İREVAN ŞEHRİ
209
sinde beyaz mermerden küçük havuz ve fıskiyeler
olan bölüm
bulunmaktadır. Bu bölüm açıktır ve yeni yapılmış güzel bir
bahçeye bakıyor. Zengi nehri pencerenin altından akıyor.
Onun kıyılarında yüksek ağaçlar sıralanıyor ve birkaç tağdan
oluşan güzel taş köprünün sonu Ağrı dağına yaslanmış sahile
götürüyor."
252
Daha sonra Kotzebue Han Sarayı`nın karşısın‐
daki Zengi nehrinin sağ kıyısında yapılmış Han bağındaki
yazlıktan bahsediyor. Onun yazdıklarına göre, Asya mimarisi
tarzında inşa edilen köşkün ortasında fıskiyeli mermer havuz
vardır.
253
İşte, daha XIX. yüzyılın başlarında İrevan hanının
köşkünde modern anlamda müzikal çeşme mevcut olmuştur.
İrevan hanları boş zamanlarını bu köşkte geçirir, müzisyenle‐
ri dinlermiş. Güzelliğinden dolayı
mükemmel bir sanat eseri
olarak kabul edilen güllü‐çiçekli Han bağında yabancı misafir‐
ler için yemekler verilirmiş.
Tanınmış Rus yazarı ve diplomatı Aleksandr Sergeyeviç
Griboyedov Rusya’nın İran'daki temsilciliğinin Genel Sekrete‐
ri olarak, 1819 yılının Şubat ayında İrevan hanının sarayında
olmuştur. Griboyedov’un bu ülkede (yani İrevan Hanlığında –
N.M.) Allah'tan sonra birinci, Kaçarlar devletinde ise otorite‐
sine göre üçüncü kişi olarak gördüğü Serdar Hüseyingulu Han
misafirlerin
onuruna
ziyafet
vermiştir.
Griboyedov
Hüseyingulu Han'ın misafirleri kabul ettiği aynalı salonu de‐
taylı olarak anlatmıştır. O, salonun tabanının pahalı, desenli
halılarla döşendiğini, tavanının ve salonun duvarlarının Japon
desenleri ile süslendiğini, bütün duvar boyunca olan pencere‐
sinin çerçevesinin ağ tarzında işlendiğini
ve onlara renkli
camların birleştirildiğini, salonun girişinin karşısında buharı‐
nın yerleştiğini, kabarık şekilli tavanın küçük ayna parçaları
252
Kotzebue by Moritz Von,
Narrative of a journey into Persia, in the
suite of the imperial Russian embassy, in the year 1817. London,
1819, pp.112‐113.
253
Kotzebue
by Moritz Von, a.g.e., pp.121‐122.
NAZİM MUSTAFA
210
ile kapatıldığını, tüm duvarların resimlerle süslendiğini ya‐
zar.
254
İrevan Hanlığı Rusya işgalinden sonra da çeşitli Avrupa
ve Rusyalı araştırmacıların dikkatini çekmiştir. Fransız gez‐
gin, jeolog ve ressam Fredrik Düyuba de Monpere 1833 yılın‐
da Kafkasya'ya seyahat etmiş ve 1839‐1843 yıllarında Paris'‐
te onun 6 ciltlik "Kafkas çevresine seyahat" kitabı yayınlan‐
mıştır. Yazar ayrıca bu kitaplara ek olarak haritaları, planları
ve çizimleri kapsayan 5 bölümden oluşan atlaslar yayınlamış‐
tır. Nikole Erkul Fredrik Monpere’nin yaptığı resimlerin gra‐
vürlerini hazırlamıştır. Aynı atlasların 3. bölümünde Serdar
Sarayı`nın aynalı salonunun iç kısmının, duvarlarındaki re‐
simlerin ve duvar desenlerinin, Serdar Hüseyin Han'ın hare‐
minin bahçesinin içerisindeki bu yapının resimleri de bulun‐
maktadır.
255
Rusya işgalinden sonra Han Sarayı`nda öncelikle İrevan
geçici idaresi, sonra İrevan ve Nahçıvan Hanlıklarını birleşti‐
ren "Ermeni Vilayeti”nin binası yerleşmişti.
Rusya İmparatoru I. Nikolay'ın 23 yıldan fazla belli ara‐
lıklarla Rus birliklerinin saldırılarına dayanan, "alınmaz kale"
olarak ün kazanan efsanevi İrevan Kalesi'ni görmek arzusu
1837 yılında gerçekleşti. Çar Han Sarayında geceyi geçirmiş,
ondan hatıra kalsın diye, aynalı salonun duvarına kendi ismi‐
ni yazmıştı. Sonradan duvarın bu bölümü çerçeveye alınmıştı.
I. Nikolay aynalı salonda İrevan şehrinin
nüfusunun çeşitli
kesimlerden temsilcilerini de kabul etmişti.
254
Полное собрание сочинений А.С.Грибоедова. Том 1, С‐
Петербург, 1839, с. 43‐44.
255
Atlas. Voyage au Caucase chez les tcherkesses et les abkhases en
Colchide, en Géorgie, en Arménie et en Crimée par Frédéric Dubois de
Montpéreux. Paris, 1843.
