Suat Ünlü
147
“en yakın yer” anlamına gelen bu ifade ile Şam bölgesi yahut da Mezopotamya kastedilmiştir.
Çünkü Rumlar Ezre’ât ve Basradan sonra Şam bölgesinde yenilmişlerdir. (Akpınar 2002:140)
TİEM 73:
yaķınraķ yär
içindä anlar ġaläbä bolmışlarında keđin tärk ġaläbä ķılġaylar.
293r/9=030/003
Hekimoğlu KT:
yirning yaķınraķındın
. Taķı anlar ying
miş (3) lerindin song yinggeyler
(385b/2=030/003)
Manisa KT:
ǾArab yirine yaķın yirlerde
anlar maġlub olduķdan (3) ġālib olsalar gerek.
(286b/2=030/003)
TİEM 40:
yakınırak yirde yanį Arab iline
; dakı Rūmiler andan soñra kim yiñdi Farsiler, tiz yiñeler
Rūmiler. (192a/8=030/003)
Kur’an:
Bölgeye en yakın bir yerde (030/003)
Türkçe ilk Kur’an çevirilerinde TİEM 73 KT ǿde yaķınraķ yär
;
Hekimoğlu KT ‘de yirning
yaķınraķı;Manisa KT’de ǾArab yirine yaķın yirler; TİEM 40 KT’de yakınırak yir yaǾnį Arab ili
sözcükleriyle karşılanmıştır. Türkçe ilk Kur’an çevirlerinde Ar. “ِضْرَﺄْﻝا ﻰَﻥْدَ “ karşılığı kullanılan
sözcüklerden yaķınraķ yär, yirning yaķınraķı (T.), ǾArab yirine yaķın yirler, (Ar.+T.), yakınırak yir yaǾnį
Arab ili (T.+ Ar.) sözcük gruplarından meydana gelmiştir.
1.1.4 Mekânun Karîb (
َﻡ
ﺐیِﺮَﻗ نﺎَﻜ )
Mekânun Karîb, yakın er anlamında bir ifadedir. Beyt-i Makdis kayasının üzeri ve bu kayanın
yeryüzünün semaya en yakın yeri olduğu, yeryüzünün ortasında bulunduğu söylenmiştir. (Akpınar
2002:166)
Ar.”
َﻡ
ﺐیِﺮَﻗ نﺎَﻜ “ “yakın yer”
Tü. yaķın yär; yawuķ yir; yawuķ yaķın yer. yaķın yir; yakın yir yaǾnį köge, ol Beyte’l-mukaddes sahrası;
Ar. “
َﻡ
ﺐیِﺮَﻗ نﺎَﻜ “ Tü. “ yakın yer “,Türkçe erken Kur’an çevirilerinde; TİEM 73 KT ’de yaķın yär; Anonim
KT’de yawuķ yir ; Rylands KT’de yawuķ yaķın yir; Hekimoğlu KT’de yawuķ yir; Manisa KT’de yaķın
yir; TİEM 40 KT’de yakın yir yaǾnį köge, ol Beyte’l-mukaddes sahrası
TİEM 73:
eşitgil ol kün oķısa
oķıġuçı
yaķın yärdin
.(383v/4=050/041)
Anonim KT
(52b) Eşitgil, ol kün ķıķırur ķıķırġan,
yawuķ yirdin
; yaǾnį İsrāfil śūr ürmeki turur (2)
ürmeklikdin, bigeyler pārekende tenleri..(52b/1=050/041)
Rylands KT: (81a/1) ķulaķ tutġıl ol kün ündeyür ündegüçi
(2)
yaķın yerdin yawuķ
. (81a/1=50/41)
Hekimoğlu KT:Taķı eşitgil (7) ol küni kim ķıķırġan ķıķrar,
yawuķ yirdin
. (497a/6=050/041)
Manisa KT: (4)
İşit ķıyāmet aĥvālini ol günde ki münādį nidā eyleye ki Cebrāǿįldür yā İsrāfildür
yaķın yirden
. (381a/4=050/041)
TİEM 40:
Dakı kulak dut, ol gün kim kığıra kığırdıcı,
yakın yirden
yaǾnį göge, ol Beyte’l-mukaddes
sahrasıdur
, ol iki mil yakınırakdur göge, ayruk yirden (248a/7=050/041)
İlk Türkçe Kur’an Tercümelerinde Geçen Bazı Özel Adlar Üzerine
148
Kur’an:
(Ey Muhammed!) Çağırıcının yakın bir yerden sesleneceği gün, (o sese) kulak
ver.(050/041)
Türkçe ilk Kur’an çevirilerinde TİEM 73 KT’de
yawuķ yir
; Anonim KT’de
yawuķ yirdin
;
Rylands KT’de
yawuķ yaķın yirdin;
Hekimoğlu KT’de
yawuķ yirdin
; Manisa KT’de
yaķın yirden;
TİEM
40 KT’de
yakın yir
yaǾnį köge, ol Beyte’l-mukaddes sahrası
sözcükleriyle karşılanmıştır. Türkçe ilk
Kur’an çevirlerinde Ar. “
َﻡ
ﺐیِﺮَﻗ نﺎَﻜ “ karşılığı kullanılan sözcüklerden yawuķ yir;
yaķın yer yawuķ,. yaķın
yir Türkçe
sözcüklerden oluşmuş,
yakın yir
yaǾnį köge, ol Beyte’l-mukaddes sahrası
Arapça ve Türkçe
sözcüklerden oluşmuştur.
1.1.5 Makâmun Kerîm (ﻢیِﺮَآ مﺎَﻘَﻡ)
Güzel ev anlamına gelen Makamun Kerîm, Mısır topraklarında Feyyûm denen yerdir, denilmiştir.
Bir başka görüşe göre ise Makamun Kerîm, mimberlerdir. (Akpınar 2002:158)
Ar. “ ﻢیِﺮَآ مﺎَﻘَﻡ “ “güzel ev”
Tü. arıġ orundın; yaħşı orun; kerįm maķāmdan, yaħşı yirler; görklü turak yir
Ar. “ ﻢیِﺮَآ مﺎَﻘَﻡ “ Tü. “güzel ev”, Türkçe erken Kur’an çevirilerinde; TİEM 73 KT ’de arıġ orun; Hekimoğlu
KT ‘de yaħşı orun; Manisa KT’de kerįm maķāmdan, yaħşı yirler; TİEM 40 KT’de görklü turak yir
TİEM 73:
känclärdin
arıġ orundın
.(269v/2=026/058)
Hekimoğlu KT: (4) taķı genclerdin taķı
yaħşı orunlardın.
(354a/4=026/058)
Manisa KT:
kenzlerden (8)
kerįm maķāmdan, yaħşı yirlerdin
. (259b/7=026/058)
TİEM 40:
Dakı genclerden, dakı
turak yirden görklü
. (175b/5=026/058)
Türkçe ilk Kur’an çevirilerinde TİEM 73 KT’de arıġ orun; Hekimoğlu KT’de yaħşı orun Manisa
KT’de kerįm maķāmdan, yaħşı yirler; TİEM 40 KT’de görklü turak yir sözcükleriyle karşılanmıştır.
Türkçe ilk Kur’an çevirlerinde Ar. “ﻢیِﺮَآ مﺎَﻘَﻡ “ karşılığı kullanılan sözcüklerden arıġ orun, görklü turak yir
(T.), yaħşı orun (T.+F) sözcüklerden meydana gelmiştir.kerįm maķāmdan, yaħşı yirler (Ar.+T.)
sözcüklerden meydana gelmiştir.
1.1.6. el-Beytü’l-Harâm (ماَﺮَﺤْﻝا ُﺖْﻴَﺒﻝا)
Mekke’de bulunan Ka’be’ye,
orada avlanma, ot ve ağaçlarının yolunup kesilmesi yasaklanarak
hürmetli/kutsal bir yer kılındığı için, başka bir deyişle diğer yerlerde yasak olmayan bir takım şeylerin
orada Allah tarafından haram kılınmasından dolayı bu isim verilmiştir. Rivayetlere göre Mekke’nin
harem hudutları Hz. İbrahim tarafından belirlenmiştir. Peygamberimiz (s.a.v.) Mekke fethinden sonra, bu
hudutlara işaret eden ve farklı mesafelerde bulunan bu abide duvarları bizzat tamir ettirmiştir.(Akpınar
2002:138)
Mekke ve Ka’be’nin Allah Teâlâ tarafından “haram bölge” kılınmasının
temel esprisi, kulları
Allah’ın ölçülerine göre yaşamaya hazırlamak ve çevreyi korumaya onları alıştırmaktır.(Akpınar
2002:138)
Ar. “
ُﺖْﻴَﺒﻟا
ماَﺮَﺤْﻟا
“ “yasak ev”
Tü. aġırlıġ ew; KaǾbeni
ĥarām ew; KaǾbeyi ki Beytuǿllāh’ı; Ka’be’yi harām ev