70
İlk borçlanma yasasının çıkarıldığı 1969 yılından 2004 yılına
kadar SSK
sigortalıları için 14 adet ve Bağ-Kur sigortalıları için 8 adet borçlanma yasası
çıkarılmıştır. Borçlanma yasalarında genellikle borçların bir kısmı silinmekte,
borçlanma yasasından faydalananlar borçlarını ödedikten kısa bir süre sonra
yatırdıkları parayı sosyal güvenlik kurumlarından emekli aylığı
olarak geri
almaktadırlar. Sık çıkarılan borçlanma kanunları çalışanlarda devamlı borçlanma
yasası çıkacağı beklentisi yaratarak primlerin ödenmemesine, primlerin ödenmemesi
de kurum alacaklarının birikmesine, bu da sosyal güvenlik kurumlarının
günlük
finansman sıkıntısının giderilmesi için borçlanma yasası çıkarılmasına neden
olmakta, sonuçta ortaya bir kısır döngü çıkmaktadır.
82
Sosyal Güvenlik ve Sağlık Sisteminden Kaynaklanan Sorunlar:
Türkiye’de sosyal güvenlik ve sağlık sistemleri ile istihdam konusu çok yakından
ilişkili olduğu için bu sistemlerde yaşanan sıkıntılar kayıt dışı istihdamı
artırabilmektedir.
Geçmişte sosyal güvenlik sistemi içinde isteğe bağlı sigortalılık kavramının
çok geniş tanımlanması, çalışanları zorunlu sigortacılık uygulamasından kaçınarak
isteğe bağlı sigortalılığa yöneltmiştir. Sadece emeklilik primi ödeyen isteğe bağlı
sigortalılar ile genellikle kırsal yerlerde yaşayan ve Bağ-Kur’a kayıt olması gereken
sigortalıların da büyük bir kısmı sağlık harcamalarını yeşil kart alarak finanse etme
yoluna gitmiştir. İsteğe bağlı sigortalılık ve yeşil kart sayısındaki artışlar bu gerçeği
gözler önüne sermektedir. 2003 yılındaki kanun değişikliği ile SSK’da isteğe bağlı
sigortalılık prim oranı yükseltilmiş, üç ay üst üste
prim ödemeyenler sistemden
çıkarılmıştır. Bu düzenleme sonucunda SSK’da isteğe bağlı sigortalıların sayısı 2004
yılında bir önceki yıla göre 700 binden 300 bin kişi civarına düşmüştür.
Yine Türkiye’de erken yaşta emeklilik uygulamaları, bazı dönemlerde yaş
şartının ortadan kaldırılmış olması ve süper emeklilik uygulamaları nedeniyle yaşlılık
aylığı alan kişiler içinde yaşlı oranının az olduğu görülmektedir. 2004 yılı itibarıyla
yaşlılık aylığı alanların SSK’da % 62’si (1,8 milyon kişi), Bağ-Kur’da % 31’i (275
82
YERELİ A. B., KARADENİZ O., 2004, s. 129
71
bin kişi), 2005 yılı Eylül ayı itibarıyla Emekli Sandığı’nda % 59’u (665 bin kişi) 60
yaşın altında bulunmaktadır. Yine geçmiş dönemlerde prim ödeme gün sayısının
düşük tutulması ve erken emeklilik uygulamalarından dolayı emeklilerin aylık
seviyesi düşük kalmıştır.
Türkiye’de SSK ve Bağ-Kur’dan emekli olanların çalışmaya başladıkları
takdirde prime esas kazançlarının ya da emekli aylıklarının belirli bir oranı sosyal
güvenlik destek primi adı altında kesilmekte iken Emekli Sandığı’nda
böyle bir
uygulama bulunmamaktadır. Orta yaşta olmaları nedeniyle çalışma gücüne sahip
emeklilerden sosyal güvenlik destek primi ödemek istemeyenler çalışmalarını
SSK’ya veya Bağ-Kur’a bildirmemektedir. Emekli çalıştırmak, işletmeler açısından
da tercih edilmektedir. Zaten belirli bir emekli aylığı alan ve sağlık güvencesine
sahip emekliler için vergi ve prim yüküne katlanmak
zorunda olmayan işletmeler,
emekli aylığı almalarından dolayı da daha düşük ücretle emeklileri
çalıştırabilmektedir. Bu konudaki denetim yetersizliğinden dolayı birçok emekli
kayıt dışı çalışmakta, bu durum ücret yapısını ve işsizliği olumsuz etkilemektedir.
2004 yılı hanehalkı işgücü anketi sonuçlarına göre tarım dışı sektörlerde 25-
44 yaşları arasında kayıt dışı istihdam % 28 civarında iken, 45- 49 yaşları arasında %
38, 50–54 yaşları arasında % 46, 55–59 yaşları arasında % 54 ve 60 yaş üstünde %
58’dir. Yaş ilerledikçe kayıt dışı istihdamın artmasının
temel sebeplerinden biri
kuşkusuz kayıt dışı çalışan emeklilerdir.
Yine 2004 yılı hanehalkı işgücü anketi sonuçlarına göre yaklaşık 2,9 milyon
emeklinin işgücüne dahil olmadığı görülmektedir. 2004 yılında Bağ-Kur, SSK ve
Emekli Sandığı’ndan toplam aylık alan kişi sayısı 7,2 milyon kişi olmakla birlikte
bunlardan 4,7 milyonu kendi adına yaşlılık aylığı almaktadır. Hanehalkı
işgücü
anketleri ve sosyal güvenlik kayıtları karşılaştırıldığında en az 1,8 milyon kendi
adına aylık alan emeklinin çalışma hayatı içinde olduğu görülmektedir. 2004 yılında
Bağ-Kur’da 257 bin, SSK’da 186 bin kişi olmak üzere toplam 443 bin kişiden sosyal
güvenlik destek primi kesilmiştir. Sonuç olarak, 1,3 milyonun üzerinde bizzat
kendisi
aylık alan emekli sosyal güvenlik destek primi ödemeden çalışmaktadır.