İMÂm ali (A. S) R sûresi Rahman, Rahim Allah'ın Adıyla "Şüphesiz biz, sana Kevser'i verdik. Şu hâlde Rabbin için namaz kıl ve tekbir alırken, namazda ellerini boğazına kadar kaldır. Doğrusu asıl soyu kesik olan, sana kin duyandır


imâm ali'ye (a.s) muhalefetin sonuçları



Yüklə 238,23 Kb.
səhifə42/56
tarix01.08.2018
ölçüsü238,23 Kb.
#59922
1   ...   38   39   40   41   42   43   44   45   ...   56

imâm ali'ye (a.s) muhalefetin sonuçları

138- İMÂM ALİ'NİN (A.S) YOLUNA MUHALEFET EDENLERİN DURUMU


772- İbn Abbâs, Resulullah'tan (s.a.a) şöyle nakletmiştir:

"Sizler, Ali'nin velâyeti altında olduğunuz müddetçe, asla yolunuzu şaşmaz ve helak olmazsınız! Ama ona muhalefet ederseniz, (farklı) yollar ve nefsânî hevesler sizi yolunuzdan saptırıp şaşkınlığa sürükler! O hâlde Allah'tan korkun; hiç kuşkusuz Allah'ın ahdi, Ali b. Ebî Tâlib'dir!"851[851]

773- Hz. Ali'den (a.s) Resulullah'ın (s.a.a) kendisine hitaben şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir:

"Bil ki (ey Ali), hem sen imtihan edileceksin, hem de seninle (başkaları) imtihan edileceklerdir. Şunu bil ki, sana uyan kimseyi sen hidâyet edensin; kim de senin yoluna muhalefet ederse, Kıyâmet gününe kadar dalalette kalacaktır!"852[852]


139- İMÂM ALİ'YE (A.S) MUHALEFET EDENİN DURUMU


774- Abdullah b. Ömer'in naklettiği bir hadiste şöyle geçmektedir; Resulullah (s.a.a), Hz. Ali'ye hitaben şöyle buyurdu:

"Ya Ali, kim sana muhalefet ederse, bana muhalefet etmiştir, bana muhalefet eden ise Allah'a muhalefet etmiştir!"853[853]

775- İbn Abbâs ise Resulullah'tan (s.a.a) şöyle nakletmiştir:

"Benden sonra Ali b. Ebî Tâlib'e karşı gelen, (hakkın üzerini) örtmüştür… Ona iman eden, mümin ve ona düşman olan münafıktır; onun izini takip eden, ona ulaşacaktır… Onu reddeden ise yok olucudur. Ali, Allah'ın beldelerindeki nuru ve kullarına hüccetidir…"854[854]


140- İMÂM ALİ'YE (A.S) DÜŞMANLIK BESLEYENİN DURUMU


776- Resulullah (s.a.a): "Ali'ye düşmanlık besleyen, Allah'a düşmanlık beslemiştir!"855[855]

141- İMÂM ALİ'DEN (A.S) ÖNE GEÇENİN DURUMU


777- Resulullah (s.a.a), Hz. Ali'ye (a.s) hitaben: "Ya Ali, senden öne ancak (hakkın üzerini) örtmeye çalışan kimse, geçmeye çalışır ve senden ancak (hakkın üzerini) örtmeye çalışan geriye kalır. Sen, Allah'ın kulları arasındaki nuru ve hüccetisin; sen Allah'ın düşmanlarına çekilmiş kılıcı ve peygamberlerinin ilimlerinin vârisisin; sen, Allah'ın yüce kelimesi ve en büyük âyetisin. Allah, imanı ancak senin velâyetinle kabul eder."856[856]

778- Resulullah (s.a.a), Hz. Ali'ye (a.s) hitaben: "Ya Ali, benden sonra, senden öne ancak (hakkın üzerini) örten kimse, geçmeye çalışır. Hiç kuşkusuz göklerin ehli sana 'Emirü'l-Müminin' derler."857[857]

779- Emirü'l-Müminin Ali (a.s): "Kıyâmet gününde (düşmanlarını) dava etmek için Allah (azze ve celle)'nin huzurunda ilk diz çökecek kimse benim!"858[858]

142- İMÂM ALİ'nin (A.S) İMÂMETİNİ İNKÂR ETMEK, NÜBÜVVETİ İNKÂR ETMEK GİBİDİR


780- Resulullah (s.a.a): "Kim benden sonra Ali'nin imâmetini bilerekten inkâr ederse, benim nübüvvetimi inkâr etmiştir; kim de benim nübüvvetimi bilerekten inkâr ederse, Allah'ın rubûbiyetini inkâr etmiştir."859[859]

781- Abdullah İbn Abbâs, Resulullah'tan (s.a.a) nakletmiştir; buyurdu:

"Kim benden sonra Ali'nin (a.s) imâmetini inkâr ederse, benim hayatımda benim nübüvvetimi inkâr eden kimse gibi olur; kim de benim nübüvvetimi inkâr ederse, aziz ve yüce Rabb'inin rubûbiyetini inkâr eden kimse gibi olur."860[860]

782- Resulullah (s.a.a): "Ya Ali, kim seni ve senin zürriyetinden olan mutahhar (İmâmlardan) bir tanesini inkâr ederse, hiç kuşkusuz beni inkâr etmiş olur!"861[861]

783- Muhammed b. Fazl, İmâm Ali Rızâ'nın (a.s) babaları kanalıyla Allah Resulü'nden (s.a.a) şöyle rivâyet ettiğini nakleder:

"Ya Ali, sen ve benden sonraki (diğer) imâmlar, Allah'ın kullarına hücceti ve yaratıkları arasında nişanelerisiniz. Kim, sizden bir tanesini bile inkâr ederse, aslında beni inkâr etmiştir; kim de sizden birisine karşı gelirse, aslında bana karşı gelmiştir; size cefa eden, bana cefa etmiştir; kim sizinle ilişki kurarsa, benimle kurmuştur; kim size itâat ederse, bana itâat etmiştir; kim size dost olursa, bana dost olmuş ve kim size düşmanlık yaparsa, bana düşmanlık yapmıştır; zira hiç şüphesiz sizin hepiniz bendensiniz; benim tıynetimden yaratılmışsınız; ben de sizdenim!"862[862]

784- Hüseyin b. Ebî Alâ, diyor ki, İmâm Cafer-i Sâdık'tan (s.a) duydum ki şöyle buyurdu:

"Eğer bütün yeryüzü halkı, Emirü'l-Müminin'i (a.s) (hakkı bildikleri hâlde) inkâr etmiş olsaydı, Allah hepsini top yekun azap eder ve (cehennem) ateşine sokardı!"863[863]


143- BAŞKALARINI İMÂM ALİ'YE (A.S) TERCİH EDENLERİN DURUMU


785- Resulullah (s.a.a):"Kim, ashabımdan herhangi birisini Ali'den üstün tutarsa, hakkın üzerine perde çekmiştir."864[864]

786- Ebûzer-i Gıfârî Resulullah'ın (s.a.a) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:

"Kimseyi, Ali'ye tercih konusu yapmayın ki hakkın üzerini örtenlerden olursunuz!" Kimseyi de ondan üstün saymayın ki gerisin geriye dönenlerden olursunuz!"865[865]

4. Bölüm


• İmâm Ali'nin (a.s) Sevgisi

• İmâm Ali (a.s) ve Şîaları

• İmâm Ali'ye (a.s) Karşı Düşmanlığın Sonuçları

İMÂM ALİ'NİN (A.S) SEVGİSİ

144- İMÂM ALİ'NİN (A.S) SEVGİSİNE DAİR İLAHÎ EMİR


787- Saîd b. Tarîf, İmâm Muhammed Bâkır'dan (a.s) Resulullah'ın (s.a.a) şöyle buyurduğunu nakletmektedir:

"Bilin ki Cebrâîl bana geldi ve şöyle dedi: 'Ey Muhammed, Rabb'in seni Ali b. Ebî Tâlib'in sevgisine ve velâyetine emrediyor."866[866]

788- Musâ b. İsmail, babasından, o da dedesinden, o da babası İmâm Cafer-i Sâdık'tan (a.s), o da babası İmâm Muhammed Bâkır'dan (a.s), o da Câbir b. Abdullah'tan Re-sulullah'ın (s.a.a) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:

"Cebrâîl, Allah indinden bana gelerek, yeşil bir yaprak getirdi kendisiyle; o yaprağın üzerinde beyaz bir yazıyla şöyle yazılıydı: "Hiç kuşkusuz ben Ali b. Ebî Tâlib'in muhabbetini, yaratıklarıma farz kıldım. O hâlde bunu onlara ilet."867[867]

789- Senetli bir hadiste İmâm Hüseyin (a.s) Sa'd b. Ubâde'ye dayandırarak Resulullah'tan (s.a.a) şöyle nakletmektedir:

"Ben göğe çıkarıldığımda, ve Rabb'ime iki yay veya daha yakın olduğumda (burada manevi yakınlık kastedilmiştir), Allah-u Teâlâ tarafından bana şöyle nida edildi: 'Ey Muhammed, yeryüzünde kimin seninle birlikte olmasını istiyorsun?' Dedim ki: 'Aziz ve Cabbâr (Rabb'im) kimi sever ve sevmemi emrederse, onu severim.' Allah-u Teâlâ'dan şu nidayı duydum: 'Ey Muhammed, Ali'yi sev; zira ben onu ve onu seveni seviyorum…"868[868]

790- Resulullah (s.a.a): "Ey insanlar, Ali'yi sevin; zira hiç şüphesiz Allah onu seviyor…"869[869]

791- Senetli bir hadiste Resulullah'tan (s.a.a) şöyle rivâyet edilmiştir:

"Hiç kuşkusuz benden sonra Ali, sizin velinizdir. O hâlde Ali'yi sev; zira o ancak emredildiğini yapmaktadır."870[870]

792- Ebû Saîd-i Hudrî, Resulullah'tan (s.a.a) şöyle nakletmiştir:

"Ali'yi sevin; zira hiç şüphesiz onun eti, benim etimden ve onun kanı, benim kanımdandır; ümmetimden onun hakkındaki ahdimi zayi edenleri ve onun hakkındaki vasiyetimi unutanları, Allah rahmetinden uzak kılsın! Onların Allah hakkında bir nasibi yoktur."871[871]


Yüklə 238,23 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   38   39   40   41   42   43   44   45   ...   56




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə