Gizli sırlar Öğretisi



Yüklə 4,8 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə26/64
tarix29.05.2018
ölçüsü4,8 Kb.
#46588
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   64

Popol Vuh ikizlerin devlerle daha sonra da Hun Batz ve Hun Chouen ile olan
mücadele  ve  savaşlarını  anlatarak  devam  eder.  İkizler  bu  mücadelelerden
galip  çıkarlar.  Bütün  bu  mücadelelerin  sonunda,  gittikçe  saflaşmaya  başlayan
ikizlerin  tanrısallaşmaya  doğru  olan  yükselişleri,  Popol  Vuh’ta  işlenen  en
önemli sembollerden biridir.


DEVLER VE CANAVARLAR
Tüm  dünya  mitolojilerinde  işlenen  ortak  temalardan  bir  diğeri  daha  Popol
Vuh’ta karşımıza çıkar: “Devlerle savaş…”
Bazı  toplumların  mitolojilerinde  devler,  bazılarında  ise,  ağzından  alevler
saçan canavarlarla mitoloji kahramanlarının mücadeleri, ilk başta hayal ürünü
bir  masalmış  gibi  görünürse  de,  bu  temanın  çok  önemli  bir  sembol  olduğu
yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkmıştır.
Kitabımızın başında değindiğimiz bir konu vardı. şöyle demiştik:
“İnsanın  muhtelif  yaşamları  boyunca,  maddeye  bağlanmasından  dolayı
getirmiş olduğu bir tortu vardır. İç potansiyalinin ortaya çıkmasına engel teşkil
eden  bu  tortu  herkesde  mevcuttur.  Arınmak  için  bu  tortunun  mahiyetine  nüfuz
etmek,  derinliklerine  inmek  gerekir.  İnisiye,  böyle  bir  tecrübeyle  karşılaşmak
ve muzaffer çıkmak zorundadır.”
Artık konuları yavaş yavaş birbirine bağlamaya başlıyoruz…
Mitolojilerde  sürekli  olarak  karşımıza  çıkacak  olan  devlerle  ya  da
canavarlarla  mücadele  motifi,  işte  bu  tortunun  temizlenme  çalışmasının
sembolik bir dille anlatılmasından ibarettir.
Bakın aynı mesele Türk Mitolojisi’nde nasıl anlatılır…


SUSUZ KALAN ÜLKE
“Bir zamanlar Kafdağı’nın ardında bolluklar içinde yaşayan zengin bir ülke
varmış. Fakat bir gün hiç beklenmeyen bir şey olmuş. Ülkeye bolluk ve bereket
getiren  ırmak  kurumuş.  Ülkenin  tam  ortasından  geçen  bu  ırmağın  kurumasıyla
da bir anda her şey kötü gitmeye başlamış. Önce büyük bir kuraklık arkasından
da, büyük bir kıtlık ülkeyi sarmış, perişan etmiş. Aradan günler, haftalar, aylar
geçmiş  bir  türlü  soruna  çare  bulunamamış.  Nice  kahramanlar  yollara
dökülmüş,  hepsi  nafile.  Tüm  çarelerin  tükendiği  düşünüldüğü  bir  anda  genç
bir kahraman çıkar. Ve ben der, bu çaresizliğe çare bulacağım. Kuruyan nehir
yatağından başlar yürümeye. Yürüye yürüye nehrin ilk çıkış kaynağına ulaşır.
Bir  de  bakar  ki,  büyük  bir  canavar,  nehrin  çıkış  yatağında  uzanmış  yatıyor.
Canavarı  öldürürse  nehrin  yeniden  akmaya  başlayacağını  farkeder.  Genç
kahraman  ağzından  alevler  saçan  7  başlı  canavarla  kılıcıyla  büyük  bir
mücadeleye  tutuşur.  Ancak  kılıcıyla  her  kestiği  başın  yerine  yeni  bir  baş
çıkmaktadır. Gücünün bitmek üzere olduğu bir anda, ak sakallı bir dede ortaya
çıkıverir.  Genç  dövüşçünün  yanına  gelir  ve  canavarın  göğsündeki  belli  bir
noktayı  gösterir.  İşte  der:  Oraya  kılıcını  saplarsan,  kestiğin  başların  yerine
yenileri  çıkmaz.  Genç  dövüşçü  de  ak  sakallı  ihtiyarın  dediğini  yapar.
Böylelikle  kesilen  başların  yerine  yenileri  çıkmaz  ve  kahramanımız  canavarı
öldürmeyi başarır. Cesedini kaldırıp nehir yatağından atar ve böylelikle nehrin
suları  yeniden  susuz  kalan  ülkeye  doğru  akmaya  başlar.  Suların  ülkeye
ulaşmasıyla birlikte kıtlık ve felaket son bulur.”
Mitolojideki  sembolleri  teker  teker  açacak  olursak,  burada  aktarılmak
istenen bilgi de kendiliğinden ortaya çıkacaktır:
Ülke: İnsanı sembolize eder.
Ülkenin  Susuz  Kalması:  İnsanın  iç  potansiyal  gücünü  dünyada
kullanamaması,  bir  başka  ifadeyle  şuursuz  yaşamasıdır.  Doğduktan  sonra
mevcut bilgilerini unutan insanın sembolüdür.
Genç Kahraman: İnisiye adayını sembolize eder.
Canavar: Az önce sözünü ettiğimiz tortuyu sembolize etmektedir.
Kesilen  Başların  Yeniden  Yerine  Gelmesi:  Bu  tortuyu  özel  bir  bilgi
olmadan temizleyemeyeceğimizi bildirmektedir.
Ak Sakallı İhtiyar: İnisiyatik sırları bilen bir bilgeyi ya da bizzat inisiyatörü


yani öğretmeni sembolize etmektedir.
Suların  Yeniden  Ülkeye  Gelmesi:  İnisiye  adayının  kendi  iç  potansiyal
gücüne yeniden kavuşmasını yani şuurlanmasını sembolize eder.
Bu  bilgiler  ışığında  mitolojiyi  yeni  baştan  ele  alacak  olursanız  artık  onu
masal  olmaktan  çıkartıp  içinde  gizlediği  anlamları  çok  daha  kolay
anlayabilirsiniz. Bir de bu gözle inceleyin bakalım başka neler bulacaksınız…
…  Evet.  İkizlerin  devlerle  olan  mücadelesinden  söz  açılmıştı,  konu  bizi
buralara getirdi. Yeniden Popol Vuh’a geri dönelim.


AYDINLIK VE KARANLIK SAVAŞLARI
Popol  Vuh’ta  iç  temizliği  sembolize  eden,  ikizlerin  tarlayı  ekim  için
hazırlamaları, 
yabani 
otlardan 
ve 
zararlı 
hayvanlardan 
temizleme
çalışmalarından sonra iş cehenneme inişe gelir.
Cehenneme  inişleri  sırasında  Xibalbalı  Cameler,  bir  sürü  zorluklar
çıkartırlar.  Amaçları  ikizleri  öldürmektir.  İkizleri  yenmek  için  çeşitli  yollar
denerler.  Sonunda  çareyi  top  oyununda  bulurlar.  Bu  top  oyunu,  ritüellerde
“Devler  Dansı”  olarak  gösterilir  ve  Siyah  Dev’le  Beyaz  Dev’in  mücadelesi
olarak sergilenir.
Bununla  ifade  edilmek  istenen  şey  ise,  iyiliğin  kötülüğe,  uygarlığın
yozlaşmaya,  bilginin  cahilliğe  ve  aydınlığın  karanlığa  karşı  olan
mücadelesidir.


ATEŞ VE SU
Sıra mağara sınavlarına gelmiştir. İkizler bu sınavları da başarıyla atlatırlar.
Anadolu’da çok eskilerde söylenmiş olan bir Sufi sözü vardır. “Nara (Ateşe)
giren  nur  (ışık)  olur”  derler.  Bu  sözün  içinde  barındırdığı  bilginin  bir  başka
yansımasını  da  Popol  Vuh’ta  görüyoruz.  Mağara  sınavının  hemen  ardından
kendilerini ateşe atarlar. Popol Vuh bu olayı özetle şöyle anlatır:
Kendilerini  ateşe  atan  ikizlerin  kemiklerini  Xibalbalılar  değirmende
öğüterek nehrin sularına atarlar. Öğütülmüş kemikler, suların dibinde toplanır
ve  orada  küllerden  yeniden  doğarak,  ikizlere  benzeyen  iki  güzel  gence
dönüşürler. Beşinci gün yeniden gözüktüklerinde, insanlar onları suyun içinde
insan - balık şeklinde görürler.
İkizlerin  kendilerini  ateşe  atmalarını,  inisiyatik  sırların  yakıcı  ve  aynı
zamanda  yapıcı  özelliği  olarak  ele  almak  mümkündür.  İşte  bir  taraftan  eski
birikimleri ve tortuları yakarken, bir taraftan da inisiye adayının iç potansiyal
gücünün ortaya çıkmasına zemin hazırlayan bir bilginin sembolü olarak Popol
Vuhta  ele  alınmıştır.  İnsanın  egoizmasıyla  olan  mücadelesindeki  savaşı
kazanması  ve  özellikle  arınmasıyla  ilgili  kendi  üzerinde  yapa  geldiği  zorlu
çalışmaların  bir  sembolü  olmaktadır.  Nitekim,  Popol  Vuh’ta,  ikizlerin
kendilerini  ateşe  atmalarından  sonra,  balık  -  insan  şeklinde  suyun  içinden
tekrar  doğmaları,  eski  realitede  ölüp,  yeni  realitede  gözlerini  açan  inisiye
anlatılmaya çalışılmıştır.
İkizlerin  öyküsü  burada  bitmiyor.  Ama  bizim  üzerinde  durmak  istediğimiz
diğer  konulara  da  kitabımızda  yer  kalması  için  ikizlerin  öyküsünü  burada
bitiriyoruz…
Görüldüğü  gibi  mitolojik  anlatımlar  belli  bir  ezoterik  bilgiyle
incelendiğinde, inisiyatik bir öğretiye dahil olan bir insanın geçirdiği safhaları
ve  şuur  halleri  derhal  gözlerimizin  önüne  serilivermektedir.  Tabi  bunları
görebilmek  için  bunları  açabilmek  gerekir.  Aksi  takdirde  anlatılan  bütün
mitolojik  hikayeler,  bizler  için  hiç  bir  şey  ifade  etmeyen  bir  sürü  karmaşık
sembollerden öteye geçemeyecektir.


Yüklə 4,8 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   64




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə