deformitedir. Aktif ya da pasif tam düzeltilmesi mümkün değildir. İlerleyici niteliktedir.
Fonksiyonel skolyozda deformite mobil niteliktedir, yatma sırasında ortadan kalkar ya da
hastalar ayakta duruş pozisyonunda konveksiteye doğru lateral fleksiyon yaparsa skolyoz
ortadan kalkar. Postüral skolyozda lomber lordoz, dorsal kifoz artar. Postüral skolyoz
ilerlemez ve strüktürel olmaz. Klinik önemi azdır ve genellikle tedavisi gerekmez.
Adölesan dönemde skolyoz, kızlarda 4–8 kat fazla olup, ilerleme riski de daha fazladır.
Erken dönemde ayakta dik dururken skolyoz görülmeyebilir. Muayene edilecek kişi,
kalçalardan 90 derecelik açı yapacak şekilde öne doğru eğilir dizler ekstansiyonda, kollar
birbirine paralel ve avuç içleri birbirine bakacak pozisyonda sarkıtılır. Bu şekilde arkadan,
yandan gözlemek suretiyle skolyoz erken dönemde tespit edilebilir. Postüral skolyoz için
genel postüral egzersizler düzenlenebilir. Skolyoz pelvis eğikliği, bacaklarda uzunluk farkı,
disk lezyonu gibi nedenlere bağlı olabilir. Pelvik eğrilik varsa esnek olup olmadığı
saptanmalıdır. Fleksiyon kontraktürünün olması skolyoza eşlik eden lordotik postüre yol
açabilir. Skolyozlu kişilerde nörolojik muayene yapılmalıdır. Kas gücü tayini tanı ve
tedavinin planlanması yönünden önemlidir (24, 33, 34).
Hiçbir nedene bağlı olmayan skoloza idiyopatik skolyoz denir. İdiyopatik skolyoz, skolyoz
tipleri arasında %80 ile en sık görülen grubu oluşturur. İdiyopatik skolyozun etiyolojisi
konusunda çok sayıda teori olmasına rağmen, yapılan çalışmalardan elde edilen sonuçlar
tatmin edici değildir. Çeşitli çalışmalar yetersiz propriosepsiyon gibi posterior kolon
anormalliklerinin ve diğer merkezi sinir sistemi patolojilerinin skolyozla ilişkili
olabileceğini akla getirse de henüz bu görüşler kanıtlanmış değildir.
Skolyoz, eğriliğin yer aldığı anatomik bölgeye ve konveksitenin bulunduğu yöne göre
adlandırılır. Eğrilikte en çok rotasyona uğrayan vertebraya apikal vertebra denilir. Buna
göre apeksi C1-C6 arasında olan eğriliklere servikal, C7-T1 arasında olanlara
servikotorasik, T2-T11 arasında olanlara torakal, T12-L1 arasında olanlara torakolomber,
L2-L4 arasında olanlara lomber, L5 ve aşağıda olanlara lumbosakral eğrilik adı verilir (4).
KLASİFİKASYON
APEKS VERTEBRA
Servikal
C1-C6
Servikotorasik
C7-T1
Torakal
T2-T11
Torakolomber
T12-L1
32
Lomber
L2-L4
Lumbosakral
L5-S1
Tablo–1: Lokalizasyona göre skolyoz sınıflaması
Skolyoz tanısı konurken en fazla kabul gören ölçüm
metodu Cobb açısı ölçümüdür (Şekil–10). Bu açının
ölçüm yöntemi şöyledir. Eğriliğin üst ucundaki
vertebranın üst kenarına horizontal bir çizgi, alt uçtaki
vertebranın alt ucuna ikinci bir horizontal çizgi çekilir.
Horizontal çizgilerin her birinden çıkan dik çizgilerin
kesişmesiyle oluşan açı ölçülür (35).
Şekil–10: Skolyotik eğriliğin Cobb yöntemiyle ölçülmesi
Eğriliğin derecesinin ölçümünde kullanılan diğer yöntem Risser-Ferguson metodudur. Bu
ölçümde, üst ve alttaki son vertebraların merkezinden apeks vertebranın merkezine çekilen
iki çizginin kesişmesiyle oluşan açı ölçülür (32).
2.2.5.3. Çukur bel (artmış lordoz)
Normal konveks lomber eğriliğin artması durumudur. Fizyolojik öne eğrilik pelvis
eğikliğinden etkilenir. Kalça eklemleri üzerindeki pelvik balans bir tahtaravalli gibidir. Bu
balans abdominal, spinal, kalça kasları ve ligamentler tarfından sağlanır. Pelvisi posterior
eğik pozisyona getirerek lomber lordozu azaltmak için abdominal, gluteal ve hamstring
kasları birlikte çalışır. Aynı anda kalça fleksörleri ve spinal ekstansörler pelvisi öne iterek
lomber eğriyi artırırlar. Bu kaslar arasında dengesizlik ve/ veya artmış karın hacmi
abdominal ve gluteal kaslarda uzama ve zayıflığa, iliopsoas ve spinal extansör kaslarda
gerginliğe, sonuçta karın bölgesinin öne çıkmasına sebep olur (4).
Lomber Lordoz Açısının Ölçümü:
33
Lateral lomber grafide birinci lomber vertebranın üst
kenarından paralel bir çizgi, birinci sakral vertebranın
üst kenarından paralel bir çizgi çizilir. Paralel
çizgilerin her birinden çıkan dik çizgilerin
kesişmesiyle oluşan açı ölçülür. (Şekil–11)
Ortalama lomber lordoz açısı 50 ila 60 derece
arasındadır. Bazı araştırmacılar beşinci lomber
vertebranın altkenarını kullanarak sakral pozisyonun
etkilerini elimine etmeyi tercih etmektedirler (32).
Şekil–11: Lomber lordoz açısının ölçümü
2.2.5.4. Kifolordotik postür
Bu postürde, baş öne doğru çıkık, servikal vertebralar
hiperextansiyonda, skapula abduksiyonda, dorsal kifoz ve lomber lordoz artmış, pelvis
anterior pelvik tiltte, kalça eklemi fleksiyonda, diz eklemi hafifce hiperekstansiyonda, ayak
bileği hafifce plantar fleksiyondadır.
Boyun ekstansörleri, kalça fleksörleri ve lomber ekstansör kaslar kısalmış ve
kuvvetlenmişlerdir. Boyun fleksör, üst torasik ekstansör ve ekstansör oblik kaslar ise
zayıflamış ve uzamışlardır. Hamstringler hafifçe uzamışlardır, fakat zayıf olmayabilirler.
2.2.5.5. Düz sırt postürü
Baş öne doğru çıkık, servikal vertebralar hafifçe ekstansiyonda, üst torakal vertebraların
fleksiyonu artmış, alt torakal vertebralar ise düzleşmiştir, lomber lordoz düzleşmiş, pelvis
posterior pelvik tiltte, kalça ve diz eklemi ekstansiyonda, ayak bileği hafifce plantar
fleksiyondadır.
Kalça fleksör kasları zayıflamış ve uzamışlardır. Sırt ekstansörleri ise hafifce uzamıştır.
Hamstring grubu kaslar kısalmış ve kuvvetlenmiş, abdominal kaslar ise sadece
kuvvetlenmişlerdir.
2.2.5.6. Yuvarlak sırt postürü
34