BÜYÜK TÜRKOLOG BASKAKOV
*
A.A YULDAŞEV
E.D. DEYENOV
İnsan oğlu ancak kendi çabalarıyla geniş kitlelerin hürmetine ve saygısına sahip
olur ve onun adı her zaman izzet ve hürmetle anılır.
Türk dillerinin yapısını yorulmadan araştırarak yapmış olduğu birçok değerli çalışma
sayesinde izzet ve hürmete layık olan, adı her türlü araştırma işlerinde büyük bir dikkatle
anılan ve Türkoloji’de yeri ve katkısı bulunan en değerli Sovyet Türkologlardan biri de
Nikolay Aleksandroviç Baskakov’dur. Baskakov’un büyüklüğü sadece bizim kudretli
halkımıza malum olmamış, hatta bütün Sovyetler Birliği’nde de teslim edilmiştir. Onun,
Sovyet Türkolojisi’nin başarısına katkısı çok milletli Sovyet memleketinin içinde olan
RSSFC, Kazakistan, Türkmenistan’da, bunun gibi Karakalpakistan’da özellikle bu cumhuri-
yetlerin ilimler akademilerinde ilerde ilmî çalışmalar yapacak olan ilim adamlarını
yetiştirmede yaptığı hizmetleri, mekteplerdeki ve terbiye işlerindeki çalışkanlığı ve bütün
bunların üzerine çalıştığı alanla alâkalı başarıları ortadadır. Prof. Dr. N.A. Baskakov,
Kazakistan ve Türkmenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetlerine ve Sovyet Sosyalist
Cumhuriyeti’ne bağımlı Karakalpakistan’a emeği geçen ilim adamı şöhretini kazandı.
1968 yılı uluslararası Ural-Altay topluluğunun (Societas Ural- Altaica, Hamburg) itibarlı
üyesi, 1969’de Finlanda’nın Fin-Ugor cemiyetinin(Societe Finno-Ougrienne, Helsinki)
muhabir üyesi, 1971’de Belçika İlim Cemiyetinin (Korosi Csoma Taisasag, Budapeşt) ve
Türk Dil Kurumunun (Ankara) şeref üyeliği payelerine erişmiştir.
Baskakov 22 Mart 1905’de Arhangelsk bölgesinin Solviçezodske şehrinde memur
bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. O, birinci Arhangelsk bölgesinin Gryazovets
şehrindeki orta okuldan mezun oldu. 1925’te Moskova Üniversitesi Tarih-Etnografya
Fakültesi’ni kazanan Baskakov, Moskova Üniversitesindeki öğrencilik yıllarında
vatanımızın en değerli şarkiyatçıları V.V. Bartold, V.V. Gordlevskiy, profesörler A.N.
Maksimov, V.K. Trutovskiy ve ismini burada zikretmeyeceğimiz daha birçok bilim
adamının gözetiminde Türkoloji ilmine dair genel bilgi alarak biraz da kendi merakı ve
gayreti sayesinde bu saha ile alâkalı derin bir bilgi birikimine ulaşmıştır.
Üniversitedeki öğrencilik yıllarından başlayarak Gordlevskiy’i ile arasında
öğrenci-üstat ilişkisi başlamış, bu durum elbette ki N.A. Baskakov’un ilme olan yetenek
ve ilgisinin artmasında çok tesirli olmuştur. V.V. Gordlevskiy’in yönetimi altında
Türkoloji’ye karşı duyduğu alaka gittikçe derinleşen Baskakov’un sonraları kazanacak
olduğu başarıda üstadının büyük payı vardır. Üniversiteyi başarılı bir şekilde bitirdikten
sonra 1930 yılı Şubat ayında Karakalpakistan’ın Törtkül şehrine staja gönderilen
Baskakov, 1931 Ekimine kadar Karakalpak kapsamlı İlim Araştırma Enstitüsü’nün
Etnografı Dilbilim Bölümünü yönetmiştir. Baskakov’un bunun gibi Karakalpakistan
bölgesine olan seferi bundan itibaren ilim-araştırma işinde belli bir sahada yetişmesine
ve onu benimsemesine imkân verdi. Bu andan başlayarak N. A. Baskakov’un ilk ilmî
hedefi dilbilimcilik oldu. Bu yıllarda Baskakov, araştırılmayan Türk dillerini
Karakalpak diline has bir takım özellikleri kendisine araştırma konusu olarak seçmiştir.
*
A.A. Yuldaşev, E.D. Deyenov, N.A. Baskakov, Karakalpakstan, 1974, s. 52. Bu metinden
beni haberdar eden Cengiz Buyar’a müteşekkirim. (Müt)
BÜYÜK TÜRKOLOG BASKAKOV
12
Baskakov, Karakalpak bölgesinde bulunduğu zamanlarda ilk adımlarını dil meselelerini
en güncel işlerini tam zamanında yapılmasını talep ediyor ve aynı zamanda pratik
meseleleri çözmeye katılıyordu. Aslında o zaman dil meselelerinin üzerinde durarak
çözecek kabiliyetle ilim adamları ve ilmî yönden ispatlanmış gerekli adresler yoktu.
Karakalpakların dilini her yönüyle dikkatle derin bir şekilde öğrenen ve bu konuya
ilmî açıdan yaklaşanların başında gelen Baskakov, 1922’de Karakalpak dili üzerinde
kendinin ilk ve geniş çaplı araştırmasını yayınladı. Bu çalışma, Baskakov’un 1932’de
Törtkül’de Rusça yayınlanan Karakalpak Dilinin Kısa Grameri adlı eseridir. Bu
çalışma, Baskakov’un ilim aleminin hizmetine sunduğu ilk eseridir. O, Karakalpak millî
edebî dilini dünyaya tanıtan ilk kişidir. Bu eser, dönemin en önemli alimlerinden, büyük
Sovyet Türkoloğu S. E. Malov tarafından büyük övgülere mahzar olmuş ve Malov,
bahsi geçen eserin paha biçilemez büyük değere sahip olduğuna işaret etmiştir. Neticede
önce etnografya ile meşgul olan Baskakov, dil üzerindeki ilk başarısından dolayı
kendisini tamamen dilbilimine adamış ve dilbilim meselesini ön plana almıştır.
Baskakov, Şarkiyatçıların Karakalpak bölgesinden Moskova’ya gelmesiyle beraber
1931-1932 yılları arasında dil kurumunun ilim görevlisi olarak çalışmaya başlamıştır.
Bu kurumdaki çalışmalarını, dilbilimin en büyük ve önemli sahası olarak ifade
edebileceğimiz sözlükçülüğe ayıran Baskakov’un bu çalışmalarının neticesi olan
Uygurca-Rusça Sözlük 1935 yılında Moskova’da yayınlanmıştır. Bu yıllardan sonra ise
Baskakov’un dillerin kelime hazinesine karşı bir ilgi duyduğunu görüyoruz. Ağır ve bir
o kadar da karışık olan bu meseleye dair kendi ilmî çalışmalarında da özel bir yer veren
büyük Türkolog, 1932- 1938 yıllar arasında İlim Araştırmaları Enstitüsünde, 1933 ve
1937 yılları arasında ise o yıllarda oluşturulan yeni alfabeler üzerinde çalışmış ve bütün
Sovyetler Birliği ilim aleminde çok önemli bir yere sahip olan büyük bir ilim adamı
olarak bahsi geçen dönemlerde iki önemli çalışmayı birden yönetmiştir.
Baskakov, 1937 yılından itibaren Dil ve Yazı İşaretleri Enstitüsünde çalışmaya başlamıştır.
Bu Enstitü sonraları SSCB İlimler Akademisi Dilbilimi Enstitüsü olarak tekrar kurulmuştur.
Baskakov’un ilim dünyasına kazandırdığı ilk eseri, başka bir deyişle ilim dünyasına
attığı ilk adımı, Karakalpak dili ve imlasını son derece titiz bir şekilde araştırmak suretiyle
elde ettiği sonuçları bir araya getirdiği eseridir. Bu kitap 1930 yılında yayınlanmıştır.
Baskakov tarafından yapılan ilmî araştırmalar neticesinde neşredilen eserlerin
sayısı yazımızın devamındaki yayın listesinde de açıkça görülebileceği gibi çok fazladır.
Baskakov’un kalemine ait 23 eserden oluşan çalışma başka müelliflerle beraber
yazılmıştır. Ayrıca 1155 basma kalıp ölçüdeki 40 eserden oluşan çalışmayı tashih etmiş
ve devamındaki yaptığı eseri kaybolmuştur.
Baskakov, Sovyet dilbilimin büyük bir bölümü olan Türkoloji ilmine katkısı çok
büyüktür. Yazarın eserleri o kadar çoktur ki, saymak mümkün değildir. O yüzden biz
kısaca ve önemli eserlerini seçerek gereklilerini saymakla sınırlı kalıyoruz. Aslında
Baskakov’un eserlerini Türkologlar çok iyi biliyorlar ve ona gereken değeri veriyorlar.
Baskakov epey zaman sonra Karakalpak dili araştırmasını istekle devam etti ve bu
yönde verdiği emeği çok verimli oldu. Onun için de Karakalpak dilini her yönden araştırarak
belli bir sisteme sokarak, onun gramer yapısını, kendine has özelliklerini Sovyetler
Birliği’ne, bizim halkımıza ve başka yerlere geniş bir şekilde tanıttı. Baskakov’un emeği çok
büyüktür ve dikkat edilecek derecededir. Biz Karakalpak dili hakkında görüşlerden fikir
ürettiğimizde N.A. Baskakov’un adı geçmeyen ve onun kalemi değmedik konuları bulmanın
çok zor olduğunu görüyoruz. Çünkü Karakalpak dilbilimi hakkındaki güncel meselelerin
çoğu Baskakov tarafından derin bir şekilde araştırılmıştır. Baskakov Karakalpakistan’a
ilk gittiği günden bugüne kadar 30 kitap yazarak yayınlayıp halka sundu.