermehîn’in 20 km kuzeyindedir. Nüfusu 51 hane ve 201 kişidir. Dilleri Türkçe’dir.

Kûdzer köyü, Fermehîn’in 24 km.batısındadır. 200 hane ve 800 nüfusa sahiptir. Halkı Türkçe konuşmaktadır.

Ferahân nahiyesi, geçmiş dönemde; Ferahân-pâîn, Farsican ve DestCan olmak üzere üçe bölünmüştü”. (http://merkezi.az.blogspot.com,18 Ocak 2009)
Me’Muniyye
Me’Muniyye, Zerendiyye’nin ilçe merkezidir. Bu mıntıka demiryolu ve otoban ile Tahran, Hemedan, Kazvin, Kum ve Save’ye bağlanır. Halkın çoğunluğunun dili Türkçe’dir”. (http://merkezi.az.blogspot.com,18 Kasım 2008)

*

Karapapak/ Borçalu



Kumican
Kumican kenti, Merkezî Bölge Valiliği merkezi Érak kenti bünyesindedir. Kumican, “Borçalu ve Bozçalu” adı ile de anılmaktadır. Hem Érak, hem de Hemedan şehirlerine 85 km mesafededir. Bu bölgede 60 civarında köy bulunmaktadır.

Bölge halkından olan Muhammed KumiCani, 08 Temmuz 2009 tarihinde, “CenAb-ı Agâ-yı Ali HalhAli, Borçalu’dan Siz Qarapapaqlara Selam” başlığını taşıyan bir mesaj göndermiştir. Bu mesaj, Kumicanlılar ile Karapapaklar arasındaki ilgi ve münasebeti göstermesi bakımından dikkat çekicidir”. (http://merkezi.az.blogspot.com, 2009)

-Karakân (Garakân/ Qaraqân/ Hargân/ Harekân) mahalı hakkında Bkz.→Hemedan BV; Kazvin BV


Yüklə 9,25 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   44   45   46   47   48   49   50   51   ...   88




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə