inspeksiyon tekrarlanır. Her iki durumda pes planus deformitesi aynı ise kemiksel
bozukluklar sonucu gelişmiş sert pes planus vardır. Yük verildiği zaman deformite
meydana geliyor yük verilmediği zaman ayak normal görünüyorsa, o zaman
yumuşak doku laksitesi sonucu gelişmiş esnek pes planus söz konusudur. Pes
kavusta ise medial longitudinal arkın yüksekliği normalden fazladır. Metatars
başlarına düşen yük artar metatarslar düşer ve metatarsalji görülür. Ayak
supinasyona gider. Genellikle pes kavusla birlikte parmaklarda pençeleşme vardır.
Pes kavus genellikle nörolojik bozukluklar sonucunda ortaya çıkar (34, 35, 39, 40,
41).
Anterior Postür Analizi:
a. Baş: Anterior bakışla çene ile suprasternal çukur arası ilişkiye göre sağa veya sola
eğiklik değerlendirilir. Başın sağa eğikliğinde başın üst kısmı sağa doğru, çene sola
doğru dönmüştür.
b. Omuzlar: Her iki omuzun yükseklik farkı değerlendirilir. Omuzlardan birinin daha
düşük veya yüksek olduğunu söyleyebilmek için farkın açık olarak göze çarpması
gerekir. Kas gerilimi eşit değilse, bir tarafta uzun süreli ağır yük taşındığı zaman ve
skolyozda, bir omuz daha yüksek olmaktadır.
c. Göğüs kafesi: Göğüs bölgesinde olabilecek postüral deviasyonlar;
Çökük göğüs: Anterior torasik duvarın konkavlığı veya düzleşmesidir.
Fıçı göğüs: Toraksta yuvarlaklaşma ve genişleme olarak tanımlanır. Tam
inspirasyon anındaki gibi, kostalar ve sternum yükselmiştir.
Pektus ekskavatum: Anterior toraksın belirgin depresyonudur. Sternum ve birleşik
kostalar içe doğru çökmüştür.
Pektus karinatum: Toraksın ön arka çapının arttığı, sternumun öne doğru yer
değiştirdiği bir deformite olarak tanımlanır.
Harrison oluğu: Toraksın alt bölgesinde görülen boylu boyunca bir transvers
çöküntüdür.
d. Abdominal bölge: Abdominal yağ dağılımı, yaş, cinsiyet gibi faktörler dikkate
alınarak, karın kaslarının genel gücü değerlendirilerek protrüzyon veya abdominal
39
çöküklük üç dereceli olarak değerlendirilir. Protrüzyon; habitüel relaksasyon veya
abdominal kas güçsüzlüğünden kaynaklanır. Abdominal çöküklük; üst abdominal
duvarda normalde bir miktar çöküklük vardır. Fakat göğüs kafesinin hemen altındaki
derin ve belirgin çöküklük not edilmelidir (4).
e. Pelvis: Sağ ve sol tarafta yükseklik farkı (alt ekstremite kısalığı) değerlendirilir. Sağ
veya sol kalça daha yukarda olabilir. Spina iliaka anterior superiorlar palpe edilir ve
buradan yere veya medial malleollere olan uzunluk farkı ölçülür.
f. Dizler:
Tibial torsion: Normalde tibianın sagital düzlemi ile vücudun horizontal düzlemi
arasında 0–40 derecelik bir açı vardır. Eğer tibia alt ucu, üst tibia ucuna göre, dışa
bundan fazla dönerse torsion anomalisi olarak tanımlanır. Ayaklar birbirinden
hafifçe ayrı ve paralel olarak ayakta durulduğu zaman, patellalar içe dönük
görünümdeyse, tibial torsion vardır.
Genu varum: Diz ekleminin dışa doğru açılanmasıdır. Femur ve tibianın uzun
eksenleri içe doğru deviasyon yapar.
Genu valgum: Dizin içe doğru açılanması ve tibia ile femur hattının dışa
deviasyonu olarak tanımlanır. En çok ayağın pronasyonu ve pes planus ile birlikte
görülür (42).
g. Ayaklar: İnversiyon veya eversiyon değerlendirilir. Ayak parmaklarında hallux
valgus veya çekiç parmak deformitesi bulunabilir. Hallux valgus, ayak başparmağının
ayak orta hattına doğru, metatarsofalangial eklemden itibaren deviasyondur. Çekiç
parmaklar, ayak parmaklarının metatarsofalangeal eklemden hiperekstansiyon,
interfalangeal eklemlerden fleksiyonu ile kıvrık bir görünüm almalarıdır.
Posterior Postür Analizi
a. Kolumna Vertebralis: Posterior değerlendirmede skolyoz aranır. Kolumna vertebralisteki
lateral eğriliklere skolyoz adı verilir. Genellikle rotasyonla birlikte görülür.
40
b. Kalçalar ve dizler: Gluteal çizginin seviyesi, gluteal kitlenin alt çizgisi her iki tarafta
aynı seviyede olmalıdır. Eğer fark varsa tek bacakta kısalık, skolyoz, lateral pelvik tilt
düşünülmelidir. Diz arkası çizgilerinin seviyesi sağ ve sol tarafta eşit olup olmadığına
bakılır (26).
c. Ayaklar: Kalkaneusun normal şekil ve pozisyonda olup olmadığına bakılır. Kalkaneusun
normal pozisyonu nötral ya da hafif valgustur. Varusta durması patolojik bir durumu akla
getirmelidir (4).
SYMMETRİGRAF
Postür değerlendirmesi, karelere bölünmüş şeffaf bir postür tablosunun (Symmetrigraf)
arkasında ayakta duran insanlara yapılmaktadır. Ayaklar belirli bir noktada sabitlenerek
değerlendirme yapılmaktadır.
Postürün değerlendirilmesi üçlü ölçek üzerinden yapılmaktadır (‘iyi’, ‘orta’, ‘zayıf’). Bu
çalışmada ölçek adlandırması ‘normal’, ‘1. derecede bozukluk’ ve ‘2. derecede bozukluk’
olarak yapılmıştır. Bu üçlü ölçek, kulak, omuz, büyük trokanter ve lateral malleol
işaretlenmesiyle elde edilen düşey bir hat üzerinden saptanmaktadır (Şekil–12) (43).
Şekil–12: Symmetrigraf
41
2.2.7. Postürün Yaş Ve Cinsiyetle İlişkisi
İnsan yaşamının doğal bir parçası olan yaşlanma sürecinde, tüm sistemlerde süreğen ve
progresif fizyolojik değişiklikler ile biyolojik kapasitelerde azalmalar görülür. Bunun
yanında akut ve kronik hastalıkların prevalansı da artmıştır. Bu süreçte bireyin postür,
denge ve yürümesinde de önemli değişiklikler izlenir (4).
Doğumda tüm vertebral kolon öne doğru konkav ya da fleksiyondadır, torakal ve sakral
eğriler mevcuttur (primer eğriler). Çocuk büyüdükçe öne doğru konveks olan sekonder
eğriler oluşur; Üçüncü ayda başını dik tutmaya başlayan çocukta servikal lordoz, 6–8. ayda
oturmaya veya yürümeye başlayınca da lomber lordoz gelişir. İlerleyen yaş ve yaşlanma ile
disk dejenerasyonu, ligament kalsifikasyonu, osteoporoz ve vertebral kamalaşmadan dolayı
vertebral kolon fleksiyon pozisyonuna döndükçe sekonder eğriler kaybolmaya başlar (44).
Postürü etkileyen çeşitli faktörler vardır. Bunlar;
1- Kemikler (örneğin hemivertebra),
2- Ligament laksitesi,
3- Fasia veya kas-tendon gerginliği (örneğin tensor fasia lata, pektoraller, kalça
fleksörleri),
4- Kas tonusu (Örneğin gluteus maksimus, abdominal kaslar, erektor spina),
5- Pelvik açı,
6- Eklem pozisyonu ve mobilite,
yaşlanma sürecinde bunların hemen hepsinde değişiklikler olmaktadır (44).
Genel olarak yaşlılık postürü fleksiyon postürüdür; Boy kısalmış, baş öne eğik, omuzlar
düşük, dorsal kifoz artmış, üst ve alt ekstremiteler ile gövde hafif fleksiyondadır. Baş
progresif olarak öne doğru yerleşir ve servikal bölgede bir miktar ekstansiyon vardır.
Torakal kifoz belirginleşmiş, lomber lordoz düzleşmiştir. Kollarda ekstansiyon artmıştır,
skapulada protraksiyon izlenir. El bileklerinde ulnar deviasyon, parmaklarda artmış
fleksiyon görülür. Ayrıca kalça ve diz fleksiyonu artmış, ayak dorsifleksiyonu azalmıştır.
Yaşlanma ile ilave değişiklikler arasında kemik pelvisin genişlemesi de vardır. Femur
boynunun femur şaftına olan açısı artar, bu kalçaların valgus deformitesi ile sonuçlanır.
Dejeneratif osteoartroza bağlı değişiklikler yanında geçirilmiş kırık ve çıkıklar, tendon
rüptürleri, artritler, Paget hastalığı gibi kemik hastalıklarına bağlı gelişmiş spontan kırıklar,
42
Dostları ilə paylaş: |