İlk Türkçe Kur’an Tercümelerinde Geçen Bazı Özel Adlar Üzerine
170
Türkçe ilk Kur’an çevirilerinde; TİEM 73’de ķıśśalarda körklügräki; Hekimoğlu KT’de ķıśśa
ķılmaķnıng körklügrekini; Manisa KT’de ķıśśalar yaħşısını; TİEM 40 KT’de hikâyet eylemek görklüregin
sözcükleriyle karşılanmışır. Türkçe ilk Kur’an çevirlerinde Ar. “ِﺺَﺼَﻘْﻝا َﻦَﺴْﺡَأ “ karşılığı kullanılan
sözcüklerden ķıśśalarda körklügräki; (Ar.+T.), ķıśśa ķılmaķnıng körklügrekini (Ar.+T.), ķıśśalar yaħşısını
(Ar.+F.), hikâyet eylemek görklüregin (Ar.+T.) sözcüklerinden meydana gelmiştir.
4.2. Tevratla İlgili Özel adlar:
4.2.1 İmâm:
Kur’an’da hayırda önder,
amel defteri, Levh-i Mahfûz ve yol anlamlarında kullanılan imâm lafzı,
bazı ayetlerde ise Tevrât’ın bir sıfatı olarak zikredilmiştir. “
Ondan önce de imâm ve rahmet olarak
Mûsâ’nın Kitabı var”
5
. Mealindeki ayetle buna şahit olmaktayız. Tevrât’ın imâmla ile vasfedilmesinin
manası,
alemlerin rehberi, din ve şeriati öğenmede kendisine müracat edilen önder ve içindeki hükümlerle
hükmedilmesidir. (Türk 2001: 100)
Ar.”
َ
ﺎًﻡﺎَﻡأ
“hayırda önder olan “
Tü.
bitig turur çın tutuġlı; uymaķ; Mūsā kitābı imām ıdı; Mûsâ kitâbı, uyınılası nesene
Ar.”
َ
ﺎًﻡﺎَﻡأ “ Tü. hayırda önder olan “; Türkçe erken Kur’an çevirilerinde; TİEM 73’de bitig turur çın
tutuġlı; Hekimoğlu KT’de uymaķ; Manisa KT’de Mūsā kitābı imām ıdı; TİEM 40 KT’de Mûsâ kitâbı,
uyınılası nesene sözcükleriyle karşılanmıştır.
TİEM 73:
anda öŋdün mūsâ bitigi (8) , bu
bitig turur çın tutuġlı
Ǿarab tilinçä ķorķutġu üçün (9)
anlarnı kim küç ķıldılar säwünç berigli eđgülüg ķılıġlılarķa.(369v/7=046/012)
Hekimoğlu KT: Taķı aşnusındın (2) Mūsānıŋ kitābı,
uymaķ
taķı raĥmet. Taķı bu kitāb, rāstlaġan, (3)
Tāzį tili ĥālı üze; munung üçün kim ķorķutsa anlarnı kim küç ķıldıla
taķı müjde
körklüg ķılġanlarġa.(480b/1=046/012)
Manisa KT:
(5) Bu kitābdan burun
Mūsā kitābı imām ıdı
iktida olmış daħı raĥmetdi bu kitāb, (6)
taśdįķ eyleyicidür ǾArab dili üstine ķorķutmaġ-içün ol kimseleri ki žulm eylediler daħı
beşāretdür muĥsinlere. (367a/5=046/012)
TİEM 40:
Dakı andan ilerüdür Mûsâ kitâbı, (7) uyınılası nesene iken dakı rahmat. Dakı uşbu
kitabdur, girçek dutıcı yaǾnį ilergi kitabları, arabca dil-iken; tâ korkıda anları kim zulm
eylediler; dakı muştılamakdur (8) eyü işleyicilere. (239b/6=046/012)
Kur’an:
Bundan önce bir rehber ve bir rahmet olarak Mûsâ’nın kitabı da vardı. Bu ise, onu
doğrulayan ve zulmedenleri uyarmak, iyilik yapanlara müjde olmak üzere Arap diliyle
indirilmiş bir kitaptır. (046/012)
Türkçe ilk Kur’an çevirilerinde; TİEM 73’de bitig turur çın tutuġlı; Hekimoğlu KT’de uymaķ;
Manisa KT’de Mūsā kitābı imām ıdı; TİEM 40 KT’de Mûsâ kitâbı, uyınılası nesene sözcükleriyle
karşılanmıştır. Türkçe ilk Kur’an çevirlerinde Ar. “ﺎًﻡﺎَﻡأ َ “ karşılığı kullanılan sözcüklerden bitig turur
çın tutuġlı (T.); uymaķ (T.); Mūsā kitābı imām ıdı (Ar.); Mûsâ kitâbı, uyınılası nesene (Ar.+T.)
sözcük ya da sözcük gruplarından meydana gelmiştir.
4.2.2 . ًءَﺎﻴِﺿ Ziya
5
Ahkaf: 46/12
Suat Ünlü
171
Ziya ışık, aydınlık, parlaklık demektir. Tevrat kendi dönmeminde insanları doğru yola
erişmelerinde bir aydınlatıcı, klavuz, yol gösterici olduğu için bu isimle anılmıştır.
Ar.”ًءَﺎﻴِﺿ
” “ışık veran , aydınlık veren, parlak olan”
Tü. yaruķluķ; yaruķluķ; yaruķ; żiyā nūr; aydıñlık
Ar.” ًءَﺎﻴِﺿ “
Tü. “ışık veran , aydınlık veren, parlak olan “;Türkçe erken Kur’an çevirilerinde; TİEM
73’de
yaruķluķ; Anonim KT’de
yaruķluķ; Hekimoğlu KT’de
yaruķ; Manisa KT’de
żiyā nūr; TİEM
40 KT’de
aydıñlık sözcükleriyle karşılanmıştır.
TİEM 73:
berdimiz ök mūsâ (2) vä hārūnķa ađırmaķ bāŧıldın taķı
yaruķluķ
taķı bilig
saķnuķlarķa.(238v/1=021/048)
Anonim KT:
Bütünlükün kim (2) berdimiz Mūsāġa Hārūnġa ađırmaķlıķ,
yaruķluķ
, pend, vaǾż
saķnuķlarġa. (34b/1=021/048)
Hekimoğlu KT: Taķı birdük Mūsāġa taķı Hārūnķa, (8) Tevrįtni; taķı
yaruķ
taķı źikr saķınġanlarġa.
(314a/7=021/048)
Manisa KT:
Taĥķįķ biz virdük Mūsā’ya Hārūn daħı ĥaķķı bāŧıldan ayırıcı,
żiyā nūr
virdük źikr
eylemeg-içün [228a] müttaķįlere ki küfri, maǾśiyeti terk itdiler. (227b/11=021/048)
TİEM 40:
Dakı bayık virdük Mûsâ’ya dakı Hârûn’a Tevrît’i, dakı
aydıñlık, dakı ögüg [155a]
sakınıcılara (154b/11=021/048)
Kur’an:
Andolsun, biz Mûsâ ile Hârûn’a, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için o Furkân’ı
(Tevrat’ı) bir ışık ve öğüt olarak verdik.(021/048)
Türkçe ilk Kur’an çevirilerinde;
TİEM 73’de
yaruķluķ; Anonim KT’de
yaruķluķ; Hekimoğlu
KT’de
yaruķ; Manisa KT’de
żiyā nūr; TİEM 40 KT’de
aydıñlık sözcükleriyle karşılanmıştır.
Türkçe ilk
Kur’an çevirlerinde
Ar. “ًءَﺎﻴِﺿ
“ karşılığı kullanılan sözcüklerden
yaruķluķ; yaruķluķ; yaruķ (T.);
żiyā
nūr (F.+Ar.);
aydıñlık (T.) sözcüklerden meydana gelmiştir.
4.2.3 .Müstebîn
Tevrât’ın müstebîn olmasının manası, beyânında beliğ, içindeki
hüküm ve prensiplerin
açıklanmış, din ve dünya maslahatlarında kendisine ihtiyaç duyulan tüm ilimleri bünyesinde barındırmış
olmasıdır. (Türk 2001: 101)
Ar. “َﻢﻴِﻘَﺘْﺴُﻤْﻝا “ “ Açıklanmış olan “
Tü.
bitig bälgülüg; belgülüg bitigni.;
beyānlıġ kitābnı.;
ġāyetde mübālaġa beyān eyleyicidür ki
Tevrāt’dur.; Tevrît’i bellü
Ar. “َﻢﻴِﻘَﺘْﺴُﻤْﻝا “
Tü. “ Açıklanmış olan “;Türkçe erken Kur’an çevirilerinde; TİEM 73’de
bitig bälgülüg;
Rylands KT’de
belgülüg bitigni.; Hekimoğlu KT’de
beyānlıġ kitābnı.; Manisa KT’de
ġāyetde
mübālaġa beyān eyleyicidür ki Tevrāt’dur; TİEM 40 KT’de
Tevrît’i bellü sözcükleriyle
karşılanmıştır.
TİEM 73:
berdimiz ol ekkägükä (4)
bitig bälgülüg
.(328v/3=037/117)