A'dan Z'ye Felsefe



Yüklə 1,64 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə54/77
tarix20.01.2022
ölçüsü1,64 Mb.
#83020
1   ...   50   51   52   53   54   55   56   57   ...   77
A\'dan Z\'ye Felsefe - Alexander Moseley ( PDFDrive )

NEDENSELLİK
Bilim çeşitli nedensellik örnekleri sergiler: nükleer, kimyasal,
mekanik, elektromanyetik, biyolojik. Mantıksal açıdan
nedensellik A’mn B’ye nasıl yol açtığı ile ilgilidir. A, B’ye
neden oluyorsa, yapılacak çıkarsama ya A ne zaman olursa
B’nin de olacağı ya da A olmadığı takdirde B’nin de asla
olmayacağıdır. Bu sonuncunun içermesi de eğer B olduysa, o
zaman A’nın da olmuş olması gerektiğidir. Ama ne zaman?
Ayrıca A ile B arasındaki mekanizma nedir? Öyle görünüyor
ki insan zihni bir mekanizmanın varlığını gerekli görmektedir,
bu ister “Tanrı’nın eli” olsun, ister B üzerinde etki yapan bir
fiziksel güç olsun. Ama bunun mantığını çözmek son
derecede güçtür.
Siena piyanoda bir notaya basar. Bu sesin çıkmasına yol açan
nedir? Düşünceler düşünceleri izler: tuşa basmak; kasın
bükülmesi; beyinden gelen bir motor nöron sinyali... Peki
ama sonra? Siena cevap verir: “Piyanonun tuşuna ben
bastım.” Peki “ben” kimdir? İlk muharrik o mudur, belki bir
şey yapma iradesine odaklaşmış diyebiliriz. Belki nöronların
ateşlenmesi onun beyninin küçük bir bölümünde bulunabilir.
Ayrıca, bedenin enerjisi olmasa Siena’nın bu görevi yerine
getiremeyeceğini biliyoruz. O zaman aldığı gıdaya döneriz,
bu gıdanın arz edildiği pazarlara, gıdanın üretildiği yerküreye.
Ve uzaktan fotosentez yollayan Güneş’te kafamız
aydınlanabilir. Yolumuza devam ederek yaklaşık 15 x 10* yıl


önce yaşanan Büyük Patlama’ya yönelebiliriz ve sonunda
diyebiliriz ki: “İşte! İşte Siena’nın tuşa basmasının nedeni!
Büyük Patlama olmamış olsaydı bunun koşullan
olmayacaktı.”
Ne var ki, böyle bir yolculuk, geçerli olsa bile, felsefi
bakımdan pek de heyecan verici değildir. Neden bir nota
duyduğumuz sorusuna fazla basit bir cevap vermektedir.
Unutmayalım ki Sie-na, Büyük Patlama ile nota arasında bir
aracıdır! Dolayısıyla, “ben” üzerinde durmayı ve onun
evrendeki enerjinin fiziksel akışını nasıl kesintiye uğratıp yeni
bir yöne doğru saptırmış olduğunu vurgulamayı tercih
edebiliriz. Bizi kendimize getirip daha dikkatli düşünmeye
sevk edecek olan budur. Kant, fiziksel determinizme
düşmekten kaçınarak zihinlerimizin kaçınılmaz olarak bir
nedenselliğe başvurduğunu belirtir. Bu, evrimin
bağrımıza basabileceğimiz yararlı bir ürünüdür, ama bizi,
evrenin gerçekten öyle olup olmadığına bakmaksızın onu
önceden belirlenmiş görmeye sürükler.
Ama Hume bu kavramı bütünüyle reddeder: Nedensellik ardı
ardına gelen olaylara zihnimizin atfettiği bir çağrışımdır.
Kendi içinde böyle bir mekanizma falan yoktur. Yalnızca
olaylar arasında düzenli bir korelasyon gözlemleyerek tertip
ettiğimiz bir ilişki vardır A ile B arasında. Nedeni biz icat
ederiz. Bir tuşa basıldığında bir nota çalınır. Ama her zaman
değil - belirli bir gücün uygulanmış olması gerekir. Ama bu
daha önce yaşamış olduğumuz deneyimlere bağlı değil midir?
Yarın belki de böyle olmayabilir.
Eğer açıklamamız öngörü de oluşturuyorsa bu bizim için daha
da iyidir. Ama bu güçlü bir bilimsel argüman sağlamayabilir.


Öyle olabilir ki Ezekiel ne zaman yağmur duasına çıksa
yağmur yağmaktadır (yaklaşmakta olan yağmurun çok ince
işaretlerini okumakta usta olabilir Ezekiel!). Bu durumda
bazıları olasılıklar temelinde nedensellik görecektir, ama
kesinlik de yoktur. Ama Siena çalacağı notanın sadece bir
olasılık olmasından memnun olmayabilir. Bizi yine tuşa kendi
iradesiyle bastığı ve çekicin tele vurmasıyla piyanodan bir
notanın yükseleceği konusundaki kesinliği noktasına geri
çağırır. Mises’in belirttiği gibi, insani âlemde nedenselliğin
kendisinde kalmasını ve daha ileri gitmemesini tercih
etmektedir.

Yüklə 1,64 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   50   51   52   53   54   55   56   57   ...   77




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə