Suat Ünlü
159
TİEM 73:
(3) ay bođunum bütünlükün bu yaķınraķ tiriglik içindä erinçü ol keđinki ajun ol turur
amrulġu sarāy
. 344r/3=040/039)
Hekimoğlu KT: Ay ķavmum! (450b/1) Ĥaķįķat üze bu yaķınraķ tiriglik, asıġ alġu nesre. Taķı ĥaķįķat
üze ol cihān, ol (2)
ķarār sarāyı
. (450a/9=040/039)
Manisa KT:
(5) Yā ķavmüm! Didi bu dünyā dirligi degüldür illā temettüǾ eylemeg-içündür, tįz zāyil
olur (6) Taĥķįķ āħiret ol
ķarār dutacaķ yirdür ki dāru’l-ħulūddur.
(341a/5=040/039)
TİEM 40:
“İy kavmum! (7) Degül uşbu yakın dirlik illā gönenmek; dakı bayık
soñraġı ol durak
sarayıdur
. (224a/7=040/039)
Kur’an: “Ey
kavmim!
Şüphesiz bu dünya hayatı ancak (geçici) bir yararlanmadır.
Ahiret ise
ebedî olarak kalınacak yerdir.”(040/039)
Türkçe ilk Kur’an çevirilerinde TİEM 73’de amrulġu sarāy; Hekimoğlu KT’de; ķarār sarāyı Manisa
KT’de ķarār dutacaķ yirdür ki dāru’l-ħulūd; TİEM 40 KT’de soñraġı ol durak sarayı sözcükleriyle
karşılanmıştır. Türkçe ilk Kur’an çevirlerinde Ar. “ِراَﺮَﻘْﻝا ُراَد “ karşılığı kullanılan sözcüklerden amrulġu
sarāy. (T.+ F), ķarār sarāyı (Ar.+F.); ķarār dutacaķ yirdür ki dāru’l-ħulūd(Ar.+T.)
;
soñraġı ol durak sarayı
(T.+.F)sözcüklerinden meydana gelmiştir.
1.2.5 Dâru’l-Ahire (
َراﱠﺪﻝا
َةَﺮِﺥﺂْﻝا
)
5. Ar. “َةَﺮِﺥﺂْﻝا َراﱠﺪﻝا “ Son Yurt”
5.1 Tü. keđinki sarāynı; song sarāynı āħiret; soñraġı saray;
Ar. “َةَﺮِﺥﺂْﻝا َراﱠﺪﻝا “ Tü. “Son Yurt”, Türkçe erken Kur’an çevirilerinde; TİEM 73’de keđinki sarāy,
Hekimoğlu KT’de song sarāy; Manisa KT’de āħiret; TİEM 40 KT’de soñraġı saray; sözcükleriyle
karşılanmıştır.
“Dâr” kelimesi sözlükte “ev, yurt, konak, arsa ve binaların bulunduğu mahalle ve vatan anlamına
geldiği gibi, “etrafı sınırlarla çevrilmiş, mükemmel bir şekilde korunmuş, yaşamaya elverişli bir yer”
anlamında kullanılmıştır. “Ahiret” ise “son” anlamını ifade etmektedir. Buna göre “Dâru’l-Ahire” terkibi
varılacak
son yurt demektir
“Son Yurt” biçimindeki anlamı düşünüldüğünde bu terkip bir yandan cenneti bir yandan da
cehennemi ifade etmektedir. Buna göre, ahirette varılacak “son yurt” inananlar için cennet,
kafirler için
ise cehennemi ifade etmektedir .
TİEM 73
ägär tilär ärsä silär taŋrını yalavaçını
keđinki sarāynı
(3) bütünlükün taŋrı anut(t)ı
eđgülüg ķılıġlılarķa silärdä uluġ yal yaǾnį ŝävāb.(306r/2=033/029)
Hekimoğlu KT: Eger tileyür irsengiz Tangrını taķı yalawaçını, taķı
song (9) sarāynı
ĥaķįķat üze Tangrı
anuķ ķıldı körklüg ķılġanlarġa sizdin uluġ ŝevāb. (402a/8=033/029)
Manisa KT: Eger
Allāh’ı resūlini deleseñüz, iħtiyār eylese (10) daħı
āħireti
taĥķįķ Tañrı taǾālā (11)
yaratdı, yaraķladı Muĥsin Ǿavratlara sizden ulu ecir ki ĥaķįrdür dünyā anuñ ķatında.
(300a/9=033/029)
TİEM 40: Dakı eger olursanuz dilersenüz Tanrı’yı (200b) dakı Yalavacını, dakı
soñraġı sarayı;
bayık
Tanrı yarakladı, eyü işlüler içün sizden, müzd ulu. (200a/11=033/029)
İlk Türkçe Kur’an Tercümelerinde Geçen Bazı Özel Adlar Üzerine
160
Kur’an: “Eğer Allah’ı, Resûlünü ve ahiret yurdunu istiyorsanız, bilin ki Allah içinizden iyilik
yapanlara büyük bir mükâfat hazırlamıştır.”(033/029)
Türkçe ilk Kur’an çevirilerinde TİEM 73’de keđinki sarāy; Hekimoğlu KT’de song sarāynı;
Manisa KT’de āħiret; TİEM 40 KT’de soñraġı sarayı; sözcükleriyle karşılanmıştır. Türkçe ilk Kur’an
çevirlerinde Ar. “َةَﺮِﺥﺂْﻝا َراﱠﺪﻝا “ karşılığı kullanılan sözcüklerden keđinki sarāy (T.+F.), song sarāy (T.+F.);
āħiret (Ar.) soñraġı saray; (T.+F.) sözcüklerinden meydana gelmiştir.
Meleklerle İlgili
Özel Adlar
2.1.1 Azrail (
َﻡ
ِتْﻮَﻤْﻝا ُﻚَﻠ )
Azrâil kelimesi muhtemelen İbranice asıllı olup Kur’ân-ı Kerim’de ve sahih hadislerde
geçmemektedir. Secde suresinde (32/11) insanların canını almakla görevli olan melekten “melekü’l-
mevt” (ölüm meleği) diye bahsedilir.
Ar. “
َﻡ
ِتْﻮَﻤْﻝا ُﻚَﻠ “ “Can Alan”
Tü. ölüm ärkligi; ölüm firiştesi, meleķǿul mevt ki cānları alıcıdur; ölüm firiştesi
Ar. “
َﻡ
ِتْﻮَﻤْﻝا ُﻚَﻠ “ Tü. “Can Alan”; Türkçe erken Kur’an çevirilerinde; TİEM 73’de
ölüm ärkligi
; Hekimoğlu
KT’de
ölüm firiştesi
, Manisa KT’de
meleķǿul mevt ki
cānları alıcıdur;
TİEM 40 KT’de
ölüm firiştesi
sözcükleri ile karşılanmıştır.
TİEM 73:
ayġıl (6) cānıŋızlarnı alur silärniŋ
ölüm ärkligi
ol kim ärklig ķılındı silärkä yana
iđiŋizlär tapa (7) yandurulur silär.(302v/5=032/011)
Hekimoğlu KT: Ayġıl: “öldürür sizni
ölüm (6) firiştesi
, ol kim erklig ķılındı sizge. Andın song İđingiz
tapa ķaytarılur siz.” (396b/5=032/011)
Manisa KT:
Eyit yā Muĥammed: Cānuñuz ķabż eyler
meleķǿul mevt ki cānları alıcıdur
(4) ki sizüñ
üstüñüze vekįldir . Andan śoñra rucūǾuñuz Tañrı taǾālāyadur. (295b/3=032/011)
TİEM 40:
Eyit: “Canunuz
ala sizün,
ölüm firiştesi
, ol kim konılmışdur size andan, çalabunuzdın
yana döndürinilesiz (197b/3=032/011
Kur’an:
De ki: “Sizin için görevlendirilen ölüm meleği canınızı alacak, sonra Rabbinize
döndürüleceksiniz.”(032/011)
Türkçe ilk Kur’an çevirilerinde TİEM 73’de TİEM 73’de
ölüm ärkligi; Hekimoğlu KT’de
ölüm
firiştesi, Manisa KT’de
meleķǿul mevt ki cānları alıcıdur; TİEM 40 KT’de
ölüm firiştesi sözcükleri ile
karşılanmıştır. Türkçe ilk Kur’an çevirlerinde
Ar. ““
َﻡ
ِتْﻮَﻤْﻝا ُﻚَﻠ
“ karşılığı kullanılan
sözcüklerden ölüm
ärkligi (T.), ölüm firiştesi (T.+S),
meleķǿul mevt (Ar.) ki
cānları alıcıdur; (T.)
sözcüklerinden meydana
gelmiştir.
2.1.2 Cehennemde Hizmet Eden Melekler
Ar. “ًﺔَﻜِﺋﺎَﻠَﻡ ﺎﱠﻝِإ ِرﺎﱠﻨﻝا َبﺎَﺤْﺻَأ ﺎَﻨْﻠَﻌَﺝ ﺎَﻡَو “ “Ashabun Narın görevlileri”
Tü. tamuluķ yārįçilärni, otnuñ aśĥābları; ot eyeleri;
cehennem ehli; tamuyı saklayanlar