114
Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî
EbûCehl ve EbûLeheb’e siyasetli Muhammed;
Melâmetin sabunu, selâmetli Muhammed.
Namaz, oruç kılıcı, ibadetli Muhammed;
Dinmeyip tesbih söyleyici, riyazetli Muhammed
Lanetli, lanetlenmiş şeytana siyasetli Muhammed;
Şeriatın yoluna inayetli Muhammed.
Tarikate yol gösterici, iradetli Muhammed;
Hakikate mukteda, icazetli Muhammed.
Duaları müstecap, icabetli Muhammed;
Kötülüğe iyilik, kerametli Muhammed.
Tevfik veren zâlime, celaletli Muhammed;
Secde kılan eğilip, itaatlı Muhammed.
Beş vakit namaz olduğunda imametli Muhammed;
Mirâc aşıp vardığında şehadetli Muhammed.
Arş ve Kürsü pazarı, inayetli Muhammed;
Sekiz cennet sahibi velayetli Muhammed
Miskin Ahmed kuluna kitabetli Muhammed;
Yetim, fakir, garibe sehavetli Muhammed.
43
Yesevî’nin Hz. Peygamber’e olan sevgisinin tezahürü olarak salât ve selâm
okuması ve buna teşvik etmesi
YesevîHz. Peygamber’in otoritesine vurgu yaparak, insanları O’na tazime
davet etmekte, salât ü selâm getirmeye teşvik etmektedir. Hatta Hz. Muham-
med’i bu manada daima anmayı tavsiye eder ve kendisinin de bunu devamlı
yaptığını belirtir. Hz. Muhammed’in söz konusu edildiği yerlerde onun
43
Ahmed Yesevî, Divân-ı Hikmet, s. 136-138, (Hikmet, 40-41)
Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî
115
üslûbunun, ayrı bir saygı, incelik dolu olduğunu görürüz. O, yaşantısıyla
olduğu gibi diliyle de Hz. Peygamber’e dâima hürmet ve muhabbet dolu
olmuştur.
Pir-i kamilHakk Mustafa, şüphesiz bilin;
Nereye varsan, vasfını söyleyip saygı gösterin
Salât-selâm deyip Mustafa ya ümmet olun;
O sebepten altmış üçte girdim yere.
44
Vah yazıklar gece gündüz etmeden ibadet
HakkRasûl’ü ümmet için yemeden nimet
İçtiği yediği nimetleri kaygı ve sıkıntı
Ne yüz ile Hazret’ine varayım ben işte
HakkRasûl’u dünya için kaygılanmadı
Ümmet dileyip başkaca sözden bahsetmedi
Dünya üzerinde bir an rahat o görmedi
Ne yüz ile Hazret’ine varayım ben işte
Vah ne yazık mahşer günü zahir olsa
Tanrı Zatı hakem olup nazır olsa
Kötü işlerimi işlediğim hazır olsa
Ne yüz ile Hazret’ine varayım ben işte
Gece gündüz dinmeden ağla Kul Hoca Ahmed
Salât söyleyibHakkRasûl’e ol ümmet
Doğru yola iletip ümmet dese hoş mutluluk
Ne yüz ile Hazret’ine varayım ben işte
45
“Gerçek ümmetseniz, işitip salât ü selâm söyleyin dostlar” nakarat mısra-
ını 80. Hikmette 28 kez tekrar etmesinden anlaşılabilir.
44
Ahmed Yesevî, Divan-ı Hikmet, s. 69, (Hikmet, 2)
45
Ahmed Yesevî, Divan-ı Hikmet, s. 117, (Hikmet, 26)
116
Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî
3. Hz. Peygambere ve Sünnetine Olan Bağlılığı
Ilim, irfan ve ahlakî özellikleriyle de bilinen Yesevî’nin, Hz. Peygamber’in
ahlâkî güzellikleriyle birlikte bilhassa O’nun sünnetine bağlılığı üzerinde
önemli vurgular yapmaktadır.
