106
Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî
Yetimler bu cihanda ezilmiştir
Gariplerin işi zordur..
Gariplerin işi daima riyazettir
Diri değil, garip ölü gibidir.
Allah’a garipler bellidir
Garibi sabah akşam sormuştur.
20
Bu beyitlerde Hoca Ahmed Yesevî, Hz. Peygamber’in yetim, garip, yoksul
ve mazlumlara kucak açan, onlara yardım eden ve yanında olan birisi olduğu
ve bu vasıflarından bahsetmektedir.
Hz. Peygamber’in ümmetine olan şefkati ve düşkün olması
Dîvân-ı Hikmet’te Hz. Muhammed ile ilgili olarak en çok işlenen konu onun
ümmetine karşı o eşsiz şefkati ve düşkünlüğüdür.
Yetim kaldı atadan, hem şefkatli anadan,
Takdir oldu Hudâ’dan, yâ Mustafa Muhammed.
Yetim başını sıvazladı, şefkat oldu Muhammed,
Canı cana uladı, yâ Mustafa Muhammed.
Yedi yaşında genç çocuk, inci kadrini bildi,
Altı cevize sattı, yâ Mustafa Muhammed.
Şefkat oldu “af” dedi, ümmetini diledi,
Cebrâil yetişip geldi, yâ Mustafa Muhammed.
21
Rasûl dedi: “Dilediğim asi ümmet;
Belağattan kırk yaşını kıl rahmet;
Ey Allah’ım, Sen’den rahmet, benden şefkat...”
Gerçek ümmetseniz; işitip salât selâm söyleyin dostlar.
22
20
Ahmed Yesevî, Divan-ı Hikmet, s. 131, (Hikmet, 36)
21
Ahmed Yesevî, Divân-ı Hikmet, s. 406, (Hikmet, 205)
22
Ahmed Yesevî, Divân-ı Hikmet, s. 195, (Hikmet, 80)
Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî
107
Hz. Peygamber’in ümmetine olan şefaati
Dîvân- ı Hikmet’in 112. Hikmetinde Ahmed Yesevî, mahşer meydanını
tasvir edip Hz. Muhammed’in ümmetine olan şefaatini ayrıntılı bir şekilde
anlatır.Eserinde Hz. Peygamber’in şefaatiyle birlikte kulların çare ve yardım
arayışları şöyle dile getirilir:
Bütün halklar Adem Ata’ya doğru ardınca gidince
“Ey babamız şimdi bizi kolla” deyince
“Ruhsat yok, benden geçti evlat” deyince
“İbrahim’e gidelim” deyip söyler imiş
İbrahim’e gidip söyleyince Adem Ata
“Şefaat eyle bunlara sen hepsi hata”
O da der “Sizden yakın Adem Ata”
“Musa tarafına gidelim” deyip söyler imiş
Musa deyince “-Rabîerinî-“ dedim o gün
Acizlikten çıktığım yoktur işte bugün
Gidelim Muhammed’e olup mahzun”
Hepsi Hazret’e doğru gider imiş
Musa deyince “Ya Muhammed ayak bas
Ümmetlerin cehennem içinde yok oldu”
Muhammed’de iba eyleyip durunca o an
Musa bırakmayınca birlikte varır imiş.
Tacını alıp kısıp koyup arş altında
Feryad edip ağlayıp durunca işte o günde
“Ya Kadîr, Ya Gafûr” dediğinde
“Ya Habibim başını kaldır” deyip söylerimiş
Alıp gel ümmetini dergahıma
Bağışlayım hepsini ben sizlere
Dahileyleyim hepsini cennetime”
Böyle diyerek Hakk’tan nida gelir imiş
23
23
Ahmed Yesevî, Divan-ı Hikmet, s. 248-49, (Hikmet, 112)
108
Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî
Taharetsiz zikrini söyleyen iman etmez
Öleceği vakitde Hak Mustafa elini tutmaz
Sûbhan Melik’im günahım asla bağışlamaz
Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim
24
Muhammed ki âleme yol göstericidir
O günde olacaktır yardımcı
25
Yardım eylese Mustafa, Îlliyyin Cenneti’ne gireyim”
26
Hz. Peygamber’in asi ümmeti için sıkıntı çekmesi ve kaygılanması
Dîvân-ı Hikmet’te Yesevî’nin Hz. Peygamber’le ilgili olarak üzerinde çokça
durduğu hususlardan biri de Hz. Peygamber’in ümmetinden asi ve günahkâr-
lara karşı çektiği ve katlandığı sıkıntılara geniş yer vermesidir.
Yer altına girdim ise kendimden geçtim
Gözümü açınca Mustafa’yı hazır gördüm
İsyan ve cefa eden ümmetlerin halini sordum
“Ey evlad benden sorsan hani ümmet,”
“Ümmet” dedi göğsüm dolarak hasret yarası
“Ümmet için çok çekiyorum Hak’dan külfet”
Ümmetlerimin günahlarını her Cuma affet
Alıp geleyim ya Muhammed sen bunu ayır
Ta ki ağlayıp secde eyleyim Tanrı ya affet
Her Cuma affet ümmetlerin günahını
Alıp geleyim ya Muhammed gör bunu
Ümmetlerin neler kılar Ahmed senin
Ben melekten utanç duyarım ey ümmetim
Yaratan’dan korkmaz mısın düşük himmetim
Gece yatmadan ibadet etsen hoş devletim
27
24
Ahmed Yesevî, Divan-ı Hikmet, s. 166, (Hikmet, 60)
25
Ahmed Yesevî, Divan-ı Hikmet, s. 127, (Hikmet, 34)
26
Ahmed Yesevî, Divan-ı Hikmet, s. 105, (Hikmet, 18)
27
Ahmed Yesevî, Divan-ı Hikmet, s. 81-82, (Hikmet, 8)
Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî
109
Bizler için canlar çekti o Muhammed
Ümmet olsan gam yemezsin sahte ümmet
Gece gündüz elde ettikleri yeme-içme ve işret
İşitip okuyup yere girdi Kul Hoca Ahmed
28
“Kullu yevmin beterun”
29
dedi Hakk Mustafa;
Ümmet olsan, kulak verin, vefalılar
İyilerin ecrini verir, kötüye ceza
Kıyamet günü cezalarını çeker dostlar.
Fâsık, fâcir günaha girip yeri basmaz
Oruç-namaz kazâ eyleyip misvâk asmaz;
Ras
űlullah sünnetlerini göze iliştirmez
Günahları günden güne artar dostlar.
Dünyacılar malını görüp heves eyler
Ben-benlikden o Tanrılık iddiası eyler
Ölür vakitte imanından ayrı eyler
Can verirken hasret ile gider dostlar.
30
Hz. Peygamber’in ümmeti için kaygılanması konusunu da ayrıca ele alınır.
Konuyla ilgili beyitleri şöyledir:
Mustafa naz makamı haline erdiler
Bir topluluğu asi deyip kaygı ettiler
“Ümmetim, vay ümmetim deyip” söylediler
Sensin Kâfî, sensin Âfî ya Gafûr
HakkTeala’dan nida geldi O’na;
“Ümmetimin işini bırak bana
Hepsini bağışlayayım orada sana.”
Sensin Kâfî, sensin Âfî ya Gafûr
28
Ahmed Yesevî, Divan-ı Hikmet, s. 85, (Hikmet, 10)
29
“Her gün son bulacaktır, bitecektir.” Rivayetin kaynağı bulunamamıştır.
30
Ahmed Yesevî, Divan-ı Hikmet, s. 208, (Hikmet, 86)
Dostları ilə paylaş: |