İman küFÜr siniri tekfir meselesi


Sahabe İle İlgili Küfre Giren Ve Girmeyen Sözler



Yüklə 1,23 Mb.
səhifə9/21
tarix19.10.2018
ölçüsü1,23 Mb.
#74978
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   21

2. Sahabe İle İlgili Küfre Giren Ve Girmeyen Sözler



a) Sahabeye sövme: Sahabeyi küçük görmek, onlarla alay etmek ve onlara buğzetmek küfrü gerek­tirmeyen bir durumdur. Böyle bir hareket bid'at ve sapıklıktır. 360Fedâihul-Bâtıniyyede bu konuya temas eden el-Gazzâlî (v.505/1111), Hz. Ebû Bekr (v. 13/634) ve Ömer'in (v. 23/644) fâsık olduğunu, kâfir olmadı­ğını söyleyen kimsenin kâfir sayılamayacağını, fakat fâsık, sapık ve bid'atçı sayılabileceğini zikretmiştir.361

Peygamber Efendimizin hadisleri incelendiğinde görüleceği gibi sahabenin faziletine dair pek çok ri­vayet vardır. Bunlardan birisinde Resûl-i Ekrem «As­habıma sövmeyin. Nefsim yedinde olan Allah'a yemin ederim ki; sizden biriniz Uhud dağı kadar altın infak etse, onların iki avuç veya bir avuç miktarındaki ba-ğışıpa ulaşamaz».362Durum böyle olmakla beraber, sahabeye şovenin, buğzedenin kâfir olacağına dair sahih rivayetlere rastlamak ise mümkün değildir. «Ashabıma sövmek, mağfiret olunmayan bir günahtır» mealindeki hadîs ise hadîs kritikçilerince mevzu sa­yılmıştır. 363

İmam Mâlik (v. 179/795), Peygambere şovenin öl­dürülmesi, ashaba şovenin ise uygun bir şekilde te'dib edilmesi kanaatındadır. 364Ahmed b. Hanbel'e (v. 241/855) göre sahabeden birine söven şiddetli bir şe­kilde dövülür. Fakat öldürülme sinde ve tekfirinde du­rulur"365 Hanbeli fakîhlerinden Kâdi Ebü Ya'lâ (v, 458/ 1066), sahabeye sövmeyi, eziyet, alay ve hakaret et­meyi helâl görerek bu fiilleri işleyenin kâfir, helâl gör­meden işleyenin fâsık olacağını, kafir olmayacağını söylemiştir. 366 Aynı görüş Hanefi âlimlerinin ekseri­yeti tarafından da benimsenmiştir. 367Bazı Hanefi fi kıhçüarı ise fetva kitaplarından el-Hulâsa'da zikre-düdiği gibi, Hz. Ebû Bekr ve Ömer'e söven, onlara la­net ve hakaret edenin kâfir olacağını söylemiştir-".368 Ali el-Kâri (v. 1014/1606) ise Hanelilerden bir grubun, sahabenin en büyüklerine şovenin siyaseten öldürül­mesi kanaatında olduğunu kaydererek, Hz. Ebü Bekr ve Ömer'e sövmenin küfr olduğuna dair hadisin uy­durma olduğunu veya «Bu ikisine sövmeyi helâl gö­ren kâfir olur», «nimeti inkâr etmiş olur», «küfre yak­laştırır- şeklinde te'vüinin gerektiğini söyler. 369

Netice olarak, İbn Âbidîn'in (v. 1252/1836) de de­diği gibi, 370 Hz. Ebû Bekr (v. 13/634) ve Ömer'e (v. 23/644) veya diğer sahabeye şovenin, mutlak olarak kâfir olduğuna hükmetmek zayıf bir görüştür. Bu görüşle fetva vermek gerekmez. Çünkü küfre hükmet­mek büyük bir iştir. Fakat sahabeye sövmek fâsıkhk-tır, bid'attır.

Sahabeyi tekfir ederek onların mü'min olmadık­larını söylemek ise küfürdür.371

Her ne kadar, ileride bahsedeceğimiz gibi bir müs-lümanı tekfir edenin kâfir olacağını belirten hadisle­rin âhad oldukları, mütevatir haberler gibi itikatta kesinlik ifade etmedikleri için bu konuda yani müs-lüman birine kâfir diyenin tekfir edilmesine delil ola­rak kullanılamayacağı görüşü kelâmcılar tarafından benimsenmiş ise de sahabeyi tekfir etmek, aleâde bir mü'mini tekfirden farklı bir hükme tâbi tutulmuştur. Âlimlerin, - her ikisi de mü'min olmadıkları halde -, herhangi bir mü'mini tekfir edeni küfre nisbet et­mezlerken, sahabeyi tekfir edeni kâfir saymalarını şu gerekçelere dayandırabiliriz: *



1- Ashâb-ı Kiramı öven, onların faziletinden bahseden âyet-i kerimeler vardır.

