Suat Ünlü
153
Tü bitig iđiläri; bitig iđileri , raķįmnüng eyeleri; raķįm ehli; yazılmış isleri yaǾnį bakır tahta
Ar. “ ﻢﻴِﻗﱠﺮﻝا “ Tü. Ashabı Kehf Mağarasındakilerin isimlerin yazılı olduğu kitab”, Türkçe erken Kur’an
çevirilerinde; TİEM 73 KT’te bitig iđiläri; Anonim KT’de bitig iđiläri ; Hekimoğlu KT’de raķįmnüng
eyeleri; Manisa KT raķįm ehli; TİEM 40 KT’de yazılmış isleri yaǾnį bakır tahta sözcüğü ile karşılanmıştır
Sözlükte rakîm, divit,
kurşun levha, kitap gibi anlamlara gelir. Onun bir dağ yahut yerleşim
merkezi adı olduğu da söylenmiştir. Bir görüşe göre ise Rakîm, Ashab-ı Kehf’in bulunduğu şehrin adıdır.
İçerisinde
mağara bulunan bir vadi ismi, Ashab-ı Kehf’in köpeklerinin adı, yahut isimlerinin yazılı olduğu
kitabe adı, mağaranın ağzını kapatan taşın adı olduğu da ileri sürülmüştür. Ashab-ı kehf’in bulunduğu söz
konusu şehrin Kostantıniyye’ye altı fersah uzaklıkta olduğu söylenmiştir. Rakîm’in Ürdün’ün doğu
taraflarında bir yer olduğu da ileri sürülmüştür. Bir grup ilim adamı da Kehf ehli ile Rakîm
ehlinin Rum
diyarında yaşamış ayrı ayrı toplumlar olduğu görüşüne varmışlardır. (Akpınar 2002: 178-179)
TİEM 73:
azu sezindüŋ-mü kim üŋür iđiläri
bitig iđiläri
(2) ärdilär biziŋ bälgülärimizdä taŋ.
(215r/1=018/009)
Anonim KT:
(5) Azu sizindiñiz kim üñür iđileri,
bitig iđileri
, erdiler biziñ (6) belgülerimizdin tañ
(1a/5=018/009)
Hekimoğlu KT: Saķındıng mu, ĥaķįķat üze üngürnüng eyeleri taķı
raķįmnüng
(3) irdiler
nışānlarımuzdan tang? (282b/2=018/009)
Manisa KT:
(4) Śaġır mısın ki taĥķįķ maġara ehli bile,
raķįm ehli
bizüm āyetlerümüzde (5) Ǿaceb
midür. (204a/4=018/009)
TİEM 40:
Belki sandun mı, bayık in isleri dakı
yazılmış isleri yaǾnį bakır
tahta
kim anda
Ashābu’l-Kehf adı yazılmış-ıdı; yāhud
, itleri adıdur oldılar (10)
nışanlarumuzdan, tañ 139a/9=018/009)
Kur’an:
Yoksa sen, (sadece) Ashab-ı Kehf ve Ashab-ı Rakîm’i mi bizim ibret verici
delillerimizden sandın (018/009)
Türkçe ilk Kur’an çevirilerinde TİEM 73 KT’de bitig iđiläri ; Anonim KT’de bitig iđileri;
Hekimoğlu KT’de Raķįm eyeleri ; Manisa KT’de raķįm ehli ; TİEM 40 KT’de yazılmış isleri yaǾnį bakır
tahta kima anda Ashābuǿl-Kehf adı yazılmış-ıdı; yāhud Rakıym itleri adıdur sözcükleriyle karşılanmıştır.
Türkçe ilk Kur’an çevirlerinde Ar. “ﻢﻴِﻗﱠﺮﻝا “ karşılığı kullanılan sözcüklerden bitig iđiläri (T.), Raķįm
eyeleri (Ar. +T.), raķįm ehli (Ar.), yazılmış isleri (T.) açıklaması yaǾnį bakır tahta kima anda Ashābuǿl-
Kehf adı yazılmış-ıdı; yāhud Rakıym itleri adıdur (Ar.+T.) sözcüklerden meydana gelmiştir.
1.1.12 Tuva (ىًﻮُﻃ)
Ar. “ىًﻮُﻃ “ “Tuva Vadisi”
1Tü. arıġ öz; özde arıġ ŧuvā atlıġ; arıġ arıtılmış orun kim anıñ atı ŧuvā turur. ; ķolda arıġ ķılınmış Ŧuvāda,
vād-i muķaddesde- ki adı Ŧuvā’dur, aru olınmış dere
Ar. “ىًﻮُﻃ “ Tü. “Tuva vadisi”, Türkçe erken Kur’an çevirilerinde; TİEM 73 KT’de arıġ öz; Rylands
KT’de özde arıġ ŧuvā atlıġ; Anonim KT’de arıġ arıtılmış orunda kim anıñ atı ŧuvā turur. ; Hekimoğlu
KT’de ķolda arıġ ķılınmış Ŧuvā; Manisa KT’de vād-i muķaddesde- ki adı Ŧuvā’dur.,TİEM 40’de aru
olınmış dere sözcükleriyle karşılanmıştır.
İlk Türkçe Kur’an Tercümelerinde Geçen Bazı Özel Adlar Üzerine
154
Filistinde bulunan Tûr dağının yanında bir vadi adıdır. Bu vadi Yüce Allah’ın Hz. Musa ile
konuşması ve Hz. Musa’nın Mısır’dan çıktıktan sonra oraya uğramasıyla şereflenen kutsal bir yerdir.
Kur’an’da iki ayette geçer.
TİEM 73:
män [229r/1] iđiŋ män. suçulġıl ekki naǾlıŋnı. sän
arıġ özniŋ içindä sän anıŋ atı ŧuvā
turur. (229r/1=020/012)
Rylands KT:
men men seniñ İđiñ, (2) suçulġıl iki naǾleyningni , sen özde (3)
özde arıġ ŧuvā atlıġ.
Anonim KT:
men men seniñ İđiñ. Suçulġıl naǾlıñnı (4)
kim sen arıġ arıtılmış orunda sen
kim anıñ
atı ŧuvā turur. (19b/3=020/012)
Hekimoğlu KT: Ĥaķįķat üze men, men İđing. Suçulġul naǾleyningni; sen
ķolda (3) arıġ ķılınmış
Ŧuvāda (301b/1=020/012)
Manisa KT:
Taĥķįķ men senüñ Tañruñ-men ki seni yaratdum. Çıķar naǾlunuñı ayaġuñdan, taĥķįķ
sen (4)
vād-i muķaddesde-sen ki a
dı Ŧuvā’dur. (218a/3=020/012)
TİEM 40:
Bayık ben, benven Çalabun. Pes çıkar bırak, iki naǾlınun; bayık sen (2) deredesin,
aru
olınmış dere, ol yir adı. (148b/1=020/012)
Kur’an:
“Şüphe yok ki, ben senin Rabbinim. Hemen ayakkabılarını çıkar.
Çünkü sen mukaddes
vadi Tuvâ’dasın.”(020/012)
Türkçe ilk Kur’an çevirilerinde TİEM 73 KT’de
arıġ özniŋ, Hekimoğlu KT’de
ķolda arıġ
ķılınmış ŧuvā (Hekimoğlu KT 301b/3=20/12), Anonim KT’de
arıġ arıtılmış orunda kim anıñ atı ŧuvā
turur., Rylands KT’de
özde arıġ ŧuvā atlıġ; Manisa KT
vād-i muķaddesde- ki a
dı Ŧuvā’dur., TİEM
40’de
aru olınmış dere sözcükleriyle karşılanmıştır. Türkçe ilk Kur’an çevirlerinde
Ar. “ىًﻮُﻃ
“ karşılığı
kullanılan
sözcüklerden arıġ öz (T.),
özde arıġ ŧuvā atlıġ (T.);
arıġ arıtılmış orunda kim anıñ atı ŧuvā
turur. (T.) ;
ķolda arıġ ķılınmış ŧuvā (T. Ar.),
vād-i muķaddesde- ki a
dı Ŧuvā’dur.
(Ar.+ T.)
; aru
olmış dere (T.) sözcüklerden veya sözcük gruplarından meydana gelmiştir.
Aynı kavram Naziât suresinin 16. ayetinde farklı kavramlarla karşılanmıştır.
Tuva (ىًﻮُﻃ)
Ar. “ىًﻮُﻃ “ “Tuva Vadisi”
Tü. arıġ ķol, arıġ turur, atı ŧuvā turur ; arıġ ķılınmış ķol Ŧuvā atlıġ yir.; vād-ı muķaddes ki adı Ŧuvā’dur,
derede arınmış, Tuvā adlu
Ar. “ ًوُط
ى
“ Tü. “Tuva Vadisi”, Türkçe erken Kur’an çevirilerinde; TİEM 73 KT’de arıġ ķol; Anonim
KT’de arıġ turur, atı ŧuvā turur ; Hekimoğlu KT’de arıġ ķılınmış ķol, Ŧuvā atlıġ yir Manisa KT’de vād-ı
muķaddesde ki adı Ŧuvā’dur, TİEM 40 ‘de derede arınmış, Tuvā
adlu
sözcükleriyle karşılanmıştır.
TİEM 73:
ançada oķıdı anı (7) iđisi ol
arıġ ķolda
atı ŧuvā turur. (434v/6=079/016)
Anonim KT:
(5) Andın kim nidā ķıldı anga anıñ iđisi kim arıġ turur, atı ŧuvā turur (124a/5=079/016)
Hekimoğlu KT: Ol vaķtın kim ķıķırdı İđisi (2)
arıġ ķılınmış ķolda,
Ŧuvā atlıġ yirde. (563b/1=079/016)