Hoca Ahmed Yesevî şöyle der:
Sünnetlerini sıkı tutup ümmet oldum:
Yer altına yalnız girip nura doldum;
46
Hakk Teâlâ fazlı ile ferman eyledi
İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed
Altmış üç yaşta sünnetlerini sıkı tutup
İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed
47
Sünnetlerini sıkı tutup ümmet ol
Gece gündüz salât-selâm söyleyip yakın ol
Nefsi tepip mihnet yetse, rahat ol
Öyle âşık iki gözü giryandır.
48
Yesevî’ye göre Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak, cennete girmek ve
Hakk’ın dîdarına mazhar olmak Hz. Peygamber’in sünnetine sıkı sıkı bağ-
lanmayla elde edilir. Bununla birlikte Yesevî’nin sünnete sıkı sıkıya bağlılıkla
ümmet olmayı birlikte kullanması, onun sünnete bağlılığı, Rasûlullah’a üm-
met olmanın vazgeçilmezi olarak gördüğüne işarettir.
Sünnetlerini sıkı tutup ümmet ol
Gece gündüz salat-selâm söyleyip yakın ol
49
Pir-i muğan, Hak Mustafa şüphesiz bilin,
Adı geçse, dürûd deyip, tazim edin.
Sünnetlerini sıkı tutup, ümmet olun,
Ümmet olan şer yolundan yanmaz olur.
50
46
Ahmed Yesevî, Divan-ı Hikmet, s. 63,(Hikmet 1)
47
Ahmed Yesevî, Divan-ı Hikmet, s. 85,(Hikmet 10)
48
Ahmed Yesevî, Divan-ı Hikmet, s. 85,(Hikmet 298)
49
Ahmed Yesevî, Divan-ı Hikmet, s. 63,(Hikmet 1)
50
Ahmed Yesevî, Divan-ı Hikmet, s. 339,(Hikmet 162)
Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî
117
Hoca Ahmed Yesevî Hz. Peygambere ve sünnete olan bağlılığını, Hz. Mu-
hammed’in vefat yaşı olan altmış üç yaşından sonraki ömrünü yer altında
yaptırdığı bir hücrede geçirerek göstermek istemiştir. Yetmiş üç yaşında vefat
ettiği düşünüldüğünde on yıl- burada uzlette, riyazatla geçirmeyi tercih ettiği
ortaya çıkar. Konuyla ilgili beyitler şöyledir:
Sabah erken pazartesi günü yere girdim
Mustafa ya matem tutup girdim ben işte
Altmış üçte sünnet dedi işitip bildim
Mustafa’ya matem tutup girdim ben işte
51
Bu beyitlerde Ahmed Yesevî’nin Hz. Peygamber’in vefâtı sonrası defnini
de sünnet olarak algıladığı ortaya çıkmaktadır. Nasıl ki Rasûlullah pazartesi
günü vefat edip kabrine defnedilmişse o da aynı şekilde altmış üç yaşına gel-
diğinde bir Pazartesi günü yerin altına çekilmeyi O’na benzemek için bir ne-
bevî sünnet olarak telakki etmiş ve uygulamıştır. Hayatını Hz. Peygamber’in
hayatına uydurmuş, vefatıyla da matem tutarak O’nun gibi toprağın altına
girmiş ve
Altmış üçte oldu ömrüm sonunda tamam
Mustafa’ya matem tutup girdim ben işte
52
mısralarında ifade ettiği gibi sanki Hz. Peygamber’le birlikte ömrünü tamam-
lamıştır. Böylece altmış üç yaşından sonra ‘sünnet oldu’ diyerek yer altına
girmiştir.
53
Altmış üç yaşta sünnetlerini sıkı tutup
İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed
54
Altmış üç yaşta sünnet oldu yere girmek
Resul için iki alem berbat edivermek
55
51
Ahmed Yesevî, Divan-ı Hikmet, s. 80 (Hikmet 8)
52
Ahmed Yesevî, Divan-ı Hikmet, s. 80 (Hikmet 8)
53
A. Hikmet Atan, “Hoca Ahmed Yesevî’de Sünnet Bilinci”, s. 48. (kısmen tasarrufla)
54
Ahmed Yesevî, Divan-ı Hikmet, s. 85,(Hikmet 10)
55
Ahmed Yesevî, Divan-ı Hikmet, s. 85,(Hikmet 10)
Dostları ilə paylaş: |