İREVAN ŞEHRİ
211
27 Ağustos 1843`te İrevan kalesinde bulunan Alman
gezgin Avqust fon Haksthauzen de sarayı detaylı olarak an‐
latmıştır. Haksthauzen şöyle yazıyor: "Geçmiş İrevan serdarı‐
nın sarayının bulunduğu kale yıkılmak üzeredir, İran (İrevan
Hanlığı –N.M.) görevlilerinin sarayları harabeye dönüşmüş,
camilerden biri Yunan‐Rus kilisesine,
diğeri silah deposuna
dönüştürülmüştür. Serdar Sarayı sağlam olarak kalmıştır,
ancak ek binası olan harem hastaneye dönüştürülmüştür.
Mimari açıdan saray o kadar da büyük değildir. Onun çok da
büyük olmayan avluları, bahçeleri, fıskiyeleri, yapay gölleri,
bütün bunlar o derecede küçükler ve belirli bir öneme sahip
değildir. Fakat tüm bunların yanında, süsler, pencereleri, ka‐
pıları ve kemerler güzeldir. Modern Asya yapıların Elhambra
ile (
XIII. yüzyılda İspanya'nın Granada kentinde inşa edilen ve
tarihi‐mimari anıt olarak restore edilen Elhambra sarayı şu
anda müze olarak muhafaza ediliyor ve İslam kültürünün en
ünlü yapılarından biri olarak biliniyor. Bu sarayda Han Sarayı
gibi yüksekte ve kale duvarlarının içerisinde yapılmıştır. İrevan
Han Sarayının içyapısı Elhambra Sarayı`nın iç yapısı gibi kar‐
maşık şekildedir. N.M.)kiyaslanamaz. Sadece Serdar Sarayı`nın
misafir salonu büyüktür. Onun avluya bakan tarafı açıktır ve
duvar yerine renkli camlarla çevrilmiştir ki, onu tamamen
veya kısmen çıkartmak mümkündür. Aynı camlar kaldırıldı‐
ğında salon büyük ve açık galeriye çevrilir. Salonun arka du‐
varında onun üçte ikisini tutan renkli camlarla süslenmiş
büyük pencere vardır, onun da her ki tarafında çok da büyük
olmayan dolapları vardır. Salonun ortasında çok da büyük
olmayan fıskiyeli havuz bulunmaktadır.
Duvarlar ve tavan,
aynalar ve tablolarla süslenmişti. İslam dininin kurallarına zıt
olarak, resimlerin bir kısmı önceki şahın (yani Feteli şahın –
N.M.) ve onun oğlu Abbas Mirza'nın, son serdarın (yani
Hüseyingulu Hanın – N.M), onun hala hayatta olan kardeşinin
(yani Hasan Han – N.M.), diğer kısmında İran'ın Rüstem, İs‐
NAZİM MUSTAFA
212
fendiyar vb. kahramanlık dönemlerini yansıtıyordu. Ayrıca,
duvardan yaşlı bir erkeğin ona bir kadeh şarap veren genç
kıza gösterdiği iltifat sahnesini de tasvir eden resim asılmış‐
tır. Firdevsi'nin "Şehname" eserinin elyazmalarında gördü‐
ğümüz bu resimlerin üzerine çizilen duvar resimlerinde Av‐
rupa ressamlığının etkisi görülür. Rus memurları nadiren
tarihi binaların ve yapıların korurlar."
256
1864 yılında İrevan Kalesinin askeri istihkam kalesi
olarak kullanımına son verilmiştir. 1865 yılında İrevan kale‐
sinin arazisinin bir bölümünü Nerses Tahiryan adlı Ermeni
tüccar satın alarak orada konyak fabrikası inşa ettirmiştir. Şu
anda İrevan konyak fabrikası arazisinin bir bölümü Han Sara‐
yı`nın içindedir.
1880 yılının Ekim ayında ünlü
Rus arkeolog Grafinya
Praskofya Aleksandrovna Uvarova İrevan Kalesi`nde bulun‐
muş, yıkılan Han Sarayı`nın durumunu anlatmıştır. Ermeni
araştırmacı Yervand Şaheziz 1931 yılında İrevan'da yayınla‐
nan
Eski İrevan kitabında P.Uvarova’nın Kafkas seyahatinin
sonuçları hakkında yayınladığı
Kafkas Yol kayıtları`na (Mos‐
kova, 1887) atıf yaparak şu cümleler yazılmıştır:"Kale duvar‐
larının ve kulelerinin içerisinde Zengi nehrinin altından yeral‐
tı tüneli, fıskiyeli bahçeleri, hamamları, haremi ve iki camisi
olan Serdar Köşkü bulunmaktadır. Bütünlükte sırf Doğu tarzı
desenlerle, aynalarla ve resimlerle süslenmiş, sanki süslü çay
kutusuna benzeyen Serdar Köşkü`nden
sadece kabul salonu
(yani aynalı salon ‐NM) ayakta kalmıştır. Salonun ortasında
mermerden yapılı çeşme bulunmakta ve onun penceresi ren‐
garenk ağaçlarla süslenmiştir. Oradan Zengi nehrine, Ağrı
(Ararat) ve Eleyez dağlarına çok güzel bir görünüm sunmak‐
tadır. Salon kuzey tarafa açılmış ve perdelerle örtülmüştür.
256
Август Гагстгаузен,
Закавказский край, Санктпетербург, 1857,
частьI, c.230‐231.