«Biz, sizi böylece hak ve adaleti gözetir, ilim ve amel ile tanınır bir ümmet yaptık ki, insanlara karşı hakkın şahidi olasınız ve peygamber size karşı şâhid ola». 372

«Siz insanlar içinde meydana çıkarılmış en hayıriı ümmetsiniz. İyiliği ister, fenalığı menedersiniz. Al­lah'a inanırsınız» 373

«Seni yardımıyla ve mü'minlerle (ashabla) te'yid eden O'dur». 374

«Ey Nebi, Allah ile sana tâbi olan mü'minler sa­na yeter. 375

«Mü'minler ağaç altında sana bey'at ettikleri za­man Allah onlardan razı olmuştu. Allah onların kalb-lerindekini bildi de, onlara huzur ve itminan verdi. Onları pek yakın bir fetih ve zaferle mükâfatlandır­dı».376

Bir diğer âyet-i kerimede de: «Muhacirlerden ve ansârdan en ileri ve önce gelenlerle, ihsanla onlara tâbi olanlardan Allah razı olmuştur. Onlar da Allah'­tan hoşnut oldular, Allah onlara, altında ırmaklar akan cennetler hazırladı. Onlar orada ebedî kalırlar. İşte en büyük saadet de budur» 377buyurularak, sa­habenin mü'minler olarak ebedî, cennetlik olduğu bil­dirilmiştir. Bu sebeple âyetle (mütevâtiren), Allah'ın kendilerinden razı olduğu kimseler diye bahsolunan-ları ve cennetlik olarak bildirilenleri tekfir etmek, kir sinin kendisinin kafir olmasına sebep teşkil etmek­tedir.

2- Âyet-i kerîmelerin yanında sahâbe-i kiramı metheden pek çok hadis de vardır. Bu hadîslerin bazı­sını şöyle sıralayabiliriz:

-Ashabıma sebbetmeyiniz. Nefsim yedinde olan Allah'a yemîn ederim ki, sizden biriniz Uhud dağı ka­dar altın infak etse onların iki avuç veya bir avuç miktarındaki bağışına ulaşamaz»378

«Ümmetimin en hayırlısı içinde bulunduğum ne­sildir. Sonra onları takip edenler, sonra onların ar­dından gelenlerdir»379.

«Ashabım hakkında Allah'tan korkun, Allah'tan.Benden sonra onları tenkitlerinize hedef edinmeyin. Onları seven bana muhabbeti sebebiyle sevmiş, onlar­dan nefret eden bana nefretinden ötürü nefret etmiş -olur. Onları inciten beni incitmiş olur. Beni inciten Allah'ı incitmiş sayılır. Allah kendisini incitenin çok geçmeden cezasını verir».380

Ayrıca bazı sahâbîlerin henüz hayatlarında iken cennetle müjdelendiklerine dair rivayetler vardır. Bu rivayetlerden birinde Kâinatın Efendisi şöyle buyu­rurlar: «On kişi var ki, cennettedir: Ebû Bekr, Ömer, Osman, Alî, Talha, Zübeyr, Abdurrahman, Sa'd, Saİd ve Ebû Ubeyde. 381

3- Sahabeyi tekfir eden müşahhas bir toplulu­ğu tekfir etmektedir. Halbuki hadîslerde bir mü'mini tekfir edenin kafir olacağına dair rivayetler incele­nirse bu tiplerin şahıslarının tesbit edilmediği, mü­şahhas kişiler olmadıkları görülecektir. Yani saha­beyi tekfir etmekte bir cemaatı mahkûm etme, diğe­rinde münferit bir kişiyi mahkum etme sözkonusu-dur.

4- Dinimizin temel kitabı Kur'ân-ı Kerim sa­habe kanalıyla, tevatüren bize gelmiştir. Böyle yüce bir vazifeyi yüklenen bir nesli veya fertlerini tekfir etmek herhangi bir mü'mini tekfirden farklı değer­lendirilmek durumundadır.

Hanefî fetva kitaplarından el-Fetâva'l-:Âlemgiriy-ye'de Hz. Ebû Bekr ve 'Ömer'in imametini inkâr ede­nin kâfir olacağı fetvası 382 ağır bir fetvadır. Çünkü bu konuda ne Kur'an âyeti, ne de mütevatir hadîs vardır. İkisinin imameti icmâ ile sabittir. Zarûrât-i dîniyyeden olmayan konularda ve tevatûren sabit bir meselede vaki olmayan icmâı inkârın küfrü gerek­tirmediğini daha önce zikretmiştik.



b) Hz. 'Âişe'ye (v. 58/678) zina iftirası: Kur'an-ı Kerimde günahsız olduğu açıklandığı halde, Hz. 'Âi­şe'ye zina isnad etmek küfürdür". 383 Çünkü bu sözde ve benzerlerinde Resûlüllahı tekzîb ve tevatûren sa­bit bir şeyi inkâr mevcuttur. Tevatûren sabit şey ise Kur'ân âyetidir. Allah Teâlâ Kur'an'da: (Hz. 'Âişe hakkında) o iftira haberini getirenler içinizden (mü­nafık) olan bir zümredir. O iftirayı Allah katanda sizin için bir kötülük sanmayın. Bilâkis o hakkınızda bir hayırdır. O iftiracılardan her birine kazandığı günah kadar ceza vardır. Onlardan günahın büyüğünü yük­lenen ('Abdullah b. Ubeyy (v. 9/630) için büyük bir azab vardır.»' 384 buyurulmuş, «Onu (Hz. 'Âişe'ye ifti­rayı) işittiğiniz zaman «bunu söylemek bize caiz ol­maz. Haşa bu büyük bir iftiradır» deseydinizya.»"385 denilerek Hz. 'Âişe'nin suçsuzluğu ortaya konulmuş­tur.386

Hz. 'Âişe'ye zina iftirasındaN bulunmanın küfür oluşu âyetle sabit olduğundan, âyet-i kerîme nazil ol­madan önce, böyle bir iddiada bulunan kafir sayıl­mamıştır.387 Çünkü âyet inmeden önce ortaya atılan iddiada tevatûren sabit bir şeyi inkâr söz konusu de­ğildir.

Hz. 'Âişe dışındaki Peygamber eşlerine zina isna­dında bulunan kişi için iki görüş vardır:

1- Böyle bir kişi diğer sahabeye söven, hakaret ve alay eden gibidir. Yani kâfir olmaz, ama lanetle­nir ve iftira cezası olan 80 sopa ile dövülür.388

2- Diğer peygamber zevcelerine zina iftirası yaparak söven, Hz. 'Âişe'ye zina isnad eden gibi kâ­fir olur. Çünkü Resûlüîlah'm nikâhı altında bulunan­lara iftira etmek suretiyle Peygamber Efendimize ezi­yet edilmiş olmaktadır. 389

c) Hz. Ebû Bekr'in mağara arkadaşlığını inkâr: Peygamber Efendimizin Mekke'den Medine'ye hic­retleri sırasında yol arkadaşı olarak kendine refakat eden Hz. Ebü Bekr'in Sevr mağarasında Resûl-i Ek­rem ile beraber bulunmadığını söylemek, bu konuda­ki âyeti yalanlamak olduğu için küfürdür.390 Çünkü,

Hz. Ebû Bekr'in peygamberimizin hicretinde kendi­sine refakat ettiği «Eğer siz peygambere yardım et­mezseniz, Allah vaktiyle ona yardım ettiği gibi yine eder. Hani Mekke kâfirleri onu Mekke'den çıkardık­larında ikinin ikincisi (peygamberin arkadaşı Ebû Bekr) ile (Sevr dağındaki) mağaradaydılar. O vakit peygamber arkadaşına şöyle diyordu: "Mahzun ol­ma. Zira Allah (m yardımı) bizimle beraberdir".» 391 âyetiyle sabittir.



d) Âlimlere ve fakihlere sebepsiz yere şovenin kâfir olacağına dair pek çok fetva zikredilmiştir.392 Haklarında medih sadedinde pek çok âyet ve hadîs bulunan sahabeye, hatta Hz. Peygamber tarafından cennetle müjdelenmiş olan on sahabîye sövmek kü­für olmazken, bir âlime mutlak mânâda şovenin, on­lara hakaret edenin kâfir olacağına dair fetva ver­mek kanaatımızca oldukça güç bir iştir. 393


Yüklə 1,23 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   21




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə