175
aracılığıyla ulus öznesine yaslanmaktadır. Liberal basında “biz” olumlanırken
ötekileştirilen “onlar” olumsuz bir dille ifade edilerek savunulan görüşün haklılığı
ortaya konmaya çalışılmaktadır.
“Onların Amacı Kürt Devleti Kurmak”
Liberal basında kutuplaşma sıklıkla Kuzey Iraklı Kürtler üzerinden kurulmuş, ABD
müttefik olarak kabul edilerek, Türkiye’nin ulusal çıkarlarını özellikle güvenlik
çıkarlarını tehdit eden asıl tehlikenin Kuzey Iraklı Kürtler olduğu savunulmuştur.
“Barzani ve Talabani Türkiye’ye karşı şimdi düşmanca bir tavır içinde. Birkaç
nedeni var. Önce en önemli amaç Kürt devleti kurmak. Onlara göre eskiye oranla
artık çok daha yakın, çok daha mümkün.”
345
“Biz Savaşa Karşıyız Ama”
Liberal basında sözde reddetmeler, kabul etmeler ve empati kullanılarak savaşa, kan
dökülmesine karşı olunduğu, ancak ülkenin ulusal çıkarlarının öncelikli olarak
savunulması gerekliliği üzerinde durularak yadsıma ifadeleri kullanılmıştır.
“Savaşa biz de karşıyız, ama yapılacak bir şey yok.”
346
“Keşke savaş olmadan
çözülse, ama madem dönülmez yolun ufkundayız, vakit geç olmadan tezkere doğru
bir karar.”
347
“Vicdanen ve siyaseten reddettiğim o savaş benim iradem dışında
345
Yalçın Doğan, Kürt Devletine Çeyrek Kala, Hürriyet, 5 Mart, 2003.
346
Hürriyet, Sözde Savaş Karşıtı, 6 Mart, 2003.
347
Yalçın Doğan, ki Pürüze Rağmen Tezkere Doğrudur, Hürriyet, 25 Şubat, 2003.
176
mukadder olduğuna göre yine ülkenin çıkarları için ona bulaşmak zorunluluğunu
biliyor ve savunuyorum.”
348
“Ellerinde Toplarla Bize Saldırırlar”
Ötekileştirme temalarından biri de biz ve onlar arasına mesafe koymadır. Liberal
basın Kuzey Iraklı Kürt’ler üzerinden bu temayı kullanmıştır.
“Şu haliyle Türkiye’yi tehdit eden kafalar ellerinde tank, top olsa kim bilir ne
yapacaklar?”
349
“Öteki Cephe: Kut eyaletindeki Irak hava üssünde bir asker
yüzündeki bezgin, umutsuz ve yorgun ifadeyle oturuyor.”
350
“Kuzey Irak’taki sözde
Kürdistan’da gelişen tavra bakarsanız, Türkiye’de en azından devlet yöneticisi
düzeyinde savaş karşıtlarının iki kez düşünmesi gerekir.”
351
“Kabile Şefleri”
Ülkeler, gruplar veya kişiler ülke veya bizim için bir tehdit olarak tanımlandığı
zaman, bunlar asıl öteki olarak tanımlanırlar Liberal basında öteki olarak ele alınan
ve Türkiye için bir güvenlik tehdidi olarak tanımlanan Kuzey Iraklı Kürtler olumsuz
bir çerçevede ele alınmıştır.
“Daha da kötüsü Türkiye Cumhuriyeti bakanları ve bin yıllık devletin bürokratları
ile Talabani veya Barzani gibi kabile şefleri aynı terazinin kefelerine çıktı.
348
Hadi Uluengin, Hürriyet, 6 Mart, 2003.
349
Hürriyet, Ya Tankları Topları Olsaydı, 25 Şubat, 2003.
350
Hürriyet, 1 Mart, 2003.
351
Fatih Altaylı, Tezkere Geçmezse Hükümet Gider, Hürriyet, 26 Şubat, 2003.
177
Uluslararası spot ışıkları altında tartıldı.”
352
“1945’ten bu yana ABD’nin bizimle
aynı görüşte olmayanlar her türlü saldırıya layıktır diye özetlenebilecek bir tez
geliştirdiğini ve uluslararası hukuku sürekli çiğnediğine bütün yakın tarih tanıktır.
Cinayet, entrika, ezme, bölme, birbirine düşürme.”
353
“Merhametli Türkler”
Ötekileştirmede çoğunlukla kendini olumlu sunma ve ötekini olumsuz sunma söz
konusudur. Liberal basın da olumlu kendini sunma temasına başvurarak haklılığını
kanıtlamaya çalışırken, karşı olduğu tarafı ötekileştirmektedir. Olumlu kendini-
sunma tezkere bağlamında çoğunlukla kendi meşru davranışı ve mazluma yardımı
vurgulamak için kullanılmıştır.
“AB bir yılda demokrat olduğunu varsaydığı ülkelerin ihanetiyle sarsılırken
Türkiye’ye nasıl haksızlık ettiğini belki bu sayede fark etti.”
354
“Binlerce kişi on iki
yıl önce topraklarını kendine açan sıcak aş, barınacak yer veren Türkiye’ye kin
kusuyor. Yetmiyor, gölgesinde canlarını kurtardıkları ay yıldızlı bayrağı yakıyor.”
355
e. Dil Oyunlarına Başvurma
Metafor, alegori, ironi ve örtmeceler içinde çoklu anlamlar taşırlar. Bu dil
oyunlarının kullanılma biçimlerinin yeğlenilmesi ikna etmeyi sağlamak için
başvurulan yollardan biridir. Bu amaçla liberal basın çeşitli dil oyunlarına
352
Enis Berberoğlu, Kürtleri ABD’ye tmeyin, Hürriyet, 2 Mart, 2003.
353
Necati Doğru, Men Dakka Duka, Sabah, 26 Şubat, 2003.
354
Ergun Babahan, Ulusal Onur, Sabah, 6 Mart, 2003.
355
Hürriyet, 4 Mart, 2003.
178
başvurarak karşı karşıya olunun olayın önemini ortaya koymaya, görünür kılmaya
çalışmıştır.
Deniz Bitti
“Türkiye için artık deniz bitmiştir”
356
“Araba yola çıktı gidiyor, geri vitesi de
yok”
357
“Türkiye’nin tavrı “tecavüz kaçınılmazsa yapılması gereken” olarak
özetlenebilir. Zevk almaya çalışmıyoruz, ama en azından canımızı kurtarmaya
gayret ediyoruz.”
358
“Deniz bitmesi”, “arabanın yola çıkması” liberal basında yeğlenen bu metaforlar
“geri dönüşü olmayan bir duruma” işaret etmektedir.
Coğrafyanın Mağduru
“Birincisi Türkiye bu kararla savaşa girmiyor. kincisi bu savaşın kısalmasına
dolayısıyla Irak halkının canının ve malının daha az kaybolmasına imkân sağlıyor.
Üçüncüsü savaş sonrasında Irak’ın yeniden yapılanmasında söz sahibi oluyor.
Dördüncüsü bu tezkereyi kabul etsek de, etmesek de uğrayacağımız zararın telafi
yolunu açıyor.”
359
“ABD ve ngiltere bu harekâtı Türkiye izin verse de, vermese de
yapacak. Dolayısıyla bizim sınırımızdaki bu tarihi olayın dışında kalmamız mümkün
değil.”
360
356
Ergun Babahan, En Kritik Oylama, Sabah, 1 Mart, 2003.
357
Necati Doğru, Teslimiyetten Kurtulma Planı Yapamaz mıyız?, Sabah, 1 Mart, 2003.
358
Fatih Altaylı, Tecavüz Kaçınılmazsa, Hürriyet, 1 Mart, 2003.
359
Ertuğrul Özkök, Ne Diyeyim Mükemmel Bir Konuşma, Hürriyet, 6 Mart, 2003.
360
Ertuğrul Özkök, Canlı Kalkanlar, Hürriyet, 25 Şubat, 2003.
Dostları ilə paylaş: |